Hülya Küçük kimdir? Hülya Küçük kitapları ve sözleri

Türk Akademisyen ve Çevirmen Hülya Küçük hayatı araştırılıyor. Peki Hülya Küçük kimdir? Hülya Küçük aslen nerelidir? Hülya Küçük ne zaman, nerede doğdu? Hülya Küçük hayatta mı? İşte Hülya Küçük hayatı...

Türk Akademisyen ve Çevirmen Hülya Küçük edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Hülya Küçük hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Hülya Küçük hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Hülya Küçük hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Tam / Gerçek Adı: Prof. Dr. Hülya Küçük

Doğum Tarihi:

Doğum Yeri:

Hülya Küçük kimdir?

1978’de Erzurum Kız Lisesi’nden, ve 1983’te Atatürk Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi’nden (Erzurum)mezun oldu. 1987'de din görevlisi olarak gönderildiği Hollanda’da, Leiden Üniversitesi, İslamoloji Bölümünü bitirme imkanını da buldu. 1995’te Selçuk Üniversitesi, İlahiyat Fakültesine Tasavvuf Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi olarak girdi. Aynı yıl, Leiden Üniversitesi Türkoloji bölümünde başladığı doktorasını Mayıs 2001’de tamamladı. Haziran 2001-Nisan 2002 arası, ücretsiz izinli olarak bulunduğu İsveç’te, Lund Üniversitesi Teoloji Enstitüsünde “Post-Doktoral (Doktora sonrası) Araştırmacı” sıfatıyla araştırmalar yaptı. 2006 yılında Doçent, 2012 yılında Profesör oldu. Tasavvuf Tarihi ve 1918-1930 arası Türk Tarihi ilgili araştırmaları mevcuttur. Arapça, İngilizce, Flemenkçe/Hollandaca ve orta derecede Farsça bilmektedir.

Hülya Küçük Kitapları - Eserleri

• Tasavvuf ve Tıp
• Anahatlarıyla Tasavvuf Tarihine Giriş
• Tasavvufa Giriş
• Sultan Veled ve Maarif'i
• Küpten Sızan Sırlar
• Arşiv Belgeleri Işığında İstiklal Harbi'nde Mevleviler ve Bektaşiler

Hülya Küçük Alıntıları - Sözleri

• Tabibin verdiği ilaçları, nasıl tesir ettiğini araştırmak yerine "iyileşmek için" nasıl hemen kullanırsan, peygamberin önerdiği ibadetlerin de sebebini ve tesirini araştırmadan uygulaman gerekir. (Tasavvuf ve Tıp)
• Çünkü ilim, cehâletin zıddıdır ve cehâlet karanlık ve hareketsizliktir. (Tasavvuf ve Tıp)
• Gazzali " Gece kalk ki hesabın kolay olsun, bedenin sıhhatli olsun, hastalıkların az olsun...." diye öğüt vermektedir. (Tasavvuf ve Tıp)
• Hücvîrî, Rum ülkesinde/Anadolu'da hastaları müzikle tedavi eden hastanelerin olduğunu, hastalığın çeşidine göre hastaya belli bir süre uda benzeyen bir aletten müziğini dinlettiklerini, hatta ölmesi istenen kişiye daha uzun süre müzik dinletildiğini yazarken, müziğin hem neşe verip hem de ölçüsüz bir şekilde olursa ruhu yerinden tamamen söktüğünü, yani öldürdüğünü söylemektedir. (Anahatlarıyla Tasavvuf Tarihine Giriş)
• Vecd, Hakk’ın sırrına muttali olduğu zaman ruhun ulaştığı huşudur. Vecdin yükselişine yani beşeri sıfatların tamamen yok olup buluşmanın gerçekleşmesine ‘vücud’ denir. Metaforik anlatımla tevacüd ‘denizi uzaktan görmek’; vecd, ‘kıyısına gelmek’; vücud, ‘içine dalmak’tır. (Anahatlarıyla Tasavvuf Tarihine Giriş)
• Yaşamak için ye, yemek için yaşama. İbnül Arabi (Tasavvuf ve Tıp)
• Bütün güzellikler acılardan doğar. Mesela bir midyenin karnında oluşan inciler, aslında onun acıyla ağlamasından oluşan sıvıların aldığı şekildir. (Anahatlarıyla Tasavvuf Tarihine Giriş)
• Allah, göklerin ve yerin nûrudur ve onun nûru başta peygamberler olmak üzere, Kendisine yakınlık derecelerine göre kullarında da tecelli eder. Kişi Rabbine yaklaştıkça, sahip olduğu nûru ve dolayısıyla doğruyu yanlıştan ayırma gücü.. artar. Nitekim, Kur'an-ı Kerim'de: "Ey iman edenler! Eğer Allah'a karşı gelmekten sakınırsanız, O size iyiyi kötüden ayırt edecek bir anlayış verir ve sizin kötülüklerinizi örter ve sizi bağışlar." .. buyrularak Allah'a karşı gelmekten sakınmakla verilecek bir "idrak gücünden" ve bunun kötülüklerin örtülmesi ve bağışlanmakla ilgisinden bahsedilmektedir: İnsan günahlara batmış ve Rabbinden uzak düşmüşken bu idrak gücünden de uzaktır; çünkü günahları onun melekût âleminin görmesini engeller. (Tasavvuf ve Tıp)
• Günümüzde olduğu gibi, zorlama ve imitasyonla: "Bu şeyh senin şeyhin, hadi ona uy, sakın aklından onunla ilgili kötü bir şey geçirme, hürmette kusur etme!" anlayışı klasik tasavvufta kesinlikle yoktur. Kişi, birlikte yolculuğu "seçtiği" kişiyle "ruhunun ait olduğu yere götürüleceğine" inanmalıdır. (Anahatlarıyla Tasavvuf Tarihine Giriş)
• ..kim ki tabiatta olanla yetiniyor, daha fazlasını, gaybı ve metafiziği aramıyorsa, o, hayvanlar seviyesinde kalmış demektir. Ali Şeriati'nin deyimiyle, "maymun, Tanrı'yı düşünmeye başladığı zaman insan oluvermiştir". (Anahatlarıyla Tasavvuf Tarihine Giriş)
• Her vaktin, dile getirdiği bir hâli vardır. Her hâlin de gerçekleştirdiği bir mânâsı vardır. (Tasavvuf ve Tıp)
• Günümüzde mistik hareketlerde gözle görülür bir artış olduğu herkesin ittifak ettiği bir husustur. Madde-akıl-teknoloji teslisinden sıkılan ve ruhunu tatmin edemeyen insan, dine ve dinin çok daha özel bir yorumu olan mistisizme koşmaktadır. Seküler hayattaki ilerlemeler, yani teknolojideki hızlı gelişme ve hayatın maddeten daha müreffeh hale gelmesi insanların mutluluğuna yetmemiştir. (Anahatlarıyla Tasavvuf Tarihine Giriş)
• Çünkü hayır da şer de alışkanlıktır. (Tasavvuf ve Tıp)
• Sufi toprağa benzer; her kötü ve çirkin şey üzerine atılır,ondan ise güzelden başkası çıkmaz. (Tasavvufa Giriş)
• İnsanın içi , kin gadab , şehvet gibi bir sürü yırtıcı hayvanla doludur . Ancak basiret gözü açılanlar bunları görebilir. Gazzali'ye göre kötü huylarin kaynağı , dünya ve makam sevgisidir. Oysa insanı mutlu tek şey Allah'ı tanımaktır ki bu da nefsini tanımak yoluyla olacaktır . Bu da "kıyamet günü hesaba çekilmeden önce nefislerinizi hesaba cekiniz " hadisindeki emre ittiba/uymakla olur . Sufilerin "nefsini/ kendini bilen Rabbini bilir " (Anahatlarıyla Tasavvuf Tarihine Giriş)
• Hatta, mizaçları çok bozuk olanlar bütün günlerini ilimle geçirseler bir şey anlayamazlar.* *Gazâlî, Resâil, III, 73 (Anahatlarıyla Tasavvuf Tarihine Giriş)
• Mikroptan ilk söz eden bilimadamı, Akşemseddîn'dir . (Tasavvuf ve Tıp)
• 'Seni kendisini öğrettiği şeylerle artıran ve senin de onu artırabildiğin' kişiler arkadaşlığa layıktır.* *Gazzâlî, İhyâ, II, 265-267 (Anahatlarıyla Tasavvuf Tarihine Giriş)
• "İyileşmek için önce hasta olman gerekir." (Mevlana Celaleddin Rumi) (Tasavvuf ve Tıp)