matesis
dedas

Dr. Karaaslan: Avrupa ülkeleri arasında obezite sıklığının en yüksek olduğu ülke Türkiye

İç Hastalıkları Endokrinoloji ve Metabolizma Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Hüseyin Karaaslan, 4 Mart Dünya Obezite Günü ile ilgili bilgiler vererek "Dünya genelinde yetişkin nüfusta obezite sıklığı, son 50 yıl içerisinde yaklaşık 3-4 kat artmış ve global bir halk sağlığı sorunu haline gelmiştir." dedi.
  • 05.03.2024 16:06
Dr. Karaaslan: Avrupa ülkeleri arasında obezite sıklığının en yüksek olduğu ülke Türkiye

Toplumda farkındalık oluşturmak ve konuya dikkat çekmek için önemli bir fırsat olan 4 Mart Dünya Obezite Günü ile ilgili Harran Üniversitesi Hastanesi İç Hastalıkları Endokrinoloji ve Metabolizma Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Hüseyin Karaaslan açıklamalarda bulundu.

Ayrıca Şanlıurfa Harran Üniversitesi Hastanesi 4 Mart Dünya Obezite Günü dolayısıyla hastanede diyabet hastalığı konusunda bilgilendirme yapmak için stant açıldı.

Obezitenin dünyanın sorunu haline geldiğini belirten Karaaslan, obezitenin sağlıklı yaşamı olumsuz etkileyecek düzeylerde, vücutta aşırı yağ birikmesi olarak tanımlandığını belirtti.

Karaaslan, "Erkeklerde vücut yağ oranın %25’i, kadınlarda ise %30’u geçmesi obezite olarak kabul edilmektedir. Ancak, vücutta yağ yüzdesini belirlemek kolay olmadığı için, günlük pratikte obeziteyi aşırı yağdan ziyade aşırı kilo olarak tanımlıyoruz. Obezitenin tanım ve derecelenmesi beden kitle indeksi (BKİ) hesaplaması ile yapılmaktadır. BKİ, kilogram cinsinden vücut ağırlığının metre cinsinden boy uzunluğunun karesine bölünerek hesaplanmaktadır. Bu hesaplamaya göre BKİ’nin 30kg/m2’nin üzerinde olması obezite olarak kabul edilmektedir. Ayrıca bel çevresi ve bel-kalça oranı gibi ölçümler de karın bölgesinde artmış yağlanmayı gösteren önemli göstergeler olarak kabul edilmektedir." dedi.

"Obezite son 50 yıl içerisinde 3-4 kat artmış"

Obezitenin alınan enerjinin harcanan enerjiden fazla olmasıyla aortaya çıkan karmaşık bir hastalık olduğunu ifade eden Karaaslan, "Dünya genelinde yetişkin nüfusta obezite sıklığı, son 50 yıl içerisinde yaklaşık 3-4 kat artmış ve global bir halk sağlığı sorunu haline gelmiştir. Benzer şekilde Türkiye’de de obezite sıklığı yıllar içerisinde artmaya devam etmektedir. Avrupa ülkeleri arasında aşırı kilolu ve obezite sıklığının en yüksek olduğu ülke Türkiye olarak bildirilmektedir. Yetişkinlerde obezite sıklığının kadınlarda %40’ı, erkeklerde ise %30’u geçtiği tahmin edilmektedir. Obezite genellikle alınan enerjinin harcanan enerjiden fazla olması ve bu durumun uzun sürmesi halinde ortaya çıkan karmaşık bir hastalıktır. Hareketsiz yaşam, yüksek kalorili beslenme, genetik yatkınlık, bazı hormonal bozukluklar ve sosyo-ekonomik faktörler gibi çok sayıda parametrelerden etkilenmektedir. Obezite, günümüzde önlenebilir ölümlerin, sigaradan sonra gelen ikinci en önemli sebebidir. Ayrıca Tip 2 diyabet, kalp-damar hastalıkları, hipertansiyon, kolesterol yüksekliği, beyin-damar hastalıkları, karaciğer yağlanması, mide reflü problemleri, safra yolu hastalıkları, pankreas iltihaplanması, eklem bozuklukları, cilt enfeksiyonları, çeşitli kanser türleri ve depresyon gibi bazı hastalık risklerini artırmakta ve iş bulma zorluğu ile sosyal izolasyon gibi sosyo-ekonomik problemlere de yol açabilmektedir." şeklinde konuştu.

"Sağlık kuruluşlarına başvurmak önemli"

Karaaslan son olarak şunları aktardı:

"Fazla kilolu ve obezitesi olan kişilerin sebep olan faktörlerin araştırılması ve kilo kontrolünün sağlanması amacıyla sağlık kuruluşlarına başvurmaları önerilmektedir.” Diyen Dr. Karaaslan; “Kilo artışına sebep olan bir hastalık saptanması halinde öncelikle sebep olan faktörler düzeltilmeye çalışılmaktadır. Bunların dışında, obezite ile mücadelede sırasıyla yaşam tarzı değişiklikleri, ilaç tedavileri uygulanmakta ve yeterli yanıt alınmaması halinde son aşamada cerrahi işlemler kullanılabilmektedir. Yaşam tarzı değişiklikleri klasik olarak kalorisi azaltılmış sağlıklı beslenme tedavisi, egzersiz önerileri ve davranış terapilerinden oluşmaktadır. Obezite tedavisinde kullanımı onaylanan ilaçlar, diyet ve egzersizle birlikte kullanıldığında, ek faydalar sağlamaktadır. Bu ilaçlar, iştahı azaltarak ve/veya bağırsaklardan yağ emilimini düşürerek etkili olmaktadır. Obezite cerrahisi veya bariatrik cerrahi ise ciddi obezite durumlarında uygulanır ve diğer yöntemlerle başarılı kilo kaybı sağlanamayan hastalar için önerilmektedir."

İLKHA

Yorum Yaz