Fatih Özgüven kimdir? Fatih Özgüven kitapları ve sözleri

Yazar Fatih Özgüven hayatı araştırılıyor. Peki Fatih Özgüven kimdir? Fatih Özgüven aslen nerelidir? Fatih Özgüven ne zaman, nerede doğdu? Fatih Özgüven hayatta mı? İşte Fatih Özgüven hayatı...

Yazar Fatih Özgüven edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Fatih Özgüven hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Fatih Özgüven hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Fatih Özgüven hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 2 Ekim 1957

Doğum Yeri: İstanbul

Fatih Özgüven kimdir?

2 Ekim 1957 İstanbul doğumlu. Avusturya Lisesi ve İÜEF İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümünde okudu. İletişim Yayınlarında editörlük yaptı, İstanbul Bilgi Üniversitesi Sinema ve TV Bölümünde ve Boğaziçi Üniversitesinde sinema ve edebiyat dersleri verdi. Birçok dergi ve gazetelerde çevirileri, sinema ve edebiyat yazıları yayınladı. Halen Radikal gazetesinde haftalık sinema yazıları yazmaktadır. Esrarengiz Bay Kartaloğlu (1990) adında bir romanı ve Yerüstünden Notlar (2001) adlı bir denemeler derlemesi vardır. Borges, Nabokov, Henry James, Karen Blixen, Thomas Mann, Thomas Bernhard, Paul Auster, Flannery O'Connor, Virginia Woolf, Brett Easton Ellis gibi yazarların eserlerini çevirdi. Bir Şey Oldu (2006) ilk hikâye kitabıdır.

Fatih Özgüven Kitapları - Eserleri

• Hep Yazmak İsteyenlerin Hikayeleri
• Küçük Burun
• Bir Şey Oldu
• Hiç Niyetim Yoktu
• Esrarengiz Bay Kartaloğlu
• Yerüstünden Notlar

Fatih Özgüven Alıntıları - Sözleri

• İnsanları asıl görüşümüz ikinci görüşümüzdür. İlk görüşün yeniliği yerine bir tür normalliğe bırakır (Bir Şey Oldu)
• Tek başına yaşayan insanlar tatlı tatlı kaçırmaya yatkın olurlar. (Yerüstünden Notlar)
• “Tabiat ona her zaman bir yazı odası gibi gelmişti. Gizlice çağıran bir yazı odası.” (Hep Yazmak İsteyenlerin Hikayeleri)
• Hayat uzun bir bekleyiş gibiydi (Bir Şey Oldu)
• bazen "yok"luk öyle bir şeydir ki çok zorlarsanız bir varlığı çağrıştırabilir (Yerüstünden Notlar)
• Hâlâ yaşıyordu. Amma velakin yaşamak istiyor muydu, ondan emin değilim. (Küçük Burun)
• “Düşünce erimiş kızgın cam gibi beynine aktı.” (Hep Yazmak İsteyenlerin Hikayeleri)
• Berbat olmak iyidir, ben de öyleyim. (Yerüstünden Notlar)
• Durumumdaki garipliği annemden çok Türkan Şorayla açıklamaya yatkındım, Ama bir şey demedim. Öleceğim ben Şevval teyze. Ben Uçurtmayı Vurmasınlar’daki Kahraman Kral’ım, Şevval teyze. Küçük Barış’ım. (Küçük Burun)
• “Bir güceniklik ama muktedir olmayan. Bir işe yaramayan.” (Hep Yazmak İsteyenlerin Hikayeleri)
• Böbreklerde birikme. Anemiye yol açabilirmiş. Şimdilik yok. İleride hafıza kaybına yol açabilirmiş. Keşke açsa. (Küçük Burun)
• Sesiyle yoldan geçenleri çağırıyor, avlıyordu.Herkes avlanıyordu.Yalvarmıyordu,rica etmiyordu.İstiyordu.Sokakta zaferini ilan etmişti.Neyi istediğini bilmiyorduk,ama istediğini biliyorduk.İlgi değil,sevgi değil,anlayış değil,yumuşaklık da değil,sertlik de değil,eninde sonunda para hiç değil.Bunların hepsi şarkısında vardı,oradaydılar,ama başını caddenin soluna dönmüş,ısrarla Tünel'e doğru haykıran adam aslında onları istemiyordu. Sadece varlığını talep ediyordu.Orada ,o köşedeydi.Emin olduğu,emin olduğumuz bir şey varsa,var olduğu idi.Var olduğunu bağırıyordu.Var olmayan bacağı,var olandan çok var olan sesi ile.Nereye yollarsanız yollayın varım,varım,varım,varım,varım,varım.Dinleyin beni.Varım. (Küçük Burun)
• İnsan sonunda güçleneceğini bilse bile, yaralarından biraz olsun "ölmeyecekse" yara almanın ne anlamı var? (Yerüstünden Notlar)
• "...Mutluydu. Doymuş bir hayvan gibi mutluydu.Her şeyin üzerine bu sefil, doygun, şahane mutluluk alışkanlığı kaplamıştı..." (Hep Yazmak İsteyenlerin Hikayeleri)
• “Ufak tefek, ama her şeyi yerli yerinde, oranlarından şikayet edemeyecek bir adam olmanın iyi yanlarından biri işte böyle yataydaydı - bir hamağa tamamen sığmak gibi şeyler.” (Hep Yazmak İsteyenlerin Hikayeleri)
• 'biri hayatta uğradığı bütün hayal kırıklıklarının tesellisini bu müzikte buluyormuşçasına hasretle, öteki ise ne dinlese fark etmeyecekmişçesine umursamazca' (Bir Şey Oldu)
• "yapması gereken işlerin hiçbirini yapmadığı için yapabileceği şeyleri yapmasının da anlamı yoktu." (Hep Yazmak İsteyenlerin Hikayeleri)
• Bir şeyle bir şeyin arasına ancak hikâyenin izin verdiği kadar girebilirsin. (Küçük Burun)
• Bir konuyu çok iyi bilen insanların tek şeye, bir tek şeye takılmaları beni düşündürür. Saatlerce bazen. (Küçük Burun)
• "Anladım ki, teslimiyet kararsızların cesaretidir" (Yerüstünden Notlar)