tatlidede

Tarlabaşı (Hımran) Köyünde Sosyal Hayat! Tarlabaşı Köyü Nerede? Nasıl bir köy? Tarlabaşı Köyü nereye bağlı?

İlk uğrak yerimiz olan Yarımca Köyü'ne, henüz asfaltlanmış olan yoldaki bisikletli çocukların arasından geçerek gittik. Yarımca'nın ardından uğradığımız Körsu Köyü'nden, İlköğretim Okulu'nda müdür vekili görevini yürütmekte olan Yurdal Demirel'i de yanımıza alarak Körsu'nun iki kilometre kadar kuzeyindeki Tarlabaşı'na uzandık. Üzerinde bulunduğumuz yolun hemen sağında duran köyü resimlemek, ilk işimiz oldu.
  • 16.08.2021 09:50
Tarlabaşı (Hımran) Köyünde Sosyal Hayat! Tarlabaşı Köyü Nerede? Nasıl bir köy? Tarlabaşı Köyü nereye bağlı?

  Dikmen'den Çatalca'ya uzanan asfaltın Çavuşlu mevkisinden güneye inen yol güzergahı ile ilçe merkezine 36 kilometrelik bir uzaklığı olan köye gidişimiz, Büyük Boğaziye tarafından oldu.

  2006 yılında muhtarlık olan ve 2007 yılının başında ilk muhtarına kavuşan köy, birkaç kerpiç yapının etrafında inşa edilmiş olan tek katlı betonarme evleriyle bir sessizliğin içinde duruyor gibiydi. Köyde okul olmadığını ve eğitim öğretim çağındaki çocukların Körsu'ya gittiğini Yurdal Hoca'dan dinlediğimiz için, köy içindeki ilk istikametimiz köy odası oldu. Köy içine girdiğimiz anda bizleri fark eden birkaç genç adamla beraber köy odası olarak kullanılan tek katlı betonarme evin önüne geldiğimizde, selam kelamla hal hatır sohbetini tamamlamıştık. Evin önüne çekilen sandalyelere oturduğumuzdan itibaren dinlediklerimiz ise, iyice şaşırtmıştı bizleri.

    Bir okulu bile olmayan köyün yığınla üniversite mezunu genci vardı. Şaşkınlığımıza neden olan bu duruma, aynı zamanda çok sevinmiştik tabiki.

    Temel geçim kaynağı tarım ve hayvancılık olan köyün bir zamanlar 40 haneye hitap eden bir okulu olduğunu ve bu okulun çok uzun zaman önce kapandığını duyduğumuzda ise üzülmüştük.

   Çoğunluğu yurt dışına olmak üzere, epeyce göç vermiş olan köyün şimdilerde 15 hanesi ve 150 kadar nüfusu kaldığını, bizlere ikram edilen çayları yudumlarken dinledik.    

    Eski canlılığını kaybetmiş olan köyün geçmişi ile ilgili meraklarımızı gidermek için sorduğumuz taze muhtarın ismi ise, benim için bir sürpriz olmuştu. İlçe merkezinde kalan muhtar, ortaokul yıllarımdaki sınıf ve hatta sıra arkadaşım olan Şinasi Çeçen'in ta kendisiydi.

    Bir zamanlar aynı sırayı paylaştığım arkadaşımın, sormayı hiç akıl etmediğim köyünden ayrılma zamanı gelmişti. Esinleştiğimiz gençlerin bu durumu ayıplar gibi duran bakışları arasında bindiğimiz aracımızla uzaklaştık Tarlabaşı'dan…

   Yurdal Hoca'yı Körsu'ya bırakmamızın ardından, geldiğimiz yoldan geri dönüş yoluna koyulduk.

    Günlük programımızın ilk durağı olan Yarımca Köyü'nün hizasında karşılaştığımız bisikletli çocukların asfalt keyfi, bizler ilçeye dönerken de devam ediyordu.

    Tarlabaşı ziyaretimizden birkaç gün sonrasında, 30 yıllık arkadaşım Şinasi Çeçen'le, ilçe merkezinde bir araya geldik.

    Tabi ki hasret giderdik ilk olarak. Bir araya gelmemize vesile olan Tarlabaşı ile ilgili olarak elimizde bulunan bilgileri onaylatmamızın ardından, köy ve köylünün geçmişini dinledik Şinasi'den.

    Tarlabaşı'nın bilinen en eski yerleşikleri, yezidi dinine mensup olan Dınayi aşiretiydi.

    Sultan Abdulhamit zamanında, arap Şamara Aşireti'nin saldırılarına maruz kalan yezidi Dınayiler, harabeye dönen köyü terk ederek Viranşehir taraflarına göç eder.

   Tamamı akraba olan şimdiki köy halkının köye gelişi ise, 1942 yılında gerçekleşir.

   Köyün ilk yerleşeni olan ve Elmalı Köyü'nden gelen Halil Çeçen,

 yörede Halil'i Şüveş olarak biliniyor.

   Köken olarak Şanlıurfa Harran'dan gelen Abbadi Aşireti'nin mensubu olan Halil Çeçen, bu aşiretin Duvağır koluna ait Bettuzi kabilesindendir.

   Tarlabaşı ile ilgili olan tüm meraklarımızı gidermemizin ardından,  Şinasi ile okul yıllarını anmaya devam ettik.

MEHMET BEDİ DEMİR / MARDİN LİFE

Editör: Nezir Güneş

Yorum Yaz