Devlet Üzerine - Marcus Tullius Cicero Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Devlet Üzerine kimin eseri? Devlet Üzerine kitabının yazarı kimdir? Devlet Üzerine konusu ve anafikri nedir? Devlet Üzerine kitabı ne anlatıyor? Devlet Üzerine PDF indirme linki var mı? Devlet Üzerine kitabının yazarı Marcus Tullius Cicero kimdir? İşte Devlet Üzerine kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Marcus Tullius Cicero
Çevirmen: C. Cengiz Çevik
Orijinal Adı: De Re Publica
Yayın Evi: İthaki Yayınları
İSBN: 9786053754077
Sayfa Sayısı: 264
Devlet Üzerine Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Cicero Latin edebiyatının ve felsefesinin belki de kendisinden sonraki çağları en çok etkilemiş yazarıdır. Roma'nın geleneksel değerlerinin ve devletinin sadık bir bekçisi olmuş, bu uğurda yaşamını yitirmiştir. Consul'luğa ve vatanın babası unvanına (pater patriae) uzanan siyasi kariyeri boyunca verdiği eserler sadece yaşadığı dönemin değil, sonraki çağların entelektüel zihinleri için de yol gösterici olmuştur: Deneyimlediklerini yazmış, yazdıklarını deneyimlemiştir. Burada çevirisini sunduğumuz De Re Publica da Roma'nın kuruluşu ile krallık devrinden cumhuriyetin son yüzyılına uzanan deneyime dayanan kolektif bir bilincin tarihsel ve teorik bir öyküsüdür. Cicero biçim bakımından Platon ve Aristoteles'in siyasi metinlerini örnek almışsa da, bu öyküyü bir Romalı gibi, görev duygusuyla kaleme almış ve her zaman olduğu gibi devletin esenliğini her şeyin önüne koymuştur. Ona göre erdem (virtus) iyi bir şeyse, uygulamaya dökülmelidir, o halde en yüce erdem de toplumun malı sayılan devlete hizmettir.
Erken dönemde Kilise tarafından "erdemli pagan" olarak değerlendirilen ve birçok eseri değerli görüldüğü için korunup çoğaltılan Cicero her şeyiyle klasik dönemden çok farklı bir iklimi yaşayan Ortaçağ'da Kilise Babaları'yla birlikte Lactantius, Augustinus, Ambrosius ve Hieronymus gibi önemli isimleri görüşleriyle etkilemiştir. Rönesans döneminin de gözde yazarıdır şüphesiz: başta Petrarca ve Erasmus olmak üzere Eskiçağ'ı hayranlıkla öğrenip inceleyen hümanistlerin ve Machiavelli ve Thomas Hobbes'un da. Sözün kısası, bu büyük yazarın büyük yapıtı Latince aslından çevirisiyle "nihayet Türkçede!" İyi okumalar…
(Tanıtım Bülteninden)
Devlet Üzerine Alıntıları - Sözleri
- —Kitaplarım için her zaman boş zamanım var, onlarsa asla meşgul değiller. Fakat seni boş zamanlarında yakalamak gerçekten önemli..
- —Devlet, ne kralsız olmalı ne de uzun süreli bir kralı olmalı; hiç kimsenin güce alışmasına ve onu teslim etmekte ağırkanlı davranmasına ya da onu sürdürmek için fazla hırslı olmasına izin verilmemelidir..
- "Kitaplarım için her zaman boş zamanım var"
- "Nerede bir tiran varsa oraya kusurlu bir devlet olduğu değil, hiç devlet olmadığı söylenmelidir."
- "O halde herkes tek bir kişinin baskısı altında eziliyorsa ve toplumu meydana getiren adalet bağı, uzlaşı ve birlik beraberlik duygusu ortadan kalkmışsa kim kamu malından yani devletten söz edebilir?"
- Nasıl ki liderlerin yıkımı aşırı güçlerinden gelirse, aynı şekilde özgür halkın aşırı özgürlüğü de onları köleliğe götürür.
- zira en adaletsiz şey adalet den kazanç sağlmaya çalışmaktır.
- Kötü insanların mutluluğundan üzüntü duymaktansa,iyi insanların beni özlemesinden daha büyük bir mutluluk duydum.
- < Bir nedeni olmadan açılan savaşlar adaletsizdir. Zira intikam ya da savunma amacıyla açılmış olanlar dışında hiçbir savaş adil olamaz. >
- "idealleri için beslediği bütün umutları ve hayalleri çoktan ölmüş olduğu için uğrunda yaşamak isteyeceği bir şey zaten kalmamış bulunuyordu."
- Kitaplarım için her zaman boş zamanım var. _onlarsa asla meşgul değiller... (Yılın 60 ıncı ve son kitabı.)
- İnsanken tanrılaştığı söylenen diğer kişiler,insanlığın daha ilkel çağlarında yaşamıştı,o dönemlerde insan aklı masal uydurmaya meyilli olmakla birlikte ilkel insanlar hemen inanmaya eğilim gösterirdi.
- Nitekim insan aklına sahip olan bir hayvan bedenine dönüşmek için ölmeyi tercih edecek kimse olmadığı halde, insan bedeninde bir hayvan zihnine sahip olmak çok daha zavallıca değil midir? Bana öyle geliyor ki, zihin bedenden çok daha üstündür!
- Cicero yasayı insanlara neyi yapmaları ve neyi yapmamaları gerektiğini söyleyen "doğada yerleşik bulunan en üst akıl" olarak tanımlar, dahası aynı yasanın doğruyu yapmayı buyurup yanlıştan uzaklaştırma gücüne sahip bir sağduyu olduğunu söyler. Burada açıkça Stoa felsefesini görüyoruz. Zira Stoacılar da yasayı neyin yapılması, neyin de yapılmaması gerektiğini buyuran en üst akıl olarak görür ya da öz ifadeyle onlara göre doğanın aklı ve son kertede bizzat tanrının kendisidir.
- bir çiftçi tarafından atılmış bir kök ,bir şairin dizeleri tarafından ekilmiş bir kök kadar uzun yaşayamaz.
Devlet Üzerine İncelemesi - Şahsi Yorumlar
İşte size yeniden mükemmel kitaplarla geldim @jimithekewl çevirisiyle @ithakiyayinlari ‘ından çıkan bu kitabı devlet teorilerini seven arkadaşlara öneriyorum. #çiçero Latince edebiyatı ve felsefesine damga vurmuş bir isimdir. Roma’nın o geleneksel değerlerine tamamen bağlı olan bir insandır ve Roma için yaşayıp ölmüş bir kişilik. Roma hukuk alanında kozmopolit yapıdan dolayı birlikte yaşamayı amaçlar, Cicero’nun bulunduğu koşullar imparator çağına denk gelir. Çiçeronun amaçlı Roma’ya yani vatana hizmettir. Fakir bir aileden geldiğinden de olsa gerek aktif bir siyasi hayatı yoktur. Avukattır. Cumhuriyeti savunan ve Tirany’den nefret eden birisidir, bu yüzden Sezar’ı çok uyarmıştır. Sivillerin barış zamanı tüm işi yaptığını askerlerin ise savaş zamanı lazım olduğunu söyler. 12 levha kanununlarını bilen yöneticiler ister. Ahlak ve erdem çok önemlidir.adalet devletin asıl işidir. Toprak reformuna karşı çıkar, özel mülkiyete önem verir halkın yararı kişisel çıkarlardan önce gelir. #respublica ortak çoklar anlamına gelen cumhuriyettir. #resprivate özel alçılar alanıdır. İnsan yurttaş ile aynıdır. #nitas şehir devletleri anlamına gelir tam bir devlet kavramı henüz yok tabiki. kitap/devlet-uzerine--21709 (Ayşenur ören)
ütopik devlet mümkün mü: cicero'nun "de re publica" kitabının türkçeye çevrilmiş ismi "devlet üzerine" romanıdır. 6 kitaptan oluşmaktadır ve diyaloglar şeklinde ilerleyen bir metne sahiptir. sadece ilk 3 kitabı tam olarak günümüze kadar gelmiştir. metinlerde platon'un etkisi yadsınamaz olmakla birlikte, cicero kendi yaşantısının etkisiyle harmanladığı devlet üzerine düşünceleriyle platon'dan ayrılmaktadır. cicero'nun ailevi yapısı ve mesleğinin (avukatlık) de düşüncelerinin bu şekilde olgunlaşmasına büyük etkisi bulunmaktadır. platon kendi düşüncelerinde dile getirdiği devletin ideal devlet olduğunu ve ideal devletin ancak ütopya olduğunu ve gerçekleşemeyeceği savını öne sürmüş, buna karşılık cicero ise ideal devletin mümkün olduğunu ve devletlerin bunu deneyimleyerek gerçekleştirebileceğini iddia etmiştir. (Cassandra metis)
Roma'yı Roma yapan eserlerdendir. En büyük düşmanı Kartaca ile rekabetinden dersler çıkarmakta olan Cicero, Roma'nın gelişmesini ve bekasını daim kılması adına bu eseri yazar. Yunan ideaları ile bezeli olsa da bir Roman olarak yazmıştır eserini. Roma Cumhuriyeti'nin son demlerinde yazılan bu eser, Roma'nın dünyanın gelmiş geçmiş en büyük devleti olmasının nedenlerindendir. Halkın refahını önemli tutsa da Devleti hep üstte tutmayı öğütlemiştir çünkü Cicero'ya göre Devlet ne kadar kudretli ve güçlü olursa halk da onunla beraber güçlenecektir. (karanlıkrüya)
Devlet Üzerine PDF indirme linki var mı?
Marcus Tullius Cicero - Devlet Üzerine kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Devlet Üzerine PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Marcus Tullius Cicero Kimdir?
Marcus Tullius Cicero (MÖ 106 - MÖ 43), (Latin) Romalı devlet adamı, bilgin, hatip ve yazar. Felsefe öğrenimini, Epikürosçu Phaedros, Stoacı Diodotos ve Akademi'ye bağlı Philon'dan almış olan Cicero'nun önemi, Yunan düşüncesini daha sonraki kuşaklara aktarmasından oluşur. Bilgi kuramı açısından, kesinliğe bağlanmak yerine olasılıkların yolunu izlemeyi yeğleyen, buna karşın ahlak alanında, dogmatik bir tavır sergileyip, Stoacılara ve bu arada Sokrates'e yönelen Cicero, Latincenin felsefe dili olarak gelişmesine katkı yapmış ve bu arada, dinsel görüşleri açısından daima agnostik kalmıştır.
Hayatı
3 Ocak MÖ 106 yılında Arpinum'da doğmuştur. Çocukluğundan itibaren harika bir öğrenci olmuş, eğitime olan tutkusu ve sevgisi ile ünlenmiştir. Yoğun bir hukuk öğrenimi görmüş, daha sonraları ise edebiyat ve felsefeyle daha çok ilgilenmeye başlamıştır. Savaşı hiç sevmezdi, yine de orduya katıldı. Mahkemelere başkanlık yaptı, ünlü ve başarılı bir hukukçu oldu. Daha sonraları ise konsül oldu, daha önce ailesinden hiçbir kimse konsül olmamıştı, yani o bir homo novus idi. MÖ 60 yılında Sezar, ilk Triumvirliği başlattı. MÖ 58 yılında Publius Clodius Pulcher'in koyduğu yasa ve aralarında gelişen sürekli muhalefet yüzünden İtalya'yı bir yıllığına terk etti. MÖ 50'li yıllarda, Cicero popülist Milo'yu Clodius'a karşı destekledi. Sonra 50'li yılların ortasında Clodius Milo'nun gladyatörleri tarafından Via Appia'da öldürüldü. Cicero Milo'yu savundu, bariz kanıtlar yüzünden pek başarılı olduğu söylenemez. Nitekim Milo sürgüne gitti ve uzun bir süre Marsilya'da yaşadı.
MÖ 50 yılında Sezar ile Pompey arasındaki gerilim iyice artmıştı, Cicero bu yıllarda Pompeius'in tarafını tuttu, yine de Caesar'ın düşmanı olmak istemiyor buna göre daha yumuşak bir politika izliyordu. MÖ 49 yılında Caesar İtalya'yı işgal ettiğinde, Cicero kaçmak zorunda kaldı. Daha sonraları Caesar onun geri dönmesi için ikna etmeye çalışınca, Cicero İtalya'yı terk ederek Selanik'e gitti. MÖ 48 yılında Pompeius taraftarlarıylaydı, bu dönemde onlarla arası açıldı, Ceasar'ın Pharsalus'daki zaferinin ardından Roma'ya geri döndü. Caesar'ın hükümranlığı altında sesini çıkarmadı, yazılarına konsantre olmuştu.
MÖ 45 yılının Şubatında kızı Tullia öldü. Hayatı boyunca bu şoktan kurtulamadı.
MÖ 44 yılında Caesar öldürüldü. Bu dönemde popülaritesi arttı; Senato'nun en güçlü, en sözü geçer adamı haline geldi. Sezar'dan sonra giderek güçlenen Marcus Antonius'yi sevmiyordu. Yine de Marcus Antonius ve Cicero dönemin en güçlü iki adamı olarak diğerlerinden daha öne çıkıyordu. Caesar'ın veliahtı Octavianus İtalya'ya varınca, Cicero Antonius'a karşı onu savunmaya başladı. Sürekli Antonius'u eleştiriyor, Octavianius'u ise övüyordu. Senatus'u da Antonius'a karşı kışkırtmıştı. Cicero'nun ününün doruğuydu bu dönemler. Zamanla Cicero'nun Antonius'a olan kini arttı, kafasındaki plan hem Octavianus hem de Antonius'u aradan çıkarmaktı. Ama bu ikisi Lepidus ile beraber ikinci Triumvirliği kurunca, Cicero'u devlet düşmanı ilân ettiler. Cicero kaçtı, fakat yakalandı. MÖ 43 yılının 7 Aralık günü başı kesilerek idam edildi. Başı Forum Romanum'daki Rostra'da halka teşhir edildi, elleri ise Senato binasının kapısına çivilendi.
Marcus Tullius Cicero Kitapları - Eserleri
- Dostluk Üzerine
- Yaşlı Cato veya Yaşlılık Üzerine
- Yasalar Üzerine
- Her Şey Bitmek İçin Başlar
- Yükümlülükler Üzerine
- Dostluk ve Yaşlılık
- Ölüme Övgü
- Kader Üzerine De Fato
- Devlet Üzerine
- Stoacıların Paradoksları
- Tanrıların Doğası
- Ölümü Küçümseme
- Şair Archias Savunması
- Bir Seçim Nasıl Kazanılır?
- Philippicae Söylevleri 1
- Kral Deiotaros Savunması
- L. Catilina Söylevi
- Murena Savunması
- Bir Özgürlük Düşmanına Saldırı
- Cicero'nun Düşünce Dünyası
- Milo Savunması
- Scipio’nun Düşü
- Deiotarus’u Caesar’a Karşı Savunma
- On Living and Dying Well
- Toplu Eserler Tusculum Tartışmaları
- Atticus’a Mektuplar
- Pompeius'un Yetkisi Hakkında
Marcus Tullius Cicero Alıntıları - Sözleri
- Konuşmada bir şey ne doğru ne yanlışsa, onun doğru olmadığı kesindir. Oysa doğru olmayan bir şey niçin yanlış olamasın ya da yanlış olan bir şey niçin doğru olamasın? (Kader Üzerine De Fato)
- —Devlet, ne kralsız olmalı ne de uzun süreli bir kralı olmalı; hiç kimsenin güce alışmasına ve onu teslim etmekte ağırkanlı davranmasına ya da onu sürdürmek için fazla hırslı olmasına izin verilmemelidir.. (Devlet Üzerine)
- No life is too short if virtue is complete. (On Living and Dying Well)
- Doğanın ruhların ölümsüzlüğünü sessiz sedasız bir karara bağlaması fevkalâde önemli bir kanıttır, çünkü herkes ölümden sonra neler olacağından endişe eder, hem de çok endişe eder. (Ölümü Küçümseme)
- ../birçok kişi de kendilerinin olamayacağı türde bir dosta sahip olmak istiyor, dostlarına vermedikleri şeyleri onlardan talep ediyorlar. Oysa olması gereken, önce kişinin kendisinin iyi bir insan olması, sonra kendisine benzeyen başka birini aramasıdır.. (Dostluk Üzerine)
- İnsanın meylettiği büyük kusurlardan tümüyle sıyrılacak kadar arındırılması ve onlardan kökten kurtulması doğal nedenlere değil, isteğe, çalışmaya ve eğitime bağlıdır. Eğer kaderin etkisi ve karakteri kehanet mantığıyla sağlamlaşacaksa bütün bu unsurlar anlamını yitirir. (Kader Üzerine De Fato)
- "Ben bir davacının ne yetkisini, ne akla gelebilecek herhangi bir üstünlüğünü, ne yüksek otoritesini ne de haddinden büyük nüfuzunu duruşmaya taşımasını isterim. Tüm bunlar masumların kurtulması, zayıfların güçlenmesi, felakete uğrayanların yardımına koşulması durumunda etkin olmalıdır, yurttaşların gerçek bir tehlikesinde ve mahvolmaları durumunda ise reddedilmelidir!" (Murena Savunması)
- Gerçekten de kendilerini öğretmen olarak sunan kimselerin yetkinliği çoğunlukla öğrenmek isteyenlere engel oluşturur, çünkü öğrenciler kendi görüşlerini bir kenara koyup yetkin olarak gördükleri kimsenin onayladığı görüşünü benimserler. (Tanrıların Doğası)
- İnsanken tanrılaştığı söylenen diğer kişiler,insanlığın daha ilkel çağlarında yaşamıştı,o dönemlerde insan aklı masal uydurmaya meyilli olmakla birlikte ilkel insanlar hemen inanmaya eğilim gösterirdi. (Devlet Üzerine)
- Kötü insanların mutluluğundan üzüntü duymaktansa,iyi insanların beni özlemesinden daha büyük bir mutluluk duydum. (Devlet Üzerine)
- Ölümü küçümsediğinde, bütün korkularını yenmiş olacaksın. (Ölümü Küçümseme)
- Dahası sabit yıldızlar denilen yıldızlar da aynı aklı ve bilgeliği sergilerler. Bunların birbirleriyle uyumlu ve bir düzen içindeki dönüşleri gündeliktir, doğa felsefesinden habersiz pek çok kişinin söylediği gibi, bunların seyir leri ne esirdeki yörüngelerinden ne de gök kubbedeki sabit konumlarından kaynaklanır; çünkü esirde kendi gücüyle yıldızları kucaklayıp döndürecek bir yapı yok tur, doğrusunu söylemek gerekirse az basınçlı, geçirgen ve çevresine eşit ısı yayan esir yıldızları kendi içinde barındırmaya da pek uygun değildir. Sonuç olarak sa bit yıldızların esirden ayrı ve ondan tamamen bağımsız, kendilerine ait bir küresi vardır.186 Şimdi bu yıldızlar ara sındaki olağanüstü ve inanılmaz uyumun yanı sıra hiç kesintisiz devam ettirdikleri seyirleri bunlardaki tanrısal gücü ve aklı gösterir. Bu yıldızlardaki tanrısal gücü anla yamayan kişi hiçbir şeyi anlayamayacaktır. !>o “Görülüyor ki gökyüzünde şans, rastlantı, yanılgı, de ğişkenlik diye bir şey yoktur; aksine düzen, doğruluk, akıl ve uyum vardır. Söz konusu niteliklerden yoksun, sahte, yanlış ve yanılgılarla dolu her şey yeryüzü ile Ay (ki bütün göksel cisimlerin en sonuncusudur) arasındaki bölgede ve yeryüzünde bulunur. Sonuçta göksel cisimle rin her şeyin tam bir korunmasını ve güvenliğini sağla yan olağanüstü düzeninde ve inanılmaz uyumunda akıl bulunmadığım zanneden kişinin kendisi akıldan yoksun kabul edilmelidir. (Tanrıların Doğası)
- Kitaplarım için her zaman boş zamanım var. _onlarsa asla meşgul değiller... (Yılın 60 ıncı ve son kitabı.) (Devlet Üzerine)
- Ülkenin önde gelenleri nasılsa, ülkenin kendisi de öyledir. (Yasalar Üzerine)
- Erdemin iyinin en üst mertebesi olduğunu düşünenler haklıdır, erdem dostluğu doğurur ve korur, erdem olmadam dostluk kurulması imkansızdır. (Dostluk Üzerine)
- Yalnızca, insan gücünü yönetmesini bilmeli, ancak gücünün yettiği kadarına el atmalı: işte böyle olursa, insan, eski gücüm kalmadı diye yazıklanmaz. (Dostluk ve Yaşlılık)
- “Ey Titus, ne olacak ödülüm, Yardım etsem, dindirsem İçine yerleşerek, kalbinde dönüp duran kaygıyı.” (Yaşlı Cato veya Yaşlılık Üzerine)
- "İnsan için elbette hiçbir şey bilgelikten daha değerli değildir, yaşlılık her şeyi alıp götürürken bilgeliği getirir..." (Ölümü Küçümseme)
- "Ruhun nasıl bir bedende bulunduğu fevkalâde önemlidir; çünkü zihni keskinleştiren de, körelten de pek çok şey bedenden kaynaklanır." (Ölümü Küçümseme)
- Arkhytas, "Zevke son derecede kapılmış bir insan düşünün" diyormuş. Onun düşüncesine göre, kimse kuşku duymaz ki böyle bir insan, bu zevkin etkisi altında kaldığı sürece her türlü düşünceden, her türlü uslamlamadan uzak olur, hiçbir şeye kafa yormaz. Onun için maddi zevkten daha tiksinilecek, daha zararlı bir şey yoktur. Çünkü bir de yeğin ve sürekli olursa, ruhun bütün ışığını söndürür. (Dostluk ve Yaşlılık)