tatlidede

Herkes Kendini Şeyhülislam Görüyor

Herkes Kendini Şeyhülislam Görüyor

Allah’ın adıyla…

Toplum olarak farkında olmadan değiştirildik, dönüştürüldük. Manevi değerlerimizden ve özümüzden koparıldık.

Eskiden bu değişim, dönüşüm ve yozlaşmanın etkisi daha çok batı illerinde hissediliyordu. Teknolojinin gelişmesi ve ilerlemesi sonucu doğu illerinde de bu etki bariz bir şekilde görülmeye ve hissedilmeye başlandı. Toplum olarak bu hale girmemizin birçok nedeni vardır mutlaka. Bu nedenlerin en önemlilerinin iman eksikliği, kanaatsizlik ve özenti olduğu kanaatindeyim.

Çok gerilere gitmeden on beş yirmi yıl öncesi ile şimdiki insanlar arasında çok fark vardır. Birçok insan ve özellikle yaşlılarımız bunu sıkça dile getiriyorlar. “Nerde o eski insanlar, nerde o eski dostluklar, komşuluklar, hayâ ve edep timsali hanımefendiler.” Diyorlar. Hak vermemek mümkün değil. Çok kısa bir zamanda o kadar değişiklikler oldu ki hayret etmemek elde değil.

Batı illerinde görülen çirkef ve kokuşmuş manzaralar bu gün rahatlıkla doğunun şehirlerinde hatta en ücra köylerinde bile sık sık rastlanılır oldu. Yaşadığımız Mardin şehri bile bugün eğlence alanında İstanbul’un eğlence merkezlerini aratmayacak durumda. Sadece eğlence mi? Hayır elbette. Batının bugün uzaklaşmak istediği birçok çirkeflik bizde yeni hayat buluyor. Bu da normal bir şekilde karşılanıyor. Mardin gelişiyor, turizm ilerliyor, bu kadar turist geliyor, para akışı oluyor ya gerisi laf’ı güzaf.

İnsanlık bir türlü doymuyor. Kazandıkça kazanmak için her şey ve her yol mubah görülüyor.

Geçenlerde eve gitmek için şehir içi minibüsüne bindim. Araba ağır aksak yürürken –ne kadar yavaş gittiğini binenler bilir- her zaman olduğu gibi düşüncelere dalmıştım. Cumhuriyet meydanındaki durakta araba durunca daldığım düşüncelerden sıyrılmaya çalıştım. Şoför cebinden bir kâğıt çıkarıp karşıdan gelen adama uzattı. Aralarında geçen konuşmalardan anladım ki; uzattığı kâğıt sayısal loto kâğıdı imiş. Şoföre hitaben “Siz de bu tür şans oyunları oynuyor musunuz?” Diye sorunca, şoför bey biraz kızarıp birazda utanarak “Kusura bakma hocam can sıkıntısından arada bir de olsa oynuyoruz” şeklinde cevap verdi. Haram olduğunu bilip bilmediğini sorunca; “Haram olduğunu biliyorum ama sürekli oynamıyorum, namazımı da kılıyorum, kul hakkına da riayet ediyorum, yüce Allah bizi affeder” demesi üzerine âcizane ben de; “Yüce Allah elbette mümin kullarını affeder ancak bile bile haram fiilleri işleyenleri affeder mi ki. Ayrıca yüce Allah size rızkınızı helal yoldan kazanma imkânı vermiş bol da kazanıyorsunuz. Sizinki can sıkıntısından değil belki de buradan da birkaç kuruş kazanayım derken helal yoldan kazandığınız paranıza da haram para karıştırıyorsunuz. Bu yaptığınız sanki kanaatsizlikten kaynaklanıyor” dedim.

Araba yürümeye devam ederken konuşmamızda devam ediyordu derken içki satan bir dükkânın önünden geçtik. Şoför bey bana hitaben; “Hocam bu içki satan insanlar Allah’tan korkmuyorlar mı? Satacak başka bir şey yok mu demesi üzerine” sadece acı bir gülümsemeyle başımı salladım. Az önce konuştuklarımızı unutmuş gibi kendi hatasını, yanlışını görmeyip başkalarına gelince hemen de Allah korkusunu hatırlatıp yargılama salahiyetini kendinde görüyor.

Üzülerek belirtmek gerekir ki; Toplumun geneli bu halde. Namaz kıldığı halde sayısal loto oynuyor. Camiye gitmekle beraber eğlence merkezlerine de rahat bir şekilde gidebiliyor. Hacca gitmekle beraber faizle amel eden, anne tesettürlü iken sosyetik giyinmiş kızıyla rahat bir şekilde gezebiliyor...

Gördüğümüz gibi insanların birçoğu hem bir kısım dini vecibelerini yerine getirirler hem de haram ve yasak fiilleri de rahat bir şekilde işleyebiliyorlar.

Hizmet amaçlı başka bir şehirden Mardin’e gelen bir hocanın gideceği zaman söylediği şu tespiti acı da olsa; gerçek olduğu için sizinle paylaşmakta fayda vardır. “Mardinlilerin birçoğu kendilerini şeyhülislam ve müftü olarak görüyorlar. Nasihat ettiğinde ve uyardığında her şeyi bildiklerini söylerler. Pratiğe gelince hiçbir şey yapmazlar.” Hocanın görüşüne katılırsınız katılmazsanız size kalmış bir şeydir. Ama genellememekle beraber “bu tespit yerinde bir tespittir” diyebiliriz.

Sadece Mardin değil bugün birçok yer bu durumdadır. Bu yüzden de bu gün toplum huzursuz ve mutsuzdur. Huzurlu ve mutlu bir toplum olmak istiyorsak; İslam’ın öğretileriyle amel etmemiz, kanaatkâr, özentiden uzak bir hayat yaşamamız lazımdır.

Yüce Allah hepimizi affetsin.

Selam ve dua ile…

Yorumlar

Image
Mızgin-Nur
17.10.2011 / 17:26

Din ve dini hayatın nasıl olacağı hiç kimsenin tekelinde ve ipoteğinde değildir. Şu hizipler ve sözüm ona cemaatler müslümanların yakasından bir düşsün yeter. Kimse din zabıtlığına kalkışmasın . Yakın geçmişte din adına ne zulümler işlediği herkesin malumudur. Sadece bilgi ve bilinç düzeyinin yükselmesi için en güzel tarzda herkes kendisini anlatabilsin yeter!

Image
kalemgam
11.10.2011 / 23:34

hiçbir şey yapmamak, insanı masum kılmaz. hele hele hiçbir şey yapmadığı halde, yapanları eleştirmek ve onların sözde yanlışları üzerinden yanlış hesaplara girmek en hafif tabiriyle insafsızlıktır.<br>açılan yaraların sorumlularını ve sebep olanları görmeyecek kadar kör olmak, yapılan yorum ve değerlendirmelerin ne kadar taraflı ve insafsızca olduğunu gösterir. <br>rahat yaşamak, terbiyesizce ve dinden bihaber yaşamak anlamına gelmez. bugün buralarda hala İslam'ın kokusu varsa, eleştirdiğiniz insanların bundaki payını unutmayın. onlar olmasaydı. bakalım böyle rahat bir şekilde ve müslümanca yaşama imkanı bulabilcek midiniz acaba?el-insafu xeyrülewsaf(insaf, sıfatların en hayırlısıdır.)

Image
MUSTAFA
11.10.2011 / 22:56

Edibese mahlasıyla yazan kardeşim; yaranız mı var acaba?Yazıyı hemen kendi üzerinize almışsınız.Yazı iyi niyetle yazıldığı belli.Siz herhalde yazıyı anlamadan okumuşsunuz.Yada sırf karalamak ve eleştirmek için okumuşsunuz.Biraz hüsnü niyetle olaylara baksan dünyamı bozulur.Yanlışlar yerine kişilerle uğraşmayı kendine adet edinmişsin.Bence insan birbiriyle karşılaştığında nasıl davranıyorsa arkasındada öyle davranması gerekmez mi? Müslüman her zaman olaylara hüsnü niyetle bakması gerekmez mi? Farzedelim ki yaralar açılmış olsa kimse milletten bu yaraları sarmak için yardım istememiş.Kim kanın dökülmesine sebeb olmuşsa kıyamette hesabını herkes verecek.İyikine hesap günü var.Gerçekler ortaya çıkacak İNŞAALLLAH...

Image
edibese
11.10.2011 / 19:23

Bu toplumun evirilip çevirilmesinde geri kalmasında dininden uzaklaşmasında kimsenin kimseye güvenemediği duruma gelmesinde herşeyden önemlisi de Milletimizin köklerinden bütün değerlerinden uzaklaşmasında katkısını öğrenmek istiyorum.Bu toplumun yaşadığı durum şeyhülislam kesilmenizden değil midir.Yıllardır açtığınız yaraları sarmak için bu millet çaba göstermiyormu. Yeter İslamiyet kimsenin tekelinde değil herkes artık neyi nerde öğreneceğini iyi biliyor. Ruya yorumcularına nuskacıları takiyecilere sabır yok bu millet atık rahat yaşamak istiyor müslümanca ve kardeşçe kanın akmadığı gerçek vatana.....

Yorum Yaz