tatlidede

Saf Şiir Yoktur - Bertolt Brecht Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Saf Şiir Yoktur kimin eseri? Saf Şiir Yoktur kitabının yazarı kimdir? Saf Şiir Yoktur konusu ve anafikri nedir? Saf Şiir Yoktur kitabı ne anlatıyor? Saf Şiir Yoktur PDF indirme linki var mı? Saf Şiir Yoktur kitabının yazarı Bertolt Brecht kimdir? İşte Saf Şiir Yoktur kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
  • 05.06.2022 13:00
Saf Şiir Yoktur - Bertolt Brecht Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Bertolt Brecht

Yazar: Paul Eluard

Yazar: Vladimir Mayakovski

Yazar: Louis Aragon

Yazar: Elsa Triolet

Çevirmen: Erdoğan Alkan

Çevirmen: Mustafa Ziyalan

Çevirmen: Teoman Aktürel

Yayın Evi: Broy

İSBN: 2880000114765

Sayfa Sayısı: 112

Saf Şiir Yoktur Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

İnsanın, içinden geçenleri anlatmak istemesinden doğal ne var! Günün endişeler içinden çırpınan utanç anlayışı, elinde tuttuklarının uygulamaya yetmediği inancındadır. Durum böyleyken, aşk yerine, -bu inançtakilerin kitabına göre- gittikçe yükselen bir sesle politika işitilmeye başlanırsa, işte o zaman kıyamet kopar. Çünkü, kurtçuklar ayağımın başparmağını ezerken, ne pahasına olursa olsun, susmam gerekir. Şair, sazını eline al... Evet ama, sabah gazeteni okuduktan sonra, saçmalıkları ve bağışlanmayacak pislikleri gördüğünde ve yalnızca askerlik süresine ve Fas savaşına karşı çıkıp, sözde, ihtiyatları itaatsizliğe iten kişiler, bilinmeyen yerlerde otuz yıl, on yıl hapislere çarptırıldığında, bütün bunlara duygulanmak gibi olağanüstü bir yüzsüzlük göstermek yerine, çeneni kapa! (Aragon)

Saf Şiir Yoktur Alıntıları - Sözleri

  • Acılar geçip gitti ama şiirler kaldı.
  • Büyümek isteyen için büyüklüğün sınırı yoktur. Hiç görmediği şeyi arayan için model yoktur. Hepimiz aynı saftayız. Ötekileri silip atalım.
  • Bir sözcük vardır, her duyduğumda beni ürperten, büyük bir umut veren, umutların en büyüğünü, insanları inim inim inleten yıkım ve ölüm güçlerini alt etme umudunu ve­ren bir sözcük: Kardeşçe yaşam.
  • Sade, uygar insana ilkel içgüdülerinin gücünü yeniden kazandırmak ve yalnızca kendi nesnesine âşık düşgücünü özgürlüğe kavuşturmak istedi. Gerçek özgürlüğün yalnız ve yalnız bundan doğacağına inanıyordu.
  • Dünyanın havası şiirin moleküllerini taşıyor, polen kadar hafif ya da kurşun kadar ağır; ve bu tohumlar sürülmüş toprağa ya da insanların kafalarına yerleşiyor, her şeye bir bahar ya da savaş havası vererek, mermilerin yanısıra çiçekler üreterek.
  • Yalnızlık içindeki her nesne,her varlık,her bilgi ve her ımge,hal değiştirmeden kendi gerçeğine dönmeyi tasarlar,artık açıklayacak bir sırrının kalmamasını ve kendi yaratığı havanın,sessizce ve bir yarar gözetmeksizin,onu al bebek gül bebek büyütmesini ister.
  • Kimin konuştuğu,ne dediği pek önemli değil. Dil herkesin ortak malı ve insanların tek bir birlik haline gelmelerini engelleyen,bize ne kadar zararlı görünürse görünsün,dil farklılıkları değil,söz gücünün afaroz edilmesidir. Bir nesneyi görmenin,onu tanımlamanın bin yolu olduğunu,aşkı,kıvancı ve acıyı dile getirmenin bin yolu olduğunu,yaşam ağacının tek bir dalını bile kırmadan anlaşmanın bin yolu olduğunu biri söylemeye kalksa hemen ona deli derler. Dokunulmaz olduğunu bilmediği bir toplulukta yakınmaya ya da şakımaya kalkan kendi halindeki bir sesin söylediklerini ortaya koyan,yorumlayan,ona tercüme olan kim varsa delidir,yararsızdır,cehennemliktir.
  • Ekmek şiirden yararlı. Peki ya aşk,kelimenin tam ve insani anlamıyla,aşk -tutku şiirden daha mı yararlı, değil. Varlıklar merdivenin en üst basamağına yerleşen insan ,ne kadar az üretken olurlarsa olsunlar,ne kadar topluma karşıt olurlarsa olsunlar, duygularının değerini yadsıyamaz. Feurbach der ki: İnsan hayvanla aynı duyulara sahip,ama,insanda duyum,değişken olmaktan,yaşamın basit gereksinimlerine bağlı olmaktan çıkıp mutlak bir varlık,insanın öz amacı,öz doyumu halini alır. Zorunluluk denen şey işte burda karşımıza çıkar. Ondan korunmak ve onu yenmek için insan sürekli doğaya üstünlüğünün bilincinde olmak ister.
  • Düşgücünde taklit içgüdüsü yoktur. O,akışına karşı konulamayan bir kaynak,bir seldir. Gün,her an,onun canlı uykusundan doğar ve ölür. Ortaksız,tek başına bir evrendir,daha büyük bir başka evrenin bir parçası olmayan evrendir,hiç yalan söylemediği için,olacakla olmuşu birbirine hiç karıştırmadığı için tanrısız bir evrendir. Gerçek çabucak söylenir,düşünmeden,tek başına,ve hüzün,öfke,ciddilik,kıvanç; düşgücü için,zaman değişimlerinden,aldatıcı göklerden başka bir şey değildir.
  • İnsanın dudaklarında sözün pınarları hiçbir zaman kurumadı; sözcükler,türküler,çığlıklar sürekli birbirini izler,birbiriyle karşılaşır,çarpışır,birbirine karışır. Dil işlevinin etkinliği aşırılığa,taşkınlığa,tutarsızlığa varacak kadar ileri götürüldü. Sözcükler var,dünyayı anlatır,sözcükler var,insanı; insanın gördüğünü ve hissettiğini,halen varolanı ve önceden varolanı,zamanın ilk dönemlerini,çağın ve anın geçmiş ve geleceğini,istemi,istem dışı olanı,korkuyu ve varolmayana ve varolacak şeylere özlemi dile getirir. Bir zincirin halkaları gibi,ya da birbirinden kopuk,sözcükler yakıp yıkar,sözcükler olacağı önceden bildirirler,hiçbir şey onlara karşı koyamaz. Gerçeğin işlenip oluşturulmasına hepsi de katılırlar. Sözcüklerin tanımladığı nesneler,olaylar,fikirler,canlılıktan yoksun oldukları zaman yok olup gidebilirler ama,kesindir ki,yerlerini yine sözcüklerin devreye sokacağı ve tam evrimlerini yine onların sağlayacağı başka nesneler,başka olaylar,başka fikirler alır.
  • "Bir sözcük vardır, her duyduğumda beni ürperten, büyük bir umut veren, umutların en büyüğünü, insanları inim inim inleten yıkım ve ölüm güçlerini alt etme umudunu ve­ren bir sözcük: Kardeşçe Yaşam."
  • Kişi,üstündeki örtüyü atmayagörsün,kendini bir yol tanımayagörsün,hemen hemen tümüyle yoksun olduğu bütün hazinelere, çağlardır en korkunç acılar pahasına, ve insanı yüce kılan her şeye kör ve sağır bir avuç mutlu azınlık için biriktirdiği maddi ve manevi hazinelere el koyabileceğini derhal anlayacaktır.
  • "Aşağılık kabadayılar, et kafalı maymunlar, alçak sefiller, insanları rahatsız etmeyi kesin, iki paralık maskaralık sey­retmeye gelmediler!"
  • Aşk işlerinde kendine -özgürlük taşıyanları haklı bulan Sade,onu yalnız pis soylarını sürdürmek için gerekli görenlerin tümüne şöyle haykırır: Bilgiçlik taslayanlar,cellatlar,memur bozuntuları,yasa yapıcılar,kafası ayna tıraşlı papaz sürüsü,söz sırası bize de gelince ne yapacaksınız. Şu ya da bu sıvı akışının,şu türden bir kas telinin,kanda kanda ya da hayvansal ruhlardaki şu ya da bu derecede bir yanmanın,insanları cezalarınızın hedefi yapmaya yettiği bir gün kanıtlanınca,yasalarınız,ahlakınız,dininiz, darağaçlarınız,cennetiniz,Tanrılarınız,cehenneminiz ne hale gelecek?
  • Otuz beş yaşındayım , soyluluk unvanım yok ,taşınmaz malım yok ,ticaretle hiç mi hiç uğraşmadım ..hiç kimseyi sömürmedim .

Saf Şiir Yoktur İncelemesi - Şahsi Yorumlar

evet bence de saf şiir yoktur ama neden yoktur gibi bir düşünceye sahipseniz ve bu yokluğu sağlam temellere oturtmak istiyorsanız tam sizlik. kitap ismi geçen şairlerin konuşmalarından da alıntılar yapıyor ve özellikle brecht kısmında farklı bir seviyeye evriliyor. (berkan)

Şiir üzerine farklı görüşleri olan aragon,brecht,elıard,mayakovski ve neruda gibi şaiirlerin bu görüşlerine ve birer şiirlerine yer verilmiş. Şiir üzerine kısa bir gezinti için okunabilir. Kitapla kalın. (Ellyf)

Mayakovski,Neruda,Aragon,Elurad ve Brecht... şiir bir din olsaydı kutsal kitabı bu olurdu. Çok fazla bilinmese de şiir uzerine yazılan en güzelmderleme kitaplardan. Zaten 5 usta şairin farklı zamanlarda şiir sanatıyla ilgili makale ve yazılarını okuyarak şiirin ne olduğunu kavramaya çalışıyoruz(: okuyun! (Operadaki Hayalet)

Saf Şiir Yoktur PDF indirme linki var mı?

Bertolt Brecht - Saf Şiir Yoktur kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Saf Şiir Yoktur PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Bertolt Brecht Kimdir?

Bertolt Brecht, kısaca Bert Brecht. Asıl adı Eugen Berthold Friedrich Brecht (d.10 Şubat 1898 Augsburg - ö.14 Ağustos 1956 Berlin) 20. yüzyılın en etkili Alman şairi, oyun yazarı ve tiyatro yönetmeni olarak nitelendirilir. Eserleri uluslararası alanda da saygı ile kabul görmüş ve ödüllendirilmiştir. Daha önce Erwin Piscator tarafından adı konulan epik tiyatronun, diğer bir deyişle "Diyalektik Tiyatro"nun kurucusudur. Brecht kendisini (Walter Benjamin'e söylediği gibi) "komünist" olarak tanımlar.

Bertolt Brecht Kitapları - Eserleri

  • Üç Kuruşluk Roman
  • Seçme Şiirler
  • Cesaret Ana ve Çocukları
  • Halkın Ekmeği
  • Kafkas Tebeşir Dairesi
  • Bay Keuner'in Öyküleri
  • Sezuan'ın İyi İnsanı
  • Üç Kuruşluk Opera
  • Aşk Şiirleri
  • Yarının Büyüklerine Şiirler
  • Galileo Galilei - Dostlar Tiyatrosu
  • Me-ti
  • Ya Hep Beraber Ya Da Hiçbirimiz
  • Aşk Hep Yeni Başlar
  • Saf Şiir Yoktur
  • Epik Tiyatro
  • Bütün Oyunları - 1
  • Bütün Şiirleri 2
  • Öğrenmenin Övgüsü
  • Tiyatro için Küçük Organon
  • Şvayk'ın Hitler'le Tarihi Karşılaşması
  • Bütün Oyunları - 7
  • Bütün Oyunları - 5
  • Bütün Oyunları - 2
  • Sofokles'in Antigone'si
  • Oyun Sanatı ve Dekor
  • Bütün Oyunları - 3
  • Mahagonny Kentinin Yükselişi ve Düşüşü
  • Faşizm Irkçılık Ayrımcılık Yazıları
  • Carrar Ana'nın Tüfekleri - Denize Giden Atlılar
  • Bütün Oyunları - 4
  • Sosyalizm İçin Yazılar
  • Turandot ve Aklayıcılar Kongresi
  • Bertolt Brecht'ten Öyküler
  • Faşizm Yazıları
  • Bütün Oyunları - 8
  • Bütün Oyunları - 6
  • Günlükler 2 (1941-1955)
  • Canavar
  • Julius Caesar
  • Anti-Faşist Şiir ve Faşizm
  • İki Mültecinin Konuşmaları
  • Brecht'in Güncesi
  • Günlükler I
  • Bütün Oyunları - 9
  • Bay Julius Caesar'ın İşleri
  • Makinaların Türküsü
  • Life of Galileo
  • Sanat Üzerine Yazılar
  • Sosyalist Gerçekçilik ve Toplum
  • Oyunculuk Sanatı ve Dekor
  • Bir Yolculuk Hikayesi
  • Ne Diye Ansınlar Adımı
  • 100 Gedichte
  • War Primer
  • Dostlara Mektuplar
  • Deneysel Tiyatro-İki Oyun
  • Bütün Oyunları 11
  • A Respectable Wedding and Other One Act Plays
  • Radyo Kuramı ve Sinema Üzerine
  • The Threepenny Opera
  • Karanlık Zamanlar
  • Bütün Oyunları - Cilt 10

Bertolt Brecht Alıntıları - Sözleri

  • Otuz beş yaşındayım , soyluluk unvanım yok ,taşınmaz malım yok ,ticaretle hiç mi hiç uğraşmadım ..hiç kimseyi sömürmedim . (Saf Şiir Yoktur)
  • Yoksulların cesarete ihtiyaçları vardır. Neden? Çünkü onlar partiyi baştan kaybetmiştir. Onların durumunda biri için sabah erken kalkmak bile cesaret ister. Ya da savaş zamanı saban sürmek kolay mıdır? Hatta çocuk yapmaları bile onların cesur olduğunu gösterir çünkü hiçbir umutları yoktur bu dünyadan. (Cesaret Ana ve Çocukları)
  • Bir insana yapılacak en büyük iyilik ona iyilik sunmak değil, onun iyilik dilenecek hale gelmesine fırsat vermemekti. (Ya Hep Beraber Ya Da Hiçbirimiz)
  • Ağlama hiç, çünkü dünya bu hali ile değmez gözlerinden akan yaşa. (Şvayk'ın Hitler'le Tarihi Karşılaşması)
  • Evet, bize deniyor ki bencil olmayın ve elinizde ne var ne yok paylaşın. İyi ama elimizde hiçbir şey yoksa ne olacak? (Cesaret Ana ve Çocukları)
  • Her yıl eylül ayında, okullar açılırken Kenar mahallelerin kadınları Kırtasiyecilerde sıra olurlar Ve defter kitap alırlar çocuklarına. Umutsuzca bulup çıkarırlar son kuruşlarını Eskimiş cüzdanlarından ve sızlanırlar Bilim ne kadar pahalı diye. Bilmezler oysa ne kadar kötüdür çocuklarına layık görülen bilim. (Yarının Büyüklerine Şiirler)
  • İnsanlar, başlarına gelen felaketlerde, kendileri dışında herkesi suçlarlar .. (Bertolt Brecht'ten Öyküler)
  • Heitler!Moskova ya ileri! (Şvayk'ın Hitler'le Tarihi Karşılaşması)
  • “Böyle gelmiş ama, böyle gitmez” (Galileo Galilei - Dostlar Tiyatrosu)
  • Düşünce şapka değildir ki her kafaya uydurulsun. (Bütün Oyunları - 1)
  • Sokakta yatarken evsiz barksızlar Nasıl olur da Adaletin sesi evlerden gelir? (Yarının Büyüklerine Şiirler)
  • Kimin konuştuğu,ne dediği pek önemli değil. Dil herkesin ortak malı ve insanların tek bir birlik haline gelmelerini engelleyen,bize ne kadar zararlı görünürse görünsün,dil farklılıkları değil,söz gücünün afaroz edilmesidir. Bir nesneyi görmenin,onu tanımlamanın bin yolu olduğunu,aşkı,kıvancı ve acıyı dile getirmenin bin yolu olduğunu,yaşam ağacının tek bir dalını bile kırmadan anlaşmanın bin yolu olduğunu biri söylemeye kalksa hemen ona deli derler. Dokunulmaz olduğunu bilmediği bir toplulukta yakınmaya ya da şakımaya kalkan kendi halindeki bir sesin söylediklerini ortaya koyan,yorumlayan,ona tercüme olan kim varsa delidir,yararsızdır,cehennemliktir. (Saf Şiir Yoktur)
  • “İnanç nerede bir asır boyunca oturduysa şimdi orada şüphe oturuyordur.” (Ya Hep Beraber Ya Da Hiçbirimiz)
  • Aş umduk, taş yedik. Mide zil, surat rezil. (Cesaret Ana ve Çocukları)
  • İKİNCİ AVUKAT Efendim, aşk nedir? İnsan niçin âşık olur? Biri bir insan bulur ve ona Âşık olur. Öteki ise âşık olmak ister ve Bunun için kendine bir insan arar. Böylece Biri sevgilisine âşıkken öteki Aşkı sever. İşte ben birine kader derken Ötekine şehvet derim. (Bütün Oyunları - 5)
  • Kader kıstırmış onu dört duvar Sözlerini bir duyan olur mu? Ölünce nerede diye sorarsanız Şaraplar içersiniz adına. Ama yaşarken boş bakarsınız Bir son verin artık acılarına (Bütün Oyunları - 2)
  • Yoksullar yurdundaki adam, öğren! Hapishanedeki adam, öğren! Mutfaktaki kadın, öğren! Babalık, öğren! Yönetimi kendi eline almak zorundasın. Yersiz yurtsuz avare, ara bul okulu! Soğuktan buz kesen, bilgi edin kendine! At pençeni kitaba, açlıktan ölen: Bir silahtır o. Yönetimi kendi eline almak zorundasın. (Öğrenmenin Övgüsü)
  • . iş köle olmamakta, yoksa çalışmak zor değil. . (Halkın Ekmeği)
  • Gözlüyorsan, bakıyorsan Kendini de suçluyorsan Vicdanın var derinde (Bütün Oyunları - 3)
  • Yelden korkma, Michel. Bu zavallı şeytanın zararı kendine. Bulutları sürükler durur, ama en çok da kendisi üşür. (Kafkas Tebeşir Dairesi)

Yorum Yaz