diorex
Dedas

Sınıftan Yükselen Sesler - Rob Buyea Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Sınıftan Yükselen Sesler kimin eseri? Sınıftan Yükselen Sesler kitabının yazarı kimdir? Sınıftan Yükselen Sesler konusu ve anafikri nedir? Sınıftan Yükselen Sesler kitabı ne anlatıyor? Sınıftan Yükselen Sesler PDF indirme linki var mı? Sınıftan Yükselen Sesler kitabının yazarı Rob Buyea kimdir? İşte Sınıftan Yükselen Sesler kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 30.07.2022 13:00
Sınıftan Yükselen Sesler - Rob Buyea Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Rob Buyea

Çevirmen: Eda Aksan

Orijinal Adı: Because of Mr. Terupt

Yayın Evi: Altın Kitaplar

İSBN: 9789752115415

Sayfa Sayısı: 272

Sınıftan Yükselen Sesler Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Yedi çocuk. Bir sınıf. Olağanüstü bir öğretmen. Ve hayatlarını değiştiren bir okul yılı.

Snow Hill Okulunun yedi öğrencisi için 5. sınıf hiç de kolay başlamamıştır. Okulun yenisi, uyum sorunu yaşayan akıllı ve hoşgörülü Jessica... Dostunuz gibi görünüp arkanızdan iş çevirebilen baş belası Alexia... Sürekli hınzırlık peşinde koşan sınıfın en yaramazı Peter... Gözlerinden zekâ fışkıran Luke... Çekingen yapılı, en ufak şeyden kırılabilen Danielle... Ailesi nedeniyle arkadaşlarınca dışlanan utangaç Anna... Ve okuldan ölesiye nefret eden aksi yaradılışlı Jeffrey.

Fakat yeni öğretmenleri Bay Terupt, "yaşa ve öğren" adını verdiği alışılmadık eğitim metoduyla, azarlamak yerine davranışlarının sonuçlarıyla yüzleşmelerini sağlayarak onlarla nasıl başa çıkacağını biliyor gibidir. Ancak belki de bu metodun da bir sınırı olmak zorundadır. Çünkü karlı bir günde yaşanan korkunç bir kaza herkesi ve her şeyi değiştirecektir...

Rob Buyea'nın bu sıra dışı romanı yedi çocuğun dilinden ayrı ayrı aktarılıyor. Her birinin değişik bir hikâyesi ve öğretmenlerini eşsiz kılan niteliklere farklı bir bakış açısı var. Sınıftan Yükselen Sesler, olumlu düşünmeyi öğreten, öğrenmek için çaba göstermek gerektiğini anlatan, bizi biz yapan en büyük değerler olan yardımlaşmayı ve dostluğu yücelten muhteşem bir roman.

(Tanıtım Bülteninden)

Sınıftan Yükselen Sesler Alıntıları - Sözleri

  • Birbirimize tutunduğumuzda daha güçlü oluruz. Unuttunuz mu?
  • "Birini severseniz, sadece hata yaptılar diye onlardan vazgeçmezsiniz."
  • Her şey berbattı ve benim karmakarışık duygularım vardı.
  • Bir yere ulaşmak için heyecan içindeyken yolculuğun neredeyse sonsuza dek sürmesi aslında çok komik. Oysa endişeli olmadığınızda yolculuk bir an önce biter.
  • Hayat yeniden normale dönmüştü, yani her şey berbattı.
  • "Birbirimize tutunduğumuzda daha güçlü oluruz."
  • Beni kollarıyla sardı ve güçlü bir şekilde sıktı. Bugüne dek hissettiğim en güzel kucaklamaydı bu.
  • "Ülkede, kışın gerçekten yaşanmadığı diğer yerlerde insanların baharı gözden kaçırdıklarına bahse girerim."
  • Utangaç olabilirim ama aptalda değilim.
  • Öğretmen bize onlarla birlikte çalışacağımızı ilk kez söylediğinde , Peter'ın onlara beyin özürlüler falan demiş olması ne kadar tuhaf! Ve şimdi de o "beyin özürlülerden" biri Peter i kurtarmak için yardım etti. Bazı insanlar bu kadar iyilikle dolu oldukları için çok şanslıyız.
  • "Birbirimize tutunduğumuzda daha güçlü oluruz. Unuttunuz mu?"
  • Birini severseniz,sadece hata yaptılar diye onlardan vazgeçemezsiniz.
  • Ve erkek olmak da kadınlara saygı göstermekten geçer.

Sınıftan Yükselen Sesler İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Spoiler içerir: Üç kitaptan oluşan Sınıftan Yükselen Sesler serisinin ilk kitabını bitirmiş bulunmaktayım. Aslında okumak gibi bir niyetim yoktu. Kitabı okul kütüphanesinde gördüm ve kapağını bir yerlerde gördüğümü hatırlayıp aldım. Kesinlikle HARİKA ÖTESİYDİ. Ne zaman kısmet olur bilmem ama devamını getireceğim. Okurken bütün çocuklara karşı sempati duydum. Başlarda sadece Luke ve Jessica'yı severken, Alexia'dan nefret ederken sonra hepsini çok sevdim. Ama bence bütün çocuklar gibi Bay Terupt'ın da kendi ağzından anlattığı bölümler olsaydı. Evet, kitap yedi tane beşinci sınıf öğrencisi olan Jessica, Peter, Alexia, Danielle, Anna, Jeffrey ve Luke'un anlatımıyla şekillenmiş. Hikayenin ana karakteri güya Jessica ama ben katılmıyorum hepsi ana karakter. Bay Terupt'ın başına gelen kazaya çok üzüldüm. O kadar iyi bir öğretmen ki. En başta Peter olmak üzere herkes çok üzülüyor. Neyse ki kötü son olmuyor. KARAKTERLER~ Jessica: Okula yeni gelen kız Peter: Sınıfın en yaramazı Alexia: Dost görünümlü dolap çevirici Danielle: Çekingen ve narin. Anna: Ailesi yüzünden dışlanan kız Jeffrey: Okuldan nefret eden çocuk (nedense başta ona karşı epey önyargılıydım) Luke: Sınıfın zekisi (ya da benim deyimimle Dolar Sözcüğü Çocuk) Bay Terupt: Dünyanın en iyi öğretmeni Serinin devamında bu çocukların yakın arkadaş olmasını istiyorum. Alexia bile değişip Jessica'nın arkadaşı olduğuna göre hepsi neden olmasın? Bakalım sıradaki kitapta neler olacak? (Lorelei)

Birkaç aydır instagramda keşfettiğim ve burada da takip edildiğini gözlemlediğim “evladımsanadiyorum/ Alternatif Eğitim Okumaları” grubuyla birlikte eğitim okumaları yapmaya gayret ediyorum. Bu vesileyle hem branşım adına teknik, hem çocuk psikolojisini temel alan çocuk-aile-öğretmen-çevre ilişkileri üzerine kurmaca metinler okuyorum. Aslında birkaç yıldan bu yana çocuk edebiyatındaki eksikliğimi görüp okumalar yapıyordum. Fakat bu, kütüphaneden seçtiğim çoğunlukla ismini duyup merak ettiğim kitapları tercih etmemle ilerleyen bir okuma süreciydi. Şu ara etap etap okuduğum kitapların birbiriyle olan ilişkisini hissedince bu alanda hakikaten kendini yetiştirmiş kimselerin tavsiyesine uyarak ilerlemenin daha faydalı olduğunu gözlemledim kendi adıma. Yani 2. Etap kitaplarının ( kitap/siniftan-yukselen-sesler--17980 kitap/odul-yok-ceza-yok-bu-nasil-disiplin--138199 kitap/karne-oyunu--108989 ) boşu boşuna bu sırayla seçilmediğini, bir kitapta (eğitim bilimleri/ psikoloji adına) teorik olarak anlatılanın diğer kitaplarla (kurmaca metin/romanlar) sebep ve sonuç ilişkisi içerisinde pratiğe döküldüğünü görmüş oldum ve bu beni ayrıca mutlu etti. Bu çocuk edebiyatı alanındaki ilk incelemem. Bu sebeple kitabı incelemeden önce çocuk edebiyatı üzerine görüşlerimden bahsetmek istiyorum. Çoğu kişi çocuk kitaplarını, hikayeleri, masalları oldukça basit bulur. Ne var ki canım çocuk kitabı yazmakta, der. Elinin kiridir çocuk kitabı yazmak. Kendi yaşıtlarıyla iletişim kuramayan kimseler çocuğun seviyesine inip, onların zihin ve ruh işleyişini kavrayıp, onlara uygun kitap yazabileceğini iddia eder. Özellikle bizim okul öncesi grubu içinde bu kafayla yazılmış çocuk psikolojisi ve pedagojiden bihaber, edebi zevkten nasibini almamış, -sözde- mesaj kaygısıyla yazılmış öyle kötü eserler var ki… Neyse yaramı deşmiyorum. Hasıl işin içine girdikçe anlarsınız ki kazın ayağı hiç de öyle değildir. Şöyle ki; biz yetiskinlere hitap eden bir hikaye yada roman yazarı, metnini oluştururken “Acaba bu okurun seviyesine uygun mudur?” kaygısı içine düşmez. Kendisi bir yetişkindir ve yetişkinlere neyi nasıl anlatması gerektiği çok iyi bilir. Anlaşılma derdinden ziyade edebi oyunlar ve metnin kurgusu üzerine yoğunlaşır, edebi açıdan yeni teknikler deneme peşindedir çoğunlukla, daha güzeli bulma gayretindedir, kelimeler onun oyuncağıdır. Yazarken kalemini, edebi zevkini ispata çalışır çoğu yazar. Ama çocuk edebiyatı kurgulamak bambaşka bir bakış açısı ister. Zihni dünyayı yeni yeni kavrayan henüz işlem öncesi yahut somut işlemler dönemindeki bir bireye uygun sağlam bir kurmaca ürün ortaya getirmek hiç de o kadar kolay bir şey değildir. Neyi nasıl anlatacağınızı, hangi kelimeleri tercih etmeniz gerektiğini, cümle uzunluğunu, yapacağınız betimlemenin seviyeye uyumunu, cümlelerinizin somut bir şekilde zihinde canlanabilme gücünü, mizahı ve sayamadığım nice şeyi düşünmek zorundasınızdır. Yaş seviyesi düştükçe, o seviyeye hitap edecek kurguyu hazırlamak o kadar güçleşir ve emek ister. Şimdi bu anlattıklarımın akabinde bakmak istedim Sınıftan Yükselen Sesler kitabına. Kitabın orijinal adı ‘Because of Mr. Terupt” yani “Mr. Terupt’ın Yüzünden”. Lakin kitap bizde “sınıftan yükselen sesler” olarak çevrilmiş. Kitabı okuduktan sonra orijinal ismini daha çok sevdiğimi söyleyebilirim. Çünkü kitabın adı, kitap boyu karakterlerin ve benim zihnimizde dolanan “Kimin suçu?” sorusunun cevabıymış meğer. Bizim çevirmenler spoiler vermeyelim diye de bu şekilde çevirmiş olabilir pek tabi. Kitapların kapağına hiç dikkat etmem. Çoğunlukla okuduktan sonra incelerim ve isim ile kapağın kurguyla olan ilişkisine bakarım. Kitabın kapak seçimini de oldukça yerinde buldum. Elinde kar topu olan bir çocuk resmi. Ve kapakta da John Irving “Romandaki üzücü kaza tam anlamıyla bir kaza değil. O da hikaye gibi ustaca hazırlanmış ve sürükleyici bir kurguyla gizlenmiş.” Yorumu aslında kitabı özetler nitelikteymiş. Bu seçimleri beğendim. Neden derseniz, başlayalım. Hayatta çoğu zaman elimizde olmayan ya da sebebini çözemediğimiz durumlardan dolayı istemediğimiz sonuçlarla karşılaşırız. Karşılaştığımız bu sonuçlar kafamızda genellikle; Neden böyle oldu? Bu neden benim başıma geldi? Bunun sebebi ne? Sebep ben miyim? Ben değilsem kim? Bu olanlar kimin suçu? Sorularının dolaşmasına sebep olur. İçimize devrilen bu soruların muhatabı olmak bizi öyle ağır gelir ki, ne görmezden gelmek bizi rahatlatır, ne de suçu başkasına yıkmak gönlü serinletir. İstemeden de olsa yaptığımız şeylerin kötü sonuçları altında ezilir, küçücük kalırız. Kalbimizin labirentli yollarında bizi sıkan bu olayların suçlusunu bulmak için delicesine dolaşırken; vicdanımızın, bizi bu asıl sebeplerin el salladığı çıkış kapısına götüremediği her saniye daha da yok olmak, görünmezlik pelerinine bürünmek isteriz. İşte bu içsel muhasebeden çıkış yolunu bulmak her zaman kolay olmaz. Çünkü vicdan, görünmeyen ruhumuzu kaplayan en ağır yüktür. En ufak hatada su almış bir sünger gibi şişiverir. Gelsin, biri sıksın şu süngeri de içimiz boşalsın diye bekleriz. Biraz içgörüye sahipsek ve şansımız da yaver giderse vicdan süngeri sıkılıverir güçlü bir el tarafından. –bunu sıkmaya kendi gücün yetiyorsa ne mutlu tabi. Ezcümle kimse hatalı olduğunu düşündüğü, kendinden şüphe ettiği ama emin olamadığı durumlar karşısında, biri gelip de ona canı gönülden “Senin hatan değildi.” demedikçe vicdanının süngerine birikmiş suyu boşaltamaz. Vicdanının ağırlığından kurtulamaz. Peki sorunu nasıl çözeceğiz? Bizi istemediğimiz durumlarla baş başa bırakıp bunca sancıyı çekmemize sebep olan şeyi nasıl bulacağız? Beni incelemeyi yazmama iten şey bu içsel muhasebeyi en güzel şekilde yapan kitabın birbirinden mizaca sahip 11 yaşındaki karakterleri Peter, Alexia, Danielle, Luke, Jessica, Anna ve Jeffrey. Kitap Snow Hill okuluna yeni gelen 5. Sınıf öğretmeni Bay Terupt un okula adım atmasıyla başlar. Sınıf içerisinde dikkati çeker özellikleri olan; zıpır diye tanımlayabileceğimiz Peter, zorba bir kız profili çizen Alexia, içe kapanık Anna, sınıfın zekisi Juke, sınıfın tontik ve bir o kadar temiz yürekli alıngan kızı Danielle, yaşına göre oldukça olgun düşünebilen Jessica, sessiz duygusal çocuk Jeffrey’nin öğretmenleriyle ve birbirleriyle olan iletişimini, yaşadıkları talihsiz olay sonrası bu karakterlerin düşünce ve davranışlarında meydana gelen olumlu yöndeki değişimleri konu alır. Kitabın daha ilk cümlesinde Peter’in belirttiği gibi yeni ve tecrübesiz öğretmenler çocuklar tarafından her zaman daha çok sevilir. Çünkü onlara göre bu yeni öğretmenin sınırını aşmak, kendilerini kabul ettirmek daha kolaydır. Fakat bu sefer malum öğrencilerimiz sert kayaya çarpar Bay Terupt hiç de öyle çaylak sayılacak türde bir öğretmen değildir. Umarsamaz görünen dikkati ve sınıfa hakimiyeti öğrencilerin gözünden kaçmaz. Bay Terupt’ın ders anlatım biçimi de diğer öğretmenlere benzemez. Öğrenme sorumluluğu çocukların üzerindedir, projelerini kendileri seçer, hazırlar ve sunarlar. Yaparak yaşayarak öğrenirler pek çok şeyi. Bu teknik gitgide çocukların sosyal hayatlarında da yer bulmaya başlar. Burada Bay Terupt’ın yaptıkları hatalar sonrasında çocuklarla olan iletişimini oldukça sevdim. Çocukların öğretmenlerinden öğrendiklerini, olumlu düşünebilmeyi, bilmedikleri konular/yaşamlar hakkındaki önyargılarını kırma süreçleri oldukça başarılı işlenmiş. Olaylar yedi çocuğun gözünden anlatılarak ilerliyor kitap boyunca. Burada her çocuğun karakterini dolduran küçük ayrıntıları çok sevdim. Örneğin Luke’un sürekli dolar sözcükleri oyununu hayatının bir parçası yaparak bu sözcülerle konuşması, Jessica’nın babasının mesleği sebebiyle yaşadığı bölümleri tiyatro piyesi gibi anlatması, (1.perde 1.sahne gibi…) Alexie’nın hep felan’lı konuşması karakterlere dair güzel ayrıntılardı. Bu akışta yazar kurgunun içine yedi çocukla birlikte yedi hikaye yerleştirmiş. Ve her bölümde birbirinden farklı özelliklere sahip bu çocukların sergilediği davranışların nedenlerini öğreniyoruz aslında. Yazar hiçbir davranış sebepsiz değildir teorisine ayna tutuyor bir manada. Özellikle çocukların birbirleriyle olan diyaloglarını ve kendi ağızlarından duygularını aktardığı bölümleri oldukça başarılı buldum ben. Yazar karakterlerini ve verebilecekleri tepkileri gerçekçi bir şekilde aktarmış. Özellikle Jeffrey’nin hikayesi, olaylar karşısındaki tepkileri, kardeşinin hastalığı ve ölümü üzerine yaşadığı duygu durumları oldukça etkiledi beni. Çocukların özel eğitim öğrencilerine bakış açıları ve onlarla iletişime geçtikten sonraki hislerini anlattıkları bölümler yürek ısıtan türdendi. Yine burada şunu öğreniyoruz; sorunlu bir davranış sonrasında, davranışını hissetmek/kişiye ayna tutmak ve davranışlarının sonuçlarının sorumluluğunu üstlenmek bizi iyileşmeye götüren yol aslında. Kurgu boyunca da Bay Terupt’ın yaptığı şey buydu. Davranışa ışık tutup çocuğun davranışlarının sorumluluğunu almasını sağlamak, bu bir nevi vicdan güçlendirme sporuydu. Her şey çok iyi giderken Bay Terupt’ın başına gelen, onun aylarca komada yatmasına sebep olan kaza sonrası yedi çocuğun yapmış olduğu iç muhasebe kitabın bence en başarılı bölümüydü diyebilirim. Kitabın temposu ilk bölümde hızla akarken kazadan sonra göz açıp kapar gibi yanıp sönen film sahneleri gibiydi çocukların o anı anlatışı. Üzüntülerini, o üzerlerine çözen suçluluk hissiyle birlikte ben de ağırlaştım. En çok altını çizdiğim bölümler oldu bu kısımlar. Çok uzattığımın farkındayım. Yedi farklı karakter ve yedi farklı dünyadan bahsediyoruz. Her bir çocuğun dünyası üzerine konuşulacak o kadar çok şey var ki. Toplantı vakti gelse de şu yedi afacanı çekiştirelim diye bekliyorum. Öyle sevdim, sahiplendim yavrucukları. Hoş, kitapta öğretmen-öğrenci arasında hele ki 11 yaş çocuğu için bize fazla rahat gelebilecek, “Şşşş, çocuğum, sen hayırdır?” dedirten diyaloglar da yok değil. Ama “Öhömmöhöömm şirin çocuk senii” deyip çok takılmadım oralara. Sonuçta çeviri bir metin okuduğumuz şey ve illa ki kültür farkını yansıtan unsurlar olacaktır. 9-10 yaş üzeri herkesin okuyabileceği, özellikle ebeveynlerin ve çocuklarla ilgilenen herkesin okuması gerektiğine inandığım, dil, kurgu ve anlatım yönüyle keyif aldığım bir kitap oldu Sınıftan Yükselen Sesler. Niyet edene keyifli ve verimli okumalar olsun. (zeyneb)

Herkese merhaba! Bugün "Sınıftan Yükselen Sesler" 'i inceleyeceğim. Öncelikle bu kitap okulun verdiği ve bizi okumakta zorunlu kıldığı kitaplardan biriydi. Ama üç seferdir güzel kitaplar verdiklerini çıkarmış oldum böylece sonuç olarak. Konusuna gelecek olursak bir sınıf var. Ve sınıfın her bir öğrencisinin bir sıkıntısı var. Yani ailelerinden kaynaklanan. En azından kızların diyebiliriz. Ve bu sınıfa bir öğretmen geliyor. Onun gene aynı tip öğretmen olacağını düşünüyorlar. Ama aksine, öğretmen onlara o kadar çok şey öğretiyor ki. Duygularımı tutamadım. Her zamanki gibi. O kaza bile o kadar güzel anlatılmış ki. Kitabın yarısı zaten kaza anından sonraki duygulardan bahsediyor. Her öğrencinin öğretmenleri için yaptığı söyledikleri değerlendirmeleri içine alıyor. Açıkçası bu öğretmen küsleri barıştırmış, kaybedilen aile, arkadaşlık ve sınıf ortamını yeniden yaratmıştır. (Defne...)

Sınıftan Yükselen Sesler PDF indirme linki var mı?

Rob Buyea - Sınıftan Yükselen Sesler kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Sınıftan Yükselen Sesler PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Rob Buyea Kimdir?

Rob Buyea, Massachusetts’e taşınmadan önce altı yıl boyunca Bethany, Connecticut’ta üçüncü ve dördüncü sınıf öğrencilerine ders verdi. Şimdi eşi ve üç kızıyla burada yaşıyor. Northfield Mount Hermon Okulunda biyoloji öğretmenliği ve güreş koçluğu yapıyor. Sınıftan Yükselen Sesler onun ilk romanı.

Rob Buyea Kitapları - Eserleri

  • Sınıftan Yükselen Sesler
  • Elveda Öğretmenim
  • Bizimle Kal Öğretmenim

Rob Buyea Alıntıları - Sözleri

  • "Kalbinizin pusulanız olmasına izin verin." (Bizimle Kal Öğretmenim)
  • Acı, ızdırap ve mücadele hayatın bir parçasıdır, sahip olduklarımıza onlar sayesinde değer veririz. Seçimlerimiz vardır ve bazen olayların nasıl biteceğini kendimiz seçebiliriz. (Bizimle Kal Öğretmenim)
  • Birini severseniz,sadece hata yaptılar diye onlardan vazgeçemezsiniz. (Sınıftan Yükselen Sesler)
  • Bazen bir şeyi gerçekten istediğinizde onu elde etmekten korkarsınız. İşin içine dalıp çaba göstermekten çekinirsiniz. (Bizimle Kal Öğretmenim)
  • "Birbirimize tutunduğumuzda daha güçlü oluruz. Unuttunuz mu?" (Sınıftan Yükselen Sesler)
  • "Gerçeklerle baş edebiliriz." (Elveda Öğretmenim)
  • "Düşmanlarımı dost edinerek yok etmiyor muyum?" (Bizimle Kal Öğretmenim)
  • Öğretmen bize onlarla birlikte çalışacağımızı ilk kez söylediğinde , Peter'ın onlara beyin özürlüler falan demiş olması ne kadar tuhaf! Ve şimdi de o "beyin özürlülerden" biri Peter i kurtarmak için yardım etti. Bazı insanlar bu kadar iyilikle dolu oldukları için çok şanslıyız. (Sınıftan Yükselen Sesler)
  • "En iyisi olmak istiyordu. En iyilerden birisi değil. En iyi ikinci değil. En en iyi olmak." (Elveda Öğretmenim)
  • ~Ama bazen sessizlik de güzeldir. (Bizimle Kal Öğretmenim)
  • Beni kollarıyla sardı ve güçlü bir şekilde sıktı. Bugüne dek hissettiğim en güzel kucaklamaydı bu. (Sınıftan Yükselen Sesler)
  • "Ülkede, kışın gerçekten yaşanmadığı diğer yerlerde insanların baharı gözden kaçırdıklarına bahse girerim." (Sınıftan Yükselen Sesler)
  • "Birini severseniz, sadece hata yaptılar diye onlardan vazgeçmezsiniz." (Sınıftan Yükselen Sesler)
  • Büyümeye zorlanmıştık... (Elveda Öğretmenim)
  • Düşünmekten asla vazgeçmeyin. Durum ne kadar karanlık olursa olsun, iyi bir fikir her zaman size ümit dolu bir ışık yakacaktır. (Bizimle Kal Öğretmenim)
  • Şimdi sabırsızlıkla bekleyeceğin bir şey var, o yüzden kendine acımayı bırak ve başını dik tut. Hiçbir canlı varlık mücadelesini kendine acıyarak kazanmadı. (Bizimle Kal Öğretmenim)
  • Kimse tek bir kelime dahi etmemişti, ama ben bütün bunları hissetmiştim. Sessizlik bazen çok güçlü olabiliyor. Sessizlik çok şey anlatabiliyor. (Bizimle Kal Öğretmenim)
  • ...bilmemek mutluluktur. (Elveda Öğretmenim)
  • ‘Kitaplar onun hazineleriydi.’ (Elveda Öğretmenim)
  • Her şey berbattı ve benim karmakarışık duygularım vardı. (Sınıftan Yükselen Sesler)

Yorumlar

Image
Yiğit kolali beyyy
02.05.2023 / 10:46

Ben yiğit free free oynuyorum herkes oynasın babbba gardaşşş bilocan sıfırbir babba insta yigitflexx31 arkadaşım serhat Takip edin babba gardaş herkesi öpüyrumm

Yorum Yaz