Galaktik Konsey - Serhat Ahmet Tan Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Galaktik Konsey kimin eseri? Galaktik Konsey kitabının yazarı kimdir? Galaktik Konsey konusu ve anafikri nedir? Galaktik Konsey kitabı ne anlatıyor? Galaktik Konsey PDF indirme linki var mı? Galaktik Konsey kitabının yazarı Serhat Ahmet Tan kimdir? İşte Galaktik Konsey kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Serhat Ahmet Tan

Yayın Evi: Şira Yayınları

İSBN: 9786054182596

Sayfa Sayısı: 480

Galaktik Konsey Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Bu kitap tarihin akışını değiştirecek ve artık gözleriniz hiçbir şeye eskisi gibi bakamayacak. Okuduklarınızın sizi çok düşündüreceği kesin. Ama belki de okumadan önce de düşünmesi gerek herkesin!...

Nuh'un Gemisi Gelecekteki İnsanları Geçmişe Taşıdı!

Onların züriyetlerini (gelecek nesillerini) dolu gemide taşımamız da onlar için bir delildir.

36/Yasin Suresi; ayet: 41

Torunlarımızı Nuh'un gemisi ile gelecekten geçmişe nasıl taşıdılar?

Kur'an bunu söyledikten sonra başka hangi açıklamaları getiriyor?

Nuh'un Gemisi nerede? Tufan'ın izleri Dünya'da var mı?

Zaman yolculuğu nasıl yapılır? Kimler zamanda yolculuk yapıyor?

İnsan ömrü uzar mı? Ölümsüzlük mümkün mü?

Karadelik nedir? Karadeliğin içinden nasıl geçilir?

Dünya'daki ilk büyük ve gelişmiş uygarlık Anktartika'da mıydı?

Piri Reis Anktartika'da çizilen haritaları mı kopyaladı?

Gelecekten gelenler, kıyametten mi kaçtı?

Cennet ve Cehennem nerede? Âdem nasıl bir cennetten kovuldu?

İlkel Dogon Kabilesi Sirius Yıldız Sistemi'ni nereden biliyordu?

İnsanlığın kökeni Sirius'a mı dayanıyor? Şira'nın rabbi ne demek?

Zamanın sonu neresi? Hz. Muhammed Miraç'ta nereye gitti?

Miraç bir zaman yolculuğu muydu?

Mele-i Âlâ ya da Galaktik Konsey nedir? Kimlerden oluşur?

Galaktik Konsey'deki mücadelenin Dünya'daki tarafları kimler?

(Tanıtım Bülteninden)

Galaktik Konsey Alıntıları - Sözleri

• "Onların mı semaların ve yerin mülkü? Ve aralarındakilerin? Yükselsinler çeşitli araçların içinde semalara." Em lehum mulkus semâvâti vel ardı ve mâ beynehumâ, felyertekû fîl esbâb 38/SAD SURESİ; Ayet: 10 Ayetin birebir çevirisi böyle... Bütün meallerde aynı çeviriyi rahatlıkla görebilirsiniz. Kesinlikle kendi yorumumu katıyor değilim. Açıklamaya bile gerek görülmeyecek nitelikte olup kolayca anlaşılabilen bu ayet, gökyüzündeki seyahatten bahsetmiyor mu?
• Nuh, kavmini çok uyardı. Ama dinleyen çok az kişi oldu... Sebep?... Bilgisizlik... Teknolojik gelişmenin en üst seviyede olduğu, enformatik bilginin tavan yaptığı, geçmişi ve geleceği kontrol edebilen bir bilginin içinde yaşanan BİLGİSİZLİKTEN bahsediyorum. Tıpkı günümüzde olduğu gibi... insan için en tehlikeli an, çok şey bildiğini zannettiği gaflet anıdır. Ve insan geliştikçe bu gaflet anı denen eşiğe daha da çok yaklaşır. Bu yüzden bildiğimiz bütün dinler ve geçmiş bütün öğretiler ve hatta geçmişin kayıp üstün medeniyetlerinden kalan bilgiler hep aynı şeyi söylemişlerdir. Sadeleşin, tevazu sahibi olun, bilgileni... Bizler belki geçmişte olduğunu düşündüğümüz ilkel insanların yaşadığı zaman zannettiğimiz Nuh döneminin ulaşmış olduğu teknoloji ve enformasyon eşiğine henüz ulaşmadık. Ama görünen o ki çok yaklaştık.
• "Insan için en tehlikeli an ,çok şey bildiğini zannettiği o gaflet anıdır. Ve insan geliştikçe bu gaflet anı denen eşiğe daha da çok yaklaşır .." Sadeleşin tevazu sahibi olun bilgilenin..
• Tufan, kesinlikle insanoğlunun hayalinin ürünü olamaz. Böyle bir olay gerçekten yaşanmış olmalıdır. Hem de tüm dünya çapında. Yoksa, bütün kültürlerin aynı hikayeleri binlerce yıldır anlatagelmesinin başka hiçbir rasyonel açıklaması olamazdı.

Galaktik Konsey İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Bilim kurgu olsaymış daha iyi olurmuş diyebileceğim bir kitap: Yazarın okuduğum ilk kitabıydı. Kitap ilginçti. Ama bitirmekte zorlandım. Çünkü kitabı pek sevemedim. İlginç bulmamın sebebi yazarın iddia ettiği teorilerdi. Sevememem ise iddialarının çoğunun doğru olmadığıdır. Araştırmaya başlamadan dahi birçok iddiasını zihnimde çürüttüm. Kitabın ilk sayfalarında Erich Von Daniken’i okuduğunu söylüyor. Muhtemelen bu Erich Von’un en ünlü kitabı olan “Tanrıların Arabaları” kitabıdır. Kitabı yazarken bariz olarak bu kitaptan etkilendiği izlenimini verdi bana. O kitabı da incelemiştim. İncelememe buradan ulaşabilirsiniz. gonderi/45707040 “Tanrıların Arabaları” kitabındaki iddiaları bence yazar Kur’an çerçevesinde değerlendirmek istemiş ve örnek olarak Hz.Nuh’un Tufan hadisesini seçmiştir diye düşünüyorum. Kitabın 416.sayfasında 4.paragrafta yazarın “Ben kendi hayalimde oluşturduğum bir senaryoyu mu zorluyorum acaba?” ifadesiyle devam eden bir bölüm var. Bölüm devamında deliller sonucunda bu bir senaryo değil ve ben hayal gücümü zorlamıyorum şeklinde yorumları yer alıyor. Bence yazar bu derken gelebilecek eleştirilere cevap vermek istemiş. Ama bence yazarın hayal gücünün ürettiği bir fikri var ve kitabı bu fikre göre yazmış ve delilleri buna göre oluşturmaya çalışmış. Ben böyle düşünüyorum. Daha önce okuduğum kitaplardan öğrendiğim bilgiler ışığında bu kitabı incelemeye çalışacağım. Kitaptan bazı örnekleri sayfa numaraları ile birlikte yazacağım ve yorumlamaya çalışacağım. Hasta olduğum ve kitabı ödünç aldığım için çok az detaya inebileceğim. Sayfa 26 İlk Paragraf: Tufanın geçmişte gerçekleşmemiş olmasıyla ilgili nedenleri belirtirken 3.maddede şöyle diyor yazar kitabında: “Kadim bilgilerde ayrıntılarıyla anlatılıyor olmasına rağmen, resmi yazılı tarihsel kayıtlarda Tufan’a ait herhangi bir kayda rastlanmamış olması. En eski medeniyetlerin bile kayıtlarında tufan yoktur. Milat öncesi dönemlere uzanan Çin, Mısır, Sümer resmî belgelerinde Tufan’a ait olaylar kayıtlara girmemiştir.” Bu iddiası doğru değil. Sümerliler tabletlerinde Tufan’a yer vermişlerdir. Hatta geminin inşasıyla ilgili bilgilerde yer almaktadır. Kaynak olarak benim daha önce yaptığım Tarih Sümer’de Başlar kitabındaki incelememi verebilirim. gonderi/46162862 Orada göreceksiniz ki tabletlerde Tufana yer verilmiştir. Yazarın resmi kayıtlardan kastı tablet değilse nedir? Tablet dışında bir şey yok o zaman. Eğer resmi bir devlet dili olarak yazılmamış olmasını kastediyorsa kitapta bir yerlerde Tarih Sümer’de başlar kitabının yazarını örnek verip kitabını okumuş olduğunu hissettirmesi gariptir. Çünkü Tarih Sümer’de Başlar kitabında Sümerlilerin birçok şeyi şiirsel olarak ifade edildiği yazılır. Resmi değil demek doğru değil. Sayfa 65 2.Paragraf: Yazar, tufanın gelecekte olduğunu kanıtlamaya çalışırken “Tufan gelecekte olmuşsa, şu an dünyamızın üzerindeki ve içindeki mevcut su rezervinin toplamı hesaplandığında dağları örtebilecek seviyede olmayışı da açıklanabilir hale geliyor” diyor. Gelecekte su rezervi çoktu ve bizim suyumuzu aldıkları için şu an az mı yani? Bu mantığa göre bizim suyumuzun geleceğe doğru giderken artması gerekiyor. İleride su savaşları çıkacağı tahmin ediliyor ve yazar gelecekte su çoktu diyor. Gelecekten geldikleri için zaman kırılması ya da gelecek mi değişti? Bu yorumlar çok ütopiktir. Yazar kitabında bunu da anlatmaya çalışmış ama bunlar teoriden öteye geçmiyor ne yazık ki. Sayfa 300: Hz.Nuh’un uzun yaşaması ile ilgili yorum yaparken onun gelecekten gelirken yanında ileri teknolojilerin sayesinde normal suyun değiştirilmiş bir versiyonunu getirdiğini ve bu sayede uzun yaşadığını ileri sürüyor. Ayrıca bahsettiği “Abu hayat” yani ileri teknolojilerin ürünü olan yaşamı uzatan suyun Sümer tabletlerinde geçtiğini şu ifadelerle iddia ediyor. Geçen ifadeler şöyle:” Irak’ta bulunan Sümer tabletlerinin binlercesi Ziusudra olarak isimlendirdiği Hz.Nuh’un artık uzun yaşam suyunun yok olması üzerine onu aramaya başlaması ve bu uğurda başından geçen birçok maceralı olayın anlatımıyla dolu olarak düzenlenmiş, günümüze kadar ulaştırmıştır.” Yazarın bu iddiasında yer alan Ziusudra gerçekten de Hz.Nuh’un Sümer tabletlerindeki ismidir. Ancak hikayesi doğru değildir. Yazar Kral Gılgamış’ı Ziusudra olarak anlatmıştır. Gılgamış destanı bildiğimiz gibi en ünlü Sümer destanıdır. Destanlarının birkaç versiyonu vardır. Versiyonlarından birinde Gılgamış en yakın arkadaşının ölümüyle sarsılır. O ana kadar Gılgamış önemli olanın güç, savaşmak olduğunu düşünmektedir. Arkadaşının ölmesiyle Gılgamış ölümü hatırlar. Ölümsüzlüğü bulmak için yollara düşer. Ölümsüzlüğü ararken Hz.Nuh’a yani Ziusudra’ya gider. Çünkü Sümerlilerde geçen tufan olayında Ziusudra bir tanrı tarafından Tufan’dan önce uyarılmış, gemi yapması istenmiştir. Gemi ile tufandan kurtulan Ziusudra gemide Tanrılar için kurban kesmiş ve onları davet etmiştir. Tanrılar sonra ona ölümsüzlüğü vermiştir. Gılgamış’ın onun yanına gitmesinin sebebi ölümsüz olması ve ona bunun sırrını söyleyebileceğini düşünmesidir. Yanına gittiğinde bu isteğini Ziusudra’ya bildirir. O da bunun mümkün olamayacağını söyler. Bazı versiyonlarında Ziusudra’nın karısı bazı versiyonlarda ise direk kendisi Gılgamış’a yaşlanmamanın bir bitkisi vardır der. Gılgamış’a bitkinin yerini tarif eder. Gılgamış’ta yerin altına iner ve bitkiyi bulmaya çalışır. Başına birçok olay gelir. Sonuçta Gılgamış bu bitkiyi bulur ve getirir. Kullanmadan önce bir yılan tarafından bu bitki kaçırılır ve yine Gılgamış yaşlanır. Destan böyle biter. Yazarın bahsettiği gibi Hz.Nuh yani Ziusudra uzun yaşamak için bir arayışa girmemiştir. Okuduğum kitaplarda bununla ilgili bir bilgiye rastlamadım. Dediğim gibi hasta olduğum için çok detaya inemiyorum. Kitabı ödünç olarak aldığım için olduğu kadar incelmeye çalışıyorum. Okurken çok fazla not almış, araştıracağım konu başlıklarını yazmıştım ama hasta olduğum için pek değinemiyorum. Özetlemek gerekirse yazarın iddialarının birçoğu gerçeklikten uzaktır. Yazar kitabın sonralarında Mehdi’ye bağlamış ve klasik olarak kaos düzenlerinin üzerimizde oyunlar oynadığını ve birkaç farklı medeniyetin takvimlerini, mitolojilerini de bu teoriye destek olarak kaynak göstermeye çalışmıştır. Örneğin Hz.İsa’nın Deccal’i öldürmek için geleceği tarihi, Zodyak takvimi ile yıl olarak belli hesaplar sonucu direk yıl vermiş. Bunlar inanması gerçekten güç olan şeylerdir. Tanrıların Arabaları kitabını okuduktan sonra çok etkilendiğini düşünüyorum şahsen. Kitapta Tufan’ın gelecekte olduğu ile ilgili yaptığı yorumların birçoğu sadece yorumdan ibarettir. Bir kelime anlamı böyle anlamı vardır diyerek yorumluyor, o teoriden ilerliyor. Teorisi başka bir bölümde teoriden öteye gidip, kanıtlamış olduğum diyebiliyor. Yani çok fazla çelişkili bir kitaptır. Kitabı okumadan önce size tavsiyem önce Tarih Sümer’de Başlar, Gılgamış Destanı, Tanrıların Arabaları kitaplarını ve belli başlı mitoloji tarihleri okumanızdır. Aksi taktirde bu kitabı direk okuyarak kafanız karışacaktır. İncelemeyi sonuna kadar okuduğunuz için teşekkür ederim. İyi okumalar dilerim (Bilal Günaydın)

Çok Farklı Bir Bakış: Yazar Kur'an ayetlerinin bir kısmını günümüz fizik bilgileri ve bilimsel gelişmeleri çerçevesinde yeniden yorumlamış. Geçmiş çağlarda, yani günümüze oranla daha az gelişmiş toplumlarda, bakış açılarındaki darlık dolayısıyla Kur'an'da anlatılan pek çok şeyin aslında farklı anlamlar içerdiğini örneklerle ve kendi tezleriyle anlatmaya çalışıyor. Zamanda yolculuk, kara delikler, gezegenler, teknoloji... Bilim kurgu havasında geçen bu kitap beni gerçekten çok etkiledi. Ön yargısız olup, sonuna kadar okumanızı öneririm. Sonuçta katılıp katılmamak size kalmış. (Ayhan Özdemir)

yazar Kur an üzerinden yola çıkmış ve ayetlerle tezini destekliyor. Kurmuş olduğu kurgusu Nuh tufanının bilindiği üzere geçmişte kopmamış olması gelecekte olacağı üstüne (zennube ersoy)

Galaktik Konsey PDF indirme linki var mı?

Serhat Ahmet Tan - Galaktik Konsey kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Galaktik Konsey PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Serhat Ahmet Tan Kimdir?

Araştırmacı-yazar, TV Programcısı. 20 yıldır Kur'an'ın sırları, tasavvuf konularında araştırmaları devam ediyor. Araştırmalarını insan psikolojisinin sırları, insan nefsinin basamakları, kişisel gelişim üzerine derinleştirmeye yönelmiştir.

2009 yılından itibaren yayınlanmış 11 adet kitabı bulunmaktadır.

Dev Dağı

İstanbul Başkent

Zaman Yolcusu Hızır

İsrail'in Planları

2023 Fırsat mı? Tuzak mı?

Zeitgeist Kuantum ve Kur'an

Kayıp Kitap 397

Hergcmerc İsrail İmparatorluğu Kuruluyor mu?

Olağanüstü Hikayeler

Yeni Bir Şans

Zamanın Sahibi Zülkarneyn

Dr. Arif Arslan ile birlikte yine Cine 5 TV'de "Esma-ül Hüsna" isimli dini sohbet programı ve.Hamza Yardımcıoğlu ile birlikte "Zaman Yolcusu" Programını yapmıştır

Serhat Ahmet Tan Kitapları - Eserleri

• Zülkarneyn
• Hızır
• Kozmik Satranç
• Galaktik Konsey
• Kayıp Kitap 397
• Kozmik Miras
• Kayıp Besmele
• Dev Dağı
• Esmaların Gizemi
• Plasebo
• Allah'ın İpine Sımsıkı Sarılın
• Zeitgeist Kuantum ve Kur'an
• Kutsal Kaos
• Dikkat!... Son Çıkış 2023
• İstanbul Yeniden Başkent Olacak
• Olağanüstü Hikayeler
• Yeni Bir Şans
• İsrail'in Planları
• Hergcmerc
• Fettah - Esmalarla Yaşıyorum

Serhat Ahmet Tan Alıntıları - Sözleri

• Her günü son gün olarak, Her gördüğünü HIZIR olarak BİL. Mümkünse, sana yardım etmesi için Hızır'ı bekleyeceğine, Sen HIZIR olup bekleyenlere yardım ulaştır. Ve etrafında olup bitenleri anlamak istiyorsan, Kuran-ı Kerim'e bak ve Kehf Suresi'ni anla Şaşkın şaşkın bakanlardan olmayasın. (Hızır)
• "Insan için en tehlikeli an ,çok şey bildiğini zannettiği o gaflet anıdır. Ve insan geliştikçe bu gaflet anı denen eşiğe daha da çok yaklaşır .." Sadeleşin tevazu sahibi olun bilgilenin.. (Galaktik Konsey)
• Şans denilen şey Hak'kın özel sevgisidir. (Allah'ın İpine Sımsıkı Sarılın)
• Aynı anda geçmiş, an ve gelecek dediğimiz bütün zaman kesitleri mevcutturlar ve yan yana durmaktadırlar. Sadece aralarında ışık hızı engeli ve buna bağlı olarak aynı hızda genişlemekte olan Faz uzayı engeli bulunduğu için, aslında yan yana olan anları bizler görüp onlara dokunamıyoruz. (Zülkarneyn)
• "Olmaz böyle şey" demek, aslında dünyanın en saçma düşüncesidir. (Kayıp Besmele)
• Kur'an-ı Kerim evrenseldir, zamanlar üstüdür. (Kayıp Besmele)
• Duygular bilinçaltı sistemimizi açan anahtarlardır. Onların kontrolünün bizim elimizde olması ise bizim bilinçaltımıza hükümran olmamız demektir. (Plasebo)
• Sahtesiyle meşgulüz ve sahtesinden istiyoruz. Farkında mısınız? Olmaz tabi. Bozulur. O bozar!... Çünkü eğer bizim gönlümüzdeki gerçek, yani Hak olsaydı, mutluluğumuzun bozulmasını engellerdi ve asla bozulmadı. Bozulma ve mutsuzluk her an her birimizde yaşandığına göre engellenemediğine göre, bozanın Hakk olması gerekmez mi? çalıştırmak Hak olmasr içinde mi? Gönlüne Hakk'ı al, gör bakalım bir şey bozuluyor mu? Hak gönlündeyse, Bozulmaz. (Allah'ın İpine Sımsıkı Sarılın)
• Evet, lanetlenmiş ağacı ve soyu gördünüz ve artık anladınız ki; bu öyle elmaya bir diş atıp, bir lokma almak gibi bir şey değil. (Kozmik Satranç)
• Toplumda en alt gelir kesimiyle en üst gelir kesimi arasındaki servet farkı 100 kata ulaştığında ZULÜM ortaya çıkmış demektir. Yani o toplumda her an savaş olabilir ve toplum Azap ile tanışır. Tek tek bütün bireyler de bu azaptan paylarını alırlar. Kimisi bizler gibi iki yakasını denkleştiremediği için çalış çalış hiçbir eksiğine gediğine yetişemeden ömür tüketir, kimisi de malını huzur içinde harcayamaz, korumalarla ömür tüketir. Herkes birbirini kıskanır ve düşmanlık besler. Gerçek düşmanın en ufak provokasyonuyla insanlar birbirini keser, her tarafta bombalar patlar. (Zülkarneyn)
• Sevginin kaynağı da, dönmesi ve ulaşması gereken yerde aslında ilahi sevgidir. Bütün sevmelerimiz bizi ilahi sevgiye ulaştırabilmek içindir. Kayıplar ve derin üzüntülerimizde bizi ilahi sevgiye ulaştırmak içindir. Sevgi yoksunluğu da insana ilahi sevginin kapısını açabilmek içindir. VEDA kelimesi; ayrılmak anlamıyla Vedud kökünden türemiştir. Kalıcı sevgiye yönelebilmek esastır. Kalıcı sevgiyi tanıyabilmek için geçici olan her şeyden ayrılarak onlara veda etmek gerekir. Kişi bunu basiretiyle yapamıyorsa; İlahi esmalardan olan Vedud bunu kişiye rağmen zorla yapar. Bu sebeple, Vedud esması insanı mükemmele ulaştıran kemali esmalardan olarak kabul edilmiştir. Vedud esmasının yönetici olduğu kişiler için, aslın-da kıldan ince kılıçtan keskin bir sırat köprüsü bu dünada kurulmuş gibidir. Sevme eğilimleri kadar, nefret eğilimleri mevcuttur. (Esmaların Gizemi)
• Düşüncelerimiz hayallerimizle oluşur. Israrla, inanarak sonsuz olasılıklardan birini seçerek gelecek tasarımı yapmış oluruz. O gelecek, bizim yoğun ısrarımıza direnç gösteremez ve gerçekleşmek zorunda kalır. (Plasebo)
• İblis'in "Ben ateştenim, o ise çamurdan." sözü de yine karşımıza genetik yakınlık olarak çıkıyor. Yaratılışın dört temel safhasından sembolik ifadeyi Nefesi Rahmani'ye en yakın safha olan NAR yani ENERJİ safhasına gönderme yaparak önce alıyor ve ilk evlat olmasını vurgulamıyor mu? Kuvvetin kainatı oluşturması dört temel safha olan maddenin dört haliyle anlatılır. Ateş, hava, su ve toprak. Enerji gaza dönüşür, sonra sıvılar ortaya çıkar ve giderek katılaşan hidrojen atomunun ileri safhalarıyla toprak oluşur. İblis'in iddiası yaratılışın safhalarına atıfla ilk yaratılan tür olduğunu ve bu yüzden sonraki türlerden üstün olduğunu iddia etmektedir. (Kozmik Miras)
• Mısırlılar çekip gitmekten başka amaçları olmayan İsrailoğullarını niye takip edip sonra Kızıldeniz'de boğulmuşlardı acaba? Belli ki çok değerli bir şeylerini İsrailoğulları almıştı da ondan olabilir mi? (Kutsal Kaos)
• Bizler, yeni bir şeyleri devamlı düşündükçe değişiriz. Kaderimiz düşüncemiz yönünde yeniden yapılanır, yeni bir düşünce, yeni genler oluşturmak ve kader değişikliği yapmaktadır. Zikir yapmak ve yüce Allah'ın isimlerini tekrar etmek bu sebeple kaderi değiştirmek manasına gelir. (Plasebo)
• Ebced tekniğini Kur'an'da arayanlar için en belirgin örnek, ünlü İslam âlimi Molla Cami'dir. (...) "En güzel belde" anlamına gelen ve Kur'an'da Sebe suresinde geçen "Belbetün Tayyibetün" kelimelerini keşfedip, bu kelimelere ebced uygulayarak (...) hicri 857, miladi 1453 tarihini bulmuştur. (Hergcmerc)
• ... bitkiler aslında güneş enerjisini saklayıp koruyabilen doğal bataryalar(dır) ... (Kayıp Besmele)
• Yapılan işin niteliğini belirleyen şey, aslında niyetlerimizdir. (Kozmik Satranç)
• Her günü son gün olarak, Her gördüğünü HIZIR olarak BİL. Mümkünse,sana yardım etmesi için Hızır'ı bekleyeceğine, Sen Hızır olup bekleyenlere yardım ulaştır. (Hızır)
• Kuran’a göre kainat modeli bilimsel literatürde şuana kadar tarif edilmemiş olan bir geometri gösterir,Buda Arapçadaki vav harfiyle temsil edilir (Kutsal Kaos)