tatlidede

Kapılarımı Kapatıyorum - Joyce Carol Oates Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kapılarımı Kapatıyorum kimin eseri? Kapılarımı Kapatıyorum kitabının yazarı kimdir? Kapılarımı Kapatıyorum konusu ve anafikri nedir? Kapılarımı Kapatıyorum kitabı ne anlatıyor? Kapılarımı Kapatıyorum PDF indirme linki var mı? Kapılarımı Kapatıyorum kitabının yazarı Joyce Carol Oates kimdir? İşte Kapılarımı Kapatıyorum kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
  • 09.05.2022 13:00
Kapılarımı Kapatıyorum - Joyce Carol Oates Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Joyce Carol Oates

Çevirmen: Erhan Sunar

Yayın Evi: Alakarga Sanat Yayınları

İSBN: 9786059315036

Sayfa Sayısı: 148

Kapılarımı Kapatıyorum Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

"Benim tüm New York taşrası romanlarım tıpkı atardamarlar gibi kanallarla nehirlerle derelerle şekillenmiştir. Bu su yollarının benim için ne demek olduğunu anlatabilmem imkânsız."

Tam da böyle anlatıyor Joyce Carol Oates yazdıklarını. Kapılarımı Kapatıyorum 1900'lerin başlarında bir kadının toplumca kabul edilemez sayılan aşkının hikâyesidir. Çiftlik evlerinden, değirmenlerden, su yollarından, nehirlerden geçerek.

Bayan Freilicht olmayı reddeden, aslında Calla dışında başka herhangi bir şey olmayı reddeden bir kadının hikâyesini Joyce Carol Oates'in benzersiz üslubuyla okuyacaksınız.

Kapılarımı Kapatıyorum Alıntıları - Sözleri

  • . Bazı şeyler iyi hissettiriyor tatlım, ama bu aşk değil. ...
  • . Hatırlıyor gibi görünsem de, bilemezdim. Çünkü sadece bir şeyi hatırlamak, onun gerçekten olup olmadığını bilmek değildir. Bu, içsel yaşamın birincil gerçeğidir, birlikte yaşamamız gereken en zor gerçektir. ...
  • Ne alınmış ne de hayata küsmüştü. Bezgin de değildi. Genel olarak duygusuzdu. Evlilikle ilgili şunu düşünmek dışında duygu belirtisi yoktu hiç; Bu da tıpkı yalnızlık gibi: böyle.
  • “Ve böylelikle hayat benim çevremde bir hayalin şeklini ve dokusunu aldı; her ne kadar ben bir hayalperest değilsem de...”
  • Onu düşünmeye katlanamıyorum, yine de ama sürekli düşünmekten kendimi alamıyorum.
  • Onu ilk görüşüm masumiyet yüklüydü çünkü onun kim olduğunu nasıl bilebilrdim ki?
  • Şayet hakikiyse, hiçbir özlem tam olarak giderilmez.
  • Sanki herhangi fiziksel bir varlığı dahi yoktu artık kendimize bile ait olamayışımız gibi,köpeklerin parçaladığı bir hayvan leşi gibi çünkü Freilicht tüfeği ona doğrultmuştu ve kadın bir şekilde ölmüştü ama..
  • Eğer bu bir hayalse benim hayalim değil çünkü bu hayali görmek için gereken dili nasıl bilebilirim ki?
  • Onlar da benim gibi toplumdan dışlanmışlar. Hayır benim gibi değil: onlar gerçek dışlanmışlar.
  • Çünkü biz birbirimize kanla bağlıyız ve kan dile ihtiyaç duymayan bir hafızadır.
  • Bayan freilicht"benim sözüm hayatım kadar önemlidir."diye yanıtladı. Ve calla sessizce haddi bildirilmiş halde durdu.
  • Şayet hakikiyse, hiçbir özlem tam olarak giderilmez.
  • Biri öldüğünde, bu dünyanın bir parçası da onunla birlikte ölür.
  • “Disiplinli olmak zorundaydı, kimi zaman aşırı bir biçimde; öyle bir çocuktu, çok enerjik ve tokatlanması, dövülmesi gereken. Babası, büyükannesi, diğerleri tarafından. Avuç içi ve sıkılmış yumruklarla darbeler, saç çekme, hatta öfke ve kızgınlık bağırışmaları, çığlıklar. O yıllarda “ çocuk istismarı” diye bir şey yoktu, bunun adı yalnızca “disiplin” di. İlişkilerde asla zalimlik yoktu; yalnızca adalet.”

Kapılarımı Kapatıyorum İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Joyce Carol Oates kadın -erkek ilişikileri-ergenlik gibi konularda çokça yazan bir yazar. Sıradan insanların uğradığı şiddet ve travmaları çok net anlatıyor.Daha da önemlisi sürükleyici bir tarzı var.Bu kitabı da son derece akıcı bir dille yazılmış. Elinize alıp bitirmeniz çok hızlı oluyor. Anlatımları bana sinematografik geliyor.Her sahneyi gözümde çok rahat canlandırabiliyorum.Böyle olunca da kitabın içine girmek kolaylaşıyor.Bu kitabını tek bir cümleyle anlatmam istense sanırım şunu diyebilirim;"Bu roman bir tutku romanı". Henüz tanışmadıysanız da Joyce Carol Oates tanışmayı hakeden yazarlardan. (ÜMİT YILMAZ)

Drama Şelalesi...: Öncelikle bu tip incelemelerin detaylı video değerlendirmelerini yapmaya çalışıp yayımladığım YouTube kanalıma şuradan göz atabilirsiniz: https://www.youtube.com/SesliAlinti Gelelim kitaba. Kitap Oates'ten okuduğum ikinci kitap. Ağır bir drama. Aslında çeviri hâlinden olduğunu düşündüğüm bir ruhsuzluk var kitapta; ama gene de 20'den fazla alıntı çıkan yaklaşık 150 sayfalık bir çeviri romanın çevirisi sanırım kötü değildir. Yazarın genelde sıradan insanların yaşadığı ağır dramları dile getirdiğini okumuştum bir yerlerde. Bu kitapta da gene bir ağır dram karşılıyor bizi. Mutsuz bir kadının ırkçılık, töreler ve toplumsal baskı ile mücadele ederken bir yandan da sevgisini yaşaması, içinde bulunduğu karanlıktan kaçma çabası... Kaçabiliyor mu peki? Okuyup göreceksiniz o kadarını da. Ben kitabı beğendim. Daha da iyi olabilirmiş pek tabii. Detaylandırılabilir, daha net açıklanabilirmiş olaylar ve durumlar. Ama dediğim gibi belki de çeviri sorunudur, yazarın hakkını yememeli... Raflarımda değerli bir yerde kendine yer bulacaktır. (Hakikat bahrine dalgın müderris...)

Bir bedende iki isim.. Calla Honeystone'nun Edith'liği kabul etmeme kişiliğine sahip çıkma ve sadece istediği, mutlu olduğu şeyleri yapma çabası.. Sevgisinin sevgilisinin ardından giderken yaşadıkları... Sürükleyici ve istemsizce Calla'nın düşünce yapısını çözmek isteyeceğiniz bir roman.. (Cemre)

Kapılarımı Kapatıyorum PDF indirme linki var mı?

Joyce Carol Oates - Kapılarımı Kapatıyorum kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Kapılarımı Kapatıyorum PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Joyce Carol Oates Kimdir?

1938 yılında Lockport, Newyork'ta doğdu ve ailesinin şehir dışındaki çiftliiğinde büyüdü. 14 yaşındayken büyükannesinden duyduğu öyküleri yazmaya başladı. İlk romanı With Shuddering Fall'ı 28 yaşındayken yayınladı. Them adlı romanıyla, 1970'de National Book Award'ı aldı. Oates ayrıca, "Rosamnod Smith" ve "Lauren Kelly" takma adlarıyla, çoğunluğu polisiye olan birkaç kitap yazdı. 1978'de Princeton'a geçmeden önce, Kanada'daki Windsor Üniversitesi'nde on yıl öğretim görevliliği yaptı. 1996'da, PEN/Malamud'dan "yaşam boyu başarı ödülü" aldı. Çoğunlukla, çağdaş Amerikan yaşamı üzerine yazan Oates, özellikle şiddet ile sevgi arasındaki bağlantıyla ilgilidir. Karakterleri genellikle sıradan ama başlarına korkunç olaylar gelen insanlardır. Bazı romanları gotik olarak nitelendirilse de, kitaplarındaki şiddet ne gizemli ne de mutlaka cıklı bir şiddettir; günlük yaşamın içinde yer alan olaylardan yola çıkar. Olağanüstü bir üretkenliğe sahip olan Oates, aralarında çocuk kitapları da olmak üzere pek çok kitap yayınlamıştır.

Joyce Carol Oates Kitapları - Eserleri

  • İlk Aşk
  • Zombi
  • Kapılarımı Kapatıyorum
  • Bir Yazarın İnancı
  • Dul Kadının Öyküsü
  • Güzel Bir Kız
  • Kara Su
  • Kalp Koleksiyoncusu
  • Amerikan Damak Zevki
  • Can Ateşi
  • Maça Valesi - Nihai Sonu Beklemenin Hikayesi
  • Marya / Bir Hayat
  • Küçük Cennet Kuşu
  • Lanetliler
  • Deli Yeşil
  • Seksi
  • Bir Gün Beraber Gideriz
  • Şelale
  • Dövmeli Kız
  • Birine Mi Benzettiniz?
  • Acı Ülke
  • Kadınlar
  • Sevgi Doludur Yeryüzü
  • Vahşi Geceler

Joyce Carol Oates Alıntıları - Sözleri

  • Eğer kişi bir kopuş gerçekleştirdi mi, dedi annem, bu kesin olmalı ve geri dönüşü olmamalıdır. (İlk Aşk)
  • Bilinen bir dünyadan bilinmeyene geçmek. Herkesin seni bildiği bir yerden insanların seni yalnızca bildiklerini sandıkları bir yere geçmek. Bir nehrin karşı kıyısına yüzerek geçmek gibi, asi ve taşkın bir nehrin hem de, öte kıyıya ulaşınca, yola başladığınızda olduğunuz insandan farklı bir insan olmak. (Deli Yeşil)
  • Eğitilmesi gereken insanın yalnız kafası değil,tüm varlığıydı (Marya / Bir Hayat)
  • "Burada olduğumuz sürece akıllı uslu dur, bebeğim. Uslu olmaya çalış, " dedi annem. "Biz kilise fareleri kadar fakiriz ve burası da bir kilise. " (İlk Aşk)
  • Schopenhauer ' a göre: yaşam uykuya karşı verilen bir savaştır, sonunda hep kaydedilir demişti. (Bir Gün Beraber Gideriz)
  • Amerikalı felsefeci William James’in dediği gibi: Bizi tanıyan insan sayısı kadar farklı kişiliğimiz vardır. (Dul Kadının Öyküsü)
  • İnsanoğlu kendi kaderi tarafından aptallaştırılan, kuşatılan, kandırılan ve yağmalanan tek türdür. (Acı Ülke)
  • İnsan hayatta en çok yapmayı istediği şeyi hiç yapamaz. (Kalp Koleksiyoncusu)
  • “Sonsuz bir sabrın var ve ben bunu hak etmiyorum” (Marya / Bir Hayat)
  • . Ne kadar gizemli, aşık olmak. Çünkü senin hakkında hiçbir şey bilmeyen birine aşık olabilirsin. Belki de en büyük mutluluklarımız, bu tür özlemlerden kaynaklanıyor senden habersiz birine aşık olmaktan. ... (Küçük Cennet Kuşu)
  • Uygar bir toplumda ölüm cezası kabul edilemez, çünkü hangi amaçla olursa olsun herhangi bir canın alınması tiksindiricidir, toplumu bizzat caninin ilkel düzeyine indirger. (Kara Su)
  • . İnsanlar arasındaki hiçbir şey karmaşık değildir ve onları basitleştirmeden ve yanlış sunmadan insanlardan bahsetmenin bir yolu yoktur. ... (Bir Yazarın İnancı)
  • Şayet hakikiyse, hiçbir özlem tam olarak giderilmez. (Kapılarımı Kapatıyorum)
  • Kaç kere anlattın kendine bunun bir hayal olduğunu ve az sonra biteceğini. (Kalp Koleksiyoncusu)
  • Ne kadar da öfkeliydin, sevgilim! Ama seni üzmek istemediğimin de farkındaydın. Ve sen de, geri döneceğini en az benim kadar biliyordun. (Güzel Bir Kız)
  • Annem keskin bir biçimde şöyle dedi: "Hasta'? 'Hasta ne demek? 'İyi ' olan kim? sen veya ben her an incelenseydik bile yüzde yüz 'iyi' olacağımızı mı sanıyorsun? (İlk Aşk)
  • Ne alınmış ne de hayata küsmüştü. Bezgin de değildi. Genel olarak duygusuzdu. Evlilikle ilgili şunu düşünmek dışında duygu belirtisi yoktu hiç; Bu da tıpkı yalnızlık gibi: böyle. (Kapılarımı Kapatıyorum)
  • Bazı sırlar en iyi kadınlar tarafından, kadınlar arasında saklanır. (Lanetliler)
  • Bu adamın kalbinde yerim yok. Düşüncelerinde bile.. (Küçük Cennet Kuşu)
  • Çok eskiden, ilk âşık oldukları günlerde,birinin öbürünün gövdesinde bulguladığı her küçük şey bir esin kaynağıydı. (Amerikan Damak Zevki)

Yorum Yaz