tatlidede

FB-GS Derbisinin Öğrettikleri

FB-GS Derbisinin Öğrettikleri

Geçen Pazar FB-GS arasında 389.cu derbi maçı oynandı. Fenerbahçe-Galatasaray arasındaki zorlu maç Türkiye’de ve dünyanın bazı yerlerinde merakla beklenen ve ilgiyle izlenen bir futbol şölenidir bir bakıma.

Fenerbahçe-Beşiktaş ve Galatasaray-Beşiktaş maçları da Türkiye’de derbi maçları olarak kabul edilen ve izlenen karşılaşmalar arasındadır. Trabzonspor “Karadeniz Fırtınası” olarak estiği yıllarda bu takımın da İstanbul’un “Üç Büyükleri” ile yaptığı maçlar da derbi olarak futbol severler tarafından kabul gördü. Daha sonraları Anadolu’nun bazı takımları arasında oynanan maçlar da derbi olarak nitelendirildi. Sözgelimi Ankaragücü-Gençlerbirliği maçları “Ankara Derbisi” olarak adlandırıldı futbolseverler tarafından.

Gelelim FB-GS derbisine…

Bu öyle bir derbi maçı ki dünyada zorluk derecesi yüksek olan derbi maçları arasında sayılmaktadır. Öyle bir özelliği var ki bu derbinin takımların durumları ne olursa olsun sonuçları önceden tahmin edilemez; takımların durumları ne olursa olsun taraftarları galip gelmek ister. Son oynanan FB-GS derbisinde olduğu gibi…

Fenerbahçe tarihinin en kötü dönemini yaşamasına rağmen GS ve taraftarları onu yenmek ister. Fenerbahçe de bu kötü pozisyonuna rağmen GS’yi yenebilme gücünü gösterebildi. Ama rakipler yenişemedi.

Taraftarlar olarak bu derbinin bizim de hayatımızda ayrı, anlamlı bir yeri vardır. 45 yıllık bir Fenerbahçeli olarak futboldan kimi zaman uzak kaldığım dönemlerde bile bu derbiyi kaçırmak istememişim, izlemeye çalışmışımdır. Bir futbolseverin kaçırmak istemediği bir karşılaşmadır aslında.

Öyle bir derbi ki, Türkiye’de oynanan futbolun bir göstergesidir adeta; ya da oynanan futbolun kalitesini ortaya koymaktadır. Bu nedenle bu maça son haftalarda performansı en yüksek olan hakeme bu maçın yönetimi verilir. Bu maçların ardından oynanan oyunun yanı sıra hakemlerin yönetim anlayışı da futbol yorumcularının gündeminde yerini alır. Çoğu zaman hakemler bu karşılaşmanın ağırlığı altında ezilmiş bile.

1903 BJK, 1905 GS ve 1907 FB kuruluş yıllarıyla var olan bu takımlarımız arasındaki bu derbi müsabakaları Cumhuriyet kurulmadan önce oynandığı görülmektedir. Hal böyle olunca bu takımlar arasındaki zorlu maçlar Türkiye cumhuriyetinin geçirdiği zor anlarına tanık olmuştur. Kimi zaman Türkiye’de demokrasi askeri darbelerle kesintiye uğramasına rağmen derbiler hep oynana gelmiştir. Halk en mutsuz ve huzursuz anlarda bile destek verdiği takımlarının galibiyetleri ile bir nebze nefes alabilmiş, ruhen dinginlik kazanmıştır. Hele taraftarları en fazla olan FB ve GS arasındaki derbi maçlarının galibiyeti taraftarlardaki zevki en yüksek noktaya çıkarmıştır.

Son yıllarda dünya çapında yaşanan bir genel daralma var ki, ekonomik-siyasal-sosyal olarak- Türkiye’nin de bundan payını alması kaçınılmaz olmaktadır. Daralan bu süreçten Türkiye’de spor ve kitleleri daha fazla meşgul den futbol da önemli oranda etkilenmektedir. Kimi zaman yaşanan başarılar var ki bizi memnun eder ancak bir türlü istikrar gelmiyor arkasından. O nedenle çok inişli ama az çıkışlı bir süreçten geçiyor sporumuz ve futbolumuz.

Her karşılaşmanın ardından güzel oyundan ziyade işin olumsuz tarafı ya da güzel oyunu gölgede bırakan eylemlerden veya buna yol açan figürlerden söz edilmektedir. Bu figürlerin başından hakemler gelmektedir. Hakem sahadaki oynanan oyunun adalet dağıtan temsilcisidir. Bu, öyle bir adalet ki oyunun kalitesinin artmasına ve azalmasına neden olmaktadır. Son FB-GS derbisindeki hakemin karaları her iki takımın taraftarlarını gündemine nahoş bir şekilde oturuverdi.

Evet dünyadan bir çok önemli futbol adamının izlemek istediği bir FB-GS derbisi daha geride kaldı. Ama arkasında FB Teknik Direktörü Ersun Yanal ile GS Teknik Direktörü Fatih Terim’in yaptığı açıklamalar spor kamuoyunda iz bıraktı. En kötü dönemini yaşayan FB’yi GS bir kez daha Kadıköy’de yenemedi FB’nin taziyesi olmasına rağmen.

Olsun FB-Gs derbisi her zaman güzel ve her dakikası bizlerde ayrı bir heyecan yaratır. İyi ki bu kadar güzel iki takımımız vardır; iyi ki BJK ve Trabzonspor’umuz vardır ve iyi ki Anadolu’da her zaman futbol vardır ve oynanacaktır.

Saygıyla…

Yorum Yaz