tatlidede

Sağlık-Sen Başkanı Ünverdi: Döner sermaye adaletsizliğine son verilsin!

Sağlık-Sen Mardin Şube Başkanı Dr. Selim Ünverdi, Sağlık-Sen üyeleri ile birlikte gazetemizi ziyaret etti.
  • 25.11.2020 18:08
Sağlık-Sen Başkanı Ünverdi: Döner sermaye adaletsizliğine son verilsin!

Mardin Life Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Nezir Güneş ve Yazı İşleri Müdürü Kadir Üründü ile bir araya gelen Sağlık-Sen Mardin Şube Başkanı Dr. Selim Ünverdi ve beraberindeki sendika üyeleri, sağlıkta yaşanan döner sermaye adaletsizliğine dikkat çekerek, bu konuda yaşanan sıkıntılarla ilgili gazetemize açıklamalarda bulundu.

Sağlıkta yaşanan döner sermaye adaletsizliğinin biran önce sona ermesi gerektiğine vurgu yapan Başkan Ünverdi, Bir ülkenin sağlık sistemi ne kadar iyi olursa olsun, ne kadar teknolojik donanıma sahip bulunursa bulunsun; onu işleten, ayakta tutan, memnuniyeti had safhaya yükseltenlerin, fedakar sağlık çalışanlarının olduğuna dikkat çekti.

Sağlık çalışanlarının, pandemi öncesinde olduğu gibi, pandemi döneminde de canları pahasına yürüttükleri amansız mücadelede bu hakikati tüm çıplaklığıyla ortaya koyduklarına işaret eden Sağlıksen Mardin Şube Başkanı Dr. Selim Ünverdi: "Açıkça söylemek gerekirse, sağlık sistemimiz, kutsal görevlerini her şartta üstün fedakarlıklarla yürüten sağlık çalışanlarımız sayesinde milletimizin sığındığı en güvenli liman olmuştur."

"Olumsuzlukların ana kaynağını döner sermaye oluşturmaktadır"

"Hemşiresinden doktoruna, ambulans şoföründen sağlık teknikerine, temizlik elemanlarından güvenlik görevlilerine yüz binlerce sağlık çalışanının ortak alın teri, bu limanın can suyudur" diyen Ünverdi,, açıklamasını şöyle sürdürdü:

"Bu limanda sağlık hizmetleri yürütülürken, işi, unvanı, statüsü ne olursa olsun her bir çalışanın alın teri, bir diğerinin tamamlayıcısıdır. Bir diğer ifadeyle, sağlık hizmetlerinde sunulan hizmetin, verilen emeğin, dökülen alın terinin tamamı ortaktır ve tüm çalışanlarındır. Sağlık hizmetlerinin külfetinde söz konusu olan bu ortak paylaşım, ne yazık ki yeşeren nimetin paylaşımında, yerini haksızlığa, adaletsizliğe, eşitsizliğe, huzursuzluğa ve umutsuzluğa bırakmaktadır.

Tüm bu olumsuzlukların ana kaynağını da döner sermaye sistemi oluşturmaktadır. 2004 yılında, sağlıkta yeni döneme geçiş sürecinde önemli sorunların çözümünde anahtar rol görmesi amacıyla sağlık tesislerinde uygulanmaya başlanan döner sermaye sistemi, ilk yıllarda başarıyla uygulanmışsa da gelinen noktada işlevini yitirip, kronik bir sorun halini almıştır."

Bu sistem nedeniyle, özellikle son 6-7 yıldır, meslek ve unvan bazındaki farklı hak edişlerin, sağlık çalışanları arasında memnuniyet sınırlarının ötesinde kargaşaya yol açtığını ileri süren Ünverdi,"Sistem, gerek hekimler arasında gerekse hekim dışı sağlık çalışanları arasında dengeli ve hakkaniyetli bir paylaşma imkan vermemektedir. Vicdanları yaralayan aynı acı durum, iller, hastaneler ve birimler arasındaki sağlık çalışanları için de geçerlidir. Sorun ne yazık ki her geçen gün daha da büyümekte ve içinden çıkılmaz bir hal almaya doğru ilerlemektedir. Gelinen noktada; çözüm amaçlı palyatif tedbirlerden bir sonuç çıkması da mümkün olmamıştır ve olmayacaktır. Bakanlığın, Mart ayı başında, yönetmelik değişikliğiyle yürürlüğe koyduğu uygulamayla tamda bu durum yaşanmıştır. Bahse konu yönetmelik değişikliğiyle, kısmi çözüm bir yana, sorunun derinliği ve yakıcılığı daha da artmıştır. Hakkaniyetle, adaletle ve vicdanla bağdaşmayan bu ve benzer düzenlemeleri kabul etmek mümkün değildir. Bu itirazımıza rağmen geçtiğimiz hafta içinde kabul edilmesi mümkün olmayan bir uygulama daha kamuoyuyla paylaşılmıştır." dedi.

Dr. Ünverdi, yapılan açıklamada, Kovid-19’la mücadele eden sağlık çalışanlarına 1 Ağustos itibarıyla 3 aylığına tavandan ek ödeme yapılacağı, aile hekimlerine ise Kovid’li hasta takibi esas alınarak ödeme yapılacağı şeklinde ifade edildiğini anımsatarak, şöyle devam etti:

"Açıklamada ayrıca, bunların haricindeki sağlık çalışanlarına da ocak ayı esas alınarak bir ek ödeme planından bahsedilmiştir. Böylece sağlık çalışanlarına bütüncül bakılmadığını ve sorunların çözümü noktasında palyatif çözüm yollarına başvurulduğunu bir defa daha net bir şekilde görmüş bulunuyoruz. Döner sermaye uygulamasındaki ana kurgu değişmeden, emek ve alın teri temelinde, dengeli ve adil bir paylaşım gözetilmeden, sistemin teşvik ediciliği her bir çalışanı kapsayacak şekilde genişletilmeden ortaya konacak her bir düzenlemenin, sorunun derinleşmesinden başka bir işe yaramayacağını bir defa daha hatırlatmak isteriz. Fedakar sağlık çalışanlarımızın salgınla mücadelesi devam etmektedir ve ek ödemelerden bütün sağlık çalışanlarının faydalanması gerekmektedir."

"Sağlık çalışanları aylardır sevdiklerine yaklaşamamaktadır"

Hastanelerde, aile hekimliklerinde, TSM’lerde, 112 ASH istasyonlarında, Sağlık evlerinde ve kısacası bütün sağlık kuruluşlarında görev yapan sağlık çalışanlarının Kovid-19 ile temas halinde olduğunu hatırlatan Ünverdi,"Sağlık çalışanları aylardır sevdiklerine yaklaşamamaktadır. Evlerine gidememektedir. Çocuklarına sarılamamaktadır. Sağlık çalışanları yıllık izin kullanamamaktadır. Sağlık çalışanları her geçen gün daha çok tükenmeye devam etmektedir. Sağlık hariç hiçbir kamu hizmetinde; aynı işi yapmasına, aynı saat çalışmasına ve aynı statüde olmasına rağmen farklı ücret alan bir çalışana rastlamak mümkün değildir. Salgınla mücadelede cephenin en ön safında yer tutan ve hatta canlarıyla bedel ödeyen sağlık çalışanlarının hiçbiri, bu tür haksızlıkları kabul etmemektedir. Palyatif adımlar, sorun ve memnuniyetsizlik üretmeye devam etmektedir. Sonuç olarak; Fedakar sağlık çalışanları arasında ayrım yapan, hak gasp eden, alın terini yok sayan, bu çarpık döner sermaye sistemine bir an önce son verilmelidir. İnsan hayatını konu alan bir kamu hizmeti, kangren halini almış böylesine büyük bir sorunla sağlıklı işleyemez. Yol yakınken, bu yanlıştan dönülmelidir."şeklinde kaydetti.

"3600 ek gösterge branş ayrımı yapılmadan bütün sağlık çalışanlarını kapsamalı"

Başkan Ünverdi, açıklamalarını şöyle tamamladı:

"Sağlık-Sen olarak; sağlık çalışanlarının moral ve motivasyonlarını sarsan, iş barışını ve huzurunu olumsuz etkileyen, hak kayıplarına yol açan ve çalışanları meslekten soğutan döner sermaye sisteminin yanında, aşağıda bir kısmını sıralayacağım ve kronik hale gelmiş problemlerinde biran önce çözülmesi gerekmektedir. 3600 ek gösterge branş ayırımı yapılmadan, bütün sağlık çalışanlarını kapsayarak şekilde çıkarılmalıdır. 3600 ek gösterge sağlık çalışanları için lüks değil haktır. Farklı türlerdeki istihdam modelleri çalışma barışını bozmaktadır. Sözleşmeli istihdam modellerine son vermeli ve bütün sözleşmeli çalışanlar kadroya geçirilmelidir. Sınavını sahada hakkıyla veren sağlık çalışanları Unvan değişikliği sınavından muaf tutulmalı ve bir defaya mahsus unvan değişikliği sınavsız yapılmalıdır. Fedakar sağlık çalışanlarının çocukları kreşlerde güven içinde kalmalı ve Hastanelerde 24 saat esaslı kreş hizmeti verilmelidir. Sağlık bakanlığında hizmetli kadrosunda binlerce çalışan var. Bu çalışanların tamamı memur kadrosundakilerle aynı işi yapmaktadırlar. Bu adaletsizliğe son verilmelidir. Hizmetli kadrosuyla çalışanlar, eğitim durumları dikkate alınarak ivedilikle memur kadrosuna geçirilmelidir. Sağlıkta istihdam yetersizliği pandemi sürecinde çok daha net bir şekilde görülmüştür. Bir sağlık çalışanı 3 sağlık çalışanının işini yapmaktadır ve binlerce sağlık hizmetleri mezunu atama beklemektedir. Yeni atamalar yapılarak, personel ihtiyacı giderilmeli ve sağlık çalışanlarının iş yükü biran önce hafifletilmelidir. Ve son olarak diyoruz ki; ‘’Unutulmamalıdır ki sağlık çalışanlarının yüzü gülerse, Türkiye güler.”

Yorum Yaz