Mustafa Gödeş kimdir? Mustafa Gödeş kitapları ve sözleri

Psikolojik Danışman Mustafa Gödeş hayatı araştırılıyor. Peki Mustafa Gödeş kimdir? Mustafa Gödeş aslen nerelidir? Mustafa Gödeş ne zaman, nerede doğdu? Mustafa Gödeş hayatta mı? İşte Mustafa Gödeş hayatı...

Psikolojik Danışman Mustafa Gödeş edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Mustafa Gödeş hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Mustafa Gödeş hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Mustafa Gödeş hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 1983

Doğum Yeri: Konya

Mustafa Gödeş kimdir?

Selçuk Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık bölümünden mezun olmuştur. Yüksek Lisans eğitimini Esenyurt Üniversitesi Klinik Psikoloji alanında tamamlamıştır. Çeşitli kurum ve kuruluşlarda psikoterapist olarak görev yapmaktadır. Başarılı şekilde askerlik görevini yerine getirdikten sonra çok sayıda eğitim almıştır. Psikoterapi Enstitüsü tarafından verilen doktora seviyesinde bütüncül psikoterapi eğitimini tamamlamıştır

Mustafa Gödeş Kitapları - Eserleri

• Ruhun İnşası
• Kişisel Gelişim Zırvaları

Mustafa Gödeş Alıntıları - Sözleri

• Narsisist birey yetiştiren bir diğer ebeveyn türü de çocukları aşırı pohpohlayarak prens prenses gibi yetiştiren ebeveynlerdir. Bunlar kendi boşa giden hayatlarını çocuklarını üzerinden tamir etmeye çalışırlar. İncinmesin, kırılmasın diye hiçbir sorumluluk yüklemez onları gerçek hayatın zorluklarından uzak tutarak büyütürler. Bu tarz ortamlarda büyütülen çocuklar kendilerini tanrı gibi özel hisseden birer kifayetsiz muhteris olurlar. Aslında prens prenses olmadıklarını fark etmek ruhlarında ağır bir kırılma yaratır. Bu kırılma boşluk ve anlamsızlık duygularını beraberinde getirir. Zamanla kötü duygular o kadar dayanılmaz hale gelir ki bazen uyuşturucu veya madde alkol kullanımıyla, bazen adrenalin içeren sporlarla bazen de cinsel sapkınlıklarla kendilerini yatıştırmaya çalışırlar. Yarattıkları canavarın sebebinin kendileri olduğunu bilmeyen ebeveynler, " Hiçbir şeyini eksik etmedik. Bu çocuk neden böyle oldu." diyerek çare arayışı içerisine girerler. Gerçekten de fiziksel olarak hiçbir ihtiyacı eksik edilmeyen bu çocuklar aslında tam bir duygusal mahrumiyetle büyütülmüşlerdir... (Ruhun İnşası)
• Bir patolojiyi başka bir patoloji ile gizleyen bilinçdışı sistemler bireyin topluma adaptasyonuna yardımcı olurken, kendi gerçekliğini görmesine de engel olur. (Ruhun İnşası)
• Narsisizm'in nedeni tahmin edileceği üzere anne-baba davranışlarıdır. Genel olarak iki tür ebeveyn yaklaşımı narsisizme neden olur. Birinci türde çocuklarını ihmal eden anne-babalar; ikinci türde ise çocuklarını aşırı pohpohlayarak büyüten, bunu yaparken onları işgal eden anne-babalar bulunur. (Ruhun İnşası)
• "Çoğumuz geçmişi geride bırakıp hayatımıza devam etmek isteriz. Ancak zihnimiz geçmişimizdeki önemli kişilerle olan çözümlenmemiş sorunları güncel hayatta karşılaştığımız kişilerle yeniden deneyimleyerek yine onlar üzerinden çözmeye çalışır. Bazen de geçmişimizdeki önemli ötekilerden alamadığınız eksik duyguları güncel hayatta karşılaştığımız kişilerden almak isteriz." (Ruhun İnşası)
• Rüyalar, bilinçdışı duygularımızın dışavurumudur. Freud, rüyaları bilinçaltına giden kral yolu olarak tanımlamıştır. (Ruhun İnşası)
• Kendi ruhumuzu tanımıyorsak yıllarca hayalini kurduğumuz şeyler bazen kabusumuz bile olabilir. (Ruhun İnşası)
• Birer zombiye dönüşen bu egolarımız yüzünden gezmek, eğlenmek, okumak, aşık olmak değil gezdiğimizin, eglendigimizin, okudugumuzun, aşık oldugumuzun bilinmesini daha önemli hale geldi. Bizler de kendimizi, birilerine beğendirmeyi yaşamaya tercih eden mahkûmlar haline getirdik (Kişisel Gelişim Zırvaları)
• Sonuç itibarıyla fark etmek (içgörü) değişim için her zaman yeterli olmasa da başlangıç için çoğu zaman gereklidir. Böyle önemli bir farkındalık aynı zamanda zihnin esrarengiz dünyasına kapı açarak danışanın kendi üzerinde çalışma motivasyonunu arttırır. (Ruhun İnşası)
• İnsanın bir konuda aşırı hassasiyeti varsa onunla ilgili geçmiş yaşam deneyimleri vardır. (Ruhun İnşası)
• Doğru sözler, yanlış ağızlarda hükmünü yitirir! (Kişisel Gelişim Zırvaları)
• Bazı insanlar kendilerine form veremezler, dünyayı şekillendirmeye çalışırlar. (Ruhun İnşası)
• Bir metaforla izah edilecek olursa travma; büyük bir ekmek diliminin ağıza takılması gibidir. Kişinin bunu hazmedebilir hale gelmesi için defalarca çiğnemesi gerekir. Örneğin bir trafik kazası travması çalışırken aracın rengi modeli gelen ambulanstaki sağlık görevlilerinin tavrı kazayı yaşayan diğer bireylerin yüz ifadesi ve duygudurumları gibi olayın her saniyesi tıpkı film şeridi gibi kare kare incelenir. Bu inceleme sayesinde söze dökülen duygular ağıza tıkılmış ekmeği çiğneyerek yutulabilir hale getirmeye benzer. (Ruhun İnşası)
• Her şey yerinde ve zamanında güzeldir. İşte hayatın sırrı da tılsımı da budur. (Kişisel Gelişim Zırvaları)
• “Hayatta hiçbir şey, işlevsizlik, tutkudan yoksunluk, yapılacak hiçbir şeyin olmaması kadar dayanılmaz değildir. Çünkü insanlar bu durumda hiçliğini, terk edilmişliğini, yetersizliğini, güçsüzlüğünü ve içindeki boşluğu hisseder.” (Ruhun İnşası)
• Narsisizm'in nedeni tahmin edileceği üzere anne-baba davranışlarıdır. Genel olarak iki tür ebeveyn yaklaşımı narsisizme neden olur. Birinci türde çocuklarını ihmal eden anne-babalar; ikinci türde ise çocuklarını aşırı pohpohlayarak büyüten, bunu yaparken onları işgal eden anne-babalar bulunur. (Ruhun İnşası)
• “Doğru sözler, yanlış ağızlarda hükmünü yitirir!” (Kişisel Gelişim Zırvaları)
• Herkesin söylediği her doğruya uymaya çalışırsan ilerlemek güç olur, en iyisi işi yapanın bildiği doğruyu sürdürmesidir... (Kişisel Gelişim Zırvaları)
• Psikoterapi, iyi hissettirmek için değil, iyileştirmek için yapılan bir müdahaledir. (Ruhun İnşası)