matesis
dedas

2312 - Kim Stanley Robinson Kitap özeti, konusu ve incelemesi

2312 kimin eseri? 2312 kitabının yazarı kimdir? 2312 konusu ve anafikri nedir? 2312 kitabı ne anlatıyor? 2312 PDF indirme linki var mı? 2312 kitabının yazarı Kim Stanley Robinson kimdir? İşte 2312 kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
  • 27.01.2023 01:00
2312 - Kim Stanley Robinson Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Kim Stanley Robinson

Çevirmen: M. İhsan Tatari

Yayın Evi: İthaki Yayınları

İSBN: 9786053755968

Sayfa Sayısı: 520

2312 Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Nebula En İyi Roman Ödülü

Hugo En İyi Roman Ödülü Adayı

Locus En İyi Bilimkurgu Romanı Ödülü Adayı

Arthur C. Clarke En İyi Roman Ödülü Adayı

BSFA En İyi Roman Ödülü Adayı

James Tiptree Jr. Ödülü Onur Listesi

Campbell En İyi Roman Ödülü Adayı

John W. Campbell Ödülü Adayı

Yıl 2312… Bilimsel ve teknolojik ilerlemenin ışığında insanlık, uzaydaki alanını genişletmiş ve birçok gezegene yayılmıştır. Merkür'ün Tanyeri şehrindeki beklenmedik bir ölümü izleyen sıradışı olaylar, Swan Er Hong'un hayatını değiştirecek ve insanlığı bekleyen tehlikeli geleceğin adımlarını hızlandıracaktır.

Mars Üçlemesi'yle tanıdığımız ödüllü yazar Kim Stanley Robinson'ın politika, cinsiyet ve insan doğası gibi kavramları uzay gemileri, yapay zekâ ve uzak gezegenlerle buluşturduğu 2312, okura alegorik bir evrenin kapılarını aralıyor.

"2312, bilimkurguda nadir rastlanılan türde düşünsel ve insancıl; muazzam bir spekülatif kurgu."

-Iain M. Banks-

"Nefis bir dünya, nefis fikirler, nefis bir atmosfer... Bu romana bayıldım!"

-Nnedi Okorafor-

"Tutkulu anlatımları sevenler için kıymetli bir kitap."

-Jeff VanderMeer-

2312 Alıntıları - Sözleri

  • Diğer insanlar hakkında yalnızca izlenim edinirdiniz, daha fazlasını değil. Hiçbir zaman düşüncelerini duymazdınız, sadece söylediklerini işitirdiniz; okyanustaki bir damla, sonsuz bir uçuruma bir temastı bu. Uzayın karanlığında süzülürken elinizi tutan bir el. Çok fazla bir şey değildi. Birbirlerini sahiden de çok iyi tanıyamazlardı. O nedenle o öyle, o böyle der ve bunu bir kişi olarak adlandırırlardı. Bir yargıya varabilmek için varsayımda bulunurlardı. Bu sadece bir tahmindi. Tahmininizde bir tür doğruluk payı olabilmesi için o kişiyle yıllarca konuşmanız gerekirdi. Ve o zaman bile emin olamazdınız.
  • Bir saat yaşıyoruz ve o da hep aynı.
  • Diğer insanlar hakkında yalnızca izlenim edinirdiniz, daha fazlasını değil. Hiçbir zaman düşüncelerini duymazdınız, sadece söylediklerini işitirdiniz; okyanustaki bir damla, sonsuz bir uçuruma bir temastı bu. Uzayın karanlığında süzülürken elinizi tutan bir el. Çok fazla bir şey değildi. Birbirlerini sahiden de çok iyi tanıyamazlardı. O nedenle o öyle, o böyle der ve bunu bir kişi olarak adlandırırlardı. Bir yargıya varabilmek için varsayımda bulunurlardı. Bu sadece bir tahmindi. Tahmininizde bir tür doğruluk payı olabilmesi için o kişiyle yıllarca konuşmanız gerekirdi. Ve o zaman bile emin olamazdınız.
  • Bu dünyanin coğrafyası sadece insanoğlunun mantığı ve gördükleriyle birleştirilmistir ,
  • Ölüm hep kötü bir şey olagelmistir fakat onun acısını sadece hayatta kalanlar hissediyor , o yüzden ...
  • Minarel olarak öldüm ve bitki olarak doğdum ; bitki olarak öldüm ve hayvan olarak doğdum ; ne zaman ölüp de bir şey kaybettim ki ? • Kimin sözü bu ? • RUMİ .
  • Alışkanlıklar ilk tekrarlardan sonra oluşmaya başlar. O andan sonra alışkanlıklara yönelim gelir, çünkü tekrarlar aslında savunmalardır, zamana ve umutsuzluğa karşı alınan siperler...
  • Büyük Çarpışmalar Çağı! Geç Dönem Ağır Bombardımanı! Hiç kimsenin bu büyük atlıkarıncanın tamamen düzeldiğini ve muntazam bir şekilde hareket ettiğini söylemesine izin vermeyin. Ya da arada bir de olsa çarpışan arabaların savruluşuna benzemediğini. Yerçekimi, o gizemli yer çekimi, sabit bir biçimde kendi kurallarına uyar, maddeyle etkileşime geçer ve bazen ortaya karmaşık bir hare­ket çıkar. Görünmez dalgalar o veya bu şekilde kayaları fırlatıp atar. Ya insanlık tarihi de bu tür görünmez dalgalara sahipse? Çünkü en nihayetinde aynı güçler iş başında. Bizi şu anda olduğumuz şeve hangi çarpışmalar getirdi? Yeni bir rezonans yeni bir dalga oluşturup bizleri yepyeni bir yöne fırlatıp atar mı? Kendi “Geç Dönem Ağır Bombardımanımız”a mı giriyoruz?
  • "Herkes güvende olana dek kimse mutlu olmayacak! "
  • Bu dünyanın coğrafyası sadece insanoğlunun mantığı ve gördükleriyle birleştirilmiştir. Sanatın ışığı ve renkleriyle; dekoratif düzenlemelerle; iyi, doğru ve güzel düşüncelerle.

2312 İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Kim Stanley Robinson’un birçok kitabı gibi 2312 de bilimsel bilimkurgu anlamında zengin içeriği ile okuru karşılıyor. Gezegenleştirme -terraforming- temalı kitapları ile tanınan yazar, bu alanda okunabilecek en detaylı kitaplara imza atmış biri. Özellikle Mars Üçlemesi adlı seri -ülkemizde maalesef iki farklı zamanda sadece ilk kitabı yayınlandı- bu konuda ders niteliğinde. Zira yazar kitaplarında bilimden bir an olsun ayrılmıyor. Şimdi anlatacağım kitabı da bu durumdan bir hayli nasibini alıyor. İki bin üç yüzlü yıllardayız. Artık Güneş Sisteminin birçok gezegen ve uydusunda yaşayabiliyoruz. Bir bakıma da toplumsal olarak bambaşka bir tanım gerektirecek hale gelmişiz. Özellikle bilimsel çalışmaların dikkatimize sunulduğu kitapta ilk olarak bu kolonileşme süreci dikkati çekiyor. Zira mevcut teknolojimiz hesaba katıldığında pek de akla yatkın gelmeyen durumu, bu denli detaylı okumak memnun edici. Yaklaşık üç yüz yıl sonra neler olacağının bir öngörüsü olarak da yorumlanabilecek olan eser, bir ölüm haberi ile başlıyor. Merkür gezegeninin Tanyeri adlı şehrindeki beklenmedik bir ölüm akıl almaz olayların da kapılarını aralıyor. Esasen okuyunca her biri çok mantıklı gelen olaylar silsilesi, yazarın detaycı yaklaşımı sayesinde okurun zihninde gerçekmişçesine beliriyor. Bahsettiğimiz olayların merkezinde ise Swan Er Hong adlı sıradışı bir sanatçı yer alıyor. Söz konusu ölümün ardında neler döndüğünü anlamak, daha büyük yıkımlara engel olmak için gezegen gezegen dolaşıyoruz. https://lagaribilimkurgu.com/2312-ya-da-iki-bin-uc-yuz-on-iki/ (Zülfikar Yamaç)

İnsanlık uzaya yayıldığında nasıl olur üzerine düşündüren bir bilimkurgu kitabı. Hızlı bir başlangıç, ortalarda yavaşlayan bir hikaye ve sonra tüm olaylar hızla birbirine bağlanıyor. Aşka dair hoş şeyler de var. Hem naif hem sıradışı bir aşk. Hem çok olağan hem de farklı. Ve kitabın düşündürdüğü bir soru: Uzun bir ömür sahibi olmak için çift cinsiyetli olmayı kabul eder miydiniz? (deniz canan)

Bir başka ödüllü vasat kitap. Kitabın açılışı muhteşem, devamı ise akmıyor sıkıyor gereksiz tasvir yığınına dönüyor. Baştaki saldırıyı okuyup gerisini okumasaniz pek bir şey kaybetmezsiniz. (Caglayan Devrim Genc)

2312 PDF indirme linki var mı?

Kim Stanley Robinson - 2312 kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de 2312 PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Kim Stanley Robinson Kimdir?

Amerikalı yazar Kim Stanley Robinson 1952’de doğdu. Lisans eğitimini San Diego Üniversitesi’nde, yüksek lisansını Boston Üniversitesi’nde edebiyat üzerine yaptı.

Eserlerinde sıklıkla doğal felaketleri işleyen, çevreci bir bilimkurgu geleneğinin önde gelen temsilcilerinden biri olan Kim Stanley Robinson 2008 yılında Time dergisi tarafından “Hero of the Environment” seçilmiştir.

İlk romanı The Wild Shore ile kariyerine başlayan Robinson, bugüne dek 18 roman yayımlamıştır. Kariyeri boyunca çeşitli eserleriyle Hugo, Locus, Nebula ve World Fantasy ödüllerine layık görülmüştür. En önemli eserleri Kızıl Mars, Yeşil Mars ve Mavi Mars’tan oluşan Mars Üçlemesi’dir.

2016 yılında, “insanlığın uzay keşfini teşvik etmek adına bilimkurgu veya teknik yazılara üstün katkıları” dolayısıyla Robert E. Heinlein Ödülü’ne layık görülmüştür.

Kim Stanley Robinson Kitapları - Eserleri

  • Kızıl Mars
  • 2312
  • Lucky Strike
  • Yağmurun Kırk İşareti

Kim Stanley Robinson Alıntıları - Sözleri

  • Diğer insanlar hakkında yalnızca izlenim edinirdiniz, daha fazlasını değil. Hiçbir zaman düşüncelerini duymazdınız, sadece söylediklerini işitirdiniz; okyanustaki bir damla, sonsuz bir uçuruma bir temastı bu. Uzayın karanlığında süzülürken elinizi tutan bir el. Çok fazla bir şey değildi. Birbirlerini sahiden de çok iyi tanıyamazlardı. O nedenle o öyle, o böyle der ve bunu bir kişi olarak adlandırırlardı. Bir yargıya varabilmek için varsayımda bulunurlardı. Bu sadece bir tahmindi. Tahmininizde bir tür doğruluk payı olabilmesi için o kişiyle yıllarca konuşmanız gerekirdi. Ve o zaman bile emin olamazdınız. (2312)
  • " Konuşmaları nasıl buldunuz? " diye sordu, fincanının dibindeki siyah tortuya bakarak. (Kızıl Mars)
  • Yola çıkmışlardı. Dokuz aylık bir yolculuğun ya da kalan yaşamları boyunca sürecek bir yolculuğun başlangıcıydı. Tek başlarınaydılar. (Kızıl Mars)
  • Kalbi umutsuzca nefes almaya çalışan ciğerlerinin arasına sıkışıp ezilmiş gibiydi. (Lucky Strike)
  • Ve şimdi o sırıtkan Harry Truman alçağı ona, Frank January'ye, iki yüz bin kadın ve çocuğun üzerine güneşi bırakma emrini vermişti. (Lucky Strike)
  • " Öyleyse beni neden bütün konuşmalardan çıkarıyorsun!" (Kızıl Mars)
  • Ölüm hep kötü bir şey olagelmistir fakat onun acısını sadece hayatta kalanlar hissediyor , o yüzden ... (2312)
  • Diğer insanlar hakkında yalnızca izlenim edinirdiniz, daha fazlasını değil. Hiçbir zaman düşüncelerini duymazdınız, sadece söylediklerini işitirdiniz; okyanustaki bir damla, sonsuz bir uçuruma bir temastı bu. Uzayın karanlığında süzülürken elinizi tutan bir el. Çok fazla bir şey değildi. Birbirlerini sahiden de çok iyi tanıyamazlardı. O nedenle o öyle, o böyle der ve bunu bir kişi olarak adlandırırlardı. Bir yargıya varabilmek için varsayımda bulunurlardı. Bu sadece bir tahmindi. Tahmininizde bir tür doğruluk payı olabilmesi için o kişiyle yıllarca konuşmanız gerekirdi. Ve o zaman bile emin olamazdınız. (2312)
  • "Birkaç bağlantılı açıklama kuralı vardır. Başlangıç koşulları asla tam olarak bilinemez. Kelebek belki uçuyordur, belki ayakaltında ezilmiştir. Sen Hiroşima'ya doğru uçuyorsundur. (Lucky Strike)
  • Maya daha sonra, Boone ile Chalmers'in arasında aktarılan bakışları anımsamaya çabaladı. Bir şifre ya da tek yumurta ikizlerinin icat ettiği özel bir dil gibiydi. (Kızıl Mars)
  • Rezalet! Fakat insanların istediği, yalanlardı; politika böyle bir şeydi. Sonuçta, konuşmasının sonunda o da büyük bir alkış aldı. (Kızıl Mars)
  • İnsanların istediği, yalanlardı. Politika böyle bir şeydi. (Kızıl Mars)
  • Büyük Çarpışmalar Çağı! Geç Dönem Ağır Bombardımanı! Hiç kimsenin bu büyük atlıkarıncanın tamamen düzeldiğini ve muntazam bir şekilde hareket ettiğini söylemesine izin vermeyin. Ya da arada bir de olsa çarpışan arabaların savruluşuna benzemediğini. Yerçekimi, o gizemli yer çekimi, sabit bir biçimde kendi kurallarına uyar, maddeyle etkileşime geçer ve bazen ortaya karmaşık bir hare­ket çıkar. Görünmez dalgalar o veya bu şekilde kayaları fırlatıp atar. Ya insanlık tarihi de bu tür görünmez dalgalara sahipse? Çünkü en nihayetinde aynı güçler iş başında. Bizi şu anda olduğumuz şeve hangi çarpışmalar getirdi? Yeni bir rezonans yeni bir dalga oluşturup bizleri yepyeni bir yöne fırlatıp atar mı? Kendi “Geç Dönem Ağır Bombardımanımız”a mı giriyoruz? (2312)
  • Ve böylece buraya geldik. Mars eskiden bir güçtü, şimdiyse bir mekâna dönüştü. (Kızıl Mars)
  • January de aynı şekilde artık vazgeçmek istiyordu. Beyni acıyordu. Kaçma planları öylesine saçma, aptalca ve faydasızdı ki. En iyisi vazgeçmekti. Düşünmemeye çalıştı, ama imkânsızdı. Nasıl düşünemezdi? Bilinci yerinde olduğu sürece düşünecekti. Zihin, sıkıştığı kapanların içinde bir tilkiden çok daha uzun süre mücadele ediyordu. (Lucky Strike)
  • Alışkanlıklar ilk tekrarlardan sonra oluşmaya başlar. O andan sonra alışkanlıklara yönelim gelir, çünkü tekrarlar aslında savunmalardır, zamana ve umutsuzluğa karşı alınan siperler... (2312)
  • " Ve böylece buraya geldik. Fakat kavrayamadiklari mesele şuydu, Mars'a ulaştığımızda yolculuk yüzünden öylesine değişmiş olacaktık ki yapılmasını söyledikleri şeyin hiçbir anlamı kalmayacaktı. Deniz altına inmek ya da Vahşi Batı'ya yerleşmek gibi bir şey değildi bu - tamamen yeni bir deneyimdi ve Ares'in uçuşu devam ettikçe Yeryüzü öylesine uzaklaştı ki , sonunda diğerlerinin arasında mavi bir yıldızdan başka bir şey değildi, oradan gelen sesler öylesine gecikiyordu ki sanki bir önceki asırdan geliyor gibiydi. Kendi başımızdaydık ve bu yüzden tamamen farklı varlıklar hâline geldik. (Kızıl Mars)
  • "Herkes güvende olana dek kimse mutlu olmayacak! " (2312)
  • Bu dünyanın coğrafyası sadece insanoğlunun mantığı ve gördükleriyle birleştirilmiştir. Sanatın ışığı ve renkleriyle; dekoratif düzenlemelerle; iyi, doğru ve güzel düşüncelerle. (2312)
  • Minarel olarak öldüm ve bitki olarak doğdum ; bitki olarak öldüm ve hayvan olarak doğdum ; ne zaman ölüp de bir şey kaybettim ki ? • Kimin sözü bu ? • RUMİ . (2312)

Yorum Yaz