Paul Theroux kimdir? Paul Theroux kitapları ve sözleri
Yazar Paul Theroux hayatı araştırılıyor. Peki Paul Theroux kimdir? Paul Theroux aslen nerelidir? Paul Theroux ne zaman, nerede doğdu? Paul Theroux hayatta mı? İşte Paul Theroux hayatı...

Yazar Paul Theroux edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Paul Theroux hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Paul Theroux hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Paul Theroux hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...
Doğum Tarihi: 1941
Doğum Yeri: ABD
Paul Theroux kimdir?
1941 yılında Massachusetts'te (ABD) doğdu. Maine ve Massachusets üniversitelerinde okudu. 1968 yılında Fong and the Indians'ı, ardından Murder in Mount Holly ve Girl at Play adlı eserlerini yayımladı. 1978'de de Picture Palace'ı yazdı ve bu eseriyle Whitbread Ödülü'nü kazandı. 1982 yılında yayımladığı Mosquito Coast (Sivrisinek Sahili) adlı romanıyla James Tait Black Ödülü'ne değer görülen Theroux, The Great Railway Bazaar: By Train Through Asia (1988) adlı eseriyle tüm dünyada tanındı.
Paul Theroux Kitapları - Eserleri
- Sivrisinek Sahili
- Birthday Stories
- Aşağı Nehir
- Yeniden Patagonya´da
Paul Theroux Alıntıları - Sözleri
- "Ona hakaretler yağdıracak yerde onu yok saymaları neden daha büyük bir aşağılama gibi geliyordu ki?" (Aşağı Nehir)
- "... hıçkırıklar kızın derinliklerinden bir yerden geliyordu, hasar görmemiş bir yerlerinden." (Aşağı Nehir)
- "Yola koyulurken, insanın sahip olacağı en iyi ruh halindeydim. İstekliydim, cesurdum, fakat insan sonra, yolculuk sırasında, büyük mesafelerin büyük yanılgılara neden olduğunu, tek başına yolculuğun hem zevk verdiğini, hem de cezaya dönüştüğünü anlıyor." (Yeniden Patagonya´da)
- "Bu çöküş. Karnımız aç değilken yemek yiyoruz, susamamışken içiyoruz, ihtiyacımız olmayan şeyleri satın alıyor ve işe yarayan her şeyi çöpe atıyoruz. Birine istediği şeyi satma – istemediği şeyi sat... Bu sadece mantıksız değil, kötücül." (Sivrisinek Sahili)
- . Şanslıysak, yazar ve okuyucu aynı şekilde, kısa bir hikayenin son bir veya iki satırını bitirir ve sonra bir dakika sessizce otururuz. İdeal olarak, az önce yazdıklarımız veya okuduklarımız üzerinde kafa yoracağız; belki kalplerimiz ya da akıllarımız daha önce oldukları yerden birazcık sapmış olacak. Vücut ısımız bir derece yükselmiş veya düşmüş olacak. Ardından, bir kez daha düzenli ve düzenli nefes alıp kendimizi toparlayacağız, yazarlar ve okuyucular, bir Çehov karakterinin dediği gibi "sıcak kan ve sinirlerden yaratılmış" olarak ayağa kalkacağız ve bir sonraki şeye geçeceğiz : "Hayat. Hep hayat !.." ... (Birthday Stories)
- "Gerçek, burada var olmayan bir şey. -Neden yalan söylüyor herkes? -Çünkü onlara bu öğretildi." (Aşağı Nehir)
- "Seni tanımıyorlar? Kim olabilirsin ki?" (Aşağı Nehir)
- "Artık ben de sizin gibiyim." (Aşağı Nehir)
- "Her zaman, önce akıllı olanları öldürürler, kendilerini akıl üstünlüğüyle yenenleri. Daha sonra, kendilerini durduracak kimse kalmayınca, birbirlerini parçalarlar" (Sivrisinek Sahili)
- Birisinin yokluğunun hissi, varlığının hissinden çok daha güçlüdür. (Sivrisinek Sahili)
- "Yabancılara iyi davran çünkü bir gün sende bir yabancı olabilirsin." (Sivrisinek Sahili)
- "Uzaklarda mıydın?" (Aşağı Nehir)
- Hikaye dediğin hayatı daha katlanılır kılmak için bir yoldur…Bir hikayeniz yoksa hiç yaşamamışsınız demekti. (Aşağı Nehir)
- Rakibin bir karınca tepesinde duruyorsa şayet, sen de o tepeye çıkmadan asla ‘Yakaladım seni ‘ deme. (Aşağı Nehir)
- . Uzun bir süreliğine uzaklaşır ve farklı bir kişiye geri dönersiniz - asla geri dönmezsiniz. ... (Yeniden Patagonya´da)
- ❝Hep böyle değil midir? Medeniyetin sonu gibi çok ciddi bir konu hakkında konuşmaya başlarsın ve karşındaki, 'Ah nasıl da unutmuşum – içecek bir şey al.' der. Ne komik bir hayat.❞ (Sivrisinek Sahili)
- Kördüm ve dünya etrafımı sarmış olan çiy gibi çöküyordu. Bunun hiçbir çaresi yoktu, ne yalıtabiliridm onu , ne de sakinleştirip uykuya yatırabilirdim. Her şey suratıma kükrüyordu. Umudumu kaybettim ve bilinçli bir şekilde endişelenmeye başladım. Bu yalnızlık değil, yok oluş kabusuydu; durmaksızın dönen demirden bir çark, zamansız karanlıkta çıkardığı monoton ses eşliğinde, pençeleri birbirine geçerek dönüyor, dönüyordu. (Sivrisinek Sahili)
- "Karnımız aç değilken yemek yiyoruz, susamamışken içiyoruz, ihtiyacımız olmayan şeyleri satın alıyor ve işe yarayan her şeyi çöpe atıyoruz. Birine istediği şeyi satma - istemediği şeyi sat. Sekiz ayağı, iki midesi ve çöpe atacak kadar parası olduğunu varsay. Bu sadece mantıksız değil, kötücül." (Sivrisinek Sahili)
- Birisinin yokluğunun hissi, varlığının hissinden çok daha güçlüdür. (Sivrisinek Sahili)
- "Bu nasıl bir ülkedir ki, alışveriş yapan insanları hainlere, dürüst insanları yalancılara dönüştürür?" (Sivrisinek Sahili)