matesis
dedas

İşte Mardin turistik bölgeleri ile ilgili bilgiler.

Mardin’imizin turizm potansiyeli sayesinde Mardin’e ilginin arttığı görülüyor. İşte Mardin turistik bölgeleri ile ilgili bilgiler.
  • 30.01.2020 15:36
İşte Mardin turistik bölgeleri ile ilgili bilgiler.

Başlıkta da belirttiğimiz gibi Mardin’imizin turizm potansiyeli son yıllarda ciddi ölçüde arttı. Aslında tabi ki şehrimize gerek yerli gerekse yabancı turistlerin sayısının çoğalmasındaki en önemli sebep, şehrimizin dünyanın en eski yerleşim birimlerinden biri olan Mezopotamya’nın tarihi çekiciliği ve Mardin’imizin medeniyetler köprüsü demografik ve inanç farklılıklarına sahip olan bir şehir olmasıdır.

 Ancak bu artışın bir diğer sebebi de ülkemizin uzak kesimleriyle Mardin’imizi birleştiren havayolu ulaşımıdır. Havaalanlarının artık hemen hemen her şehrimizde yer almasıyla birlikte Mardin’e günde 4 veya 5 uçak seferinin yapılması ve bu seferlerin her ne kadar şimdilik büyükşehirlerden yapılması nedeniyle şehrimize gelmek için İzmir, İstanbul veya Ankara Mardin uçak bileti temin edilmesi yeterli olmaktadır.

 Biz de şehrimizin tarihi yapı ve dokusuyla ilgili şehrimizin turizm potansiyelini göz önünde bulundurarak kısa bir bilgilendirme yapmak istedik. 

Mardin’in tarihi potansiyelini sizlerle birlikte görmeye başlayalım.

Mardin’in kısa tarihi

Mardin’imiz, dünyanın en eski yerleşim yerlerinden biri olan Mezopotamya ovasında yer almaktadır. Geçmişte dünyanın en eski uygarlıklarından biri olan Artuklular’ın yaşadığı bilinen şehrimiz tarihte Yukarı Mezopotamya’nın en büyük ve en eski yerleşim merkezi olmuştur. 

 Günümüzden 3.000 yıl öncesine kadar yerleşim olduğu tahmin edilen Mardin’imizde tarih öncesi çağlara ilişkin bulgulara erişilmiştir. 

Paleolitik ve Cilalı Taş Devri bulguları Mardin sınırları içerisinde bulunmuştur. Milattan önce 2000’li yıllarda Asurluların hükmettiği Mardin’imiz sonrasında Hitit, Urartu ve Medlerin egemenliğine girmiştir.

 Bölgede bir müddet İskender’in hakimiyet kurduğu bilinse de İskender’in ölümünden sonra Pers ve Sasanilerin hükümdarlığında yönetilmiştir.4 halife döneminde İslam Devleti’ne dahil olan şehrimiz; Malazgirt Zaferi ile birlikte Türk yurdu haline gelmiştir.

 Bu kadar çok medeniyet gören Mardin’in aslında bütün bu medeniyetlerden izlere sahip olduğu bugün dahi kolaylıkla görülebilmektedir.  Dolayısıyla Mardin’in bu özelliğiyle ayrı bir ruhu olduğunu söyleyebiliriz.


 Mardin gezilecek yerler

 Mardin’de bu kadar çok medeniyetin hüküm sürdüğü aşikâr iken kısa sürede Mardin’i dolaşmak mümkün olmayacaktır. Ancak biz şehrin simge yapılarından oluşan ve mutlaka görülmesi gereken yerleri sırayla buraya koymak istiyoruz.


 Mardin Kalesi

 Kalenin bulunduğu bölgede milattan sonra 300’lü yıllarda dahi yerleşim vardı. Ancak bugünkü görünümüne kavuşması 900’lü yıllarda hamdaniler tarafından sağlanmıştır.

 Kalenin hâkim bir bölgede yer alması nedeniyle buradan Mardin manzarası izlemek ve Mezopotamya ovasının uçsuz bucaksız coğrafyasını gözlemlemek inanılmaz bir deneyimdir.


 Deyrulzafaran Manastırı

 Halen bölgede çok sayıda bulunan Süryaniler tarafından kullanılan bölgedeki en eski yapılardan biridir. Manastıra giderek günümüz Süryanilerinin ibadet şekilleri gözlenebilir ve Mardin ovasına hâkim bir başka konumdan şehri izlemek mümkündür.

 

Mardin Ulu Camii

 Mardin’in sembol yapılarından biri olan Mardin Ulu Camii, Artuklu mimarisi ile inşa edilmiş bir yapıdır. Bazı Süryani kaynaklarında caminin kiliseden çevrildiği iddia edilse de gerçekliği kanıtlanamamıştır. Bununla birlikte caminin yerinde eskiden bir kilise yer alması olası bir durumdur.


Dara Antik Kenti

 Mardin’in merkezinden 30 kilometre uzaklıkta yer alan Dara Antik Kenti, Doğu Roma İmparatorluğu döneminde kurulmuş olan bir yerleşim bölgesidir.  Şehir kurulduğu dönemde bölgenin en önemli yerleşim merkezlerinden biri olmasıyla bilinmektedir. Aslına bakılırsa imparatorluğun doğu sınırlarını Sasani işgallerinden korumak için kurulmuş olan kent, çevresindeki 4 kilometrelik surlarla korunmaktadır.

Yorum Yaz