Hüdayi Can kimdir? Hüdayi Can kitapları ve sözleri

Yazar Hüdayi Can hayatı araştırılıyor. Peki Hüdayi Can kimdir? Hüdayi Can aslen nerelidir? Hüdayi Can ne zaman, nerede doğdu? Hüdayi Can hayatta mı? İşte Hüdayi Can hayatı...

Yazar Hüdayi Can edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Hüdayi Can hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Hüdayi Can hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Hüdayi Can hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 1973

Doğum Yeri: Çameli, Denizli, Türkiye

Hüdayi Can kimdir?

1973 yılında Denizli’nin Çameli İlçesi’ne bağlı Kolak Köyü’nde doğdu. İlkokulu köyünde okudu. Daha sonra Denizli, Yalvaç ve İstanbul’da yatılı okullarda okudu. 1990 yılında Kabataş Erkek Lisesi’nden mezun oldu. Aynı yıl girdiği M. Ü. Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünü 1994 yılında bitirdi. 

Hilal Hanımın eşi, Zeynep Bike, Neval Begüm ve Vehbi'nin babası.

ESERLERİ“Dağlı Düşler” (şiir, İstanbul, 2002) , “Aynalar, Pencereler ve Elmalar” (anlatı, İstanbul, 2002) , Pratik Türkçe Öğretim Teknikleri (eğitim, İstanbul, 2003; Ercan Taşdemir ve Nesrin Bilkan’la) , “Firuze; Cama Vuran Kelebek” (roman, İstanbul, 2005) , "Müstear Yaşamak" (roman, İstanbul, 2008) , "Oksuz Kirpi" (roman, İstanbul, 2011) , "Solmayan Çiçekler - Kız Kardeş" (çocuk, İstanbul, 2013)

Hüdayi Can Kitapları - Eserleri

• Firuze Cama Vuran Kelebek
• Aysona
• Evinde Misafir
• Dağlı Düşler
• Yalnız Ölüm Temizlikçisi
• Güneyik Güncesi
• Diri Taklidi

Hüdayi Can Alıntıları - Sözleri

• "Zaman kimleri hangi doruklara çıkarıp, hangi zirvelerden kuyu diplerine fırlatmamış ki" (Aysona)
• Kalbin rehberi vicdanlar susmasın, Seher seher yakaranlar susmasın, Hakkın tellalı ezanlar susmasın, Yurdumuza rahmet gönder, ey Rabbim! (Dağlı Düşler)
• Gurbeti anayla evlat bölüştü; Yolcu yola düşer, bana yol düştü. (Evinde Misafir)
• "Güneşin şavkı sulardan yüzüme vuruyor. Ve bugün, güne sevgiyle başlamaya çalışıyorum" (Aysona)
• Sanırım ben iyi bir insan olabilirim. Herhalde böyle küçük bir çay gibi başını taşlara vura vura gerçek yatağını bulmak gerekecek . (Firuze Cama Vuran Kelebek)
• Ben bir antika eşyaydım,belki çok değerliyim ama elbette herkes değerli bir antikaya değil kullanışlı bir ev eşyasına sahip olmak ister. (Firuze Cama Vuran Kelebek)
• yeis uçurumunu seyrederken kenarından kaybediş yaramın resmidir bu mısralar ümitsizlik tuzağında tutsak mı kalbim? ya ülfet çölünde esir mi? (Dağlı Düşler)
• Birde kuyu diplerine savrulanlar var benim gibi. Asırlarca bir beyabanda yolunu kaybedecek bir kervanın kuyuya sarkitacagi ipi beklerler. Bu bir haber olacaktır aydınlıklar dünyasından ve kervan susuz kuyuya tükürüp, çekip gidecektir yine yokluğun kucağına (Firuze Cama Vuran Kelebek)
• Kalp ki hiçbir güneşin ışığına muhtac olmayan gercek güzelin aynasıdır.... (Firuze Cama Vuran Kelebek)
• Vefa ediyor belki aklınca, Ama insaf etmiyor yalnızlık. Takvimler bitse de yaprak yaprak; Bitmiyor yalnızlık.. (Dağlı Düşler)
• Bu son bahardır, sararır yapraklar. Bakışlar bulanır, gözlerin dolar... Geçen ömürle vedalaşmak mı bu, Özlenen uçuruma ulaşmak mı? Gelen gider demiş pir, giden gelmez. Ömrümden önüme düşer yapraklar, Önümde ölüme düşer yapraklar. (Evinde Misafir)
• "Güneşin şavkı sulardan yüzüme vuruyor. Ve bugün, güne sevgiyle başlamaya çalışıyorum... Seni bazen ruhuma yakın buluyorum. Her ne kadar tamı tamına bir uyuşma olmasa da sana DOST diye seslenebiliyorum." (Aysona)
• ... Başım niçin, Dünya niçin dönüyor Niçin bağlı olmak zorundayım dünyanın bağlarıyla Niçin cevap vermeliyim Niçin tutmalıyım bir ucundan Niçin arıyorlar beni, tatiller niçin bitiyor, Niçin en tatlı uyku sabah uykusu... (Aysona)
• Dünyanın yükü ağır geliyor omuzlarıma... (Firuze Cama Vuran Kelebek)
• "Bırak gitsin" dedi. " gelecek hafta daha güzelini yaparız " Nasıl olsa her güzelin daha güzeli vardı (Firuze Cama Vuran Kelebek)
• Kapalı bir ülkede, büyük balinaları rahatsız eden sorular sorduğu için tımarhaneye kapatılan bir kadın şair... Camda çırpınan, iceri girmeyen bir beyaz kelebek; camdan disari cikamayan çirpinan bir yurek... Aysona (Aysona)
• Bir buz parçası kimliğindeki benliğini insanlık denizinde erit ve sevgiden, hoşgörüden yoğun bir şeker hâline getirdiğin kalbinin güzellikleriyle bu denizin tadını değiştir.. (Dağlı Düşler)
• “Faniyi , fani olanı istemem Acizim, aciz olanı istemem Ruhumu Rahman’a tapşırmışım; Özgeyi istemem. İsterim, Fakat bir ölümsüz sevgili isterim. Zerreyim, Fakat bir sonsuz güneş isterim. Hiçin de hiçiyim, Fakat bütün varlığı birden isterim.” (Aysona)
• Savrulcalar açar kuz yakalarda, Topraktan ayırma, dağılıverir. (Evinde Misafir)
• Uzunca üç nokta ya da sonsuza noktalar..... "üç noktanın söylediği " gibi her neyse... (Firuze Cama Vuran Kelebek)