matesis
dedas

Safitürk Davası Antep'te devam etti

Mahkeme Başkanı Bayram Korkmaz'ın, gelen istihbari bilgiler kapsamında güvenlik önlemi alıp almadığına yönelik sorusuna, M.H.K, "Gelen istihbaratlara ilişkin tedbirler aldık. İlçedeki kamera sayısını ve koruma sayısını arttırdık." şeklinde cevap verdi.
  • 23.01.2020 21:40
Safitürk Davası Antep'te devam etti

Derik ilçesi Kaymakamı Muhammet Fatih Safitürk'ün PKK tarafından katledilmesi ile ilgili görülen davanın ardından konuşan ağabey Ali Haydar Safitürk, bu kadar büyük organize edilmiş bir olayın failinin tek kişi olmadığını söyledi.

Safitürk'ün 2016 yılında PKK tarafından makam odasına düzenlenen bombalı saldırı sonucu katledilmesine ilişkin davada yerel mahkemece haklarında beraat kararı verilen 8 sanığın yargılanmalarına devam edildi.

Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi yerel mahkeme tarafından 4 sanığa verilen cezayı hukuka uygun bulurken, beraat eden 8 sanığın yeniden yargılanmasına hükmetmişti.

 

3. Ceza Dairesinde görülen duruşmaya tutuksuz sanıklar Tahsin Erdaş, Fikret Baği, Vedat Erol, Zinet Erdaş, Mehmet Deniz ve avukatları katıldı. Sanıklar Zuhal Dalçin, Mehmet Devran Aslan'ın katılmadığı duruşmaya, sanık Nursel Eren Kırşehir'den Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı.

 

İçişleri Bakanlığı ve Mardin Valiliğinden de temsilcilerin yer aldığı duruşmayı, Safitürk'ün annesi Fatma Safitürk, kız kardeşleri Esma Kavak ve Rukiye Bulut, ağabeyi Ali Haydar Safitürk, yakınları ile Gaziantep Vali Yardımcısı Rızvan Eroğlu, Kilis Valisi Recep Soytürk ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri de izledi.

 

M.H.K, "Kaymakamlık çalışanlarına yönelik bir çalışmanız oldu mu?" sorusuna da şöyle cevap verdi:

"Olmadı ancak Şerif Mesutoğlu'nun kardeşi örgüt mensubuydu. Onun cenazesi geldi. Şerif'i işten atalım dedim, Kaymakam Bey 'suç şahsidir' diyerek kabul etmedi. Diğer sanık Tahsin Erdaş da Şerif'in dayısı."

M.H.K, FETÖ'ye yönelik herhangi bir soruşturma geçirmediğini ve bomba kumandasının tuvalette bulunduğu sırada öğretmenevinde olduğunu kaydetti.

Duruşmaya SEGBİS üzerinden tanık olarak katılan, olayın olduğu dönemde İlçe Emniyet Amiri olarak görev yapan M.H.K, "Olay günü 10 Kasım törenlerinden sonra ilçe emniyet amirliğine geçtim. Bir süre sonra patlama sesi geldi. Patlamanın Kaymakamlıktan geldiğini anlayınca hemen oraya gittim ve ben oraya gittiğimde Kaymakam Bey dışarıdaydı. Yanında ise Tahsin, Vedat ve Şerif vardı. Daha sonra ise ambulans geldi, Derik Devlet Hastanesine kaldırdık, ben de kendisiyle birlikte gittim. Orada güvenlik önlemi aldırdım. Sonra Kızıltepe Devlet Hastanesine sevk edildi. Kızıltepe Devlet Hastanesine giderken yolları trafiğe açarak, en hızlı şekilde göndermesini sağladık. Ardından olay yerine döndüm. Gerekli tedbirleri alarak, incelemeye başladık." dedi.

Polis M.K, Ceyhan'dan SEGBİS ile bağlanarak, şehit Kaymakam Safitürk'ün yakın koruması olduğunu belirterek, olayla ilgili suçlu kim varsa cezalandırılmasını talep etti. Ceyhan'dan SEGBİS ile bağlanan ve tanık olarak dinlenen Safitürk'ün yakın koruması M.K. de, "Olay günü kaymakamlık sekretaryasında duruyordum. Yanımda şoför Mustafa vardı. Patlamadan önce de Fikret Baği içeriye çay verdi, bir dakika geçtikten sonra ise patlama oldu. Dayanamayacak bir sesle patlama oldu. Baği elinden yaralanmıştı. Kaymakam Beyin odasına girdiğimde göz gözü görmüyordu ve ikinci bir patlama gibi bir şey hiç aklıma gelmedi ve aklımda sadece Kaymakam Bey vardı. Dışarıya doğru baktığımda Tahsin Erdaş ile bir kişi daha vardı ve hiçbir şey yapmadan duruyorlardı. 'Neden bir şey yapmıyorsunuz' diye bağırıyordum. Daha sonra yan odada bulunan hücum yeleğini giydim, uzun namlulu silahı aldım, hemen telsizle ambulans çağırdım. Bu sırada Kaymakam Beyin dışarı çıkarıldığını gördüm, ben hep yanındaydım. Daha sonra ambulansla Derik Devlet Hastanesine, oradan da Kızıltepe Devlet Hastanesine götürüldü, hep bu süreçte yanındaydım. Sonra Gaziantep'e helikopterle gelirken yer olmadığı için ben de kara yoluyla gittim." ifadelerini kullandı.

Mahkeme Başkan Korkmaz'ın sorusu üzerine M.K, "Bu olayla ilgili emniyet amiri sorumlu gibi kesinlikle bir şey söylemedim." dedi.

Söz alan ağabey Ali Haydar Safitürk, tanığın gerçeği söylemediğini belirtti.

Sanıklar, gelen belgelere ve tanık beyanlarına bir diyecekleri olmadığını söyledi.

Başkan Korkmaz'ın sanık Tahsin Erdaş'a hakkında "ihaleye fesat karıştırma", "resmi belgede sahtecilik" ve "dolandırıcılık" suçlarından soruşturma olup olmadığını sorması üzerine Erdaş, olumlu yanıt verdi.

Erdaş, "Olaydan sonra yurt dışına çıkma gibi bir durumun oldu mu?" sorusunu da "Neden kaçayım ki." şeklinde yanıtladı.

Başkan Korkmaz, "Sadece kaçmak için gidilmiyor yurt dışına gezmeye de gidebilirsin" demesi üzerine sanık Erdaş, yurt dışına gitme gibi bir düşüncesinin olmadığını ve olaydan önce ya da sonra uçak bileti alma girişiminin bulunmadığını söyledi.

Duruşmada, ağabey Ali Haydar Safitürk, şehit kaymakamın cep telefonunu Başkan Korkmaz'a verdi.

Mahkeme heyeti, sanıklar ile bazı kaymakamlık çalışanlarının HTS ve baz bilgilerinin BTK'den istenmesine ve gelen raporun Mardin İl Emniyet Müdürlüğünce terör bağlantılı kişilerle görüşme yapılıp yapılmadığının araştırılmasına, şehit Kaymakam Safitürk'ün cep telefonunun Siber Suçlar Müdürlüğünce incelenmesine ve tanık olarak dinlenen M.H.K. ile M.K. hakkında soruşturma olup olmadığının sorulmasına ve diğer eksik hususların giderilmesine karar vererek duruşmayı 14 Nisan'a erteledi.

"İstinaf mahkemesinin titizlikle çalıştığını görmek bizi mutlu ediyor"

Ağabey Safitürk, duruşma sonrası gazetecilere yaptığı açıklamada, olayda tek fail bulunduğunu hatırlatarak, şunları söyledi:

"Çokça inceleme ve bulgular gerektiğinden dolayı süreç uzuyor. Yerel mahkemede çok sağlıklı karar verilemediğinden dolayı ve çok fazla soru işaretleri olduğundan dolayı istinaf mahkemesinin titizlikle çalıştığını görmek bizi mutlu ediyor. İnşallah iyi bir yerlere gidilerek, şehidimizin ailesinin acısını bir nebze rahatlatırlar. Ama bu kadar büyük organize edilmiş bir eylemin failinin tek kişi olamayacağı mahkeme de bu kanaattedir sanki. Bundan dolayı bilgilerin bulguların daha sağlıklı bir şekilde toplanması istenmektedir. Biz de malum duruşmaya 4. yılında devam ediyoruz. Gönlümüz bir an önce faillerin yakalanmasından yana. Hızlı bir şekilde çözüleceğine inandık."

Baba Asım Safitürk'ün umrede olduğu için duruşmaya katılamadığı öğrenildi.

 

Kaymakam Safitürk'ün şehit edilmesi

Mardin'in Derik ilçesinde 10 Kasım 2016'da makam odasında PKK'lı teröristlerce el yapımı patlayıcıyla düzenlenen saldırıda, İçişleri Bakanlığınca Belediye Başkan Vekili olarak görevlendirilen Kaymakam Muhammed Fatih Safitürk, ağır yaralanmış, kaldırıldığı hastanede 11 Kasım 2016 günü şehit olmuştu. Saldırıda, Safitürk'ün şoförü Mustafa Dinçer de yaralanmıştı.

Mardin'de, 22 Ekim 2018'deki karar duruşmasında, sanık Şerif Mesutoğlu, "devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozmak", "kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle tasarlayarak öldürmek", "kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle tasarlayarak öldürmeye teşebbüs etmek" ve "patlayıcı madde bulundurmak" suçlarından 2 kez ağırlaştırılmış müebbet ile 28 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.

Sanıklardan Kaymakamlık eski Yazı İşleri Müdürü Tahsin Erdaş'a ise "ateşli silahlar ve bıçaklar ile diğer aletler hakkındaki kanuna muhalefet" suçundan 1 yıl, aynı suçtan sanıklar Ahmet Deniz ve Fikret Deniz'e ise 5 yıl hapis cezası ile 20 bin lira adli para cezası verilmişti.

Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi, 11 Mart'ta yerel mahkemece 4 sanığa verilen mahkumiyet kararlarını hukuka uygun bulmuş, beraat eden 8 sanığın ise yeniden yargılanmasına hükmetmişti.

 

"Bir an evvel faillerin yakalanmasını istiyoruz"

Duruşmanın ardından gazetecilere açıklamalarda bulunan Safitürk'ün ağabeyi Ali Haydar Safitürk, "Malum olayda şu an tek tutuklu fail bulunmakta. Çokça inceleme ve bulgular gerektiğinden dolayı, süreç uzuyor. Yerel mahkemede çok sağlıklı karar verilemediğinden dolayı, ortalıkta da çok fazla soru işareti olduğundan dolayı İstinaf Mahkemesinin titizlikle çalışmasını görmek bizi mutlu ediyor. İnşallah iyi bir yerlere gidilerek, şehidimizin ailesinin acısını bir nebze olsun rahatlatırlar. Ama bu kadar büyük organize edilmiş bir olayının failinin tek kişi olamayacağının İstinaf Mahkemesinin de kanaatindedir. Bundan dolayı bilgilerin, bulguların daha sağlıklı bir şekilde toparlanması istenmektedir. Biz de malum duruşmaya 4'üncü yılında devam ediyoruz. Gönlümüz bir an evvel faillerin yakalanmasıdır. Çünkü bu olay çok dillenmiş bir olaydı, ortalıkta bu suikastın yapılacağına dair yapılmadan evvel birçok bilgi ve bulgular vardı. Sıkı ve hızlı bir şekilde bu olayın çözüleceğine inanmaya başladık." diye konuştu.

Yorum Yaz