matesis
dedas

Marcela Grad kimdir? Marcela Grad kitapları ve sözleri

şarkıcı, güfteci ve öykü yazarı Marcela Grad hayatı araştırılıyor. Peki Marcela Grad kimdir? Marcela Grad aslen nerelidir? Marcela Grad ne zaman, nerede doğdu? Marcela Grad hayatta mı? İşte Marcela Grad hayatı...
  • 24.01.2023 12:00
Marcela Grad kimdir? Marcela Grad kitapları ve sözleri
şarkıcı, güfteci ve öykü yazarı Marcela Grad edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Marcela Grad hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Marcela Grad hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Marcela Grad hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi:

Doğum Yeri: Buenos Aires

Marcela Grad kimdir?

Doktor bir baba ve sosyolog bir annenin çocuğu olarak Buenos Aires’te doğan Marcela Grad, aslen Grenadalı olan büyükbabasının söylediği Flamenko şarkıları ve ailesinin favorisi olan Bin Bir Gece Masallarıyla büyüdü ve şarkıcı, güfteci ve öykü yazarı oldu. Doğu geleneği ve şiirine olan ilgisi onu St. Louis, Missouri’de Bin Bir Gece Masallarındaki öykülerden birini çocuklar için uyarlayıp oynamasını sağladı. Sayısız kabare ve ortaçağ İspanya resitallerinde beş dilde şarkı ve bazen de “Akapella” söyledi.

9 Eylül 2001’de Mesud’un Afganistan'da bombalı bir saldırıyla öldürülmesinden ve 11 Eylül 2001 saldırılarından çok kısa bir süre sonra Marcela Grad, Ahmed Şah Mesud’u ilk kez Christophe de Ponfilly’nin Massoud l’Afghan isimli belgeselinde gördü. Gözleri Ahmed Şah Mesud’un gözlerini gördüğü anda kendini Mesud’un ruhunu bulmaya mecbur hissettiğini söyleyen Grad, hayatının en anlamlı macerasının böyle başladığını söylüyor.

Mesud gibi birinin hayatını yazmanın basit bir masa başı işi olmayacağını düşünen Grad, yöntem olarak Mesud’u ona en yakın insanlarla görüşerek anlatmayı hedefledi. Bu amaçla Kuzey Afganistan’a gitmek istediyse de onu bu isteğinden o dönemin koşulları içindeki tehlikelerini öne süren yakınları vazgeçirdi. Böylece ilk iş olarak Mesud’un yakın arkadaşları Yunus Kanuni, Komutan Bismillah Han ve Komutan Gül Haydar ile görüşebilmek için Vaşington’un yolunu tuttu. Otel lobilerinde saatler süren ısrarlı bekleyişleri göze aldı ve sonunda muhataplarını yumuşattı ve söyleşiler böylece başladı. Arkasından Mesud’un bir başka arkadaşı olan Şerdil Kaderi ile görüşmek üzere Nevada’ya gitti. İngiltere, Fransa, Hindistan’daki kişilerle telefonla söyleşiler yaptı. Mesud’un kadınlara yaklaşımı onu Mesud’un karısı da dâhil birçok kadın savaşçıyı keşfetmesini ve kitaba konu etmesini sağladı. Grad yaptığı söyleşileri içinde en çok Afganistan’ın büyük şairi Halilullah Halili’nin oğlu ve Mesud’un en yakın arkadaşlarından biri olan ve bombalı suikast sırasında yine onun yanında bulunan, Mesud Halili ile olanına değer verdiğini ifade ediyor. Mesud, adaşı ve yoldaşını korumaya çalışmış ve yaralı olarak kurtulmasını sağlarken, kendi hayatını kaybetmişti. Mücahidler, komutanlar, elçiler, sekreterler, direnişin kadınları ve Mesud’un ailesiyle kurduğu ilişkiler, ona Mesud’un kişisel notlarına ve mektuplarına ulaşma olanağı sağladı. Araştırmaları onu Mesud hakkında bir kitap yazmakta olan manastıra kapanmış bir rahibeye kadar götürdü ve ondan yazdıklarının bir kısmını kullanma iznini aldı. Çalışmasını, mezunu olduğu Webster University yayınladı. Profesyonel bir çevirmen olarak kitabını İspanyolca’ya kendisi çevirdi. Arkasından kitap Japonca’ya çevrildi. Kitabının yakında Rumi’nin bulunduğu topraklardaki insanlara ulaşacağını bilmekten mutlu olduğunu söyleyen Grad, Los Angeles’te yaşıyor.

Marcela Grad Kitapları - Eserleri

  • Mesud

Marcela Grad Alıntıları - Sözleri

  • Ve işte umut, Beni ulaşmak istediğime geri götürecek! (Mesud)
  • Müminin kalbi Fırtınalı olayların korkusunu küçümser... Müminin kalbi, Sadece tek bir gemi kaptanı tanır: Allah! (Mesud)
  • Bu gece kalbimin hikâyesini dinliyorsun, Yarın, hikâyeyi de, beni de unutursun. Hafız-ı Şirazi (Mesud)
  • Kalp derken vücudumuzun sol tarafında yer alan et parçasını kastetmiyorum, bütün diğer melekeleri birer araç ve hizmetkâr olarak kullananı kastediyorum. Hakikatte o görünür dünyaya değil görünmeyene aittir ve bu dünyaya, bir seyyahın yabancı bir ülkeyi ticaret için ziyaret etmesi gibi gelmiştir ve hâlihazırda kendi ana toprağına dönecektir. Gazali, Kimya-i Saadet (Mesud)
  • Bu gece, yarının bir kesiti Aldatıcı bir masaldan ibaret dünya, Bir fanilik hikâyesi Bu gece yarından bir kesit Yarın ne doğuracak bilmiyorsun Doğacak çocuk senin, iyi mi olacak kötü mü? Meçhul! (Mesud)
  • *** Ne zaman hepimiz çok üzgün ya da çok mutlu olsak, ne zaman başarılı ya da yenilmiş olsak, üç dört kişi gece geç saatlerde şiire dalardık. Mushaaera dediğimiz şey. İran gibi Farsça konuşulan ülkelere ama en çok Afganistan'a özgü bir gelenek; kimin daha çok şiir bildiğini görmek için yaptığımız bir tür yarışma. Nasıl mı yapardık? İki kişi bir tarafa iki kişi diğer tarafa geçerek rakip takımlar oluşur. Bir takım bir şiirden bir misra okur ve diğeri de o takımın okuduğu misranın en son harfi ile başlayan başka bir şiir bulmaya çalışır. Diyelim ki; Aman Tanrım, seni ne çok seviyorum, gel, n'olur bana yardım eyle, diye bir misra okundu. Burada son harf “e” olduğu için diğer takım “e” harfi ile başlayan bir misra bulur. Yarış, takımlardan biri bu harfle başlayan misra yok diyene kadar devam eder, en son şiir bulamayan da yenilmiş olur. “ Bu Afganistan'da yüzyıllardır yapılmaktadır, kızlar erkekler tarafından okullarda yapılır. Bizim evde de, geleneklere çok bağlı olduğumuz için babam oğullarını ve kızlarını böyle sınava tabi tutardı. Savaş boyunca zaman zaman işte bu misra bulma mücadelesine sığınırdık. Savaşmak sadece silahla olmaz misralarla da olur ve misralarla savaşan bir ülke askeri kurumlarca ödüllendirilmelidir. İşte bu yüzden Afgan halkı savaşçıdır; biz misralarla bile savaşırız. (Mesud)
  • Kalp bir kez açılmaya görsün ve öğrensin okumayı, Ağacın her bir yaprağı Kitabın bir sayfası olur. Şirazlı SADİ (Mesud)
  • Ancak kalptir birine doğruyu gösteren; Esas olan göze görünmez. Antoine Saint-Exupery (Mesud)
  • - Yavrum sen Müslüman mısın? - Evet. - Nasıl Müslümansın? Kanıtla bakalım. Ve çocuk, bir dua okuyabilirim diyerek, La ilahe illallah Muhammeden Resullallah, dedi. Evladım, cebimde bin dolar var ve eğer Müslüman olmadığını söylersen bu parayı sana veririm. Sadece söyle, para senin. Çocuk sessizdi. Sokakta dilenen biriydi, üstelik bin dolar, kim istemezdi ki? Sonra dedi ki: - Efendim, bana değil bin, bir milyon dolar verseniz, bütün şehri verseniz gene de söylemem. Benden ne kalır geriye söylersem? Bir Müslümanın yukarıda Allah’ı var; Allah'a olan imanı var. On yaşında bir çocuktu bunları söyleyen! (Mesud)
  • Mesud'un varlığının etkisi yalnızca onun arkadaşları ve etrafındakilerle sınırlı değildi. O düşmanları üzerinde de bir etki yaratıyordu. (Mesud)

Yorum Yaz