tatlidede

İşin Aslı, Judit ve Sonrası - Sandor Marai Kitap özeti, konusu ve incelemesi

İşin Aslı, Judit ve Sonrası kimin eseri? İşin Aslı, Judit ve Sonrası kitabının yazarı kimdir? İşin Aslı, Judit ve Sonrası konusu ve anafikri nedir? İşin Aslı, Judit ve Sonrası kitabı ne anlatıyor? İşin Aslı, Judit ve Sonrası PDF indirme linki var mı? İşin Aslı, Judit ve Sonrası kitabının yazarı Sandor Marai kimdir? İşte İşin Aslı, Judit ve Sonrası kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
  • 18.06.2022 02:00
İşin Aslı, Judit ve Sonrası - Sandor Marai Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Sandor Marai

Çevirmen: Esen Tezel

Editör: Devrim Çakır

Tasarımcı: Mehmet Ulusel

Tasarımcı: Akgül Yıldız

Tasarımcı: Davut Yücel

Orijinal Adı: Az Igazi - Judit... És Az Utóhang

Yayın Evi: Yapı Kredi Yayınları

İSBN: 9789750846304

Sayfa Sayısı: 308

İşin Aslı, Judit ve Sonrası Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Bir beyefendi, bir hanımefendi ve bir hizmetçi... Macaristan’ın en büyük çağdaş yazarlarından Sándor Márai, sadakat ve yalanı, gerçeği ve arzulananı, toplumsal ilişkilerdeki dürüstlüğü ve tutukluğu, sevgiyi ve ayrılığı ustalıklı bir dille anlatırken, ikinci büyük savaşa doğru yuvarlanan bir dünyada, “yaşamak” ile “var olmak” arasındaki derin uçuruma duyarlılıkla ve cesaretle eğiliyor.

Orta Avrupa’nın burjuva dünyası sessizce çökerken tutku, özlem ve gelip geçicilikle sarmalanmış bir hikâyenin keskin köşelerinde yalnızlıkla sınanan iki kadın ve bir adam: Gerçek aşk daima ölümcül müdür?

Usta yazar Sándor Márai, aşkın ne kadar ağır olabileceğini son derece büyük bir derinlikle anlatıyor; iki savaş arasındaki toplumun ahlaki portresini, eşine az rastlanır bir duyarlılıkla çiziyor.

- Stern

Günün birinde uyandım, yatağımda doğrulup oturdum ve gülümsedim. Artık en ufak bir acı çekmiyordum ve birden, doğru insan diye bir şeyin olmadığını idrak ettim. Ne yeryüzünde ne de cennette. Öyle biri, öyle tek bir kişi yok. Sadece insanlar ve her insanın içinde bir tutam doğru insan var ama kimsede, bizim diğerinden beklediği­miz ve umduğumuz şey yok. Kusursuz insan diye bir şey yok ve o mutluluk veren, harikulade tek adam aslında hiç var olmadı. Sadece içlerinde ışık kadar moloz da olan insanlar...

İşin Aslı, Judit ve Sonrası Alıntıları - Sözleri

  • Biliyor musun, iki insanın arasında, birbirine kızgın olmanın da bir değerinin kalmadığı anlar oluyor. Ve bu, çok hazin bir an.
  • İnsan bir süre yalnızlığı ceza gibi algılıyor; yetişkinlerin yan odada sohbet edip eğlenirken karanlık odada tek başına bırakılan bir çocuk gibi. Fakat günün birinde sen de yetişkin oluyorsun ve yalnızlığın, hakiki, bilinçli tek başınalığın bir ceza, yaralı, hastalıklı bir kendini çekme, bir münzevilik değil, tek onurlu durum olduğunu fark ediyorsun. İşte o zaman yalnızlığa katlanmak da o kadar zor olmuyor. Daha temiz havada yaşamak gibi bir şey.
  • Günün birinde uyandım, yatağımda doğrulup oturdum ve gülümsedim. Artık en ufak bir acı çekmiyordum ve birden, doğru insan diye bir şeyin olmadığını idrak ettim. Ne yeryüzünde ne de cennette. Öyle biri, öyle tek bir kişi yok. Sadece insanlar ve her insanın içinde bir tutam doğru insan var ama kimsede, bizim diğerinden beklediğimiz ve umduğumuz şey yok. Kusursuz insan diye bir şey yok ve o mutluluk veren, harikulade tek adam aslında hiç var olmadı. Sadece içlerinde ışık kadar moloz da olan insanlar...
  • Birini sevip onunla yaşayamayacağını bilmek, en büyük acılardan biri.
  • İki insan birbirini gerçekten sevdiyse, aralarında gerçek bir öfke olmaz.
  • Şiddetle sevmemek gerek.
  • Daima bir yerlerde yaşayan doğru insanlar vardır.
  • Birini sevip onunla yaşayamayacağını bilmek en büyük acılardan biri.
  • Doğru kadın ve doğru erkek diye bir şey yoktur.
  • Biliyor musun, iki insan arasında, birbirine kızgın olmanın da bir değerinin kalmadığı anlar oluyor. Ve bu, çok hazin bir an.
  • Fakat kadını bir süs eşyasına, erotik bir başyapıta çevirmek de insanlık dışı ve hastalıklı. Sabahtan akşama kendini süsleyip püslemekten, allayıp pullamaktan, yüzünü gözünü boyamaktan başka bir şey yapmayan bir insana nasıl saygı duyabilir, duygu ve düşüncelerimi onunla nasıl paylaşabilirim?
  • Yoksulluk ve hastalık mucizevi bir şekilde duyguların ve ruhsal karmaşaların değerini düşürür.
  • Bir insanın kayıtsız şartsız sevilmeyi kabul etmesi büyük cesaret ister.
  • İnsan bu kadar çok sevmemeli, kimseyi bu kadar çok sevmemeli, kendi çocuğunu bile.Her sevgi, had safhaya varmış bir bencilliktir.

İşin Aslı, Judit ve Sonrası İncelemesi - Şahsi Yorumlar

İşin Aslı, Judit ve Sonrası; Macaristan'da iki savaş arası dönemde geçen bir aşk hikâyesi. Bu hikâyenin üç tarafı var. Kitap da buna bağlı olarak üç bölümden oluşuyor; İlonka, Peter ve Judit. Yaşananların bu üç karakterin gözünden ayrı ayrı ele alınması kitaba dair olumlu gördüğüm yönlerden biri. Elbette kitapta standart bir aşk metni yok. Yazar, Macar toplumundaki burjuvaziyi ve esasında burjuvazinin çöküşünü oldukça iyi anlatmış. Sınıf farklılıkları hem karakter seçimleri hem de yaşananlar üzerinden net bir şekilde yansıtılmış. Savaşın toplum üzerindeki etkisi de yine başarılı bir anlatımla okura sunulmuş. Her ne kadar buraya kadar yorumlarımda olumsuz bir yan görülmese de ben kitabı severek okumadım ne yazık ki. Bunun sebebi yazarın karakterleri konuşturma şekliydi. Üç karakterin de evet kendine has bir yaşam felsefesi var ve bu her bölümde güzelce yansıtılmış fakat karakterlerin her birinin filozofvari, her konuda tabiri caizse ahkâm keser gibi konuşmaları beni çok rahatsız etti. Bu dil yüzünden ne anlatıya ne de dönem atmosferine odaklanabildim. Kötü bir eser olduğunu tabi ki söyleyemem fakat iyi ki okudum dediğim tek yönü Macar edebiyatı ile tanışmış olmam oldu. (Tuğba)

Çok severek okuduğum bir kitap oldu İşin Aslı Judith ve Sonrası. 20.yüzyıl başlarında Orta Avrupa’da yaşayan bir çiftin hikayesi. Kitapta olaydan ziyade insanların içsel, duygusal dünyalarına yolculuk var ve bunlar sizi düşünmeye ve sorgulamaya sevk ediyor bol bol. Fakat son derece akıcı, hem içine alan hem de kolay okunan bir kitap. Çok doğru ve vurucu tespitler var kitapta. Ama salt bir aşk romanı da değil. O dönemin sosyal sınıflarını ve bunların insan ilişkilerine etkisini çok hoş bir şekilde aktarmış yazar. Tavsiye edeceğim bir modern klasik. (İpek Dadakçı)

ah İlonka üzümlü kekim: Erkeklere kamu spotu judit gibilerden uzak durunuz!! Şaka bir yana kitap 3 bölümden oluşuyor iki kadın bir erkeğin olayları arkadaşlarına anlatış tarzıyla ilerliyor ana karakterlerimiz İlonka,Peter ve Judit arasındaki sınıf farkı,aşk,geçmiş ve savaş gibi konulara değiniliyor.ben ilk iki bölümü gayet akıcı bitirmişken son bölümü zorla bitirdim son bölümün Judit olduğunu söylememe gerek yok sanırım,sevmediğim karaktere tepkim (Nur erdemir)

İşin Aslı, Judit ve Sonrası PDF indirme linki var mı?

Sandor Marai - İşin Aslı, Judit ve Sonrası kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de İşin Aslı, Judit ve Sonrası PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Sandor Marai Kimdir?

1990'de dönemin Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nda , bugünkü slovakya'da doğdu.1928'e kadar çeşitli Avrupa şehirlerinde gazeteci olarak çalıştı.Kafka hakkında yazan ilk eleştirmenlerdendir.1928'de Budapeşte'ye döndü.Ancak önce faşişt rejimle, sonra da komünist rejimle uzlaşamadığı için 1948'de Macaristanı terk ederek ABD'ye yerleşti. 1989'da karısıyla birlikte intihar edene kadar da bu ülkede yaşayıp Macarca yazmaya devam etti.Elliden fazla roman kaleme almıştır. Bunların çoğu öldükten sonra belli başlı Avrupa dillerine çevrildi ve ona 1990'da Macaristan'ın en saygın ödülü olan Kossath ödülünü kazandırdı.(Kaynak: Yapı Kredi Kültür Yayınları)

Sandor Marai Kitapları - Eserleri

  • İşin Aslı, Judit ve Sonrası
  • Bir Burjuvanın İtirafları
  • Yürek Yangını
  • Buda'da Bir Boşanma
  • Eszter'in Mirası
  • Parma Kontesi
  • The Withering World
  • Portraits of a Marriage

Sandor Marai Alıntıları - Sözleri

  • Çocuklar paradan içgüdüyle anlarlar. (Bir Burjuvanın İtirafları)
  • Ailemizin dengesi de her yaşamda olduğu gibi kırılgandı. Sanırım her ailede olduğundan daha fazla sevmiyor, daha fazla nefret etmiyorduk birbirimizden. (Bir Burjuvanın İtirafları)
  • "Belki de en kötü şey bu dünyada eriyip gitmek değildir, belki hayatın bize bahşedebileceği en iyi şey, karanlık çöktüğünde ortaya çıkan bu kucaklaşma ve unutma dünyası sayesinde anılarımızdan kurtulmaktır." (Parma Kontesi)
  • İnsan bir süre yalnızlığı ceza gibi algılıyor; yetişkinlerin yan odada sohbet edip eğlenirken karanlık odada tek başına bırakılan bir çocuk gibi. Fakat günün birinde sen de yetişkin oluyorsun ve yalnızlığın, hakiki, bilinçli tek başınalığın bir ceza, yaralı, hastalıklı bir kendini çekme, bir münzevilik değil, tek onurlu durum olduğunu fark ediyorsun. İşte o zaman yalnızlığa katlanmak da o kadar zor olmuyor. Daha temiz havada yaşamak gibi bir şey. (İşin Aslı, Judit ve Sonrası)
  • Çocuklar çabuk yargılar; temyiz hakkı tanımaksızın. (Bir Burjuvanın İtirafları)
  • Ve onu bir sınıfa dahil etmek,kurallara uydurmak öylesine zordu ki, sanki hiçbir halk,hiçbir toplumsal katman onu tümüyle içine alamazdı; sanki doğa bir kereliğine sınıf ve soy kavramlarıyla hiç ilgisi olmayan, bağımsız, hür ve özgür bir canlı yaratmayı denemişti. (Yürek Yangını)
  • Benim hayatımda üç dostum var Acılara dayanan çelik gibi bir yüreğim var Yüreğim için ağlayan bir gözlerim var Gözlerimi silen bir ellerim evet ellerim var Bunlardan gayrisi hikaye eyy dostt... (Yürek Yangını)
  • Zaman, tüm öfkemi anılarımdan temizleyen bir araftır. (Yürek Yangını)
  • Biliyor musun, iki insanın arasında, birbirine kızgın olmanın da bir değerinin kalmadığı anlar oluyor. Ve bu, çok hazin bir an. (İşin Aslı, Judit ve Sonrası)
  • Zaman büyük bir duyarsızlaştırıcıdır, bazen yaralar tümüyle iyileşmiş gibi görünür ama çok sonraları, on beş yirmi yıl sonra şaşırtıcı biçimde "nedensiz yere" kanar ve katlanılamaz derecede ağrır, sonra yine uyuşur. (Bir Burjuvanın İtirafları)
  • Doğru kadın ve doğru erkek diye bir şey yoktur. (İşin Aslı, Judit ve Sonrası)
  • Emrah derki düştüm dile bülbül figan eder güle Güzel sevmek sarp bir kale ya alınır ya alınmaz "aşk ola" (Yürek Yangını)
  • İnsan uzun zaman boyunca kendisini diğer insanların içinde bir başına hisseder, bir gün ölülerinin arasına yolu düşünce, aslında belli etmemiş bile olsalar her zaman var olduklarını hisseder; ölüler kimseyi rahatsız etmez. (Bir Burjuvanın İtirafları)
  • Yazmak bu dünya üzerinde var olan tek gerçek güçtür. (Parma Kontesi)
  • Hayatlarımızı geniş bir şekilde yöneten büyük, belirleyici anların, daha sonra hatırladığımız ve değerlendirdiğimiz zaman göründüklerinden çok daha az bilinçli olduğunu düşünmeye başladım. (Eszter'in Mirası)
  • "Son yaklaştıkça, insan başlangıcı daha net hatırlıyor. " (Yürek Yangını)
  • İnsan bu kadar çok sevmemeli, kimseyi bu kadar çok sevmemeli, kendi çocuğunu bile.Her sevgi, had safhaya varmış bir bencilliktir. (İşin Aslı, Judit ve Sonrası)
  • Yaşamın bazı anları, inancımıza ve iyi niyetimize güç veren ve çoğu zaman böyle beklenmedik, kendiliğinden gelen bir hediyedir. (Bir Burjuvanın İtirafları)
  • Yoksulluk ve hastalık mucizevi bir şekilde duyguların ve ruhsal karmaşaların değerini düşürür. (İşin Aslı, Judit ve Sonrası)
  • İki insan birbirini gerçekten sevdiyse, aralarında gerçek bir öfke olmaz. (İşin Aslı, Judit ve Sonrası)

Yorum Yaz