Tad Williams kimdir? Tad Williams kitapları ve sözleri

Amerikalı Fantazi Kurgu ve Bilimkurgu Yazarı Tad Williams hayatı araştırılıyor. Peki Tad Williams kimdir? Tad Williams aslen nerelidir? Tad Williams ne zaman, nerede doğdu? Tad Williams hayatta mı? İşte Tad Williams hayatı...

Amerikalı Fantazi Kurgu ve Bilimkurgu Yazarı Tad Williams edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Tad Williams hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Tad Williams hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Tad Williams hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Tam / Gerçek Adı: Robert Paul "Tad" Williams

Doğum Tarihi: 14 Mart 1957

Doğum Yeri:

Tad Williams kimdir?

Tad Williams Kitapları - Eserleri

• Kızıl Kralın Düşüşü – Altın Gölgeler Şehri
• Komşu Evren – Altın Gölgeler Şehri
• Başka Bir Ülke – Altın Gölgeler Şehri

Tad Williams Alıntıları - Sözleri

• Annesi ölmeseydi her şey daha farklı olur muydu? Renie tüm yükü omuzlayacak başka birilerinin olduğu bir hayatı kafasında canlandırmaya çalıştı ama görüntü ona pek gerçekçi gelmedi; derslerinden veya arkadaşlarından başka düşünülecek hiçbir şeyin olmadığı normal ya da her yerde normal sayılan türden bir ergenlik dönemi? Her zamanki derslerinin üstüne binen tam zamanlı işler yerine sadece isterse edineceği yazlık bir iş? Ama böylesi bir yaşamı kafasında canlandırmaya çalışmak sadece entelektüel bir alıştırmaydı, çünkü o şekilde yetişen ve son on yılını o şekilde yaşamış olan kişi o olmayacaktı. Bu başka bir Renie olurdu, Harikalar Diyarı'ndaki Alice'in dev aynasındaki bir yansıması. (Başka Bir Ülke – Altın Gölgeler Şehri)
• Bir an boş bulunarak, göz boşluklarını bir zamanlar dolduran gözlerin ne tür sahnelere tanık olduğunu düşündü, o gözlerden ne gözyaşları akmış, şimdi içi boş olan kafatasının içindeki beyin bir zamanlar ne tür düşünceler, umutlar ve rüyalar barındırmıştı. Sonra kendine ölü yakma töreninin ilk dersini hatırlattı, sonunda her şey buna dönüşür ama bu da bir yanılsamadır. Tıpkı isimsiz kafatasıyla simgelenen ölümün ölüm olması gibi, bu durumda bu ölüm de değildi, sadece maddi dünyanın bir yanılsamasıydı. (Başka Bir Ülke – Altın Gölgeler Şehri)
• Demek istediğim şu ki halkımdan ayrıldığımdan beri burada şehirde gördüğüm her şey sanki dünyayı dışarıda tutmak üzere yapılmış, onu gözden ve akıldan uzak tutmak için. Kayalar toz edilmiş, çalılıklar yakılmış ve her şey asfaltla kaplanmış." Oğlan, kösele tabanlı ayağını çatlak caddeye vurdu. "Geriye kalan birkaç tanecik ağaç, şu zavallıcık gibi, buraya insanlar tarafından getirilmiş ve ekilmiş. İnsanlar yaşadıkları yerleri kocaman çamur ve taş yığınlarına çeviriyorlar, tıpkı karınca yuvaları gibi ama bütün dünya sadece karınca tepeciklerinden ibaret olur ve vahşi doğa tamamen kaybolursa ne olur?" (Komşu Evren – Altın Gölgeler Şehri)
• "..çoğu mühendis, bilgisayar korsanı ya da sistemin ilk kullanıcıları olan bu insanlar o zamanlar bu (*Sanal Gerçeklik) iletişim ağının dünyanın dört bir yanına yayılacağını, paranın ve gücün önemli olmadığı bedava ve halka açık bir yer olacağını düşünüyorlardı. Kimse kimseyi engellemeyecek ve kimse bir şirketin istediğini yerine getirmek için zorlanmayacaktı." "Neler oldu?" "Beklenen şey muhtemelen saf bir düşünceydi, paranın olayların akışını değiştirebilme gücü vardır. İnsanlar gün geçtikçe daha çok kural koymaya başladılar, sistem gün geçtikçe sözde medeni dünyaya daha çok benzemeye başladı." (Kızıl Kralın Düşüşü – Altın Gölgeler Şehri)
• Geçen yüzyılın sonlarına doğru, insanların artık sadece video bağlantıları üzerinden ders göreceği hatta öğretmenlerin yerini tamamen enteraktif öğretmen makinelerin ve üst - metin içerikli bilgi bankalarının alacağı tahmin ediliyordu. Tabii ki insanların bu tip konularda daha önceleri de yanıldıkları olmuştu. Renie üniversite hocalarından birinin ona söylediği bir şeyi hatırladı "Bir yüzyıl önce, donmuş yiyecekler ilk kez piyasaya sürüldüğünde insanların artık hiç yemek pişirmeyeceği düşünülüyordu. Oysa otuz yıl sonra tam tersine, Birinci Dünyanın tüm kalbur üstü mahallelerinde insanlar kendi sebzelerini kendileri yetiştirmeye ve kendi ekmeklerini kendileri pişirmeye başlamışlardı.'" (Komşu Evren – Altın Gölgeler Şehri)
• "Şartlı tahliyedeki Kashivili'nin Büyük Moskova'nın Serpukof alanında alev makinesi ile gerçekleştirdiği saldırıda bir restoranın 17 müşterisini öldürmesi üzerine, Otoriteler Mahkum Aleksandr Kashivili'nin davranış düzenleyici çipinde beklenmedik arızanın ortaya çıktığını söylediler." Doktor Konstantin Gruhov: "Teknoloji hâlâ başlangıç aşamasında. Kazalar olacaktır..." (Komşu Evren – Altın Gölgeler Şehri)
• Bir de elbette yerel haberler vardı, okula yapılan bombalı saldırı hakkındaki bir sürü haber de bunların arasındaydı. Bu sabah kendi gözleri ile gördüğü şeyi, internette 360 derecelik stereoskoptan yeniden seyretmek tuhaftı. Hangisinin gerçekliğinin daha ikna edici olduğuna karar vermek zordu. Hem bu günlerde "gerçek" kelimesinin anlamı neydi ki zaten? (Komşu Evren – Altın Gölgeler Şehri)
• Hayatımızı önce makinelerle karmaşıklaştırıyor, sonra da onlar olmadan önceki kadar basit hale getirmeye çalışıyoruz. Bu durumda bir şey kazanmış oluyor muyuz, Bayan Sulaweyo?" Renie Sulaweyo kendini gizliden gizliye saldırıya uğramış gibi hissetti. "Güçlerimiz daha fazla, çok daha fazla şey yapabiliriz... " "Tanrılarla konuşup onların sesini daha iyi duyabilir miyiz? Yoksa şimdi bu güçlere sahip olunca bizler tanrı mı oluyoruz?" (Komşu Evren – Altın Gölgeler Şehri)
• NET HATTI/HABERLER: BM Bukavu virüsünün yeni neslinden korkuyor. (görünen: Accra Hastanesi dışına yığılmış Ganalı Bukavu kurbanları) SO: BMMed saha çalışanları olası bir yeni Bukavu Virüsü değişkenini rapor ediyorlar. Resmi olmayan raporlarda şimdiden "Bukavu 5" olarak bahsedilen yeni neslin kuluçka süresi daha uzun, bu da taşıyıcıların iki ya da üç günde öldüren Bukavu 4 kurbanlarından daha fazla insana virüs bulaştırmasına sebep oluyor (görünen: BMMed Müdürü Injinye haber konferansında) INJINYE: "Bu virüsler çok çabuk mutasyona uğruyor. Afrika ve Hint Yarımadası'ndaki bir dizi epidemiyolojik çalı yangınıyla savaşıyoruz. Şu ana kadar yangınları kontrol altında tutmayı başardık, ama daha iyi kaynaklar olmadığı sürece büyük bir felaket kaçınılmaz gibi görünüyor." (Başka Bir Ülke – Altın Gölgeler Şehri)
• "Kaza diye bir şey yoktur. Bilimin de konusu budur, sana bunu daha önce defalarca açıkladım Daniel. Kaza diye bir şey yoktur, sadece henüz nasıl gerçekleştiklerini keşfedemediğimiz olaylar vardır." (Kızıl Kralın Düşüşü – Altın Gölgeler Şehri)
• "Genç adam, günün modası ne olursa olsun anlamadığın konularda konuşma!" (Kızıl Kralın Düşüşü – Altın Gölgeler Şehri)
• Onlar bu kanunları, senin gibi insanları, onlar gibi insanların sahip olduklarından uzak tutmak için düzenliyorlar. (Kızıl Kralın Düşüşü – Altın Gölgeler Şehri)
• Pek çok şey gibi bu da, çamurda başladı. (Komşu Evren – Altın Gölgeler Şehri)
• "Öylesine iyi yapılmış dış simülasyon donanımları var ki, su sadece gerçekte olduğu gibi hareket etmekle kalmıyor aynı zamanda sen de teninde onun ıslaklığını ve serinliğini hissedebiliyorsun. Ayrıca artık sinir uçlarına takılan tüpler var, nörokanüler denilen vücut içi aygıtlar, ama bizim gibiler ancak üst seviyedeki hükümet laboratuarlarında çalışırlarsa bu tip şeyleri kullanma fırsatı bulabilirler. Onlar sayesinde, bilgisayar simülasyonlarıyla algıladıklarını doğrudan sinir sistemine akıtabiliyorsun. Eğer üzerinde bunlardan bir tane olsaydı bu suyu içebilirdin ve tadı da duyumsattıkları da aynı gerçek su gibi olurdu." (Komşu Evren – Altın Gölgeler Şehri)
• "Ayrıca o klinikten nefret ediyorum. Çünkü orası sanki zengin aptal hastaları kendi hastalıklarının normal insanlarınkine benzemediğini hissedebilsinler diye dekore edilmiş gibi." (Başka Bir Ülke – Altın Gölgeler Şehri)
• Beyazlar şimdilerde Afrika'yı yönetmiyor, en azından hükümet binasında oturmuyorlar ama buraya getirdikleri şeyler, onların yerine Afrika'ya hükmediyor." (Kızıl Kralın Düşüşü – Altın Gölgeler Şehri)
• !Xabbu kaya resmindeki şekilleri işaret ederek "Tüm insanlar Büyük Açlığı bilir. Sadece burada dans edenler değil, bu resmi yapan da, bu resme bakanlar da Büyük Açlığı bilir. Bu; sıcaklık, aile, yıldızlar, dünya ve diğer tüm canlı varlıklarla kurulan iletişime duyulan açlıktır..." Renie "Yani sevgiye duyulan açlık mı?" diye sordu. "Sanırım bu söylediğin doğru olabilir." !Xabbu düşünceliydi. "Benim insanlarım bunu bu şekilde ifade etmezler. Ama sen o kelimeyi eğer, insanlarla birlikte olmayı yalnız olmaktan daha iyi kılan ve diğer insanların varlığının bize mutluluk vermesini sağlayan şey anlamında kullanıyorsan, evet. Bu, insanın katı veya sıvı gıdalarla gideremeyeceği açlığıdır." (Başka Bir Ülke – Altın Gölgeler Şehri)
• "Köklerimizi kazıyamayacağınız kadar uzun süredir buralardayız. Biz kanlı beyaz Afrikalılar değiliz, yalnızca Afrikalıyız!" (Kızıl Kralın Düşüşü – Altın Gölgeler Şehri)
• "Tamam. Bilgisayar ve bilgi işlem hakkında temel noktalan biliyorsun. Şimdi 'Burası gerçek bir yer mi?' dediğin zaman çok zor bir soru sormaktasın. Bir elma gerçek bir şeydir, değil mi? Ama elmanın resmi bir elma değildir. Bir elmaya benzer, sana elmaları düşündürür, hatta iki farklı elma resmine bakarak hangi elmanın tadının daha iyi olacağını söyleyebilirsin ama ikisinin de tadına bakamazsın. Bir resmi yiyemezsin, ya da en azından bu gerçek bir elmayı yemek gibi olmaz. Bu sadece, ne kadar gerçekçi görünürse görünsün gerçek olanın sadece bir sembolüdür. Anladın mı?" !Xabbu güldü. "Buraya kadar anladım." "Güzel, eskiden gözünde canlandırdığın şeyle —yani bir kavramla— gerçekte varolan bir şey arasındaki fark oldukça netti. Bir evin en gerçekçi resmi bile sadece bir imgeydi. Onun içine girmenin nasıl bir şey olacağını gözünde canlandırabilirdin ama aslında içine giremezdin. Çünkü gözünde canlandırmak bir evin içine girme deneyimini tüm detaylarıyla veremiyordu. Ama ya dokunduğunda gerçekmiş gibi hissettiren, kokladığında gerçekten kokan, tattığında bildiğin tadı aldığın ama gerçekte o şey olmayan (hatta hiçbir şey olmayan) tıpkı bir resim gibi o şeyin bir sembolü olan bir şeyi yaratabilseydik?" (Komşu Evren – Altın Gölgeler Şehri)