Hülya Kartal Hocaoğlu kimdir? Hülya Kartal Hocaoğlu kitapları ve sözleri

Yazar Hülya Kartal Hocaoğlu hayatı araştırılıyor. Peki Hülya Kartal Hocaoğlu kimdir? Hülya Kartal Hocaoğlu aslen nerelidir? Hülya Kartal Hocaoğlu ne zaman, nerede doğdu? Hülya Kartal Hocaoğlu hayatta mı? İşte Hülya Kartal Hocaoğlu hayatı...

Yazar Hülya Kartal Hocaoğlu edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Hülya Kartal Hocaoğlu hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Hülya Kartal Hocaoğlu hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Hülya Kartal Hocaoğlu hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 1973

Doğum Yeri: İstanbul

Hülya Kartal Hocaoğlu kimdir?

1973 İstanbul Üsküdar doğumlu. Kadıköy Kız Lisesindeki öğrenimini tamamlamadı. 1995-1998 yılları arasında Moral FM'de Toprak testi adlı programı hazırlayıp sundu. Bu programları nedeniyle ödüllendirildi. Yeni Asya Gazetesinde 6 yıl köşe yazarlığı yaptı. Moral Dünyası, Bizim Aile, Can Kardeş dergilerinde 8 yıl köşe yazıları yazdı.Halen Zafer Dergisinde köşe yazarı.. Evli (Hikmet Hocaoğlu) ve bir kız çocuğu (Hayâl Gül) annesidir.

Hülya Kartal Hocaoğlu Kitapları - Eserleri

• Bir Genç Kızın Günlüğü
• 4 Mevsim Arkadaş
• Sonsuz Yürüyüş
• Kendini Okuyan Kadın

Hülya Kartal Hocaoğlu Alıntıları - Sözleri

• Asıl zevkleri ancak nefsin geçici isteklerini bastıran insanlar tadar. (Kendini Okuyan Kadın)
• 'Nasılsın?' diye soracağım; 'iyiyim!; diyeceğini baştan bilerek... ve 'iyiyim, sen nasılsın?' diye soracaksın; 'ben de iyiyim diyeceğimi baştan bilerek ... 'nasılsın ? 'iyi değilim ya, maddi sıkıntılarım var! kötüyüm, felaket başım ağrıyor! 'daha kötü olamazdım, eşimle bu sefer kötü atıştık, hiç anlaşamıyoruz!' Asla ilk cevap bu değildir. çünkü bu soru, kişiye sadece o anki ruh ve kalp hâlini , kederli mi olduğunu sormanın da ötesinin de genel olarak nasıl olduğunu herşeye rağmen hayattaki gidişinin en durumunda seyrettiğini hedefler onun da ötesinde bir hayat yaşamakta olduğunu kişiye hatırlatma amaçlardir sanki ve herşeye rağmen o cevap çıkar ağızdan : "iyiyim!" Çünkü kişisel hayatını öyle yada böyle düşe kalka ,ine çıka sürdürmekte olduğunu hatırlarsın ... (Sonsuz Yürüyüş)
• Demek ki insana yaşama gücünü veren tek şey Allah inancı olduğu gibi o yaşama gücünü sürekli diri tutan da Allah'ı hep hatırlamak ve kendimize hatırlatmak, onun adına bakmaktır yunus'un Sarı çiçeğe sorduğu gibi baktığımız her şeye acaba Allah bununla bana ne söylemek istiyor diye ondan haber sorarak arayışa ve araştırmaya devam etmeli. çünkü imanında mağrifet ve muhabbetin de sınırı olmadığından, her çıktığımız basamağın bir üstündeki basamak bizi beklediğinden Allah'ı arayarak yaşamaya mecburuz. (Sonsuz Yürüyüş)
• Ben insanlar için yaşamıyorum !"dedim. İnsanlar için yaşarsak,onlardan bize ne hayır gelecek diye bekleriz.bence en kötü bekleyişte budur ve genelde sonu hüsranla biter. (Sonsuz Yürüyüş)
• Takvim yapraklarında minik bir anekdot görmüştüm.Doksan beş yaşındaki kral,nihayet vasiyetnamesini yazdırmaya karar veriyor.Ve ilk sözleri şöyle. "Eğer günün birinde ölecek olursam... (Bir Genç Kızın Günlüğü)
• Sevgililer gününde bir tek gülün fiyatı fırlıyormuş.Bu sene kim bilir kaça fırlar?Batı ülkelerinde çiçekçilerde çiçek kalmıyormuş.Sevgilisi olup da şişkin cüzdanı olmayanlar yandı.Kim bilir belki önceden tedbirlerini alıp bahçelerde gül yetiştirenler,böylece para vermekten kendilerini kurtaranlar olmuştur. (Bir Genç Kızın Günlüğü)
• 'Allah'ı arayarak yaşa! (Sonsuz Yürüyüş)
• Bir süt fabrikası varmış.Koca kazanına yeşil yeşil otları atıyormuşsun,o yeşil otlar çeşmelerden süt olarak akıyormuş.Bu süt fabrikasının adı inekmiş. (Bir Genç Kızın Günlüğü)
• " Kalbin sesini boğma. Kalbinin sesi boğuldugunda senden geriye bir et kütlesi kalır. Hayatın dalgalarından, İnkılaplarından kurtulup kalbine dön. Kalp yuvana dön. Sen kalbine döndüğünde ancak sensin. O zaman yuvandasın. Hangi durumda olursan ol, dönülecek bir kalbin var. Unutma!" (Bir Genç Kızın Günlüğü)
• Çiçeklerin göğe tırmanmasına gerek yok ki? güneş ısı ve ışığıyla çiçeğe de çöplüğe de eşit olarak yansır .ama çiçekten mis kokular , çöplükten pis kokular çıkar. (Sonsuz Yürüyüş)
• “ Kalbinin sesini boğma. Kalbinin sesi boğulduğunda senden geriye sadece bir et kütlesi kalır. Hayatın dalgalarından, inkılaplarından kurtulup kalbine dön. Kalp yuvana dön. Sen kalbine döndüğünde ancak sensin. O zaman yuvandasın. Hangi durumda olursan ol dönülecek bir kalbin var. Unutma.” (Bir Genç Kızın Günlüğü)
• "Hayat , gözünü açtığında insanların sana dost gözükmesi ,gözünü kapatiğinda bıçağı sırtına indirmesidir!" (Sonsuz Yürüyüş)
• Evet, hayata başlamak öylesine bir geliş değil, bir gönderilişti. İkisi arasındaki fark çok büyük. Geliş bir başıboşluğu, gönderiliş ise bir gaye, maksat ve sorumluluğu aşılıyordu. (Bir Genç Kızın Günlüğü)
• Çiçek olmak da çöplük olmak da bizim elimizde. Ya gelen güzelliğe güzelce ayna oluruz veya her bize gelen güzellik,kabilyetsizliğimiz yüzünden bizim elimizde şerre dünüşür... (Sonsuz Yürüyüş)
• "Hayatınızı Allah'ın iradesini gerçekleştirmek için yaşayın ve bilin ki ancak bu yolu izleyerek hayatınızı meyvedar kılabilir ve ıslah edebilirsiniz." (Sonsuz Yürüyüş)
• Maddi ve dış gelişimimiz iradeniz dışında gerçekleşiyordur. bunun özeti sadece biyolojinin dile getirdiği Her canlı doğar , büyür, gelişir ,Yaşar ,ve ölür 'dür . Hayatın özü ve özeti bu mu yani niye Yaşar ve niye ölür asıl mesele değil mi ? (Sonsuz Yürüyüş)
• Güneş bir tanedir, ama aynalar ne kadar çok olursa, o kadar aynanın içinde güneşin yansıması vardır. İnsan ya aynada yansıyan güneş görüntüsünün aslını arayacak ya da elindeki ayna sayısınca güneş olduğunu zannedecek. Ayna sayısınca güneş olduğunu zanneden aynaya teveccüh eder ve hakiki güneşten mahrum olur. Oysaki direkt olarak güneşin kendisine bakıp görse, güneşin her bir aynaya nasıl yansıdığını görür. (Bir Genç Kızın Günlüğü)
• "Allahtan başka dost edinenlerin hali, kendisine ağ ören örümceğe benzer. Halbuki evlerin en çürüğü, örümcek yuvasıdır. _ Eğer bilmiş olsalardı _ ". ( Ankebût 41. Ayet) (Bir Genç Kızın Günlüğü)
• "Sonunda insanlar sözcüklerin ve resimlerin diline kapılıp, kâinatın dilini unuttular..." (Bir Genç Kızın Günlüğü)
• “Artık sadece kendimle paylaşacağım. Kendime anlatacağım ve kendimden dinleyeceğim o kadar şeyim var ki. Bundan sonra kendime yeteceğim. Kendime dost olacağım ve ağlayan yanımın elinden tutup onu ışığa çıkaracağım.” (Bir Genç Kızın Günlüğü)