tatlidede

Ünvanlar ve uçurumlar

Ünvanlar ve uçurumlar

Savur’da başlayan bir hayattan Nobel’e uzanan eller, Mardinimizle beraber tüm ülkemizin gurur kaynağı oldu. Bizlere bu gururu yaşatan Prof. Dr. Aziz Sancar Hocamıza ne kadar teşekkür etsek azdır herhalde.

Hocamızdan ulusal medyaya yansıyan açıklamaları dikkatle izlerken gördüğüm en önemli şey, hocamızın mütevaziliğiydi. Nobel ödülünün büyüklüğü karşısında hepimizin başı dönmüşken bu ödülün kendisini alan hocamızın burnu, bir milim bile yukarı çıkmadı. Ödülün büyüklüğüne karşın hocamızın mütevaziliği bende büyük bir şaşkınlık uyandırdı ve işte bu şaşkınlıkla kalemime sarıldım yine…

Değerli okurlarım, mesleğim gereği toplumun her kesimiyle diyaloğum oluyor hep. Kimi zaman siyasiler, kimi zaman bürokratlar, kimi zaman esnaflar, tüccarlar, sanayiciler ve kimi zamanlarda da akademisyenler, yaptığım işin konusunda yer alabiliyorlar. Bu guruplarla her daim diyalog içinde olduğumdan dolayı da bu gurupların ruh hallerini gözlemleme şansına sahip olabiliyorum. Bu günlerde medyamızı epeyce meşgul eden Nobelli Prof. Dr. Aziz Sancar’ın yaşattığı gururla beraber bana hatırlattıkları da oldu.

Geçtiğimiz günlerde Konya Selçuk Üniversitesi’ne  bağlı olarak İnsan Hakları ve Barış Çalışmaları merkezleri (SÜİHM) ile İsveç Raoul Wallenberg İnsan Hakları ve İnsancıl Hukuk Enstitüsü iş birliğiyle üçüncüsü düzenlenen Uluslararası Din ve İnsan Hakları Çalıştayı için yapılan davete icabet etmek üzere birkaç değerli dostumla birlikte İstanbul’’daydık.

Dört gün süren çalıştayın son gününde verilen bir yemek molasında dostlarla birlikte işgal ettiğimiz masamıza ismi lazım değil bir akademisyen de davetsiz konuğumuz oldu. Söz konusu kişi imam hatip mezunu ve aynı zamanda da ilahiyatçı olup, kendi alanında Prof. unvanını taşıyan bir kişi idi.  Bölgede yaşanan olaylar ve dile getirilen görüşlerin ışığında hocamızla ilerlettiğimiz sohbetin koyulaşmasından da alınan cesaretle boş bulunan arkadaşımız, sohbet arasında hocaya hitaben sarf edilen “Hacı Abi” nitelemesi, Profesörlük makamının ne kadar da yükseklerde olduğunu gösterdi bizlere!..

Vay, sen misin Profesöre “Hacı Abi” diyen!

“Hacı Abi” nitelemesine her nedense duyduğu öfkeyle beraber yukarıya havalanan bir burnun eşliğinde “Ben Profesörüm; bana başka şekilde hitap edemezsiniz”  diyerek bizlere makamını hatırlatan yemek molası misafirimizin bu sesleri kulaklarımızı tırmalarken, kendisi gönüllerimizde küçülüverdi. İlmine duyduğumuz saygıyla ettiğimiz sohbette, her tarafını edeple kuşatarak sarf ettiğimiz sözlerimizin tükenmesine neden olan sayın prrefesöööre bizler de sesimizi yükselttik tabi. Ama bu yükselen sesimizi, edeple kuşatma çabasına da girmedik açıkçası. Yemek molasının bitimiyle dağılan masadan hafızamıza kazınan şey ne oldu dersiniz?

Cevabını vereyim; ……..n profesörü!..

Makamlarla mütevazilğin doğru orantılı olarak büyümesi gerekir. Bu doğru orantıyı iyi uygulayan insanlar, insanlığın yüreğinde en yükseklere oturtulurlar zaten. Ama bu bahsettiğim orantının ters olması durumunda ise makamları işgal eden şahıslar için ……n müdürü, ……n doçenti, ……n milletvekili gibi nitelemeler kaçınılmaz olur.

Sonuç olarak herkes kendisine yakışanı yaparak yine kendisine yakışanı söyletir.

Konu akademisyenlerden açılmışken Artuklu Üniversitemizde görev yapan değerli hocaların da bu mevzuyu hatırlamalarını isterim. Zira ünvanla mütevaziliğin doğru orantılı olması gerektiğini bilmeyenlerin burada da var olduğunu sezinletecek bazı davranışlara tanıklık ettiğimizi ifade etmekle yetineceğim şimdilik.

Sonuç olarak Mevlana’nın “Mütevazilikte toprak gibi ol” ve Hacı Bayram-ı Veli’nin “Kibir, bele bağlanan taş gibidir, onunla ne yüzülür ne de uçulur” sözlerini hatırlayıp uygulayanlar için hiçbir sorun yok.

Tıpkı Nobelli Aziz Hocamız gibi. Ama bunun aksine gidenlere de “Allah ıslah etsin” demenin yanında, yüreklerimizin ahırındaki yerlerini hazırlamaktan başka çare de yok.

Saygılarımla…

Yorumlar

Image
Prof
18.12.2015 / 00:26

Bahsettiğiniz bu prof. yoksa bizim artuklu üniversitesinin profumu?

Image
Keykubat
08.01.2016 / 22:52

Dediğiniz kişi ise çok üzülürüm.Yinede zannetmiyorum

Image
Aydın Korhan-İstanbul
16.12.2015 / 15:01

Zamanında beyin göçü diyerek Aziz hoca gibi değerleri ve akıllı insanları alıp götürdüler yurtdışına bize de kala kala bu profesörler kaldı kadir bey o yemekte yanınizdaydim ve gerçekten üniversiteli ama işsiz neden var daha iyi anladım...Hocası bu kişiler olanın çok bişey vermesini beklemek fazlaca saflikmis

Image
Dahice
14.12.2015 / 23:27

Arkadaş, adamların ömrü okumakla, araştırma yaparak, bilim dünyasına insanlığa ışık tutan çalışmaların içerisinde ömürlerini geçiriyorlar. Bırak da biraz havalı olsunlar. O kadar hava civa yapan varken çok görme akademisyenlere

Image
Cüneyt H.mustafaoglu
14.12.2015 / 23:12

Dostum güzel köşe yazısısı yazmışsın. Hadim olmayarak yazını bilinen bir cümle ile özetlemek isterim. ERDEMLİ İNSAN, BÜYÜDÜKÇE KÜÇÜLEBİLEN İNSANDIR.

Image
Musa cevad
14.12.2015 / 22:41

Hayır yani, daha iki ay önce sonuncu olan bir üniversitenin akedemisyenlerindeki bu egonun kaynağı nedir anlamıyorum.

Image
Akademi
14.12.2015 / 22:25

Elbetteki gurur duyulacak akademisyenlerimiz var tıpkı sözü edilen Aziz Sancar hoca gibi. Fakat malesef böyle içi boş kibirli gırla akademisyen mevcut bu ülkede. Dolayısıyla da sözümona bu gurühun getiştireceği nesil de ne kadar nitelikli olabilir ki?

Image
Akademiye Aday
14.12.2015 / 14:55

Değerli ve cesaret isteyen bu yazıyı kalme alan Kadir Üründü Beyi tebrik ederim. bu konu hakkında ünv. camiasında bulunup akademisyen adayı olarak bulunumam hasebiyle, iki kelam etmek isterim.<br>Akademisyenlerde doçentlik, profesörlük vesaire, biraz kasıntı var üniversitelerde. Akademisyenler ‘Ben doçentim insanlar bana gelsin.’ ‘Ben profesörüm niye halkın, öğrencinin ayağına gideceğim?’ o bana gelsin o beni programlara davet etsin Bir kasıntı, bir kibir var yani. İnsanlar akademisyenlere gitmiyiorsa, insanlık için daha iyi bir yaşam için akademisyenler insanlara gidip insanlık için okuduğu budluğu araştırmaları icadları insanlarla paylaşmalı, onları ikna etmeli. yazılan bilimsel makaleler, raflarda kalmaması lazım. Eğer profesörün yazdığı makale, doçent makalesi markaya dönüşmüyorsa, icraata dönüşmüyorsa, çok özür dilerim bu, fanteziden ibaret olur.

Image
BİR KUL
14.12.2015 / 13:31

Aslında sorun ülkemizde aydın yetişmemesi sorunudur. Evet akademisyen olunur, araştırmacı olunur ama aydın olmak ayrı bir şeydir. Asıl sorunumuz aydın olamama sorunudur. Aydın olan kişi toplumun ve siyasetin önünde gitmesi gerekirken maalesef topluma ve siyasete meze olmaktan kurtulamıyor. Evet sonuç şu bizde sanatkar yok zanaatkar var maalesef

Image
SEDAT AŞAR
14.12.2015 / 11:11

BU GARİP DÜNYADA KARNI TOK OLUP KÜFÜR EDENİ DE VAR KARNI AÇ OLUP ŞÜKÜR EDENİDE VAR HZ MEVLANAYA SORMUŞLAR O KADAR YAZARSIN O <br>KADAR OKURSUN NE BİLİRSİN HZ MEVLANA ŞU YANITI VERİR BEN HADİMİ BİLİRİM SELAM VE DUA İLE

Image
Kibar Feyzo
14.12.2015 / 00:48

Yardımcı doçent ve hatta araştırma gorevlisi olarak üniversitede akademik kadro verilenler arasında güvenlik görevlilerini her geçişlerinde hazırol duruşuna zorlayan mevki budalalarını gördük bu şehirde. Rektör Omay geçince asker selamı verilip topuklar vurulmuyormuydu? Bahsettiğiniz o çalıştayda Mardin Artuklu Üniversitesi'ni ajan ve paralelcilerle dolduran eski Rektör Serdar Bedii Omay'ın Mardin'e ve üniversiteye hediyesi olan yabancı bir "akademisyenin" konuşmacı olarak katılması çok ilginç. Omay kocası Mardin Emniyet Müdürlüğü'nde önemli bir pozisyonda olan ve üniversiteye ajan sokan o doktoralı polisi ve eşini evindeki özel bir sohbette üniversitede akademik kadroya almıştır. Omay uzaklaştırılınca olasılıkla adam kadrosunu alamadı. Ya da başka bir nedenden olmadı. Karısı kadroyu kapmıştı ve demek ki hala Mardin Artuklu Üniversitesi'nde... Her ikisi de İngiltere'den aynı doktora programından mezun bu çift yine aynı üniversiteden yabancı bir dostlarını üniversiteye sokmuştu. Hani şu ajanlık yapan ve giderayak Mardin Müzesi, Edebiyat Fakültesi Dekanlığı-Yaşayan Diller Enst.-Felsefe-Antropoloji-Arkeoloji-Sanat Tarihi'ndeki bazı ajan, ajan sevici ve paralelcilerle onları deşifre eden ve göz açtırmayan bir akademisyenimizi hedef gösteren ve işten çıkartılmasını talep ettikleri raporu yazan çete. Bu İngiltere'den mezun doktoralı çiftin üniversitenin ajan ve paralel koordinatörü olan meşhur aile fertleriyle geçmişe dayanan ahbaplıklarına ve komşuluklarına hala şaşıran varsa pes derim.

Image
Faruk DEMİR
13.12.2015 / 23:47

Allah insana ne kadar mevki makam verse insanda o kadar egilmeyi bilmeli

Image
Göksel ADIBELLİ
13.12.2015 / 23:41

Sevgili Dostum Değerli Kardeşim Usta Gazeteci Kadir ÜRÜNDÜ Basın Dünyasının Ulusalda ve Yerelde Sözünü Kimseden Esirgemiyen Usta Gazetecisi Kim olursan Ol Ne Olursan Ol Saygı Saygı İlkesiyle Yaşam Biçimini Ona Göre Yönlendiren ve Yön Veren Kompleksten Nefret Eden Sana Yapılmasını İstemediyin Şeyi Başkasına Yapma Duygusuyla Hareket Eden ve Karşısındakinden Aynı Şekilde Davranış bekleyen Duyarlı İnsan. <br><br>Yazdığın yazıda tespitlerin yerinde. Mevkiler, Makamlar Gelip Geçicidir Tek Hatırlanacak Olan İnsanlığın Davranışın Hal ve Hareketlerin Der Gibi, Eleştirin Toplumsal ve Sosyal bir vukuyu Dile Getirmen Bir Çok İnsana da Yazın mesaj içeriği Taşıdığı kanaatindeyim. Seni Bu yazın aynı zamanda bir Uyarı Niteliği de taşıyor. Bir Çok Defa Bizim De Aklımızdan geçen bir Konuyu yazdığın için seni Tebrik ve Takdir Ediyor ve Kutluyorum. Bu Yazına Uygun Bir şiirle "Adam Olacaksın" Şiiriyle Ekleme yapıyorum.

Image
Faysal
13.12.2015 / 23:18

Kadir bey yazınızı okudum ve çok beğendim tebrik ederim. bölgemizde bir söz vardır orjinali kürtçedir (seriye garıs çıkes tıje dıbı ser berjer dıbı) Mısır koçanı doldukça boynunu büker!.. Kariyer ve ünvanlar eğer hakıyla alınmışsa kişiye mütevazilik verir, Ama bu ünvanlar verilmişse bu onu sadece ukalalık katar. Selam ve saygıyla<br>Başarılarının devamını diliyorum

Image
ali mardini
13.12.2015 / 22:46

S.....N profesörü, kıçımıN profesörü, kalbimiN profesörü, bilimiN profesörü, burnumuN profesörü, sümüğümüN profesörü vs. vs.... Kadir bey söyler misiniz acaba hangisi...

Image
Abdurrahim akdağ
13.12.2015 / 16:17

Tabi kendinde cesaret bulan yorumunu yazsın.

Yorum Yaz