Seçim Beyannameleri ve Gerçeklik Payları

      7 Haziran Seçimlerine sayılı günler kala,Seçim meydanları havaların aksine git gide ısınmaya başladı.Siyasi partiler;bir yandan seçim çalışmalarını sürdürürken,bir yandan da bu çalışmaların sahaya nasıl yansıdığını öğrenmek için seçmen davranışını da analiz eden periyodik seçim anketleri yapmakta ve varsa eksikliklerini de,yine bu ölçümlemeler ışığında gidermeye çalışmaktalar. Son araştırmalar,seçmen davranışı üstünde özellikle siyasi partilerin seçim beyannamelerinin oldukça etkili olduğu görüşünde.Tabi,hal böyle olunca da bir çok parti hummalı çalışmalar sonunda ve birazda nasıl yapacaklarını da açıklamakta zorlandıkları;Ekonomiden tutun da,demokratikleşmeye kadar ve tabiki de olmazsa olmazımız yeni Anayasa çalışmalarının da olduğu seçim beyannamelerini hazırlayıp,seçmenlerin huzuruna sundular.Bu duruma baktığınız zaman; AK Parti'nin seçim beyannamesi konusunda bir sıkıntısının olmadığı ortada.2002'den bu yana reel gerçekler üzerinden halka elini uzatmayı tercih eden parti yönetimi,bu seçimde de seçim beyannamesini;ülke ekonomisini de iyi hesaplayarak ve yine demokratikleşmeye yönelik adımların daha çabuk ilerlemesini sağlayacak bir şekilde hazırlamış.Uçuk vaatlerden uzak,aksine istikrarın ve ayakları daha güvenle yere basan bir Türkiye programının olduğu göze çarpan seçim beyannamesine Ak Parti;Gerçeklerden uzaklaşmadan yapabileceklerini koymuş durumda. Hdp'nin temsil ettiği Kürt siyasal hareketi de,geçmişten bugüne bulundukları çizgide devam etmekte ve kendilerine göre batı'ya dönük farklı bir seçim stratejisiyle %10'luk barajı geçme gayretindeler. Hdp'nin dışındaki muhalefet partilerinin seçim stratejileri ise daha farklı.Onlar seçim planlamalarını tamamen vaatlerden oluşturmuş durumdalar ve bu şekilde seçmen davranışını etkileme gayretindeler.Muhalefet partilerinin vaatlerinin belli bir sınırı da yok ve herşeyi vermeye hazırlar. Gerçeklikten kopuk seçim stratejilerinde adettendir;iki anahtar veren de olur,maaşları daha girilmeyen avrupa birliğine denk endekslere oturtanlar da olur.Her şey  iktidar olmak için olunca,vaatlerde ki sınır tanımamazlık ta alıp başını gider.Bir de bakmışsınızdır ki,kaynağı kendilerinde saklı ve sorgulanamaz vaatler dört bir yanınızı sarmıştır.İşte,maalesef Türkiye'de muhalefet partileri böyle bir talihsizliğin içindeler ve gerçeklikten kopuk seçim kampanyaları da,bizleri yormaktan başka bir işe yaramamakta. Ben;Asgari ücretin,emekli maaşları ve memur maaşlarının olabilecek en üst seviye de olmasını dileyenlerdenim.Ama bir seçmen olarak ta beni üzecek yegane şeyin de,mantığa uymayan ve gerçekleştirilemeyecek vaatlerle ikna edilmeye çalışılmak olduğunu da söylemeden geçemeyeceğim. Hoşçakalın...