Halepçe Katliamı, Kürtlerin Kıyametidir.

     Kürtler, tarih boyunca isyanların, savaşların, katliamların, zalimlerin, zulümlerin, çatışmaların, kan davalarının ve kaçakçılığın yol açtığı derin travmaların etkilerine maruz kalarak yaşamışlar.

     Ama bir katliam var ki, Dünya Tarihinin 2. Hiroşimasıdır. Yeryüzünün en çabuk insan öldürme metodu olan kimyasal hardal gazının içinde olduğu bombaların, Kürtlerin üzerine atıldığı bir insanlık katliamıdır. Bu bir vicdansızlık suçu ve tarihsel trajedilerinin en acımasızıdır.

      Ve bu, açık hava mezarlığı durumuna gelmiş Halepçe’nin yok oluşudur.

     Bugün 16 Mart 1988.

    Kürtlerin Kıyameti, Siratul müstakimi, zalimce katliamı; çoluk-çocuk, yaşlı –genç ve ihtiyar demeden; erkekçe savaşmaktan korkan korkakların, attıkları kimyasal bombalarla; yaptıkları soy kırım günü…

     Bugün , kucaklarında 4-5 yaşlarındaki çocukları ile dağlara ve göllere kaçanların hardal gazının hızına yakalanarak; yolda ölen anne ve babaların cesetleri ile dolu bir Halepçe acısının günü.

     Sırtında bebekleri olan annelerin, yemek sofrasındaki diğer çocukları ile birlikte can verme günü.

     Elinde bastonu ile beyaz sakallı yaşlı adamların, başlarını evin içindeki su dolu leğenlere sokarken can verme günü.

      Anne - babası ölmüş ama küçük kardeşini sırtına alarak kaçan; 8-9 yaşındaki kızların korku dolu bakış günleri.

   Bugün, Baas rejiminin ganimet (Enfal) günü, Kürtlerin ise insanlık var oldukça hatırlayacağı büyük kıyametin küçük sahnelerinin çekildiği dramatik günü.

***

     Tüm sokak ve caddeler, uyuyan insanların mahsumluğuna benzer bir şekilde ölen canlıların cesetleri ile dolmuştu. Anneler, ağızlarında emzikleri olan küçük bebekleri ile beraber; sanki öylesine orada uyuya kalmışlardı.

     Her evin kapısı misafir beklercesine, ardına kadar açıktı. Sanki canlarını Azrail almamış ve derin uykuya dalmış (Ashâb-ı Kehf ) Mağara arkadaşları gibi bir gün uyanacakları günü bekliyorlardı.

    Bu sokaklarda, bebekler ellerini annelerin boyunlarına sararken can vermiş. Bazen de anne: Çocuğunu, göğsüne – bağrına dayatarak; evin kapısından çıkarken öylesine yere yığılmış bir insan manzarası içinde, cansız halde durup kalmıştı…

    Ey! ALLAH’ım, daha insanlığa kıyameti göstermeden;  Kürtleri, zalimlerin kıyameti ile imtihan ettiniz. Bizlere bu imtihanda sabır ve kuvvet ver.

    Ey! ALLAH’ım, Kürtleri gelecekte akıl sahibi kıl ve doğru karar verme kuvvetine büründür.

   Günahsız ölen çocuk ve bebeklerin hürmetine, dua ederken ölen annelerin hürmetine, camilerde namaza duran cemaatin kimyasal gazın etkisi ile namazlarını tamamlayamadan ölenlerin hürmetine, Ümmet kıl Ey! ALLAH’ım.

     Ey! ALLAH’ım, Kürtleri ümmetin yetimleri olarak yalnız bırakma, bizlere merhamet eyle ve bizi fitne ve fesatlığın dehlizlerinden alıkoy…

        Ve unutturma bizlere bu acıları Ey! ALLAH’ım.

       Çünkü her an! Aynı şekilde dün bunları yapan ve yaptıran zihniyetin kendisi ve mensupları; bu gün de buna benzer aynı şeyleri yapabileceklerini unutmamalıyız…

      Selam ve kelamların en güzeli ile kalınız.

      Vesselam Herkese…

    Şıwan PERWER: Halepçe Videosu Tıklayınız...