tatlidede

Halit Çelenk kimdir? Halit Çelenk kitapları ve sözleri

Avukat, Yazar Halit Çelenk hayatı araştırılıyor. Peki Halit Çelenk kimdir? Halit Çelenk aslen nerelidir? Halit Çelenk ne zaman, nerede doğdu? Halit Çelenk hayatta mı? İşte Halit Çelenk hayatı... Halit Çelenk yaşıyor mu? Halit Çelenk ne zaman, nerede öldü?
  • 24.01.2023 13:00
Halit Çelenk kimdir? Halit Çelenk kitapları ve sözleri
Avukat, Yazar Halit Çelenk edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Halit Çelenk hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Halit Çelenk hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Halit Çelenk hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 1922

Doğum Yeri: Hatay

Ölüm Tarihi: 5 Mayıs 2011

Ölüm Yeri:

Halit Çelenk kimdir?

İlkokulu aynı kentteki Mektebi Sultani'de, ortaokul ve liseyi Mandacı Fransızların yönetimindeki Antakya Lisesi'nde bitirdi. Daha sonra geldiği İstanbul'da, 1944 yılında Hukuk Fakültesinden mezun olarak, sınıf arkadaşı Şekibe Sayar'la evlendi.

Avukatlığa, 1948'de Samsun'da başladı. 1962 yılının ekim ayında, eşiyle birlikte Türkiye İşçi Partisi'ne (TİP) üye olarak, Genel Yönetim Kurulu üyeliğine seçildi ve aktif siyasete başladı. Mesleğinde, ilk günden itibaren işkence gören, tutuklanan, yargılanan işçilerin, öğrencilerin, gençlerin, yazarların, sanatçıların, parti, sendika, dernek, vakıf yöneticilerinin savunmalarını üstlendi.

En önemli davası; Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın yargılanarak idama mahkûm edildiği THKO (Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu) davasıdır. İdam sırasında, yanlarında bulundu. Deniz Gezmiş'in idamında “87 yıllık yaşamda geçirdiğim en kötü zaman dilimi olan o dakikalardaki çaresizliğimi sizlere anlatamam” açıklamasını yapmıştır.

Meslek yaşamı boyunca kendisi de çeşitli davalarda yargılanan, gözaltına alınan Çelenk, Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Başkanlığı, Türk Tarih Kurumu İkinci Başkanlığı yaptı. İnsan Hakları Vakfı kurucuları arasında yer aldı. Aziz Nesin'in öncülüğünü yaptığı Aydınlar Dilekçesi'ni kaleme alanlar arasındaydı; SBP (Sosyalist Birlik Partisi) kuruluş çalışmalarında bulundu.Türkiye İnsan Hakları Kurumu (TİHAK) kurucu üyesidir.

2002'den 2011'e kadar kansere ve astıma karşı mücadele verdi. 5 Mayıs 2011 günü, yani Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın idamlarının yıl dönümünden bir gün önce, 89 yaşında Ankara’da evinde hayata gözlerini yumdu. Vasiyeti üzerine enternasyonel marşı eşliğinde toprağa verilmiş ve Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'a yakın bir yere gömülmüştür.

Halit Çelenk Kitapları - Eserleri

  • İdam Gecesi Anıları
  • Hukuksuz Demokrasi
  • 1.THKO Davası
  • Umut Hangi Dağın Ardında
  • Barış Savaşçıları
  • 12 Eylül ve Hukuk
  • Yenilmeyenlerin Tanığı
  • Demokrasi Masalı
  • İdam Gecesi Anıları
  • Türkiye İşçi Partisi'nde İç Demokrasi
  • Beş Kapı Beş Kilit
  • Yenilmeyenlerin Tanığı

Halit Çelenk Alıntıları - Sözleri

  • benim anlayışıma göre Devrimci demek ihtilalci demektir . . . beyannameyi aynen kabul ediyorum ... Latin Amerikan gerilla liderlerinden Fidel Castro ve Che Guevera'yı Latin Amerika'da giriştikleri Devrimci mücadeleden dolayı takdir eder saygı duyarım ..bizim düşmanımız Amerikan emperyalizmi ve onun yerli iştirakçileridir .. . bildiride açıklandığı gibi (tefeciler, toprak ağalarıdır). Marksizm ve Leninizm · her şeyden evvel bir dünya görüşüdür ve metodudur ve gerçeğe varmak için kullanılan bir metottur. Marksizm ve Leninist metot içinde bulunduğu şartları tahlil eder ... değerlendirir ... Misakı Milli'de şu vardır ... Türk ve Kürt iki kardeş kav:ım bu topraklar üzerinde birlikte kardeşçe yaşayacaklardır . . . Türkiye'de iki kardeş kavim yaşar ... Türk ve Kürt kavimleri yaşamaktadır ... Anayasa mutlak mülkiyet hakkını ta- nımamıştır ... (İdam Gecesi Anıları)
  • Türkiye halkının çogunluğunu teşkil eden Türk köylüsü toprak ağalarının elindedir ve çağ dışı düşüncelerle idare edilmektedir. Marksizm-Leninizm bir düzen değil bir bilimdir. doğal kanunları ve toplumsal olayları çözümleyen · bir anahtardır. Gerçek bağımsızlık icin silahlı mücadele zorunludur ... biz Amerikan emperyalizmine karşı savaşmak için... (İdam Gecesi Anıları)
  • Özellikle geri kalmış ülkelerin avukatlarına, bugün gerçekten önemli görevler düşmektedir. Anayasanın "Sosyal Hukuk Devleti" ilkesi açısından yurdumuzun sosyal ve ekonomik sorunlarının çözümüne ve yurt kalkınmasına katkıda bulunmak, avukatın önemli görevlerindendir. Ve avukat bundan sorumludur. (Barış Savaşçıları)
  • Deniz'in de söylediği gibi "Faşizmin eline bir kere düşmeyeceksin." (İdam Gecesi Anıları)
  • Devlet korunurken insan hakları bir kenara itilir ve bunlara saygı gösterilmezse, hukuk devleti ilkelerine ve günümüz devlet anlayışına ters düşer. (12 Eylül ve Hukuk)
  • Türkiye İşçi sınıfına selam! Selam yaratana! Tohumların tohumuna, serpilip gelişene selam! Bütün yemişler dallarınızdadır. Beklenen günler, güzel günler ellerinizdedir. haklı günler, büyük günler, gündüzlerinde sömürülmeyen, gecelerinde aç yatılmayan, ekmek, gül ve hürriyet günleri. Düşmanı yenecek işçi sınıfımıza selam! Paranın padişahlığını, karanlığını yobazın ve yabancının roketini yenecek işçi sınıfına selam! Türkiye İşçi sınıfına selam! Selam yaratana! (Barış Savaşçıları)
  • Bugün siyasi suçlarda ölüm cezasının tek müdafii kalmıştır: Korku! (İdam Gecesi Anıları)
  • "Yaşam o kadar kısa ki küçülmeye değmez" (Barış Savaşçıları)
  • "Ben de Sevdalanabilirdim Nazlı seher yeli gibi Üç darağacı Mayıs baharında eğer Bir şafak vakti Salınmasaydı." (Barış Savaşçıları)
  • Emperyalizm kapitalist sistemin zorunlu bir uzantısı ve aşamasıdır. Savaş, emperyalizmin ayrılmaz bir parçasıdır. Başka birdeyişle emperyalizm savaşsız yaşayamaz. Kapitalizmin tarihi bunun örnekleriyle doludur. Savaşı ve onun getirdiği öldürümü, açlığı, yoksulluğu istemiyorsak emperyalizme karşı savaşmak ve onu ortadan kaldırmak zorundayız. (Yenilmeyenlerin Tanığı)
  • ... bizim istediğimiz düşmanları Türkiye'den çıkarıp bağımsız (Türkiye'yi) ha- le getirmekti... Bu bağımsızlığın silahla yapılmasıdır ...düşmanlarımız (Amerika ve onun ortaklarıdır) ... T.H.K. ordusunun büyük ve küçük örgüt olduğuna dair bilgi vermeyeceğim . . . bizim maksadımız Türkiye'de sosyalizmi kurmaktır ve bunu da silahla yapmaktır . . . ilk partide halk ihtilali, bilahare işçi diktatoryası, daha sonra da komünist topluma giden bir idare sistemi kurmayı düşünüyorduk... (İdam Gecesi Anıları)
  • Hakim sanığa soruyor: - Sizin ... yerde yaptığınız konuşmada komünizm propagandası yaptığınız savlanıyor ve cezalandırılmanız isteniyor. Ne diyorsunuz? - Sayın hakim bey, ben ne komünizmden, ne sosyalizimden ne de marksizmden hiç bir şey anlamam. Konuşmamda da böyle bir suç işlemiş değilim. Bu savunmayı dinleyen sanık avukatlarından birisi yanındaki meslektaşına eğilerek: - Bu P .. . yi cehaletten asmali, diyor. Alkolün etkisiyle sesini ayarlayamayan avukatın bu sözlerini işiten hakim ve savcı kendilerini tutamıyor ve kahkahalarla gülüyorlar. (Barış Savaşçıları)
  • Ayrıca milli bütünlüğe karşı çıkmakla da suçlanıyoruz. 101 tane Amerikan üssünün bulunduğu ülkede bizim milli bütünlüğü bozmak istemekle itham edilmemiz gülünç olmaktadır. Milyon metrekare vatan toprağı işgal altındayken bizim milli bütünlüğü bozmakla suçlanmamız gülünçtür. (1.THKO Davası)
  • Şimdi akıyor, o Deniz gitti: o demin anlatmaya çalıştığım o Deniz gitti! Yusuf, o Yusuf gitti! O Hüseyin gitti, o birikimi olan Hüseyin gitti. (İdam Gecesi Anıları)
  • Bugün siyasi suçlarda ölüm cezasının tek müdafii kalmıştır: Korku! (İdam Gecesi Anıları)
  • Türkiye'nin bağımsızlığından başka bir şey istemedim. Bundan dolayı da ölümden korkmuyoruz. Ve ben 24 yaşındayken kendimi Türkiye'nin bağımsızlığına armağan etmekten onur duyuyorum. Bizlerin tek özlemi tahsil sırasında bulunmamıza rağmen Türkiye'nin bağımsızlığıdır. Biz hiçbir zaman bütün çabamıza rağmen Türkiye'nin bağımsızlığını temin edemedik. Biz 50 sene evvel Kurtuluş Savaşı vermiş bir ülkenin çocukları olarak Kurtuluş Savaşı'nın gerçek tahlilini yapmaya her zaman için muktediriz. Biz yine çok iyi biliriz ki Türkiye Kurtuluş Savaşı'nı yapmak için Samsun'a çıkanlara İstanbul örfi idaresince ve mahkemelerince idam cezası verilmiştir. Ve yine bilmekteyiz ki, Osmanlı İmparatorluğu yüzlerce generalinden ancak birkaç tanesi Kurtuluş Savaşı'na iştirak etmiştir. Ve yine bilmekteyiz ki Kurtuluş Savaşı yapıldığı sırada İstanbul'da bulunanlar bunları yapanlara eşkıya demiştir. 1950 tarihinde Amerikan emperyalizmi iktidara geldi. Demokrat iktidar 27 Mayıs 1960'da tarihe gömüldü. Demokrat Parti gitti, bunun gitmesiyle tellaklar değişmedi. 27 Mayıs'ı kastetmiyorum, bundan sonrasını kastediyorum. Hamam aynı fakat bu defa da tellaklar değişti. Amerika bu dönemde imdada yetişip İnönü'yü düşürdü, Demirel'i iktidara getirdi. Mustafa Kemal'e gerçekten sahip çıkanlar varsa onlar da bizleriz Öğrenci hareketlerine gelince, Türkiye'de öğrenci olayları 50-60 senedir eksik olmamıştır. Sultan Hamit'in Tıbbiye talebelerini Sarayburnu'ndan denize attığı tarihten itibaren öğrenci hareketleri Türkiye'de devam edegelmiştir. İkinci Dünya Savaşı sırasında faşizme hayır diyen gençler ilerici gençlerdi. Ve 28 Nisan 1960 tarihinde özgürlük savaşı veren gençlerdir. Amerikan emperyalizmi tarafından İnönü hükumetten düşürüldüğünde protesto gösterisi yapan gençler ilerici gençlerdir. Anayasa'ya Bağlılık Mitingi'ni de bizler yaptık. O günün mitinginde iktidarın kiralık adamlarından ve polisinden dayak yiyen de gene bizlerdik. (1.THKO Davası)
  • Siyaset adalete yabancıdır. Adalet, yabancı madde kabul etmez (12 Eylül ve Hukuk)
  • hukuk normları devleti organizasyon olarak koruyabilir, ama bu normların görevi devletin ideolojik temellerini korumak değildir (12 Eylül ve Hukuk)
  • "Laik eğitim, aydınlık ve kültür getirir. Binlerce yılın bilimini, kültürünü, sanatını çağımıza taşır. Laik eğitimin olmadığı yerde ilkellik vardır." (Barış Savaşçıları)
  • Ayrıca memleketin huzurunu bizim bozduğumuz iddia ediliyor. Memleketin huzurunu kimlerin bozduğu ortadadır. Ve kimler 30 milyon çalmıştır. Kimler Devlet hazinesini kardeşlerine peşkeş çekmiştir. Memleketin madenlerini peşkeş çekmiştir. Anayasa’yı uygulamamıştır. Bunlar ortada iken bilinirken bunlardan bahsedilmeyip, memleketin huzurunu bozduğumuz iddiaları değersiz ve mesnetsizdir. Bizim kişi güvenliğini, mülkiyet hakkını, egemenlik ilkelerini, milli bütünlüğü bozmak için harekete geçtiğimiz iddiaları vardır. Kişi güvenliğini ihlal edenler kimlerdir. Bunu evvela tespit etmemiz gerekir. Karakollarda işkence gören bizler olduk, meydanlarda kurşunlanan gene bizler olduk, Bakanların emri ile hapishanelere atılan bizler olduk. Buna rağmen kişi güvenliğini bozan olmakla itham ediliyoruz, yukarıda anlatılanlar asıl kişi güvenliğini bozanlar ise serbestçe meydanlarda dolaşmaktadır. (1.THKO Davası)

Yorum Yaz