matesis
dedas

Hasanoğlan Hatırası - Mustafa Güneri Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Hasanoğlan Hatırası kimin eseri? Hasanoğlan Hatırası kitabının yazarı kimdir? Hasanoğlan Hatırası konusu ve anafikri nedir? Hasanoğlan Hatırası kitabı ne anlatıyor? Hasanoğlan Hatırası PDF indirme linki var mı? Hasanoğlan Hatırası kitabının yazarı Mustafa Güneri kimdir? İşte Hasanoğlan Hatırası kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
  • 27.11.2022 20:00
Hasanoğlan Hatırası - Mustafa Güneri Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Mustafa Güneri

Yayın Evi: Türkiye İş Bankası Yayınları

İSBN: 9786053322108

Sayfa Sayısı: 214

Hasanoğlan Hatırası Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Hasanoğlan Köy Enstitüsü’nün kuruluşunda yapı sanat kolu başkanlığını üstlenerek 1941-51 döneminde bu görevi sürdüren eğitimci Mustafa Güneri, fotoğraf makinesini elinden hiç düşürmedi. Bu eğitim kurumunun, öğrencilerinin ve öğretmenlerinin emeğiyle bozkırda yoktan var edilişinin ve gelişmesinin her aşamasını görüntüledi. Özlü biçimde yazdığı tanıklıkları ve 300’ü aşkın fotoğrafı, yetmiş yıl öncesinin bu eşsiz tecrübesini, bütün heyecanıyla günümüze yansıtıyor

Hasanoğlan Hatırası Alıntıları - Sözleri

  • Öğrencilerin yol inşaatına gidiş gelişi Hasanoğlanlılar için seyirlik bir olaydır. "Bebeler" bir imkansızı daha başarmışlardır...
  • Köy Enstitüleri ve Hasanoğlan yokluğun ve savaşın sürdüğü bir ortamda her şeye rağmen köylere,köylüye bir umut gibi görünür. Bu yeni eğitim kurumlar köylülere bir yük veya yükümlülük getirmediği gibi bazı inşaat malzemelerini inşaata satarak kazanç sağlamalarının da yolunu açıyordu. Devletin verdiği arazi üzerine yapılacak inşaat için kum, tuğla ,kireç,kiremit , kereste çoğunlukla devlet müesseselerinden temin edilecek, seksen binanın işçiliği minimum masrafla talebeler tarafından yapılacaktır. Sıra temel atmaya geldiğinde köylüler,dönemin yokluklarını yansıtır halde kimi yalınayak, inşaat alanına geleceklerdi.
  • Enstitü sistemi bir kopya mıdır? Bu konu 1944, 45 ve 46 yıllarında Meclis'te yoğun olarak tartışılacaktır. Türkiye'ye özgü yapıcı ve geliştirici bir sistemin işlerliğe kavuşmasının karşısında, enstitülerin pek çok niteliği karşı propaganda konusu yapılır: Kız erkek karma eğitimin cinslerarası ilişkilerde getirdiği normalleşme, okumayı benimseyen ve ülkü birliğine sahip bir köy toplumunun yetişmekte oluşu, seküler eğitim, ziraatın bilimsel olarak yapılmaya başlanması, kalkınmanın bütün bölgelere eşit yayılması ve biraz da bütün bunların asıl sebebi olarak ileri sürülen, tüm bunların komünist fikirlerin sonucu olduğu iddiası... "Tanrı insanların evlerini başlarına yıkmak istedi mi, fitne sokar aralarına." (Eflatun, Devlet)
  • Öğrenciler temelin atılmasını okulun bahçesinde halay çekerek kutlarlar. Bu şenlik havasıyla başlayan inşaat hiç hız kesmeden devam eder.
  • "İş içinde, iş aracılığıyla, iş için" ilkesiyle diğer okullardan ayrılan köy enstitüleri modeli, daha sonra Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) tarafından "bütün gelişmekte olan ülkelere örnek olacak bir eğitim sistemi" olarak nitelendirilecektir.
  • Babama göre, köylere bilgili liderler gelecek, kalkınma köylerden başlayacaktı. Teknik tarım, makineli tarım, hayvancılık, meyvecilik, hayvana ve tarıma dönük sanayileşme yayıldıkça göç duracaktı. Okuduğunu anlayan, özümseyen, düşüncelerini anlatabilen, güvenilir kişiliği ve bilgisi ve doğru kararları ile bulunduğu yerde aranılan, sorulan liderler yetişecekti. Köy Enstitüleri sistemi uzun ömürlü olamadı. Ancak Türkiye'nin hâlâ bir eğitim sistemi arayışı içinde olduğu da bir gerçek...
  • Daha ilk günlerde öğrencileri en fazla heyecanlandıran gelişmelerden biri de, kendi gayretleriyle çalıştırdıkları radyo olur. Henüz okulda elektrik olmadığı için elle çalıştırılan bir dinamoya bağlanan radyo, öğrencilerin ülkeye ve dünyaya açılan penceresidir.
  • Kızlar da, erkekler de yemekhane işlerinin sorumluluğunu eşit derecede üstlenirler. Sofra kaldırılması, kurulması, temizlenmesi işlerini öğrenciler üstlenir ve paylaşır. Erkeklerin ev işlerine karışmadığı kırsal kesimden gelen öğrenciler için bu büyük bir değişikliktir.
  • Mustafa Güneri kuruluşundan itibaren on sene hizmet verdigi Hasanoğlan Köy Enstitüsü'nden 12 Eylül 1951'de ayrılır. Meslektaşları, öğrencileri ve köylülerle vedalaştıktan sonra trene binmek üzere istasyona gider. İstasyonda görülmedik bir kalabalık vardır. Sadece öğrencileri değil, köy halkı da oradadır.Güneri mendiliyle gözyaşlarını silerken kompartımandaki ak saçlı sakallı bir ihtiyar yolcu sırtını okşayarak, "Ne ağlıyorsun oğul, bu kadar insanı uğurlamaya getirebilmişsin, bu herkese nasip olmaz. Sevinmelisin. Ne mutlu sana." der. Güneri trenin penceresinden on yıl boyunca öğrenci, idareci, öğretmen ve usta öğreticilerin zor şartlar altında çalışarak kurdukları ve hastaneden açık hava tiyatrosuna kadar her şeyiyle modern bir köy görüntüsünde Hasanoğlan'ı seyreder.
  • Kuruluş sürecinde malzeme temininde yardımcı olma sözü veren Hasanoğlanlılar, bu konuda ilk yılın sonunda tavır değiştirerek fiyatları yükselteceklerdi. Öte yandan inşaat sahasında arı gibi çalışan öğrenciler ve idarecileri izlerken "bu bebeler mi inşaat yapacak?" diye şüphelerini dile getiren Hasanoğlanlılar daha ilk aylar içinde bu şüphelerinden sıyrılarak "bebelerin" nelere kadir olduğunu görecek ve hem öğretmenlerle hem öğrencilerle daha yakın ilişkiler kuracaktır.Geldiklerinde kalacak yerleri olmadığı için kapılarını açtıkları öğrencilerin toplu köy ziyaretleri,zaman içinde gündelik hayatın bir parçası haline gelir.

Hasanoğlan Hatırası İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Eğitim Kahramanları: Bundan 79 yıl önce Türkiye Cumhuriyeti adına Atatürk İnkılaplarının devamı olabilecek nitelikte bir projenin temelleri atıldı : KÖY ENSTİTÜLERİ . Ülke içinde açılmış 15. enstitü ise görseldeki kitabın konusunu oluşturan Hasanoğlan Köy Enstitüsü’ydü. Kitap enstitünün müdür yardımcı olan Mustafa Güneri’nin anılarından, anlatılarından ve çektiği yüzlerce fotoğraf seçkilerinden oluşuyor. Kitabı okurken tarihi bir olayı fotoğraflarla öğrenmenin tadının çok farklı olduğunu fark ettim. Her fotoğrafı ve fotoğraftaki kahramanları tek tek inceledim. Kahraman diyorum çünkü bana göre hepsi birer eğitim kahramanıydı. . Köy enstitüleri, eğitim ve eğitimci kıtlığı çekilen savaş döneminde köylere öğretmen kazandırabilmek adına kurulmuş kurumlardı. Buradan çıkan öğrenciler kendi köylerine öğretmen olabilmek adına dönecekler ve köylerde dalga dalga bir kalkınmaya yol açacaklardı. Fakat bu enstitüleri kurmak bir lükstü ve ülke kurumlarının bunları karşılayacak bir durumu/önceliği yoktu. Bu nedenle iş öğrencilere ve öğretmenlere düştü. Enstitüyü ‘bebeler’ diye dalga geçilen öğrenciler ve onların başlarında duran öğretmenler kendi elleriyle yaptı. Tüm köy halkı gerektiğinde evlerini/sofralarını açtı ve ortaya takdir edilesi bir eğitim yuvası ortaya çıkardılar. Yurt dışından gelen misafirlerden övgüler topladılar. Kısıtlı bir zamanda güzel işler çıkarıp maalesef siyasete, çirkin politikalara, iftiralara ve ağaların isteklerine kurban gittiler. . Köy Enstitüleri konusunu merak edenler için doğru ve okuması eğlenceli bir kitap. Kitap yer yer Mustafa Güneri’nin, yer yer de derleyenlerin gözünden aktarılıyor. Tarihe karşı ilgisi olanların kesinlikle göz atması gereken bir eser olduğunu düşünüyorum. Ve enstitü kurucularından olan Hasan Ali Yücel ve İsmail Hakkı Tonguç’u rahmetle anıyorum. (beyza “)

"Hasanoğlan hatırası" Hasanoğlan köy enstitüsünün sıfırdan okulun öğrencileri ve diğer köy enstitülerinin de yardımıyla yapılması ve ülkeye bu eğitim sisteminin faydalarının anlatıldığı, içerisinde, okulun inşaat aşaması ve yerli - yabancı devlet adamlarının ziyaretlerinin de bulunduğu fotoğrafların sergilendiği bir kitap. Orada on yıl müdür yardımcısı olarak hizmet veren ve bu kitabın yazarı Mustafa Güneri diyor ki "ancak devir öyle bir devirdi ki ekmekten, topraktan bahseden 'yalınayak' diyen sol sayılıyordu. " Bu da köy enstitülerinin sonunu ve kaderini anlatan en önemli cümle bence. (BİROL COŞKUN)

Hasanoğlan Hatırası PDF indirme linki var mı?

Mustafa Güneri - Hasanoğlan Hatırası kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Hasanoğlan Hatırası PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Mustafa Güneri Kimdir?

Mustafa Güneri, Elbistan 1910 doğumludur. İstanbul Öğretmen Okulu’nu 1930 yılında bitirmiş. Zonguldak merkezinde Namık Kemal İlkokulu’nda iki yıl öğretmenlik, üç yılda başöğretmenlik yapmıştır. 1941 yılında Hasanoğlan Köy Enstitüsü müdür yardımcılığına yapı sanat başı olarak atanmış ve on yıl bu görevde kurucu olarak çalışmıştır. Daha sonra 1951’de İstanbul İlköğretim müfettişliğine dönmüş, bu görevde yirmi yıl daha çalışarak 1972 yılında kendi isteği ile emekli olmuştur.

38 yıl 7 ay hizmeti sırasında yazı öğretimi ile ilgili “Yazı Haftası- Yazı Öğretiminde Denemeler ve Milli Eğitim Bakanlığı’nca ders kitabı olarak kabul edilmiş “Yazı Kılavuzu” adlı üç öğretmen kitabıyla ayrıca İlkokul öğrencileri için “Bitişik Yazı Çalışmaları” adlı kitabı yayınlanmıştır. Mustafa Güneri evli, Duru ve Ufuk isimli iki erkek çocuğu vardır. Mustafa Güneri 17 Aralık 2000’de İstanbul’da vefat etmiştir.

Ölümünden kısa süre önce oğullarının teşvikiyle Hasanoğlan Köy Enstitüsündeki görevli iken yapmış olduğu çalışmaları fotoğraf kitabı olarak “Hasanoğlan Köy Enstitüsü Kurulurken 1941- 1951 Mustafa Güneri” adıyla yayın hayatına girdirmiştir.

Mustafa Güneri Kitapları - Eserleri

  • Hasanoğlan Hatırası
  • Anadolu'nun Yitik Mirasları

Mustafa Güneri Alıntıları - Sözleri

  • Öğrencilerin yol inşaatına gidiş gelişi Hasanoğlanlılar için seyirlik bir olaydır. "Bebeler" bir imkansızı daha başarmışlardır... (Hasanoğlan Hatırası)
  • "İş içinde, iş aracılığıyla, iş için" ilkesiyle diğer okullardan ayrılan köy enstitüleri modeli, daha sonra Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) tarafından "bütün gelişmekte olan ülkelere örnek olacak bir eğitim sistemi" olarak nitelendirilecektir. (Hasanoğlan Hatırası)
  • Daha ilk günlerde öğrencileri en fazla heyecanlandıran gelişmelerden biri de, kendi gayretleriyle çalıştırdıkları radyo olur. Henüz okulda elektrik olmadığı için elle çalıştırılan bir dinamoya bağlanan radyo, öğrencilerin ülkeye ve dünyaya açılan penceresidir. (Hasanoğlan Hatırası)
  • Babama göre, köylere bilgili liderler gelecek, kalkınma köylerden başlayacaktı. Teknik tarım, makineli tarım, hayvancılık, meyvecilik, hayvana ve tarıma dönük sanayileşme yayıldıkça göç duracaktı. Okuduğunu anlayan, özümseyen, düşüncelerini anlatabilen, güvenilir kişiliği ve bilgisi ve doğru kararları ile bulunduğu yerde aranılan, sorulan liderler yetişecekti. Köy Enstitüleri sistemi uzun ömürlü olamadı. Ancak Türkiye'nin hâlâ bir eğitim sistemi arayışı içinde olduğu da bir gerçek... (Hasanoğlan Hatırası)
  • Enstitü sistemi bir kopya mıdır? Bu konu 1944, 45 ve 46 yıllarında Meclis'te yoğun olarak tartışılacaktır. Türkiye'ye özgü yapıcı ve geliştirici bir sistemin işlerliğe kavuşmasının karşısında, enstitülerin pek çok niteliği karşı propaganda konusu yapılır: Kız erkek karma eğitimin cinslerarası ilişkilerde getirdiği normalleşme, okumayı benimseyen ve ülkü birliğine sahip bir köy toplumunun yetişmekte oluşu, seküler eğitim, ziraatın bilimsel olarak yapılmaya başlanması, kalkınmanın bütün bölgelere eşit yayılması ve biraz da bütün bunların asıl sebebi olarak ileri sürülen, tüm bunların komünist fikirlerin sonucu olduğu iddiası... "Tanrı insanların evlerini başlarına yıkmak istedi mi, fitne sokar aralarına." (Eflatun, Devlet) (Hasanoğlan Hatırası)
  • Öğrenciler temelin atılmasını okulun bahçesinde halay çekerek kutlarlar. Bu şenlik havasıyla başlayan inşaat hiç hız kesmeden devam eder. (Hasanoğlan Hatırası)
  • Kuruluş sürecinde malzeme temininde yardımcı olma sözü veren Hasanoğlanlılar, bu konuda ilk yılın sonunda tavır değiştirerek fiyatları yükselteceklerdi. Öte yandan inşaat sahasında arı gibi çalışan öğrenciler ve idarecileri izlerken "bu bebeler mi inşaat yapacak?" diye şüphelerini dile getiren Hasanoğlanlılar daha ilk aylar içinde bu şüphelerinden sıyrılarak "bebelerin" nelere kadir olduğunu görecek ve hem öğretmenlerle hem öğrencilerle daha yakın ilişkiler kuracaktır.Geldiklerinde kalacak yerleri olmadığı için kapılarını açtıkları öğrencilerin toplu köy ziyaretleri,zaman içinde gündelik hayatın bir parçası haline gelir. (Hasanoğlan Hatırası)
  • Mustafa Güneri kuruluşundan itibaren on sene hizmet verdigi Hasanoğlan Köy Enstitüsü'nden 12 Eylül 1951'de ayrılır. Meslektaşları, öğrencileri ve köylülerle vedalaştıktan sonra trene binmek üzere istasyona gider. İstasyonda görülmedik bir kalabalık vardır. Sadece öğrencileri değil, köy halkı da oradadır.Güneri mendiliyle gözyaşlarını silerken kompartımandaki ak saçlı sakallı bir ihtiyar yolcu sırtını okşayarak, "Ne ağlıyorsun oğul, bu kadar insanı uğurlamaya getirebilmişsin, bu herkese nasip olmaz. Sevinmelisin. Ne mutlu sana." der. Güneri trenin penceresinden on yıl boyunca öğrenci, idareci, öğretmen ve usta öğreticilerin zor şartlar altında çalışarak kurdukları ve hastaneden açık hava tiyatrosuna kadar her şeyiyle modern bir köy görüntüsünde Hasanoğlan'ı seyreder. (Hasanoğlan Hatırası)
  • Köy Enstitüleri ve Hasanoğlan yokluğun ve savaşın sürdüğü bir ortamda her şeye rağmen köylere,köylüye bir umut gibi görünür. Bu yeni eğitim kurumlar köylülere bir yük veya yükümlülük getirmediği gibi bazı inşaat malzemelerini inşaata satarak kazanç sağlamalarının da yolunu açıyordu. Devletin verdiği arazi üzerine yapılacak inşaat için kum, tuğla ,kireç,kiremit , kereste çoğunlukla devlet müesseselerinden temin edilecek, seksen binanın işçiliği minimum masrafla talebeler tarafından yapılacaktır. Sıra temel atmaya geldiğinde köylüler,dönemin yokluklarını yansıtır halde kimi yalınayak, inşaat alanına geleceklerdi. (Hasanoğlan Hatırası)
  • Kızlar da, erkekler de yemekhane işlerinin sorumluluğunu eşit derecede üstlenirler. Sofra kaldırılması, kurulması, temizlenmesi işlerini öğrenciler üstlenir ve paylaşır. Erkeklerin ev işlerine karışmadığı kırsal kesimden gelen öğrenciler için bu büyük bir değişikliktir. (Hasanoğlan Hatırası)

Yorum Yaz