tatlidede

Paralel Yapılanmanın Ahlak Çıkmazı

Paralel Yapılanmanın Ahlak Çıkmazı

Paralel yapı denildiğinde aklınıza sadece Fethullahçı yapılanma gelmesin… Eğer paralel yapı denildiğinde aklınıza paralel yapı eşittir Fethullahçılar geliyorsa büyük bir yanılgı içindesiniz demektir… Peki, paralel yapılanma nedir? Paralel yapı, uluslararası bir örgüttür, başını ABD ve İsrail çekmektedir… Paralel yapı, sadece Türkiye’de değil her ülkede mevcuttur… Paralel yapılanmanın ülkemizdeki ayağı ise Fethullahçılardır…

          Paralel yapılanma güç odaklıdır bunun için işlerinde meşruiyet aramaz, ahlak kuralları tanımaz…  Örnek istiyorsanız binlerce örneği var… Örneğin, her gayret sahibi Müslümanı “Selam Örgütü” adına dinliyorlar, en mahrem konulara şahit oluyorlar, yatak odalarını kameralarla izliyorlar… Kimi adamların gayrı meşru ilişkileri üzerinden şantajlar yapıyorlar, ellerinde etiketleri hazır istedikleri zaman yapıştırıyorlar…

          Yapılanmalarının önündeki engelleri “Ergenekon” vs. diye içeriye atıyorlar… Sonrada boşalan koltuklara adamlarını yerleştiriyorlar, devletin evlatlarını kandırıyor “bana katılırsan sana polis olmanı sağlarım” diyorlar ve devletin imkânları ile devletin içinde alternatif bir silahlı güç oluşturuyorlar, istihbarat birimlerinin başına geçiyorlar…

          Siyasilere, askerlere kumpas düzenliyorlar, pireyi deve deveyi pire gösteriyorlar, sahte belgeler düzenliyorlar, ÖSYM’nin sorularını çalıyorlar, ağlarına akılan öğrencileri üst makamlara yerleştirirler, kendilerinden olmayanları bir yerlere getirmezler ve ehilde görmezler…

         Cumhuriyetin içinde bir cumhuriyet kurmuşlar, maaşlar devletten, yardımlar halktan, emirler Fethullah Gülen’den şeklinde bir yol izlerler… Cumhurbaşkanı, başbakan, bakan hepsi sadece görüntüde, asıl emir komuta kendilerinde…  Kendilerinin de ipleri ABD ve İsrail’in elinde…

         Otorite bunlar için İsrail’dir çünkü kendilerinin bekçisi ve destekleyicisidir… Paralel yapılanma sadece ülkemizde değil başka ülkelerde de faaliyet gösterir, örneğin Mısır’da Sisi darbesi ile Mursi’yi nasıl devirirler… Meşru yolla geleni gayrı meşru yolla götürürler… Bu dram ve hainlikler daha başka ülkelerde de halen vardır…

         Sanmayın ki sadece bu kadardır suç dosyaları… Yok, klasörler kaldırmaz bunların günahlarını… Güçlünün yanında güçlü olmak ve avlarının ayağını kaydırmak için çalışırlar, menfaat gördükleri yerlere mutlak ve muhakkak yanaşırlar… Gazete tirajlarını yüksek göstermek için okuma salonlarına gelen fakir öğrencileri dahi abone yaparlar, bir isme zamanı zayi eden elli “zaman gazetesi” gönderirler… Medyaları ile Firavunların sihirbazlığına soyunurlar, din adına dini tahrif eden filmler, diziler çevirirler… Her fırsatı kendi lehlerine çevirirler…

         ABD’den korktukları kadar Allahtan korkmazlar, Allah’ı kullanmaktan dahi geri durmazlar, Allah’la kandırıp Allah’la saptırırlar… Ahlaksızlıklarını başkalarına yıkarak arınmaya çalışırlar… Vur-kaç taktiği uygularlar, söylerler, yaparlar sonra da “biz değiliz” diye olan biteni yalanlarlar, halkı enayi yerine koyarlar…

        Bunlar Küresel emperyalizmin emrindeler, tabanlarını İslamla, tavanlarını menfaat vaadi ile çekerler… İslam maskesini giyen münafıkları aratmazlar, acıtırlar ama acımazlar, dershaneleri için halkın yüzde ellisinin hükümetini devirmeye kalkarlar… Kendi amaçları için tüm halkın iradesini yok sayarlar… Dün kötüledikleri, düşman bildikleri CHP, MHP ve BDP için ev ev dolaşıp oy toplarlar… Adına da halkla bütünleşmek derler…

      Kısaca bunlarda ahlaksızlık, döneklik bir karakter… Tecessüs bir meziyet, fitne ve fesat bir maharet… Ama olmadı bu sefer, istedikleri gibi gitmedi, şeytanları kendilerine doğru bilgiler vahyetmedi,  dostları kendilerini gerçek manada sahiplenemedi, hesapları ters gitti, sonları geldi… Ama fitneye davetçi olma görevleri bitmedi…

          Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yine muhalefet görevi üstlendi… Alternatif isimler getirdi… Çatı diye bir yapı oluşturdu… Küfür tek millettir, menfaatleri söz konusu olunca ayrılıkları bir kenara bırakırlar, bir araya gelir, düşmana kilitlenirler gerçeğini gösterdi… Erdoğansız bir Türkiye, Erdoğansız bir Dünya için harekete geçti…

        Günlerdir Face ve Twitter’deki paylaşımlara bakıyorum bir farklılık, bir kıpırdanma görüyorum… Yerel seçimlerdeki mağlubiyetin üzerine hesaplarını kapatan, ağızlarına bant çeken paralel çetenin mensupları Erdoğan ve hükümet aleyhinde paylaşım üstüne paylaşımlarda bulunuyorlar ve her yere yorum yazıyorlar… Demek ki yine emir gelmiş… Ekmek partisinin adayı Ekmeleddin’i desteklemek için meydanlara inmişler anlaşılan…

        Fitne kazanını kaynatıyorlar, kendileri için bir son hazırlıyorlar, “it ürür, kervan ürür” gerçeğini çok iyi biliyorlar… Şeytan gibi yanlışta ısrar ediyorlar… Kalpleri dönmüş artık batılı hak görüyorlar… Ya tutarsa diye fitne ekmeye devam ediyorlar, gittikçe batıyorlar, batırıyorlar, yanlışlarında boğuluyorlar… Fuat Avni ismiyle sağa sola sataşıyorlar… Dürüstlüğü şeytandan öğreniyorlar…

      23. 07. 2014

 

Yorum Yaz