tatlidede

Turizmin Yükselen Rotası Mardin – Midyat

Gündüzü seyranlık gecesi gerdanlık derler Mardin için. Şehrin sokaklarında yürüdüğünüzde bu deyimin nedenini anlarsınız, daha doğrusu iliklerinize kadar hissedersiniz.
  • 23.12.2021 18:39
Turizmin Yükselen Rotası Mardin – Midyat

Her caddesi mi güzel olur bir şehrin? Bir Mezopotamya manzarası var ki uçsuz bucaksız… Akşam karanlığı çöktüğünde şehrin ışıkları adeta bir gerdanlık gibi yanar güzel Mardin’in boynunda.

Tarih boyunca onlarca uygarlığa ev sahipliği yapmış şehir aslında bir şekilde farklı kültürlerle harman olmuş ve bu farklılıklarını koruyarak binlerce yıl bir arada hoşgörü ve dayanışma içerisinde yaşamaya devam etmekte. Eski Mardin sokaklarında gezerken bu etkiyi hemen hissediyor ve benimsiyorsunuz.

Şehirde Müslüman, Süryani, Yakubi, Keldani, Nesturi, Yezidi, Yahudi, Kürt, Arap, Çeçen ve daha birçok farklı din ve etnik kökende yaşayan insan var. İçlerindeki bu uzlaşı, Mardin’i eşsiz kılmış. Tabii bu durum mimari yapılarına, yeme ve içme kültürlerine de yansımış.

Eski Mardin sokaklarını yayan olarak hem gece hem gündüz gezmenizi öneririm. Burada karşınıza sanat sokağı, Tarihi Kız Lisesi, Zinciriye Medresesi, Kırklar Kilisesi, Reyhani Kasrı ve tabii çarşı caddesi çıkacak. Sabah erken saatlerde gidebilirseniz Zinciriye Medresesi’nin çatısında muhteşem kareler yakalayabilirsiniz. Ayrıca çarşıda satılan yöresel bademli Süryani çöreklerini ve hayalet şekeri tatmadan buradan ayrılmamanızı tavsiye ederim.

Eski Mardin’e yarım saat kadar uzaklıkta olan Deyrulzafaran Manastırı ve Kasımiye Medresesi hala kullanılan ve görülmesi gereken Süryani yapıtlarından ikisidir.

Dara Antik Kenti, Dara Sarnıcı, Beyazsu da mutlaka görülmesi gereken noktalardan. Taa Babil döneminden günümüze kadar dayanmış Dara Antik Kenti ve Su Sarnıcından oldukça etkilendiğimizi itiraf etmeliyim. Aynı Nevşehirdeki gibi dağları kazarak yerleşim yerlerini kurmuşlar, yeraltında suyu serin tutacak ve şehre dağıtacak sarnıçlar inşa etmişler.

Midyatta Nereleri Gezelim?

Midyat, aynı Mardin gibi önce modern bir şehir sonra da dar sokakları ve taş konaklarıyla bizi karşılıyor. Midyat sokakları, tarihi taş konakları, el işi gümüş telkârileri, Süryani nazar boncukları ve Süryani şaraplarıyla bizi hemen kendine ısındırdı.

Midyat’a kadar gelmişken görmeden dönmek istemeyeceğimiz noktalardan bir tanesi de Mor Gabriel Manastırı’ydı. Mor Gabriel Manastırı MS. 397 yılından beri Süryani kadim cemiyeti tarafından günümüze kadar ayakta kalmış ve aktif bir manastır imiş. Bu bilgi bizi manastıra çekmeye yetmişti bile ancak manastırın mimarisini görünce bir kere daha aklımız başımızdan gitti. Bu nasıl bir görkem? Her metrekaresi özenle yapılmış yapıyı, burada yetişmiş öğrencilerin kusursuz bir Türkçe ile anlatmalarına hayran kalacağınızı garanti ediyorum.

Midyat’ta gezilebilecek farklı rotalar arıyorsanız köylerine uğramanızı da tavsiye ederim. Midyat’ın Gülgöze, Anıtlı, İzbırak, Kafro (Pizza) Köyleri en meşhur köyleridir. Aman dikkat buralarda hafta sonları açık dükkan bulmak imkansızdır. Yine de geziniz hafta içine denk geliyorsa muhakkak gidilmesi gereken noktalar arasında yer alıyor bu köyler. Özellikle Kafro Köyünde pizza yemenizi öneriyorum. Zamanında İtalya’da pizza sanatını öğrenip bu topraklara yerleşmiş olan halk inanılmaz lezzetler ortaya koyuyormuş. Benden söylemesi.

Turizmin Yükselen Rotası Mardin – MidyatTurizmin Yükselen Rotası Mardin – MidyatTurizmin Yükselen Rotası Mardin – Midyat

MİLLİYET

Editör: Kadir Üründü

Yorum Yaz