tatlidede

Zemheri Kuyusu - Metin Savaş Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Zemheri Kuyusu kimin eseri? Zemheri Kuyusu kitabının yazarı kimdir? Zemheri Kuyusu konusu ve anafikri nedir? Zemheri Kuyusu kitabı ne anlatıyor? Zemheri Kuyusu PDF indirme linki var mı? Zemheri Kuyusu kitabının yazarı Metin Savaş kimdir? İşte Zemheri Kuyusu kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
  • 18.06.2022 09:00
Zemheri Kuyusu - Metin Savaş Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Metin Savaş

Çizer: Zafer Yılmaz

Yayın Evi: Ötüken Neşriyat

İSBN: 9789754375251

Sayfa Sayısı: 391

Zemheri Kuyusu Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

17 Ağustos 1999 körfez depreminde zaman yarılır ve Fuat Çınaraltı enkazdan çıkarıldığında kendisini bir asır öncesindeki 1884 depreminin İstanbul’unda bulur. Anlatı içinde anlatının yer aldığı bu romanın merkezinde Zemheri Kuyusu adlı gizemli bir kuyu vardır. Mistik atmosferden hayatın yaman gerçeklerine, parçalanmış zamanın savurduğu roman kahramanlarının yekpare zaman özlemlerine varıncaya dek iyilikle kötülüğün çarpıştığı kaotik bir anlatı. Gazeteci Fuat Çınaraltı’nın bilinç akışı, Deli Memet’in şeytanî unsurlarla amansız mücadelesi ve Psikolog Hayrünnisâ Hisar’ın gençlik aşkını yeniden yakalaması. Şeyh Gâlip’ten Henri Bergson’a kasvet yüklü bir serüven. Geçmiş zamanlar ve aktüel zamanın kesişmelerine ve kopuşlarına tanık olacaksınız.

Zemheri Kuyusu Alıntıları - Sözleri

  • Kitaplardan ve belgelerden öğrenilecek bir tarih görüşü kısır kalmaya mahkûmdur. Mercek altına aldığınız dönemi bizzat yaşamak! İşte o zaman romanlarınızdaki kurgusal gerçeklik atmosferi kusursuzluğa yaklaşıyor.
  • Orhan baba haklı. Batsın bu dünya!
  • Efendim, biz de aydın gani gani, lakin mektep yok!
  • Aldatan şeytan mı daha kabahatli; yoksa ona aldanmaya hazır olan insan mı?
  • Düşlerdeyse mantık vardır; ne kadar saçma görünürse görünsün vardır.
  • Bir kez var olan her şey içimizde varlığını hâlâ sürdürüyor demektir
  • -Niçin bir roman yazmak istiyorsunuz? -Basit… Kendimi işe yarar biri hissetmek için. Kendim için. Yaşadıklarımı başkalarıyla paylaşmak… Yaşayabileceklerimi yaşamış gibi göstererek tatmin olabilmek için.
  • "Aldatan şeytan mı daha kabahatlı; yoksa ona aldanmaya hazır olan insan mı ?"
  • Ne dersiniz? Aldatan şeytan mı daha kabahatli; yoksa onu aldanmaya hazır olan insan mı?
  • Ama aslında bütün bu geçici mutluluk oyunu, uyanıkken, başkalarınca görülmüş, başkalarınca görülecek ve şimdi kendilerinin görmekte oldukları bir düşten ibaretti.
  • “Ben kırık ve harap gönüller katındayım.” -Hadis-i Şerif
  • İnsan bir tutma benimsiyorsa sonuna kadar onun arkasında olmalı.
  • Cumhuriyet çocuğuyum. Vatanımı, milletimi, devletimi seviyorum. Selçukluyu ve Osmanlıyı ne kadar benimsiyorsam, Cumhuriyeti de o kadar özümsüyorum. Efendim, şöyleymiş böyleymiş… Elde bir vatan, bir millet, bir devlet var.
  • Seçimlerin eli kulağındaydı. Türkiye kendi kendine yeten, kendi yağı ile kavrulan, etiyle sütüyle karışmayan, bana dokunmayan yılan 1000 yıl yaşasın diyen, kendi içine kapalı bir ülke olmaktan kurtulacaktı. Kanaatkar ve kaderci bir toplum değil, üretirken tüketen, tüketmediği fazlayı ilerici toplumlara pazarlayan bir refah toplumuydu hedeflenen.
  • Doğu ya da Batı, benim için fazla anlam taşımıyor demişti. Gerçekten öyle mi?

Zemheri Kuyusu İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Dün ve Bugün’ün Arasında: Zemheri Kuyusu: Toplumun olaylara ve geçmişe bakış açısıyla, bireyin olaylara ve geçmişe bakışı, Psikoloji ile Sosyoloji bilimi arasında sürekli konu edilmiştir. Mâzinin bir insan üzerindeki etkisi ne kadar yoğun ve kalıcı ise; içsel âlemindeki idrak ve dirayet de o kadar gün yüzüne çıkmaya muhtaç olagelmiştir. Kadın ve Erkeğin birbirleriyle iletişimi diyalektik bir şekilde ele alınıyor eserde. Yazar, Kitabın giriş kısmında bunu fazlasıyla belli ediyor. Ve bir sorgulamanın, maziye gidip gelmelerin kitabın kahramanları Fuat ile Hayrunnisâ üzerindeki etkisini anonim örneklerle zenginleştiriyor. Her insanın bir Anne'ye olan bağlılığı neticesinde ele alırsak eserdeki ayrıntılar birer birer çocukluğa dayanıyor. Yazar, eserinde kahramanını konuşturarak ayrıntıların ve mazînin insanın iç alemindeki hareketliliğini nasıl da tetiklediğini şu cümlelerle aktarmakta: “En küçük bir ayrıntı hayatın bütününü, hiç olmazsa hayatın birtakım gerçeklerini haykırabilir. Ufak bir hareket evrensel bir hareketin şifresini çözebilir. Muamma diye bir şey yoktur. Muamma dediğimiz olgu, bakış açımızdaki yetersizliğin ifadesidir.” (sy:50) (Yasin Onat)

Bir kuyu sizi ne kadar içine çekebilir ki... Şahit olmak istiyorsanız, Zemheri Kuyusunu okuyunuz. Zira Nevrotik,değişik, postmodern bir kahramanla her zaman duygudaşlık kurmanız mümkün olmayabilir. Zamanda yolculuğu mümkün kılan ruhi transferler, kurgu içinde kurgular, gerçekten uzak ama bir o kadarda yakın izlenimi veren sıcak bir anlatı, metinler arası yaklaşıma göre itinayla seçilmiş pasajlar romanda ilk gözüme çarpanlar... Okumak her ne kadar bireysel bir eylem olsa da; ana karakter Fuat Çınaraltı çoğu zaman sizinle sohbet ediyor izlenimi verebilir. Ve her şeyden önemlisi sizin için doğru olan ya da herkes için doğru şeyleri söylüyorsa, insanın kanı Fuat Beye daha fazla ısınıyor. Nevrotik kahramanımız psikologa gider ve hikayesini anlatır. Hikayeler başka hikayelere gebedir. Sonrasında ilk çıkılan noktadan farklı konumlara gelen anlatı her bölümde farklı bir mahiyete bürünür. Bir su kuyusunun etrafında şekillenen bir birine eklemlenmiş hikayeler öylesine güzel ki yazarın muhayyilesinde canlandırdığı gerçek üstü dünya bile size cazip geliyor. Fazla tüyo vermeyeyim. Post-modern romanı seviyorsanız muhakkak okuyun derim. (zafer saraç)

17 Ağustos 1999 körfez depreminde zaman yarılır ve Fuat Çınaraltı enkazdan çıkarıldığında kendisini bir asır öncesindeki 1884 depreminin İstanbul’unda bulur. Anlatı içinde anlatının yer aldığı bu romanın merkezinde Zemheri Kuyusu adlı gizemli bir kuyu vardır. Mistik atmosferden hayatın yaman gerçeklerine, parçalanmış zamanın savurduğu roman kahramanlarının yekpare zaman özlemlerine varıncaya dek iyilikle kötülüğün çarpıştığı kaotik bir anlatı. Gazeteci Fuat Çınaraltı’nın bilinç akışı, Deli Memet’in şeytanî unsurlarla amansız mücadelesi ve Psikolog Hayrünnisâ Hisar’ın gençlik aşkını yeniden yakalaması. Şeyh Gâlip’ten Henri Bergson’a kasvet yüklü bir serüven. Geçmiş zamanlar ve aktüel zamanın kesişmelerine ve kopuşlarına tanık olacaksınız. (celal çelik)

Zemheri Kuyusu PDF indirme linki var mı?

Metin Savaş - Zemheri Kuyusu kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Zemheri Kuyusu PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Metin Savaş Kimdir?

Metin Savaş (d. 1965, Balıkesir) Türk Yazar. Beş yaşındayken İstanbul’a yerleşmiştir. İlköğretim eğitimini Fatih ve Yavuzselim İlkokulları, Çavuşoğlu Özel Koleji ve Gelenbevi Ortaokulu gibi farklı okullarda almıştır. Lise eğitimini Vefa Lisesi'ndeyken yarıda bırakarak çalışma hayatına atılmıştır. Babasının iş dünyasında karşılaştığı güçlükler nedeniyle Balıkesir’e ailesiyle birlikte dönmüştür. O dönemden beri hayatını ticaret yaparak kazanmaktadır. Yirmili yaşlarında hikâyelerden oluşan ilk yazılarını yazmaya başlamıştır. 1995 yılında Türk Edebiyatı Vakfı’nın düzenlediği Ömer Seyfettin Hikâye Yarışması’nda Ninemin Türküleri adlı kısa öyküsüyle mansiyon ödülünü almıştır.[1] 1998 yılında Orkun Dergisi’nin düzenlediği makale yarışmasında ikincilik aldı.[2] Bu dönemden sonra ilk roman denemeleri yaparak 1999 yılında İstanbul Tuzla Belediyesi’nin açmış olduğu roman yarışmasında Efendi Dayının Kozalakları adlı romanıyla birinciliği Ahmet Kekeç’le paylaştı.[3] Söz konusu roman 2000 yılında kitaplaştırılmıştır. Hiç evlenmemiştir. Yazar halen memleketi Balıkesir’de annesiyle birlikte yaşamaktadır.

Metin Savaş Kitapları - Eserleri

  • Zemheri Kuyusu
  • Erlik
  • Yeşil Çeşme
  • Baykuşlar Geceleyin Öter
  • Efendi Dayının Kozalakları
  • Sevda Gibi Bir Gizli Emel
  • Melengicin Gölgesinde
  • Vatandaşlık Ofisi
  • Kıvılcım
  • Dehşet Palas AVM
  • Kargalar Derneği
  • Çarşamba Karısı Cinayetleri
  • Kuvayı Milliye'nin Hazinesi
  • Karanlıkta Savaşanlar
  • Defne Ağacını Budamak
  • Polika'nın Yeşil Çeşmesi
  • Zemheri Kuyusu
  • Kırmızı Yazılar
  • Atilla’nın Kandilleri
  • Kuvayı Milliye'nin Hazinesi

Metin Savaş Alıntıları - Sözleri

  • Ne kadar garip… Her şey ölüyor, fakat hatıralar? (Yeşil Çeşme)
  • - Kime aşık oldun lan? - Memlekete. (Kıvılcım)
  • Selim Pusat her çağda yasak meyveye tamah edenlerdendir. (Sevda Gibi Bir Gizli Emel)
  • Selim Pusat, masalsı bir bozkırla, kadim zamanlar subayı olan Yüzbaşı Burkay’dan tevarüs ettiği sert mizacın tezahürüdür. (Sevda Gibi Bir Gizli Emel)
  • Pek çoğumuzun mâzisinde bir çocukluk aşkı vardır. Bunu biliyorum. Her erkeğin geçmişinde bir küçük kız mutlaka vardır. (Erlik)
  • AVM yaşantısı bir tiyatro sahnesidir, Bay Çilingir. (Dehşet Palas AVM)
  • Göreceğim baharı, yazı ve sonbaharı Kapayacağım bütün kapı panjurları (Kuvayı Milliye'nin Hazinesi)
  • Ruh aydınlığı, maddi karanlığı doğru nefs de Bu ikisi arasında aslını ispat için bulunan adeta özel bir aynadır. (Sevda Gibi Bir Gizli Emel)
  • Cumhuriyet çocuğuyum. Vatanımı, milletimi, devletimi seviyorum. Selçukluyu ve Osmanlıyı ne kadar benimsiyorsam, Cumhuriyeti de o kadar özümsüyorum. Efendim, şöyleymiş böyleymiş… Elde bir vatan, bir millet, bir devlet var. (Zemheri Kuyusu)
  • Susmak! Bilinmezlikler karşısındaki yegâne savunma mekanizması! (Polika'nın Yeşil Çeşmesi)
  • Her kaos döneminde arkatiplerin güncellenmesi kaçınılmaz olmaktadır. İşte bu güncelleme sayesinde, ebedi dönüş uyarınca, süreklilik mümkün olmaktadır. Bu itibarla da Oğuz, Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet devreleri birbirinin rakibi olmaktan çıkarak birbirlerinin varlıklarını şekil değiştirerek sürüklemektedirler. (Defne Ağacını Budamak)
  • Şu alengirli dünyada bit yeniğinin bulunmadığı yer yoktur. (Kıvılcım)
  • Her insan az-çok çıkarcıdır. Gurur ve üstünlük eğilimi! (Yeşil Çeşme)
  • Netice de merhametli bir kadınsınız. Herhalde her kadın böyledir. Sanıyorum ki kadın merhameti erkeğin kısır merhametinden daha verimli ve daha yücedir. (Erlik)
  • "Beceriksiz insan yığınlarını (koyun sürülerini) itaat altında tutabilmenin en kestirme yolu korku ve kaygı unsurlarıydı." (Baykuşlar Geceleyin Öter)
  • "Günümüzde bireyler dünyaya geldikleri andan itibaren toplumsal yaşamın her aşamasında sistematik olarak kayıt altına alınırlar ve hayatlarının sonuna kadar da gözetim altında tutulurlar." (Erlik)
  • "İnsanin" dedi Tansel Bey " kendi hikayesini anlatırken duyguları gayet iyi cevap verebilir. (Çarşamba Karısı Cinayetleri)
  • Puding yiyen huzur bulur (Çarşamba Karısı Cinayetleri)
  • Hayat bir nevi tutsaklıktı. Her an bir şeylerin mahkûmuyuz. (Yeşil Çeşme)
  • İlk ceddimizin yitirdiği cenneti hâlâ arıyoruz. (Kıvılcım)

Yorum Yaz