tatlidede

Babam Freud'u Bilmeden Öldü - Rıza Kıraç Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Babam Freud'u Bilmeden Öldü kimin eseri? Babam Freud'u Bilmeden Öldü kitabının yazarı kimdir? Babam Freud'u Bilmeden Öldü konusu ve anafikri nedir? Babam Freud'u Bilmeden Öldü kitabı ne anlatıyor? Babam Freud'u Bilmeden Öldü PDF indirme linki var mı? Babam Freud'u Bilmeden Öldü kitabının yazarı Rıza Kıraç kimdir? İşte Babam Freud'u Bilmeden Öldü kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
  • 28.06.2022 21:00
Babam Freud'u Bilmeden Öldü - Rıza Kıraç Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Rıza Kıraç

Yayın Evi: Altın Kitaplar

İSBN: 9789752117402

Sayfa Sayısı: 240

Babam Freud'u Bilmeden Öldü Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Edebikelam hasıl oldu, edebiyat sırroldu!

Durun! Size "hayatın anlamını" anlatacağım. Hatta göstereceğim!

İnsan niye roman yazar?

Hadi yazdı. Yazar kimliğini üstüne giydi, romanları tutuldu... Peki bir gün yazmayı neden bırakır?

Her gece aynı barda, aynı bar taburesinde oturan, sekiz yıldır tek kelime yazmadan kendini yalnızca içmeye veren "İsimsiz Alkolik Yazar" kendine sürekli bu soruları sorar.

Neden yazdığını unuttuğu için neden yazamadığını hatırlayamıyordur. Belki biraz daha içerse...

Ve yanıtını yedinci gecenin sonunda bulur.

Yedi gece...

Yedi kadın...

Ve yeniden kurulan bir dünya!

(Tanıtım Bülteninden)

Babam Freud'u Bilmeden Öldü Alıntıları - Sözleri

  • Aferin sana. Şairleri sevmem. Kadın olması bir şey değiştirmez. Şair beladır. Onlarla içilmez. Teori tartışılmaz. Hayatta bakışlarındaki küstahlık yorar beni.
  • Cıvıkları, soytarıları, gevezeleri, tevazudan nasibini almamışları, tevazuyla cinayet işleyenlerin bir kalemde silebiliyorsun. Bunun için yalnızsın. Bu yüzden seni sevenlerin sayısı her geçen gün azalıyor.
  • "Erkekler hep aynı kadınla karşılaştığını sanır. Hep aynı kadını arar. Bu yüzden mi hayal kırıklıkları hiç bitmez?"
  • "İnsan çektirdiği her fotoğrafın hikayesini hatırlamalı, öyle iş olsun diye foroğraf makinesinin karşısında durmamalı, o anın bir değeri olmalı, hafızasına o pozu, fotoğraf çektirdiği mekanın rengini, havasını, kokusunu şifrelemeli," demiş karakter.
  • Biliyorlar, bu gecenin belası benim.
  • Kendime acımasız davranmak istiyorum ya da zaten sadece kendime acımasız davranıyorum.
  • Ben başkayım. Ben başka olduğumu biliyorum.
  • +Bu gece içkileri ben ödeyeceğim. Siz de cüzdanımı çalmayacaksınız. -Olabilir ama başka şeyler çalmayacağım anlamına gelmez bu.

Babam Freud'u Bilmeden Öldü İncelemesi - Şahsi Yorumlar

"Bir kere bile kendini tekrar etmeyen o günler şimdi neden birbirinin benzeri geliyor bana?" E böyle bir alıntı görür de paylaşmaz mı insan, gündeme bu kadar yakışmışken der ve, Babam Freud'u Bilmeden Öldü'yü güzelce yorumlarım sizlere. Kitaba başlarken tamamen farklı beklentiler içerisindeydim. Örneğin; işin içine Freud girince, felsefik bilgiler, geçmiş çağlar, günümüzle gelecek ya da geçmiş karşılaştırması... Yani bu böyle uzar gider. Bekledim ama yoktu malesef. Neler vardı diyeceksiniz, bir adam, farklı kadınlar ve intihar... Böyle yorumlayınca kitabı hiç beğenmediğimi düşüncesiniz ama enteresan bir  şekilde beğendim, beklentimi karşılamadığı halde. Cümlelerde fazlaca manidarlık vardı çünkü. Mesela  " Ben basbayağı bağırıyormuşum, çığlık atıyormuşum. Hiç istemediğim şeyleri yapıyormuşum. Yine de birileri bana, Neden fısıltıyla anlatıyorsun bütün bunları? diye soruyordu." Bu alıntıyı çok beğendim. . Rahatsız olduğum tek konu argo kelimelerin sayısının fazla abartılmasıydı. (Muhtemelenokuyor)

Açıkçası zamanında beş lira diye alıp okuduğum bir kitap. Yazarını tanımıyorum o yüzden yapacağım inceleme varsa eğer diğer eserlerinden bağımsız olacaktır. Hayatımda çok büyük bir değişiklik yarattı diyemem ama günümüzdeki çoğu insanın ruh halini açıklayan, kafa dağıtmak için okunabilecek bir kitap. Biriyle karşılıklı sohbet ediyormuşum gibi hissetmiştim okurken. Betimlemelerini çok güçlü bulmadım sıradan denilebilecek bir kitap. (Booklover)

Babam Freud'u Bilmeden Öldü PDF indirme linki var mı?

Rıza Kıraç - Babam Freud'u Bilmeden Öldü kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Babam Freud'u Bilmeden Öldü PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Rıza Kıraç Kimdir?

Rıza Kıraç 1970 yılında İstanbul’da doğdu. Dokuz Eylül ve Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde sinema-TV eğitimi aldı. Çeşitli belgesellerde, tanıtım ve reklam filmlerinde yönetmen asistanlığı, senaristlik ve yönetmenlik yaptı. 1997 yılında yazmaya başladığı sinema yazılarına çeşitli dergi ve gazetelerde halen devam ediyor. "Yaşasın Edebiyat", "E", "Adam Öykü" ve "Eylül Öykü" dergilerinde öyküleri yayımlanan yazarın ilk öyküleri 1998 ve 1999 yıllarında Gençlik Kitabevi "Genç Öykücü" İkincilik Ödülü'nü aldı. İlk romanı "Cin Treni", 2000 yılında basıldı.

Rıza Kıraç Kitapları - Eserleri

  • Babam Freud'u Bilmeden Öldü
  • Cin Treni
  • Düşmüş Erkekler Masalı
  • Londra'da Hoş Cinayet
  • Senin İçin Değil
  • Komşumun Uzun Kızıl Saçlı Sevgilisi
  • Dolphin Video
  • Namahrem
  • Sinemanın Temelleri – Teknolojik Buluştan Sanata
  • Sinemamızın Yüzüncü Yılında 100 Yönetmen
  • Atilla Dorsay - Sinemayı Yazan Adam
  • Sinemanın A B C'si
  • Film İcabı: Türkiye Sinemasına İdeolojik Bir Bakış
  • Kifayetsiz Pastoral
  • Ucuz Ölüm
  • Araf'ta Bir Melek
  • Hürrem Erman
  • Annemin Bahçesi

Rıza Kıraç Alıntıları - Sözleri

  • Sinema insanın yüreğine girince çıkmıyor tabii, (…) - Tunç Başaran (Sinemamızın Yüzüncü Yılında 100 Yönetmen)
  • “ben renklerin ve kokuların kurbanıydım. bu zaafım yüzünden ne çok acı çektim tahmin edemezsiniz.” (Komşumun Uzun Kızıl Saçlı Sevgilisi)
  • “ellerini kokladım, bulutlar da öyle kokuyordu.” (Komşumun Uzun Kızıl Saçlı Sevgilisi)
  • "Erkekler hep aynı kadınla karşılaştığını sanır. Hep aynı kadını arar. Bu yüzden mi hayal kırıklıkları hiç bitmez?" (Babam Freud'u Bilmeden Öldü)
  • "Bu rezil dünya üç günde oluşmadı." - Ersin Pertan (Sinemamızın Yüzüncü Yılında 100 Yönetmen)
  • "Hayat bizim için metafizik bir beste, bir şiir. İşte sinema da bu şiirin kutsal bir aracı olmak konumunda." - Mesut Uçakan (Sinemamızın Yüzüncü Yılında 100 Yönetmen)
  • Ayastefanos Anıtı'nın yıkılmasından yaklaşık bir yıl sonra 1915'te Enver Paşa Osmanlı Ordusu'nun propaganda görüntülerini çekmesi için Merkez Ordu Sinema Dairesi Film Merkezi'ni kurar ve Türkiye'ye sinema malzemeleri getirir. Merkez Ordu Sinema Dairesi'nin başına Sigmund Weinberg getirilir ve yardımcılığını da Fuat Uzkınay yapar. (Sinemamızın Yüzüncü Yılında 100 Yönetmen)
  • Yeşilçam'da erkek yönetmen geleneğini bozan en önemli isim Bilge Olgaç'tır. (Sinemamızın Yüzüncü Yılında 100 Yönetmen)
  • Türkiye'de yıllarca süregelen ilk filmi kim çekti tartışmasına nokta koyan resmi tarih, Fuat Uzkınay'ın 14 Kasım 1914'te Ayestefanos'un Yıkılışı'nın görüntülenmesini sinemamızın miladı kabul etti. (Sinemamızın Yüzüncü Yılında 100 Yönetmen)
  • “bulamadım dostum, bütün yaşadıklarımızı, devrimci, romantik duygularımızı anlatan bir sözcük bulamadım.” (Komşumun Uzun Kızıl Saçlı Sevgilisi)
  • Ben başkayım. Ben başka olduğumu biliyorum. (Babam Freud'u Bilmeden Öldü)
  • "Sinemayı tiyatrocular ek bir iş olarak yapıyorlardı. Diyeceğim meslek değildi. Aslına bakılırsa hiçbir zaman da meslek olmamıştır. Olsa olsa bir tutkudur sinema. Akıllı uslu insan işi değildir; tutkulu insan işidir." - Ömer Lütfi Akad (Sinemamızın Yüzüncü Yılında 100 Yönetmen)
  • "Kötülükle ilgilenmeyi sadece peygamberlerin, ermişlerin, düşünürlerin sırtına yükleyip zahmetsizce yaşam sürmenin de büyük bir kötülük olduğunu düşünüyorum." - Zeki Demirkubuz (Sinemamızın Yüzüncü Yılında 100 Yönetmen)
  • "Benim için 'yüzleşme duygusu' önemli. Ben sanatçının temel görevlerinden birinin, yaşadığı toplumun sorunlarını yansıtması olduğuna inanıyorum." - Tomris Giritlioğlu (Sinemamızın Yüzüncü Yılında 100 Yönetmen)
  • Kendime acımasız davranmak istiyorum ya da zaten sadece kendime acımasız davranıyorum. (Babam Freud'u Bilmeden Öldü)
  • 1953 yılında Muhsin Ertuğrul, Türkiye sinemasının ilk renkli filmi Halıcı Kızı çeker ve bu onun son filmi olur. (Sinemamızın Yüzüncü Yılında 100 Yönetmen)
  • Her gün aynı çıkışsızlığı yaşamanın ne büyük bir işkence olduğunu anlamaya başladığında, yaşlandığını, bir çok şeyi kaldıramayacak kadar duygularının inceldiğini fark etti. Korktu. (Komşumun Uzun Kızıl Saçlı Sevgilisi)
  • “bu öyküyü ben yazmadım. imgelerin, cinayetlerin, saplantıların, korkuların, yoklukların, acıların, sevgilerin yazılmasıyla benim hiçbir ilgim yok.” (Komşumun Uzun Kızıl Saçlı Sevgilisi)
  • Büyümek tuhaf bir yük oğul, aklın karışıyor, ayakların sana ihanet ediyor, fesadı tanıyorsun, kimsesiz olduğunu görüyorsun, nedenini bilmiyorsun ama akşamın, karanlığın yükü seni eziyor, sabahın serinliğini özlüyorsun, çayır çimenin üstündeki çiy tanesine elini sürmek istiyorsun, her şeyi en baştan başlatan gün ışığını istiyorsun, kimseler sana çıkar yol göstermiyor. (Senin İçin Değil)
  • “nasıl da güzeldi. bahara dönmüş bir kış yaşıyorduk.” (Komşumun Uzun Kızıl Saçlı Sevgilisi)

Yorum Yaz