Meltem Parlak kimdir? Meltem Parlak kitapları ve sözleri

Yazar Meltem Parlak hayatı araştırılıyor. Peki Meltem Parlak kimdir? Meltem Parlak aslen nerelidir? Meltem Parlak ne zaman, nerede doğdu? Meltem Parlak hayatta mı? İşte Meltem Parlak hayatı...

Yazar Meltem Parlak edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Meltem Parlak hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Meltem Parlak hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Meltem Parlak hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi:

Doğum Yeri:

Meltem Parlak kimdir?

Meltem Parlak Kitapları - Eserleri

• Gülfim Abla
• Gülfim Abla Yüzük Bekliyor
• Sen Dünkü Sen Olacak mısın?
• Şaşaalı Şehir

Meltem Parlak Alıntıları - Sözleri

• Hiçbir şey yapmasan bile "n'aber lan?" diye iki tokat atıyor sanki hayat durduk yerde. (Gülfim Abla Yüzük Bekliyor)
• Kendimi yormaya , ergenden ergen derdi dinlemeye henüz hazır değildim. Çelik gibi sinirlerim varmış demek ki eskiden , ben eski toprakmışım be , Ben Gülfim Toprak'mışım diye düşündüm. Hey gidi hey... Ne günlermiş o günler dedim. Sıkıntısı olana , en azından sorunlarını bu kadar uzun uzadıya anlatmadıkları zamanlar yardımcı olabilmiştim. Öyle hatırlıyordum. Mevzu uzayınca şekerlemeye geçtiğimi e zaten onlar da biliyorlardı. (Gülfim Abla)
• "Dokunulmaz olsak ya yeniden." (Sen Dünkü Sen Olacak mısın?)
• "Bir insanın yaptığı hatayı anlaması bir anlamda erdem değil midir? Erdemden ve erdemli davranışlardan insanoğlu neden kendini yoksun bıraksın?" (Sen Dünkü Sen Olacak mısın?)
• Merak ediyorlardı. - İçimde bir sıkıntı var. Neyin sıkıntısı bu bilemiyorum. Ama boğulacak gibi oluyorum. Bana yardımcı olur musunuz? Oluyordum. - Elbette çocuğum. İç sıkıntısı ekseriya ruhi bir buhranın ya da Venüs'ün geçiş döngüsü sırasında ateş burçlarına sirayet eden bir duygu durumunun işaretidir. Fakat senin durumunda öncelikli olarak Akciğer ve yutak bölgesi röntgeni çekilmesi elzem görünüyor. Zira tümörün yerleşim yerini belirlemeden cerrahlar nasıl harekete geçecekler , öyle değil mi canım? Ah , kuzum. (Gülfim Abla)
• Canımı çok yaktığı için Muhsin'imin Facebook sayfasına bakmayı bıraktım. Oyun isteği gönderenlerin ihtiyaçlarını karşılamayı da bıraktım. o da bir ömür törpüsüymüş meğer. İnsan çektiği sıkıntıyı bazen de o külfetten kurtulunca anlıyor. Bu gidişle belki Facebook'u bile hepten bırakacağım. Twitter 'da da Simon Cowell ile ve TJK ile uğraşmayı bıraktım. Herkese hayat dersi vermeye mecalim kalmamıştı ve daha çok sağlığımla haşır neşir olmak derdinde idim. Ama mesela uygun bir heştek bulunca da söyleyiverdim. # Aşıklara_not 1 kilo pirinç , bir bağ maydanoz alınacak! (Gülfim Abla)
• "Ama o da beni bir ömür boyu bekleyebilirdi. Beyleseydi iyiydi, gerçek aşk öyle olur!" (Sen Dünkü Sen Olacak mısın?)
• Bu da can yahu! İnsanın düşmanına yapmayacağı konuşmalar yapılıyor bana , ben de bunları dinleyip çözümler bulmaya çalışıyorum. Siz hiç ergen derdi dinlediniz mi? Oy , evlerden ırak. Peki siz hiç yetişkinden , orta yaşlıdan , yaşı geçkinden ergen derdi dinlediniz mi? Dinlemediyseniz dünyanın kahrını siz çekmediniz demektir çekmezsiniz de inşallah. Ben kimseye beddua edecek bir insan değilim. Beddua etmek , peşrev çekmek ve ilmik atmaktan hoşlanmam. World , Excel , PC 3 ve ICQ bilirim. Tişörtleri katlarken muhakkak kenar katlarına ütü yaparım. George Clooney ile aramda bir şeyler olduğuna dair haberler yalandır. Yarışmacı arkadaşlara başarılar dilerim. He he he... (Gülfim Abla)
• Allah kimseyi yaşam koçu içgörüsü , reikici hoşgörüsü ile terbiye etmesin. Daha hızlı koşup bu muhabbetlerden yakamı sıyırmaya çalışırken hala o cılız Gülfim seslenişini duyuyordum. Kuantum astroloğu ile tarot kartlarını harmanlamış yoğa ustalarının spiritüel alemlerinde zehirlenmeyeyim derken bir kaç Twittercı'nın muhabbeti içine düşüverdim. Şöyle cümleler duyuyordum. '' 10 kişi takip et , 15 takipçi kazan takip ettiğinin %150 fazlası sana gelsin! '' Ne diyorlardı yahu? Küfürmüydü bu? Dedim ki bunlara: - Asıl sana gelsin! (Gülfim Abla)
• Kendi yağımda kavrulmaya çalışırken,bildiğin yanmışım. (Gülfim Abla)
• Hiçbir şey yapmasan bile''n'aber lan?'' diye iki tokat atıyor sanki hayat durduk yerde. (Gülfim Abla Yüzük Bekliyor)
• "Sırf bir kere yüzük bakmaya gitmemek için bile bir evliliği yürütmek ona şu anda son derece makul görünüyordu.' (Sen Dünkü Sen Olacak mısın?)
• "Hayat nasıl şey! Ölüm şuradaydı!" (Sen Dünkü Sen Olacak mısın?)
• "Hiçbir şey istediği gibi olmayacak, her şey son bulacakmış gibi geldi." (Sen Dünkü Sen Olacak mısın?)
• Hay damn it! İşimi gücümü bırakıp , başımı alıp gitmek istedim. Fakat nerelere giderim , ne yaparım? Ah , ben daha emekli bile değilim ki. Sıfatım taze olduğu için bir türlü emekli olamıyorum. Onları ne kemik yaşıma ne de ruhumun eskidiğine inandırabiliyorum. Çalıştıkça çalışıyorum. Halbuki hayatı asıl tekaütler yaşıyor. Peki tekaütler neden aşka doymaz , onu da söyleyeyim mi? Haydi oda bana kalsın. Ortalık yerde sallanan avize dam dibine düşer de ondan. Haydi artık , daha da söyletmeyin. Lüfere limon sıkılmaz , badem bağda büzülmez! Haydi ayağa kalkın. Tamam , şimdi serbest hareketler. Bravo çocuklar. Derken biri daha içeri girdi. - Duruşumdan taviz vermeden finallere hazırlanmam mümkün mü? Ben de ona sordum: - Duruşun ne çocuğum senin? - Aşağı yukarı böyle bir şe...Allaah. - Hiçbir yerini oynatma çocuğum. Reviri arıyorum. (Gülfim Abla)
• Kim olursa olsun , bir bahçede yalnız başına dolaşan mahsun bir insana kıyamam. Bilmiyorum öyle bir manzara bana acıklı geliyor. Bir çocuksuluk ya da hemcinsiyle kavga ederken dışlanan bir insanın hali var sanki orada. Her halükarda acıklı. Kimse bir bahçede yalnız başına yürümek zorunda kalmasın. Herkes illa yanında topaç bulunduracak değil elbette. Ama ne bileyim topacı , yoyosu , topu falan varsa da yanında paylaşsın bence. Yoksa vakti zamanında bu kadınlarla kimse bir şeyini paylaşmadı da mı bunlar ileride el alemin kocalarına , sevgililerine göz dikmeye başladılar ya da herkes her şeyini paylaştı da mı o mantıktan mı bunlar ortada duran her malı orta malı bellediler bilmiyorum. Bilebileceğimizi de sanmıyorum. Fakat arzu eden bu ve benzeri konularla ilgili olarak Freud ve hanım kızının kemiklerini sızlatabilir ya da daha kolayı yükselen burcunu falan bir güzel haritaya yerleştirip , yönetici gezegeninin önderliğinde neticeye ulaşabilir. Benim bu konuda son diyeceğim şu: Bir erkeği seviyorsanız ondan vazgeçmeyin , iki erkeği seviyorsanız birinden vazgeçin , üç erkeği sev... Kafam karıştı. Beylere tavsiyeler: Bir kadını seviyorsanız ondan vazgeçmeyin , iki kadını seviyorsanız birinden vazgeçin , üç kadını... Dur gene olmadı. Tek kadın yoksa , üç kadın varsa , bunlar aynı anda A noktasından çıktıysa B noktasına 2 musluk aynı anda akarken... Gene olmadı. Fakat olacak! Üçün beşin hesabını yapacak insan değilim , fakat bu kez sizler için yapacağım , bu meseleyi çözeceğim! Vallahi bravo bana! (Gülfim Abla)
• '' Kurban olduğum rabbilüalemin bi yerden verirse öbür yandan alıyo... Rahat vermiyo , göz açtırmıyo , tam saha pres , katiyen top yaptırmıyo... '' İşte ruh halim aynen böyle idi. Daha da ne olacaktı , yani? Pes! Ben pes etmiştim. (Gülfim Abla)
• Sağlığına kavuşan insan acı çekmekten muaf mı? Değil elbet. Sade daha tahammüllü. Bende bu tahammül gücü ile adımlarıma kuvvet veriyordum ya zaten. Bavulumun tekeri bana arkadan eşlik ederken kompartımanıma doğru ilerledim. (Gülfim Abla)
• "Kötü biri değildi galiba. Her şeyden önce insandı." (Sen Dünkü Sen Olacak mısın?)
• "Ruhumsun ve benim seni ne kadar sevdiğimizi bir bilsen..." (Sen Dünkü Sen Olacak mısın?)