tatlidede

Adalete Susayanlar - John Grisham Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Adalete Susayanlar kimin eseri? Adalete Susayanlar kitabının yazarı kimdir? Adalete Susayanlar konusu ve anafikri nedir? Adalete Susayanlar kitabı ne anlatıyor? Adalete Susayanlar PDF indirme linki var mı? Adalete Susayanlar kitabının yazarı John Grisham kimdir? İşte Adalete Susayanlar kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
  • 06.05.2022 09:00
Adalete Susayanlar - John Grisham Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: John Grisham

Çevirmen: Hasan Karabulut

Orijinal Adı: A Time to Kill

Yayın Evi: Altın Kitaplar

İSBN: 9754053456

Sayfa Sayısı: 415

Adalete Susayanlar Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Haklı ile haksızı ayırmak zorunda kalanlar çoğu zaman tereddüte düşerler. Çünkü sonuçta düşünülen adalet değil, uygulanan adalet önemlidir. Cinayet mi? .. İntikam mı? .. Adalet mi? .. Kızının öldürülmesinden sonra çılgına dönen bir baba, acımasız bir savcı, çılgın bir yargıç ve sanki içindeki nefret ve öfkeyi davanın sonucuna bağlamış bir toplum... John Grisham içimizde varolan iyi ile kötünün canlı birer resmini çiziyor...

Adalete Susayanlar Alıntıları - Sözleri

  • Aslında oturum tam Bullard'a özgü bir tempoda geçmişti... Yani 20 dakika gibi kısa bir sürede. "ONA GÖRE ADALET MEKANİZMASI HIZLI İŞLEMELİYDİ."
  • - Senin de küçük bir kızın var. Farzet ki kızın tecavüze uğramış, dövülmüş bir durumda hastanede yatıyor. Ne yapardın? - Aptalca bir şey yapma, Carl lee. - Benim soruma yanıt ver. Sen olsan ne yapardın? - Bilmiyorum. Ne yapardım bilmiyorum. - Sana şöyle sorayım. Eğer aynı durumda olan senin küçük kızın olsaydı ve bunu ona iki zenci yapmış olsaydı, sen de onların yakasına yapışabilecek bir durumda olsaydın, o zaman ne yapardın? - Onları öldürürdüm!

Adalete Susayanlar İncelemesi - Şahsi Yorumlar

İki beyaz,küçük bir siyahi kıza saldırır. Adalet sistemine güvenmeyip, adaleti kendi sağlamak adına suçluları öldüren adamın davasını alan avukatın hikayesinde ırk ayrımcılığını gösteren bir davanın gidişatı anlatılıyor. (Gülcan Çakır)

Öncelikle hepinize güzel bir akşam diliyorum. Bugün sizlere çok sevdiğim bir yazarın, John Grisham’in 1988 yılında ilk kaleme aldığı ve yaşanmış gerçek bir olaya dayanan Adalete Susayanlar (orj. A Time To Kill) eserini ayrıca tanıtmak istiyorum. Haklı ile haksızı ayırmak zorunda kalanlar çoğu zaman tereddütte düşerler. Çünkü sonuçta düşünülen adalet değil, uygulanan adalet önemlidir. Cinayet mi? .. İntikam mı? .. Adalet mi? .. Kızının Ku Klux Klan’a üye ırkçı iki kişi tarafından tecavüz edilmesinden sonra çılgına dönen bir baba, acımasız bir savcı, çılgın bir yargıç ve sanki içindeki nefret ve öfkeyi davanın sonucuna bağlamış bir toplum... John Grisham içimizde var olan iyi ile kötünün canlı birer resmini çiziyor... Kitap özeti; John Grisham'ın 1988 yılında kaleme aldığı ilk romanıydı, ancak Firma adlı eserinin yayınlanmasına kadar dikkatleri hiç üzerine çekmedi. Kitap, Grisham’in tanık olduğu fiili bir tecavüz olayına dayanarak şu soruyu gündeme getiriyor: Bir babanın, küçük kızına tecavüz edenleri öldürmesi meşru mudur? Bununla birlikte Ford İlçesi'ndeki Clanton kasabasında, tecavüzcülerin iki beyaz adam olduğu ve kurbanın on yaşındaki bir siyah kız olduğu düşünüldüğünde, olayların akışı başka bir soruya işaret ediyor. Bugüne kadar siyah bir adamın Beyaz bir adamı öldürmek için gerekçesinde ne kadar haklı olduğudur? Asıl hikâyemiz Carl Lee Hailey’nin küçük kızının tecavüzcülerini öldürmesinden ve onu savunmak için genç avukat Jake Brigance’ı tutmasından sonra başlıyor. Süreç içerisinde gelişen mahkeme salonu stresi, NAACP'nin desteklediği yerel siyahi vatandaşların Ku Klux Klan'la bu zorlu dava sürecinde yaşayacakları mücadeleye kadar varıyor. Hailey’nin bu yargılanma sürecinde jüri üyelerinin tamamen beyaz olduğu göz önüne alındığında, adil bir yargılamaya varılabilir mi? Bütün bu yaşananlar, bu davayı kabul etmesinin önündeki engeller, genç avukat Jake Brigance'ın geleceğini hatta kariyerini etkileyecek derecede önemlidir. 1980'lerin başında kuzey Mississippi'de güzel bir Mayıs günü, iki beyaz şahıs kaçırdıkları 10 yaşında genç siyah kız çocuğuna tecavüz ediyor. Feci bir şekilde dövülmüş ve kanlar içinde olan küçük kız, yaşadığı bu utanç verici durumdan babasının onu kurtarmaya geleceğini düşünmektedir. Onunla işleri biten adamlar, onu sığ ve ıssız bir vadiye atarlar. Tonya hastaneye kaldırıldıktan sonra, siyahi şerif tarafından yapılan kısa bir tahkikat neticesinde aranan iki değersiz cani beyaz zanlı adam gözaltına alınırlar; küçük Tonya Hailey ise ameliyat sonrasında almış olduğu ağır iç ve dış zedelenmelere rağmen hala hayatta kalma mücadelesini sürdürmektedir. Karısı ve bir kızı olan genç "sokak avukatı" Jake Brigance, tarihi Wilbanks binasında yalnız çalışmaktadır. Kariyerine bir ucube olan Lucien Wilbanks'in ortak bir üyesi olarak başlamıştır. Serbest bırakıldıktan sonra Wilbanks tüm yasal uygulamalarını yoksul mavi yakalı işçileri temsil eden liberal Jake'e devreder. Tonya'nın babası Carl Lee Hailey, Jake'e kızına tecavüz eden iki adamı öldürmeye kararlı olduğunu açıkça ifade eder. Carl Lee'nin kardeşi Lester Chicago'dan geldiğinde, iki adam intikam arayışı içerisine girerler. Lester, Jake Brigance tarafından savunulduğu davada, birkaç yıl önce cinayetten beraat ettiği adliye sarayının içini iyi biliyordu. Bu durumu değerlendiren Carl Lee kapanışta adliye sarayında saklanır ve intikam için saldırısını planlar. Eski bir Vietnam Savaşı yoldaşı, zengin bir yer üstü ustası ve dostu olan "Cat" Bruster, Carl Lee için bir M-16 makineli tüfek temin eder. Pazartesi sabahının ilk saatlerinde Cobb ve Willard mahkeme salonuna arka merdivenlerden aşağı doğru getirilirken, Carl Lee Hailey saklandığı dolaptan çıkarak onlara M-16 ile yaylım ateşi açar ve bu esnada kazara bir memurun yaralanmasına da sebep olur. Sonra sakince silahını yere indirir, aracına doğru yürür ve eve döner. Caddenin karşısındaki ofisinde, Jake gürültüyü duyar ve araştırmak üzere üzerine adliyeye koşar. Birkaç dakika sonra Carl Lee, evinde hiçbir zorluk çıkarmadan teslim olur ve gözaltına alınır. Carl Lee Hailey, şerif ve memurlarla birlikte anlayışıyla içerisinde, saygılı ve sakin bir biçimde kaderine boyun eğer. Jake Brigance, çabaları karşılığında 1.000 dolardan daha az para kazanacağını, fakat kariyeri açısından büyük bir tanıtım için umut bağladığı Carl Lee Hailey davasını ele almayı kabul eder. Basın, Clanton'da yaşanan olaya ilgisini arttırdığında kasaba adeta bir medya sirkine döner ve artık ölüm tehditleri de gelmeye başlar. Davayla ilgili olan herkes korkutulumaya çalışılır ve tanıklar ya da iyi niyetli kişiler üzerindeki baskı arttırılmaya başlar. Üç ayrı ceza ile suçlanan Carl Lee için ölüm cezasına çarptırılma ihtimali artık kaçınılmazdır. Mahkemede olay zamanında deli olduğunu kanıtlamak artık onun tek savunması gibi görünüyor. Büyük jüri mahkeme tarafında kabul edildikten sonra, Ku Klux Klan kendini Ford County'de yeniden kuruyor ve varlığını daha da fazla hissettiriyor. Çoğunluğunu beyazların oluşturduğu bu kasabada, Jake'in tek umudunu olan adaleti elinden alan çoğunluğu beyaz jüriye sadece bir tane siyah jüri üyesi kabul edilecektir. Duruşma 22 Temmuz tarihine ayarlanır. Jake Brigance önümüzdeki iki ay boyunca soğukkanlılıkla iki cinayet planlayan ve görgü tanıklarının önünde bu eylemi gerçekleştiren bir adamı beraat ettirmek için uğraşacaktır. Büyük çaplı tüm dava masrafları geçici olarak Jake'e kalıyor ve Jake de davayı geri kazanmak için elinden gelen tüm gayreti gösteriyordu. Yerel siyahi papazlar, Hailey’nin ailesinin ihtiyaçları ve savunma harcamaları için para topluyorlar; her biri bu alımın biraz gerisinde kalıyorlardı. Ku Klux Klan ise Jake'in evinin ön bahçesinde bir haç yakarak (haç yakmak bir nevi ölüm tehdididir.) cevap verir tüm bu gelişmelere farklı bir şekilde cevap vermeyi daha uygun görmekteydi. Yargılama tarihi yaklaştıkça sinirler yıpranır ve kasabada ırk gerginlikleri daha da artar. Artık suçunu itiraf eden katil, şu an kasabada siyah nüfusa için bir kahraman ve büyük bir bütünlüğe sahip aktör olarak ortaya çıkmaktadır. Davayı hem zengin Memphis avukatlarından, hem de NAACP'den uzak tuttuğu için, Jake Brigance artık Klan'ın ciddi bir hedefi haline gelmiştir. Jake’in evinin yatak odasının penceresinin hemen dışında bir saldırgan bombalama eyleminde yakalandıktan sonra Jake karısını ve kızını güvenli olmaları için bölge dışına göndermek durumunda kalır. Jake'in karısının kendisine istikrar kazandıran etkisi olmadan, çabucak, olgunlaşmamış, sorumsuz davranışlar sergilemeye başlar; kendisini ortak ilgi alanını paylaşan renkli, zeki ve işinde uzman bir ekibin içinde bulur: İçki içme. Bunlardan biri, yirmi beş yaşındaki üçüncü sınıf hukuk öğrencisi Ellen Roark'tır; çekici, seksi ve zarif bir bayandır. Jake'e bazı konular ile ilgili yardımın dışında, uzman kâtiplik hizmeti de sunmaktadır. Bu arada Klan, Jake'in sekreterinin kocasına saldırmış ve kendisini ağır yaralamıştır. O gece savunma ekibi margarita’nın vermiş olduğu haz ile sarhoş olduğunda, yüzlerce siyah vatandaş sokağın karşısında mum ışığında bir nöbet tutuyordu. Ertesi gün Klan, siyahların mitingine karşı müdahalede bulunmak için adliye çimlerine girdi ve öfkeli bir kavga patlak verdi. Artık Ulusal Muhafız Birliği de olaya dâhil olmuştu, adliye çiminde bu tür taşınlıkların önüne geçebilmek adına kamp kurmuştu. On kadın ve iki erkekten oluşan ağırlıklı beyaz jüri, şehir dışına çıkarıldılar. Devletin memurlarını olay günü kazara vurduğunda Carl Lee’nin deli olduğu tezini öne süren Jake olağan üstü bir savunma yapıyordu. Kısa yargılama süresinin bitimine doğru, Jake adliye binasına girerken, bir keskin nişancı Jake'in hayatına ciddi biçimde kast eder ve onu yaralar. Bir gece Ellen Roark Klan tarafından kaçırılır ve ağır yaralanır ve hastaneye kaldırılır. Savunma kanadındaki yarı emekli bir psikiyatrist bilirkişinin delilik tezi hemen hemen umutsuz kalacak şekilde gözden düşürülmüş ve boşa çıkmıştır. Umutsuzluk içinde kalan Lucien Wilbanks, bir tane dejenere jüriyi "satın alma" girişiminde bulunur. Tanıklık davasının son gününde ödünç aldığı giysiler ile kapanış argümanlarını veren Jake, hayatının en güzel zamanlarından birini yaşıyordur. Jüri kasıtlı olarak, gerilimin arttırılması ve stres altında bırakılmak için Lucien'in gayretleri sayesinde, otobüs yolunda siyahların olduğu güzergâhtan mahkemeye getirilir. Jüri yüksek sesle protesto edilir ve tümüyle beyaz jüriyi bir korkudur alır. Çok sıkıntılı günler sonrasında jüri kapanarak karar aşamasına gelir ve mucizevi bir şekilde suçsuzluk kararı verir. Dava sonrasında, Jake ailesiyle tekrar bir araya gelmek için Kuzey Carolina'ya uçar. Şimdiden keyifli okumalar dostlar. :) Bir sonraki kitap yorumu ve değerlendirmesinde görüşmek dileğiyle. Esen kalınız! ~ A.Y. ~ (A.Y.)

Adalete Susayanlar PDF indirme linki var mı?

John Grisham - Adalete Susayanlar kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Adalete Susayanlar PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı John Grisham Kimdir?

John Grisham, 8 Şubat 1955 tarihinde Jonosboro, Arkansas'ta doğdu. Babasının işi nedeniyle sıkça taşınmak zorunda kalan Grisham bir süre Mississippi'de de yaşamıştır. 1981 yılında Mississippi State Üniversitesi'ndeki eğitimini tamamlar ve aynı yıl içinde Renee Johnes ile evlenir. Siyasi açıdan girişimler yapan ve aynı zamanda avukat olarak çalışan Grisham, 1983 yılında Mississippi House of Representatives'e seçilir. Aynı dönemde hiç bir zaman bitmeyecek iki kitap yazmaya başlar. Bir yıl sonra üçüncü bir kitabı yazmaya başlar, ancak onu 1986 yılında bitirir. Kitabın adı "Jüri" idi. Zorlu bir yayınevi arayışından sonra Nisan ayında Wynwood Press kitabı yayınlamaya kabul eder. Bir yılda sadece 5000 adedi satan kitap, yazmayı bırakmak için yine de bir sebep oluşturmuyordu. 1988 yılında piyasaya çıkan "Şirket" adlı kitabı ise büyük bir başarıydı. Paramount Pictures kitabı senaryolaştırmak için $ 600.000 ödedi. Bu romandan sonra her kitabı başarı kazanacaktı. Yılın yarısını yazmakla geçiren Grisham, diğer yarısını da oğulunun basketbol takımı ile ilgilenmekle geçirir. Medyadan fazla hoşlanmıyor, sakin yaşamayı tercih ediyor ve inançlı bir baptist'tir.

John Grisham Kitapları - Eserleri

  • Şirket
  • Sokak Avukatı
  • Pelikan Dosyası
  • Jüri
  • Müşteri
  • Vasiyetname
  • Yağmurcu
  • Masum Adam
  • Son Jüri Üyesi
  • Ortak
  • Kardeşler
  • Boyalı Ev
  • Gaz Odası
  • Davacı
  • Temyiz
  • Sanık
  • Çaylak
  • Küçük Avukat
  • İtiraf
  • Tuzak
  • Davet
  • Adalete Susayanlar
  • Tazminat Kralı
  • Vurguncu
  • Maden
  • Muhbir
  • Sakin Cennet
  • Kaçırılan Kız
  • Dalavere
  • Çınarlı Yol
  • Hesaplaşma
  • The Firm
  • Adalet Peşinde
  • A Time to Kill Level 5
  • Camino Island
  • The Chamber
  • The Rainmaker
  • The Associate
  • Das Testament
  • Yağmurcu
  • The Judge's List: A Novel
  • The Street Lawyer
  • Rogue Lawyer

John Grisham Alıntıları - Sözleri

  • " Her zaman nerede olduğunu bil. " (Ortak)
  • "Aklına ilk gelen sözcük ne?" "Umutsuzluk." "Evet, seni anlıyorum. Ama buna sen de alışırsın." (Sokak Avukatı)
  • Gecmis ne kadar berbat olursa olsun, insan o gecmisin bir kismini beraberinde tasimak zorundaydi. (Tuzak)
  • Aklı başında bir insan yargıcın karşısında durup avukatmış gibi davranamazdı. (Dalavere)
  • Ve kâbus hiç bitmeyecekti. Bugün, Teksas onu sonunda idam ettiğinde de bitmeyecekti. Gelecek hafta gömüldüğünde de bitmeyecekti. Gelecekte bir gün gerçek ortaya çıksa bile bitmeyecekti. (İtiraf)
  • Onun için konuşma özgürlüğü başkaldırma özgürlüğü demekti. (Pelikan Dosyası)
  • İnsan eğer ölümü düşünmezse hayatın değerini anlamıyor. (Şirket)
  • Her sokağın bir hikayesi, her binanın bir anısı vardır. Çok güzel bir çocukluk geçirmiş insanlar doğup büyüdükleri kasaba ve kentlerin sokaklarında dolaşıp mutlu anılarını tekrar yaşayabilirler. Diğerleri ise doğum yerlerine bir görevi yerine getirmek üzere gelir ve mümkün olduğunca çabuk kaçıp giderler... (Davet)
  • " Bağımlılar utanma nedir bilmezler. Bağımlı insan kendini o kadar çok rezil eder ki, sonunda utanmaya karşıya bağışıklık kazanır." (Vasiyetname)
  • Her şey ona yorucu geliyordu. Yemek yemek, banyo yapmak çok büyük çaba gerektiriyordu. (Masum Adam)
  • Büyük Carl Trudeau onları yine alt etmişti. Bowmore olayını temizlemiş, şirketini kurtarmıştı. Hisselerini önce en dibe düşürmüş, en düşük fiyattan hepsini toplamış ve bütün hisselerin sahibi olmuştu. Bu da onu daha da zengin yapmıştı... (Temyiz)
  • Yağmurcu Kızılderililerde büyüyle yağmur yağdırdığına inanılan sihirbaz. Deyim olarak da özellikle hukuk firmaları için çalışan ve müşterileri ile firmasına ''bereket '' getiren başarılı eleman. (Yağmurcu)
  • Bir insan ne kadar paraya bu kadar yeter derdi? (Temyiz)
  • Adalet Vizyonu’nu zaten çok az insan bilirdi. Lobi ve danışmanlık şirketlerinin yüzdüğü çamurlu sulara yeni dalmış bir gruptu. Zachary devam etti. “Ben grubun Mississippi eyaleti müdürüyüm. Ülkenin her yerinde şubelerimiz var. Tek amacımız, temyiz mahkemelerine kaliteli insanların seçilmesini sağlamak. Kaliteli derken, tutucu, işine bağlı, ılımlı, yüksek ahlaklı, zeki ve hırslı genç hukukçular demek istiyorum.”... (Temyiz)
  • Avukatlar sır saklamakta güçlük çekerler. (Yağmurcu)
  • Bir suçu aydınlatmanın en kolay yolu birinin itiraf etmesidir. (Masum Adam)
  • ...daha on sekiz yaşına bile gelmemiş, olgunlaşmamış, kısacık yaşamlarının çoğunda aşırı övgüyle şişirilmiş ergenlerdir. (Masum Adam)
  • Kadın erkeğini değiştirebileceği inancıyla evlenir ama bunu asla başaramaz. Erkekse karısının değişmeyeceğini sanarak evlenir ama kadın basbayağı değişir. (Maden)
  • On üç yaşındaki Theo büyüyünce ne olacağına karar veremiyor, her gün fikir değiştiriyordu... (Küçük Avukat)
  • Topluma ayak uyduramayan biri, yetkililere kızgın, kararsız ve öngörülemeyen davranışlar gösterebilir. (Masum Adam)

Yorum Yaz