Ciziri: Belediye kursları Kürtçeyi kurtaramayacak

Kürt Dil Platformu Sözcüsü Şerefxan Ciziri, Kürtçenin resmiyette bulunmadığını belirterek belediyelerce açılan kursların çözüm olmadığını ve Kürtçenin resmi dil olması gerektiğini kaydetti.

Kürt Dil Platformu Sözcüsü Şerefxan Ciziri, Kürtçenin resmiyette bulunmadığını belirterek belediyelerce açılan kursların çözüm olmadığını ve Kürtçenin resmi dil olması gerektiğini kaydetti.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), kentte İSMEK aracılığıyla belli ilçelerde Kürtçe kurslar açtı.

Kürtçenin başlangıç seviyesinin verildiği kurslara dönük yoğun talep olsa da 3 milyondan fazla Kürt’ün yaşadığı bir şehir için kursların yetersiz olduğu yönünde eleştiriler var.

Rûdaw’ın yayınına katılan Kürt Dil Platformu Sözcüsü Şerefxan Ciziri, Kürtçenin Türkiye’deki mevcut durumuna ilişkin değerlendirmede bulundu.

“Veri için kapsamlı araştırma şart”

Türkiye’de kaç kişinin Kürtçe konuştuğuna yönelik sayısal olarak veri bulunmadığına dikkat çeken Ciziri, “Elimizde Türkiye’de kaç kişinin Kürtçe konuştuğuna dair bir veri yok. Veri elde edilmesi için çok kapsamlı bir araştırmanın yapılması gerekir. Veriden çok tahmin üzerinden fikir yürütüyoruz. Hakkari, Şırnak, Mardin, Diyarbakır’da Kürtçe konuşan ve bilen sayısının fazla olduğunu biliyoruz ama istatistik olarak Kürtçe konuşan sayısına dair elimizde somut veriler yok”  ifadelerini kullandı.

“Kürtçe ve Kürtler resmiyette yok”

Kürtçenin konuşulamamasında "devletin büyük payının olduğunu ve Kürt siyasetinin de etkisinin olduğunu" belirten Ciziri, resmiyette Kürtlerin halen olmadığını söyledi.

Ciziri, şunları kaydetti:

“Kuruluşundan beri Türkiye’de Kürtler üzerinde derin bir asimilasyon politikası güdüldü. Pek çok rapor devletin asimilasyon için çabaladığını ve pek çok girişimde bulunduğunu ortaya koyuyor. Elbette bunca çabaya rağmen asimilasyon politikasına direnen kentler de oldu. Kürtlerin Kürtçe konuşamamasında devletin büyük payı oldu.  İnkar siyaseti ve Kürtçenin eğitim dili olmaması büyük bir etken. Ayrıca Kürt siyasetinin de bu anlamda farkındalığı çok yüksek değil. Kürtlerin kültürlerini ve dillerini korumak için çabaları elbette bulunuyor fakat bunları tamamlamıyor ve sonuna kadar götüremiyor. Fakat en büyük pay devlette, hâlen de Kürtleri inkar ediyor. Bazı reformlar yapsa da aslında bakılınca resmiyette Kürtler yok.”

“Kurslarla çözülemeyecek, Kürtçenin eğitim ve resmi dil olması gerek”

Son olarak İBB tarafından İstanbul’da açılan Kürtçe kurslarını değerlendiren Ciziri, kursların çare olamayacağı ve Kürtçe için resmi dil statüsünün şart olduğu değerlendirmesinde bulundu:

“Kurs nerede ve hangi şehirde açılırsa açılsın karşı değiliz ve böyle kursların artırılması gerektiğini söylüyoruz. İBB de Kürtçe kurs açmak istiyorsa açsın, bunlar olumlu adımlar. Fakat burada da bir ikilem ve çelişki var. Gerçekten de 3-5 milyon Kürt’ün yaşadığı İstanbul’da Kürtçenin gelişmesini istiyorlarsa belediyenin bütçe de ayırması gerekiyor. Kursu bitiren ve sertifika alan kişiler belediye tarafından personel olarak istihdam da edilebilmeli. İBB, İzmir, Mersin, Adana Büyükşehir Belediyesi neden Kürt sanatçılar, müzisyenlere ve yazarlara da sahip çıkmasın ki? Kürt oylarıyla seçilen belediye başkanları Kürtçe için de bütçe ayırabilmelidir ve ayırsınlar elbette. Fakat Kürtçe sorunu kurslarla çözülemeyecek. Kürtçenin eğitim dili olması gerekiyor. Çocuklar 7 yaşından itibaren Kürtçe eğitim görmeli ve Kürtçe resmi dil olmalıdır. Zira resmi bir dil statü sahibi olur ve para eder. Ancak bunlar sağlanırsa Kürtçe ilerler. Bugün devlet bir ikilem içinde ve kararsız. Bir yandan reform yapıyor, bir yandan da Kürtçenin önüne engel çıkarıyor.”