tatlidede

Kadın ve Adalet Zirvesi

Kadın ve Adalet Zirvesi
Dokuz ülkeden bakan ve temsilcileri ile Sivil Toplum örgütlerinde çalışan birçok gazeteci,yazar ve akademisyenin katıldığı Kadın ve Adalet Zirvesi;Kadın ve Demokrasi Derneği ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından geçtiğimiz 24-25 Kasım 2014 tarihlerinde İstanbul'da gerçekleştirildi.Zirveye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan 'da katıldı.Kadın ve Adalet Zirvesi'nin yapılması oldukça önemliydi,dokuz ülkeden gelen temsilcilerle farklı oturumlarda kadınların sorunları,bu sorunların aileye yansımaları ve birey olarak kadının toplumdaki yeri,mülteci kadınlar,çalışma yaşamında kadının yeri,kadına yönelik şiddet,kadın ticareti ve kaçakçılığı,savaş ve göç mağduru kadınlar,Adalet ve Eşitlik gibi konular uzun uzadıya tartışıldı.Zirvede ayrıca Sn.Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Hanım,kadının toplumdaki yeri ile ilgili dikkat çekici birerde konuşma yaptı.Bu Zirve ve sonrasında açıklanan sonuç bildirgesi Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının gelecekteki hedeflerini belirlemesi bakımından oldukça önemliydi.Bildirgede oldukça dikkat çeken hususlar var,yalnız bu bildirgeyi sadece kadınlar değil,erkeklerinde okuması gerekli çünkü kadının toplumda ki yerinin belirlenmesinde onların önleyici veya destekleyici tavırlarının etkisi önemli.                 
Çok şükür ki kutlu dinimiz İslam;Saygıyı ve ölçülülüğü bize öğüt olarak veriyor.Müşriklerin baskısından dolayı Habeşistan'a hicret eden Cafer Bin Ebi Talip ve onları esir olarak geri isteyen Amr Bin As arasında geçen diyalogda Amr Bin As,Habeşistan Kralı'na "Bir de kadınlar hakkındaki düşüncelerini dinleyin.Onların bizimle eşit olduğunu söylüyor.Biz kadınları alır,satarız ve kullanırız" diyor. Bunun üzerine Cafer Bin Ebi Talip,ikna ve telkin edici bir tonda seslenerek "Ey Amr,seni doğuran anana karşı olan saygın bütün kadınlara karşı olmalı" cevabını verir.Yani İslam bize insanlar arasında eşitliği emreder,bunu da hiç unutulmaması gereken,yaşanmış hadiselerle de öğütler.Sonuç olarak Zirvenin Sonuç Bildirgesini Kadın veya Erkek farketmez,herkesin sabırla okuması dileği ile; 

Sonuç Bildirgesi;

1. Kadınla erkek arasındaki ilişkide, haklar bakımından eşitliği, ancak toplumsal yükümlülüklerin ve rollerin dağıtımı bakımından adaleti dikkate alan bir yaklaşıma ihtiyaç vardır. Farklılıkları dikkate almadan baskın grupların değerleri üzerinden sağlanan eşitlik, bazı durumlarda dezavantajlı olan grupların aleyhine sonuçlanabilmektedir. Günümüzde eşitlik üzerinden takip edilen politikalara rağmen, kadınların siyasette, karar mekanizmalarında ve ekonomik yaşam alanında erkeklerle eşit konuma sahip olamadıkları bir gerçektir. Kadınların çok yönlü mağduriyetini dikkate alan adaletli bir yaklaşım bu bakımdan büyük önem taşımaktadır.

2. Kadınlar dünyanın birçok yerinde siyaset ve karar mekanizmalarının yanı sıra, toplumsal hayata katılım konusunda da erkeklere göre geri durumdadırlar. Kadınların siyasal ve toplumsal hayata ve karar mekanizmalarına yeterince katılamaması, çeşitli sosyal, kültürel ve siyasal engellerden, kısıtlı imkânlardan ve sınırlı fırsatlardan kaynaklanabilmektedir. Kadınların toplumsal ve siyasal yaşamda ve karar mekanizmalarında hak ettikleri yeri almalarını sağlayacak politikalara bu bağlamda ihtiyaç vardır.

3. Toplumdan topluma farklılık göstermekle birlikte, kadınlar iş yaşamında çeşitli sorunlarla karşılaşmaktadırlar. Çalışan kadın, geleneksel rollerden kaynaklanan yükümlülüklerle, kamusal alandaki yükümlülüklerini birlikte göğüslemek zorundadır. Bu da kadınların iş yaşamında üst basamaklara doğru giderek geride kalmasına yol açan bir tabloyla sonuçlanmaktadır. Ayrımcılık, mobbing, düşük statülü işlerde çalışma ve düşük maaş gibi sorunlar çalışan kadının çalışma yaşamında karşılaştığı belli başlı sorunlardır.
4. Kadınların, dünyanın birçok yerinde yaşadıkları sorunların temelinde, eğitim imkânlarına yeterince ulaşamamaları yer almaktadır. Eğitim düzeyinin gelişmişliği, çalışma yaşamına, toplumsal ve siyasal katılıma, kültürel faaliyetlere ve kendini gerçekleştirme yollarına doğrudan etki etmektedir. Bu bakımdan kadınların ilk, orta ve yüksek eğitimini öngören destekleyici ve teşvik edici politikalar büyük önem arz etmektedir.
5. Dünyanın birçok yerinde medya, kadın bedenini cinsel bir objeye dönüştürerek kadını metalaştırılmakta nesneleştirmektedir. Medya bir yandan standart ve ideal bir tip sunarak tüm kadınları bu tipe özenmeye zorlamakta; bir yandan da tüketilen, pazarlanan tüm objeleri kadın bedeni üzerinden pazarlayarak kadını cinsel bir objeye dönüştürmektedir.

6. Kadın bedeni, benzer biçimde bütün sektörlerin, mal ve hizmetlerin reklamında, tanıtımında ve pazarlanmasında cinsel bir obje olarak kullanılarak metalaştırılmaktadır. Kadın bedeni üzerinden üretilen ve yönetilen algı, kadını bir tüketim malzemesi haline getirmekte ve cinsel bir objeye dönüştürmektedir. Bu da kadının, pazar ve tüketim sarmalı içinde istismarı anlamına gelmektedir.7. Kadınlar dünyanın her yerinde değişik nedenlerden dolayı ayrımcılığa maruz kalmakta ve dışlanmaktadırlar. Kadınların ayrımcılığa ve dışlanmaya maruz kalışı sadece cinsiyetinden kaynaklanmamaktadır. Aynı zamanda dini, etnik, sınıfsal ve ırksal gibi çok farklı nedenlerden dolayı kadınlar ayrımcılığa maruz kalmakta ve dışlanmaktadırlar. Bazı durumlarda kadınlar bizzat başka kadınlar tarafından ezilmekte, dışlanmakta ve hak mağduriyetine uğrayabilmektedirler.

8. Şiddet, kadınların dünyanın her yerinde karşı karşıya kaldıkları önemli sorun alanlarından biridir. Kadına karşı şiddet, psikolojik baskı, aşağılama, cinsel taciz, ayrımcılık, istismar, dayak ve nihayetinde ölüme kadar uzanan geniş boyutu olan bir sorundur. Kadınlar, hem aile içinde, hem de kamusal alanın her cephesinde; sokakta ve iş yerinde şiddete maruz kalabilmektedirler.

9. 25 Kasım, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nün ve Kadın ve Adalet Zirvesi'nin bu tarihte gerçekleştirilmiş olması anlamlıdır. Bugünü, kadına yönelik şiddete karşı duyarlılık, farkındalık ve bilinç geliştirmek için bir fırsat olarak kullanmak gerekir. Ancak kadına karşı şiddetle mücadeleyi sadece bir günle sınırlı tutmayıp tüm zamanlara yaymak önemlidir. Siyasetçilerin, yöneticilerin, karar vericilerin, sivil toplum örgütlerinin, medyanın ve nihayetinde toplumun bu sorunu gündeminde tutması ve bununla mücadele etmesi önemlidir.

10. Dünyanın birçok bölgesinde savaş ve şiddet olayları yaşanmakta, bunların sonucunda çok sayıda insan yurdundan ve yerinden edinilerek göçmen durumuna düşmektedir. Savaş ve şiddetin en önemli mağdurları hiç kuşkusuz kadınlar ve çocuklardır. Kadınlar, çocuklarıyla birlikte evsiz duruma düşmekte, sağlıksız çevre koşullarında yaşamaya mahkûm edilmekte, sağlık ve beslenme sorunlarıyla karşı karşıya kalmakta, gerekli eğitim ve sağlık koşullarından yararlanamaz duruma düşmektedirler. Bu bağlamda Türkiye'ye sığınmış olan bir buçuk milyonu aşkın Suriyeli göçmenin durumunu uluslararası aktörlerin ve kurumların dikkatine sunmak büyük önem taşımaktadır.

11. Kadın ticareti ve insan kaçakçılığı, kadınların yaşadığı şiddetin dramatik boyutlarından birini oluşturmaktadır. Bu sorun aynı zamanda küresel bir boyut kazanmış durumdadır. Kadın ticareti, çoğu zaman kadınların kendi isteklerinin dışında dahil oldukları bir mağduriyet sarmalıdır. Kadınlar kaçırılarak veya kandırılarak insan tacirlerinin eline düşmekte ve zorla çalıştırılmaktadırlar. Kamu kurum ve kuruluşlarının yanı sıra, tüm toplumun bu sorunla çok yönlü olarak mücadele etmesi ahlaki bir gerekliliktir.
12. Günümüz dünyasında gerek Türkiye'de, gerekse dünyanın değişik yerlerinde kadınlar eşit yasalara ve politikalara rağmen toplumsal yaşamın her alanında erkeklere göre geri planda yer almaya devam etmektedirler. Kadınların siyasette, karar mekanizmalarında, iş yaşamında, toplumsal yaşamda ve ailede güçlendirilmesi büyük önem taşımaktadır. Güçlü kadının, güçlü aile ve nihayetinde güçlü toplum olduğunu unutmamak gerekir.
Sonuç olarak; kadınların güçlendirilmesinde ve kadın sorunlarının çözümünde hükümetlerin yanı sıra, siyasal partilere, yerel yönetimlere, iş dünyasına, medyaya ve sivil toplum örgütlerine büyük görevler düşmektedir. Kadının güçlendirilmesine yönelik takip edilecek politikalarda ve kadınların çok yönlü mağduriyetini ve sorunlarını aşmada, adaleti dikkate alan adımlar ve yaklaşımlar büyük önem taşımaktadır.       

Yorum Yaz