Sadettin Kaplan kimdir? Sadettin Kaplan kitapları ve sözleri
Türk Şair, Yazar Sadettin Kaplan hayatı araştırılıyor. Peki Sadettin Kaplan kimdir? Sadettin Kaplan aslen nerelidir? Sadettin Kaplan ne zaman, nerede doğdu? Sadettin Kaplan hayatta mı? İşte Sadettin Kaplan hayatı...
Doğum Tarihi: 1944
Doğum Yeri: Patnos, Ağrı
Sadettin Kaplan kimdir?
1944 yılında Ağrı’nın Patnos ilçesinde doğdu. İlköğrenimini doğduğu ilçede, orta öğrenimini parasız yatılı olarak Erzurum Lisesi'nde tamamladı. Sonra 1964 yılında girdiği Astsubay Okulu'ndan 1966 yılında mezun oldu. Jandarma teşkilatında yurdun muhtelif il ve ilçelerinde 20 yıl hizmetten sonra, 1986 yılında kendi isteğiyle emekli oldu.
Daha ortaokul ve lise yıllarında yerel gazetelerde şiir ve yazıları yayınlandı. Askerlik hizmeti sırasında Hareket, Boğaziçi, Ece, Kültür ve Sanat, Edebiyatta Çığır, Size ve Türk Edebiyatı gibi dergilerde şiir ve hikayeleri yayınlandı.
Emekliye ayrıldıktan sonra Türkiye Gazetesi ve Türkiye Çocuk Dergisi yazar kadrosuna girdi. Yazarın profesyonel çalışmaları bu tarihten sonra başladı. Edebiyatın hemen her dalında eser verdi. Kitapları dışında tiyatro, senaryo ve radyo oyunları radyo ve televizyonlarda yayınlandı. İlesam, Mesam, Yazarlar Birliği, Yazarlar Sendikası ve Birsad üyesi olan Sadettin Kaplan’ın Çevre, Kültür, Devlet Bakanlıklarıyla, muhtelif kurum ve kuruluşlardan ödülleri bulunmaktadır.
Sadettin Kaplan Kitapları - Eserleri
- Ağlayan Seccade
- Apar Meni Aras
- Uçurumun Çağrısı
- Tuna Boyları
- Çocukken De Büyüktüler
- Vur Kelepçeyi!..
- Sihirsiz Kaval
- Gazi Osman Paşa
- Şahidim Kılıcımdır
- İğde Dalı
- Ninemin Beşiği
- Kara Kasırga
- Karapençe
- Hasret Penceresi
- Altın Kanatlı Böcek
- Dağların Türküsü
- Uzaydan Gelen Çocuk
- Cennet Çocukları
- Kafesteki Çiçek
- Anatolia’nın Etekleri
- Güneş'in Doğduğu Yer
- 20. Yüzyıl Türk Şiirinde Beş Şair
- Kölelikten Sultanlığa
- Dünya İnsansız Dönerken
- Erkekler de Ağlar
- Annemin Kanatları
- Leyla ile Mecnun
- Alevler Gül Olunca
- Dağa Konan Gemi
- Çatlayan Çınar
- Ezan Çiçeği
- Nisan Tomurcukları
- Dikene Batan Kelebek
- Yunus Meltemi
- Zulüm Tartan Teraziler
- Altın Çoçuklar
- Koçlar ve Kağnılar
- Gülcan’ın Günlüğü
- Solmayan Çiçek
- Kelebek Kanadındaki Diken
- At Nalında Diş Yarası
- Heybe
- Sultanların Şiirleri Şiirin Sultanları
- Kahreden Sapan Taşı
- Denizi Yaran Asa
- Allah'ın Koyduğu Ad
- Gökte Devam Eden Hayat
- Balık Karnında Hayat
- Atasözlerinin Çıkış Hikâyeleri
- Nefesiyle Isınanlar
- Masal Bahçesi
- Eskimeyen Arkadaşlar
- Şiirin Kanadında
- Kerem ile Aslı
- Hüzün Adrese Gelir
- Dünya İnsansız Dönerken
- Zaman Ötesinde Atasözü Avcıları
- Sular Susadıkça
- Papatya Kız
- Yağmur Çocuk
- Uçan Simitler
- Sakız Çiğneyen Serçe
- Tekerlekli Kaplumbağa
- Esmâü-l Hüsnâ ile Hakk' a Münâcât
- Ferman
Sadettin Kaplan Alıntıları - Sözleri
- " Özünüz,sözünüz,şekliniz bir ip ucu vermez mi ? " (Tuna Boyları)
- İşte bir gün daha bitmişti . Ömürden geçen bir gün daha ... (Çocukken De Büyüktüler)
- K - Ateş büyüdükçe... A - Karanlıklar daha uzaklara çekilecek. . . . A - Ama ateş zayıfladıkça, tetikte bekleyen karanlık üzerine abanacak. Bunun için hep fırsat kollayacak... K - ateşi söndürmemeliyiz. Yoksa bizden sonraki nesil karanlıkların mahkumu olur. (Kara Kasırga)
- " Deliyse deli,siz kırk kere akıllı da deseniz..." (Tuna Boyları)
- Her ne kadar tedbir alırsan al,ilahi takdir ne ise o olacaktı... istikbalinden neden endişe edecekti ki?.. (Uçurumun Çağrısı)
- Yaprak rüzgarla hışırdar. (Uçurumun Çağrısı)
- - hayat bir çizgidir can,dedi. Garip olan insanlar... (Uçurumun Çağrısı)
- -seni seviyorum Leyla, dedi. Sevenler her zaman birliktedir... (Leyla ile Mecnun)
- Vuslatım bir cana bedel değilse bu canı, neden taşıyayım?.. (Leyla ile Mecnun)
- " Er kişinin yiğidine deli derler bizde..." (Tuna Boyları)
- Baktığı oydu ama, gördüğü o değildi. (Leyla ile Mecnun)
- Gerçi tek tesellim, tek umudum sen değilsin Kitaplar var... (Şiirin Kanadında)
- Kimsesiz hiç kimse yok, Her kimsenin var bir kimsesi Kimsesiz kaldım, Yetiş ey kimsesizler kimsesi! (Şiirin Kanadında)
- Zülfünün zencirine kul eyledi şâhım beni Kulluğundan kılmasın âzâd Allah'ım beni Cevr-i dilber ta'n-ı düşmen sûz-i firkat za'f-ı dil Dürlü-dürlü dert içün yaratmış Allahım beni. Zülfünün zincirine köle eyledi şâhım (sevgilim) beni Kulluğundan özgürlüğe salmasın Allah'ım beni Güzel cefası, düşman kınaması, aynhk ateşi, gönül düşkünlüğü Türlü-türlü dertler için yaratmış Allah'ım beni... (Sultanların Şiirleri Şiirin Sultanları)
- Merdüm-i dîdeme bilmem ne füsûn etti felek Giryemi kıldı füzûn eşkimi hûn etti felek Şîrler pençe-i kahrımda olurken lerzân Beni bir gözleri âhûya zebûn etti felek. Gözümün bebeğine bilmem ne büyü etti felek Arttırdı ağıtımı, göz yaşımı kan etti felek Aslanlar cefamın pençesinde titrerken Beni bir ceylan gözlüye tutsak etti felek. (Sultanların Şiirleri Şiirin Sultanları)
- N’ olur? Sarıçiçekler solmasın. Sarı kurdeleler takılmasın pırtak dikenlerine. İğde dallarının o zarif eğimi yanlış yorumlamasın. Ve “Yan Yol” larda umut çiçeklerini umutsuzluğun kara lastikleri ezip geçmesin... (İğde Dalı)
- Zaman dediğiniz ne ki ? ... Akıp gidiyordu . (Çocukken De Büyüktüler)
- " Bu milleti anlamak için bir ömür yetmiyor..." (Tuna Boyları)
- Aldatılmak kadar insanı kahreden başka bir şey düşünemiyorum. (Uçurumun Çağrısı)
- " Yiğit lakabıyla namlanır..." (Tuna Boyları)
