Ayşegül Akakuş Akgün kimdir? Ayşegül Akakuş Akgün kitapları ve sözleri

Yazar Ayşegül Akakuş Akgün hayatı araştırılıyor. Peki Ayşegül Akakuş Akgün kimdir? Ayşegül Akakuş Akgün aslen nerelidir? Ayşegül Akakuş Akgün ne zaman, nerede doğdu? Ayşegül Akakuş Akgün hayatta mı? İşte Ayşegül Akakuş Akgün hayatı...

Yazar Ayşegül Akakuş Akgün edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Ayşegül Akakuş Akgün hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Ayşegül Akakuş Akgün hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Ayşegül Akakuş Akgün hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi:

Doğum Yeri: İstanbul

Ayşegül Akakuş Akgün kimdir?

İstanbul doğumlu olan yazarımız, İlk öğrenimini Çapa İlkokulunda tamamladı. 1 yıl Kur'an kursunda temel eğitim aldıktan sonra orta ve lise tahsilini Eyüp İmam Hatip Lisesi'nde yaptı.

Edebiyata olan yoğun ilgisi çocuk yaşlardan itibaren onu yazmaya sevk etti. Sakarya Üniversitesinde İşletme okurken, Hikaye şiir deneme ve diğer araştırma yazıları yazdı. Bu arada diksiyon-fonetik (güzel konuşma) dersleri aldı. Mesleğiyle ilgili çeşitli kurumlarda çalışırken, Radyo ve Tv Programlarının yapımcı ve sunuculuğunu da yaptı.

Yerel gazetelerde yaptığı sayfa editörlüğü ve köşe yazarlığının yanı sıra çeşitli dergilerde de araştırma yazıları yayımlandı. Kadın- aile- çocuk-inanç ve sağlık konularındaki araştırmaları ağırlıklı olup bu konularda çeşitli kurumlarda seminerler verdi. Halen bir çocuk dergisinde yazmakta olan Ayşegül Akakuş Akgün, çeşitli belediyelerin kadın-aile birimlerinde de hizmet vermiştir.

Evli ve iki çocuk annesidir.

Ayşegül Akakuş Akgün Kitapları - Eserleri

• 9 Ay 99 Esma
• Esma-i Hüsna İle Çocuk Terbiyesi
• Bir Mükemmel Günün Hikayesi
• Haz ve Hız Çağında Genç Olmak
• 9 Ay 99 Dua

Ayşegül Akakuş Akgün Alıntıları - Sözleri

• Çiçekler de aynı insanlar gibiydi. Kimi çiçek kendisini kokusuyla fark ettiriyordu kimisi de dikenleriyle. Kimi hoşluk ve zevk verir, kimi de acı... (Bir Mükemmel Günün Hikayesi)
• Kim demiş ‘anne’ olanın ‘anne’ye ihtiyacı olmaz diye... (9 Ay 99 Esma)
• Niyet ve azim, engelleri bir bir ortadan kaldırır... (Bir Mükemmel Günün Hikayesi)
• İnsan’ kelimesinin ilk manası, gözbebeğidir. Bu, bize ne kadar kıymet verildiğini göstermez mi? ...Yahut başkalarının bizim yaratılışımıza, varoluşumuza hatta varoluş amacımıza müdahale etmesine neden müsaade edelim? (Haz ve Hız Çağında Genç Olmak)
• İnsan kendini düşünmeli, tartmalıdır. Kendini tanımalıdır. Hayatını aslında ailesine, görenek ve inancına uygun olarak mı yaşıyor yoksa başkalarının ona dayattığı gibi mi sürdürüyor? “Bunları neden ve niçin yapıyorum?” diye kendine sormalıdır insan. İnsan kendini ve varlığının gerçek amacını bilip her gördüğü şeyin hevesine kapılmazsa, bu konuda da sıkıntıya düşmeyecektir. Eğer insan sıkıntıyı hissettiği an Allah’ı hatırlayacak ve bu dünyada neden var olduğunu sorgulayacak olursa ruhu huzura erecek ve hayatı dengelenecektir. Eğer bu dengeden uzaklaşırsa içindeki duygular onu rahat bırakmayacak, değişik arayışlara ve psikolojik tatmin yollarına sürükleyecektir. (Haz ve Hız Çağında Genç Olmak)
• Çocuğun din eğitiminde büyükler ,çocuğa ne zaman nasıl dua etmesi gerektiğini zamani geldikce göstermelidir.Ona bu konunun ciddiyetini Kur'an_i Kerim de ne kadar çok yer ettiğinden bahsederek anlatabiliriz. Ona bak Allah her konuda bizim yanimizda diyerek şu ayetleri okuyalım;" O alay edenlere karşı biz sana yeteriz. Hicr 95/ Hesap görücü olarak Allah yeter. Ahzab 39 (Esma-i Hüsna İle Çocuk Terbiyesi)
• Hz. Muhammed (a.s.m.) “Sizden her birinizin yaratılışı, nutfenin 40 gün ana karnında bulunmasıyla olur. Sonra nutfe 40 gün içinde alaka, alaka da 40 gün içinde mudğaya dönüşür sonra da cenine ruh üflenir.” Bu hadis-i şerife göre anne karnında kırkar günden üç aşama geçiren (yaklaşık 4 aylık olan) bebeğe, Allah tarafından bir melek gönderilir. Görevli melek ruh üfler. Bu, günümüz tıbbının deneylerle ortaya çıkardığı gerçekle de uyumludur. (9 Ay 99 Esma)
• '' Ruhumu serinleten, yüreğimi yakan ama acıtmayan, bir ümit üfledi ezan bana. Ümitli dualarımı, Rabbime yüceltti. Ezanı dinleyenlerin duaları yankılandı kulaklarımda. Sessiz çığlıklardı onlar, isyandan uzak. Semaya uçuşan saf kelebeklerdi dualar. Sahibine pervane, döne döne semada dalgalanan ezana karıştılar...'' (Bir Mükemmel Günün Hikayesi)
• İslamda vaktin hayırlısı ve şerlisi diye bir ayrım yoktur. İslam, uğursuzluğa yer vermemiştir. Dolayısıyla tüm zaman, hayırlı faaliyetlere açıktır. Hayır ve şer zaman için değil, ancak niyet ve eylem için söz konusu olabilir. Zararlı ve yıkıcı niyetler ve eylemler, içinde cereyan ettiği zamana mâl edilemez. (Bir Mükemmel Günün Hikayesi)
• Gözü gören insan gözü vereni görmezse kör sayılır (9 Ay 99 Esma)
• Zararlı ve yıkıcı niyetler ve eylemler, içinde cereyan ettiği zamana mâl edilemez. Örneğin savaş, deprem, yangın, sel, kasırga ve salgın hastalıklar gibi felaketlerin meydana geldiği günler, uğursuz ya da bereketsiz sayılamazlar. (Bir Mükemmel Günün Hikayesi)
• Halbuki çocuklarımıza olmayan kahraman Süpermen’i öğreteceğimize, Bedir Savaşı’na katılabilmek için güreşe tutuşan çocuk kahraman Rafi’yi anlatmalıyız. Batı’nın hayal gücüyle uydurduğu çakma kahramanlarına hiç ihtiyacımız yok! Çocuklarımız gerçek kahramanları tanısalar onlar hiç ihtiyaç da duymazlar zaten. (Haz ve Hız Çağında Genç Olmak)
• Dayanılmaz olduğunu düşündüğünüz doğum sancılarının birçok hikmeti var: - Bu sancılar 9 ay boyunca suyun içinde kalan bebeği kuru ortama hazırlar. - Sancı vurduğu an, bir ucu anneye bağlı olan kordondan aldığı, sıvı oksijen akımı durur ve bebek kendi ciğerinde - rezervde - tuttuğu oksijeni kullanmaya başlar. Yani her doğum sancısı bebeğinizin akciğerini çalıştırır. - Sancılar bebeği doğum kanalına doğru iter, bu da doğumu kolaylaştırır. Bu arada sancılarla birlikte bebeğin beynine, doğumun başladığı, ilerlediği ve tamamlandığına dair sinyaller iletilir. Bu da bebeğin anne karnından çıktığı an, plasentadan (eşten) ayrılmasını ve annede de süt hormonlarının (prolaktin) salgılanmasını sağlar. (9 Ay 99 Esma)
• “Anne” unvanı ile ilgili çok güzel bir hikaye anlatılır: Bebek, ruhlar âlemindedir ve dünyaya geçiş vakti gelmiştir. Kendisine “Hadi artık dünyaya gidiyorsun, anne karnındaki zamanın doldu.” denilir. Bebek orada o kadar güzel muamele görüyordur ve korunuyordur ki, meleklere, dünyaya gitmekten korktuğunu söyler. Melekler de, korkmaması gerektiğini, burada kendisini kim yaratıp koruduysa, dünyada da mutlaka korumaya devam edeceğini, yaratıcısına güvenmesi gerektiğini söyler. Bebek hâlâ endişelidir. Bir ihtiyacı ya da sıkıntısı olduğunda meleklerle konuşmaya alışıktır, ama dünyayada bunu nasıl yapacağını bilmemektedir. Israrla çok sevdiği hem yardımcısı, hem de arkadaşı olan meleklerden ayrılmak istemediğini söyler. Melekler ona, “Endişelenme. Yüce Yaratıcı, senin dünyada da, tüm ihtiyaçlarını karşılayacak, sana arkadaş olacak, her an yanında olacak bir melek görevlendirdi.” derler. Bebek rahatlar, artık doğmayı kabul eder. Ama son bir sorusu daha vardır: “Ben o meleği nasıl tanıyacağım, onu nasıl bulacağım? Benimle ilgilenmekle görevli olan meleğin adı ne?” diye sorar. Bebeğe şöyle cevap verilir: “O melek doğar doğmaz senin yanında olacak. Sen ona ‘Anne’ diye sesleneceksin.” (9 Ay 99 Esma)
• Bileceğim ki ben kendimi iyileştirir ve geliştirirsem bundan insanlar etkilenecektir. Evet tüm insanlık tarihini etkileyemem belki ama bana yakın olanlar, hayatımda etkileşim içinde olduğum kişiler değişecektir. Bir iyilikten birçok şey etkilenecektir. (Bir Mükemmel Günün Hikayesi)
• Kadını taçlandıran, erkeği olgunlaştıran, aileyi şendendiren ve bereketlendiren şüphesiz ‘çocuk’un varlığıdır. Evlat sahibi olmak için çabalayan bu sebeple maddi- manevi sıkıntılara giren tüm anne-baba adaylarına da ısrarla şu tavsiyeyi bulunmak isteriz: Sabahları Saffat sûresini, akşamları yatmadan önce de Mearic sûresini okumayı yahut dinlemeyi ihmal etmeyin. Allah’ın izni ve hayırlısı ile umulur ki, ayet-i kerimelerin yüzü suyu hürmetine dualar kabul olunur. Yine bu iki sûresinin hikmetine mazhar olunarak, evlat bahşedilir. (9 Ay 99 Esma)
• ...Aksi takdirde, sabah namazına kalkamadığım sabahların hesabı bir türlü bitmiyor vicdanımda. "Bu nasıl inanmaktır ve bu nasıl 'sevmek' iddiasıdır?" diye kendimi suçlayıp duruyorum. . (Bir Mükemmel Günün Hikayesi)
• "Ey çamurdan mis kokulu çiçek yaratan Rabbim,çamurdan tatlı meyve yaratan Rabbim ,güzelliği dillere destan gülü yaratan Rabbim ;benim de evladımın huylarını güzel kıl." (Esma-i Hüsna İle Çocuk Terbiyesi)
• Yaratıldığı fıtrat üzere yol alabilmeyi başaran insan, Allah’ın ahlakıyla ahlaklanmış, ahsen-i takvimdedir. (Haz ve Hız Çağında Genç Olmak)
• “Ey çamurdan mis kokulu çiçek yaratan Rabbim, çamurdan tatlı meyve yaratan Rabbim, güzelliği dillere destan gülü yaratan Rabbim; benim de evladımın huylarını güzel kıl...” (Esma-i Hüsna İle Çocuk Terbiyesi)