Hayat Nedir - Hace Yusuf-i Hemedani Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Hayat Nedir kimin eseri? Hayat Nedir kitabının yazarı kimdir? Hayat Nedir konusu ve anafikri nedir? Hayat Nedir kitabı ne anlatıyor? Hayat Nedir PDF indirme linki var mı? Hayat Nedir kitabının yazarı Hace Yusuf-i Hemedani kimdir? İşte Hayat Nedir kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Hace Yusuf-i Hemedani

Çevirmen: Necdet Tosun

Orijinal Adı: Rutbetü'l-Hayât

Yayın Evi: İnsan Yayınları

İSBN: 9789755742113

Sayfa Sayısı: 158

Hayat Nedir Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Hoca AhmedYesevî ve Abdülhâlik Gucdüvânî gibi iki büyük Allah dostunu yetiştiren Hoca Yusuf Hemedânî hazretleri eserleriyle gönül dünyamızı aydınlatmaya devam etmektedir. İmam Gazzâlî ile de pirdaş olan Yusuf Hemedânî, dokuz asır önce Kur'an, Sünnet ve Ehl-i Sünnet çizgisinde bir tasavvuf anlayışını yaymaya çalışmış, onun bu çizgisi Bâtınî-Haşhaşîlerle mücadele eden Selçuklu hükümdarı Sultan Sencer tarafından beğenilip takdir edilmiş ve maddî olarak desteklenmiştir.

Elinizdeki eser, Yusuf Hemedânî'ninFarsça olan Rutbetü'l-hayatisimli eseri ile diğer iki küçük risalesinin tercümesine, AbdülhâlikGucdüvânî'yenisbet edilen ve Yusuf Hemedânî'nin hayat ve ahlâkını ele alan Makâmât-ı Yûsuf-i Hemedânî isimli Farsça eserin tercümesinin de eklenmesiyle oluşmuş bir mecmuadır. Böylece Hemedânî hazretlerinin düşünce dünyasını ve şahsiyetini günümüze yansıtacak bir eser Türk okuyucusuna sunulmuş oldu.

(Tanıtım Bülteninden)

Hayat Nedir Alıntıları - Sözleri

• İşin gerçeği şudur ki göz aslâ gözü ve görüleni hakkıyla göremez; akıl aslâ aklı ve düşünüleni hakkıyla anlayamaz, his aslâ hissedileni hakkıyla idrâk edemez.
• Daima abdestli idi. Abdestli olarak yemek yerdi... "Lokma yemek, tohum atmaktır. Tohumu bilinçli ve uyanık olarak atmak gerekir ki gıdâ itâat olsun".
• İman itaattır ama her itaat iman değildir
• Hak Teâlâ'nın tecellîsi kulda zuhûr edince ne düşünce kalır, ne tefekkür, yokluk içinde yokluk olur.
• ..... İlahi! Bizi bize bırakma..
• Hayât, tesellî olmaktır. Herkesin tesellîsi ve huzûru farklı şekilde ve farklı şeyledir. Hayâtın en alt rütbesi ve en aşağı derecesi dünyâ ile tesellî olup oyalanmaktır. Bu, hayvanların hayâtına ve yaşayışına benzer. İnsanoğlu dünya malı toplamaktan kaçınmalı, perhizkâr olmalıdır. Hakk Teâlâ'ya kavuşmak için mücâhede etmeli, nefsiyle savaşmalıdır.
• Her nefesi şuurla ve bilinçle alıp verin (hûş der dem), ayağınıza ve önünüze bakın (nazar der kadem), vatanda sefer edin (sefer der vatan) ve halk içinde Hakk ile olun (halvet der encümen).
• Beden, hem İslâm hem de îmân için çalışır. Gönlün yardımı olmaksızın beden bir iş yapamaz, bedenin ortaklığı ve yardımı olmadan da gönül müşâhedeye (kalb gözüyle görmeye) ve vuslata eremez. Sanki beden gönle, gönül de bedene bağlanmış gibidir. Bedenin Müslümanlığı, gönlün yardımı olmadan, gönlün îmânı da bedenin yardımı olmadan temin edilemez. | Hâce Yûsuf Hemedânî, Hayat Nedir? İnsan Yayınları, 8. Baskı: Ekim 2020, syf: 89 Çeviri: Necdet Tosun
• Helal yiyen ve helal işte çalışanları dost edinirdi.
• Birgün onun vaazlarından birinde Ibn-i Sekka isminde bir fakih ayağa kalktı, bir mesele sordu, şeyhi incitti ve edebe sığmayacak sözler sarfetti Hâce Yusuf dedi ki: "Otur! Senin sözlerinden küfür kokusu alı yorum. Muhtemel ki müslüman olarak ölmeyeceksin". Bir süre sonra Rum Kostantiniyye'sinden bir elçi Bağdat'a geldi. Ibn-i Sekkâ ona katıldı, hristiyan olup Kostantiniyye'ye gitti ve orada hristiyan olarak öldü. Bu olay o gün Islâm dünyasında dillere düştü ve bu sûfî vâizin meşhur olmasına sebep oldu. Hâkânî de buna işâret etmiştir: "Papaz kemeri ve cübbesini değiştiririm Palto ve ceket ile, Ibn-i Sekkâ gibi." Hatta tezkire müellifleri, Ibn-i Sekkâ'nin, Attar'ın Mantıku't-tayr'ın daki Şeyh-i San'an ile aynı kişi olduğunu zannetmişlerdir.
• Senin cemalini görünce, senden başka kimseyi görmedim. Birçok insan önüme geldi, görmedim senden başkasını.
• Dînî düşünceler ve amellerle tesellî olan ve huzur bulan herkes, İslâm ile yaşamaktadır. Rabbânî âyetleri, melekî ilhâmın düşüncelerini, semâvî kitapların hikmet ve öğütlerini, Mevlâ'nın emir ve yasaklarını tebliğ için peygamberlerin gönderilişini, hâkimiyyet-i ilâhiyyenin "ol der ve olur" hükmüyle oluşan küçük-büyük işlerini görerek tefekkür eden ve bu düşüncede huzur bulan kişiler de îmân ile yaşamaktadırlar.
• Ruhun en yüce özelliği, Hz. Âdem kıssasında Hakk Teâlâ'nın mukarreb meleklere söylediği şu ifadede yer alır: "Ona şekil verdiğim ve ona ruhumdan üflediğim zaman, siz hemen onun için secdeye kapanın". Hakk Teâlâ tüm kirlerden arınmış olan bu temiz meleklerin secdesini, ruh üfleme ile ilişkilendirdi. Eğer ruh, öz ve cevher itibarıyla meleklerden daha saf; Hakk'a yakınlık itibarıyla onlardan daha önde ve "ebedîlik" sıfatına onlardan daha lâyık olmasaydı, melekler ruha secde etmezlerdi.
• Bektaşiliğin bugünkü durumunu dikkate alan bazı araştırmacılar, Hacı Bektaş-ı Veli ve onun geriye doğru şeyhleri olan Ahmed Yesevi ile Yusuf Hemedânî'nin de birer heterodoks süfi olabileceğini düşünmektedirler. Ancak bu düşünce ve tahmin herhangi bir belgeye dayanmadığı gibi, yeni araştırmalarda ortaya çıkan belgeler peyderpey bunun aksini ortaya koymaktadırlar.

Hayat Nedir İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Allah’ın Alim kulları, toplumun dağlarıdır. Nasıl ki, yeryüzünün dağları yeryüzünü ayakta tutan direkler ise Alim kullar da toplumu ayakta tutan dağlardır. Onların da, yeryüzünde olan kısmının yedi katı yer altındadır. Belki de bu yüzden değerleri, asırlar sonra idrak edilir. Hamedani (Allah (c.c) razı olsun ve razı etsin inşaallah) Hazretleri de bu alimlerden bir tanesidir ve Selçuklu döneminin dağlarındandır. Hocası Ahmed Yesevi (Allah (c.c) razı olsun ve razı etsin inşaallah) bizim Pirlerimizdendir. “Hayat Nedir” isimli bu kitap herkes tarafından anlaşılabilir bir dille yazılmış ama ancak ehli tarafından idrak edilebilir. Beden-kalp-sır (gönül)-ruh zincirinin anlatıldığı bölüm ise daha bir ehline hitap eder. Ehl-i Tasavvufa şiddetle tavsiye ederim. (medoğan)

Yusuf hemadaniyle tanışmam trtnin çektiği mavera ahmet yesevin hayatını anlatıyordu merak saldım bu kitap karşıma çıktı bir solukta okunacak kitap ama çok karışık yazıldığı için fazla faydalanmadım ama güzel kitaptı en azından yusuf hemadanı hazretlerinin hayatını az buçuk okumuş oldum (Said temel)

hakikat...: Günlerdir ağlayıp gündüz vakti yatağa düşüp mecalsiz Allah derken.. O gün namazı kıldıktan sonra gözyaşlarıyla kalbimdeki Ve beynimdeki sızı, şakaklarımda toplandı, öyle bir basınçla ağrı yapıyor ki telaffuzu zor. Yalvardım: Hakikat nedir Ya Rabbi, sana nasıl nerden geleyim, bana hakikati göster nolur... Telefonun depolama alanı, sürekli uyarı veriyor, akşamında veri siliyorum. Silme yerine yanlışlıkla dosyayı açtım. O dosya telegramdan gönderilmiş Hayat Nedir kitabının PDF dosyası. Açılan bu kitabı kapatamadım. Okumaya başladım. Konudan bihaber bir hocamsa o akşam Keşful Mahcup (Hakikat Bilgisi) kitabını "onca kitap okudum böylesini okumadım, kesinlikle edinmelisin" diyerek tavsiye etti. Değişimler kitabıyla beraber Nadir kitaptan o akşam siparişini verdim. Veee Rutbetu-l Hayat dakikalar önce hakikatlere cevap vererek bitti. Bitti derken sadece 108 sayfa kastında, esasen her şey sonsuzluğa yeni başlıyor. Biricik Rabbime sonsuz sevgi şükür ve hamd ile aciz kulu: Sadece Zehra... (Atanmamış Filozof)

Hayat Nedir PDF indirme linki var mı?

Hace Yusuf-i Hemedani - Hayat Nedir kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Hayat Nedir PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Hace Yusuf-i Hemedani Kimdir?

Yûsuf Hemedanî, (1048-1140) önde gelen din bilginlerinden olup tam ismi Ebû Yakûb Yûsuf Hamdanî'dir. Rey ile Hamedan arasında Bûzencird adlı bir köyde doğdu. Türbesi Merv şehrinde bulunmaktadır. Ebû Yakûb Yusuf Hemedanî, Hoca Ahmed Yesevî ile Abdulhalik-ıl Güjdevani'nin hocasıdır.

Nakşibendi Tarikatı'nın silsilesinde yer alan Yusuf Hemedani, Allah yolunda hizmet için Merv, Buhara, Herat, Semerkand gibi İslâm merkezlerini dolaşarak halkı irşâda çalışmaktaydı. Tarihi kaynaklarda kaydedildidine göre devrin Selçuklu Hanı Sultan Sencer, Yusuf Hemedani’ye bağlılığını her vesileyle göstermiştir. Dolayısıyla "Hocaların Hocası" olarak anılmaktadır.

Evliyânin büyüklerinden. İsmi, "Yûsuf bin Yâkûb Hemedânî" olup, künyesi Ebû Yâkûb’dur. İmâm-ı A’zâm hazretlerinin neslindendir. İnsanları Hakk'a dâvet eden, onlara dogru yolu gösterip, hakîkî saâdete kavuşturan ve kendilerine “Silsile-i âlîyye” denilen büyük âlim ve velîlerin Peygamber Muhammed'den sonra gelen sekizincisidir. 1048 (H.440) senesinde Hemedan’da doğdu. 1140 (H.535) de Herat’tan Merv’e giderken yolda vefât etti.

On sekiz yaşında Bağdad’a gelip, fıkh îlmini Ebû İshâk-î Şîrâzî’den öğrendi. Yaşı küçük olmasına rağmen, Ebû İshâk kendisine husûsî ihtimâm gösterirdi. Bunun ve diğer fıkh âlimlerinin derslerine devâm etmekle, Hanefî mezhebinde fıkh ve münâzara alîmi oldu. İsfahan ve Semerkand’da, zamanın meşhûr hadîs alîmlerinden hadîs ilmini öğrendi. Tasavvufu Şeyh Ebû 'Ali el-Fermâdî hazretlerinden ögrenip, onun sohbetinde yetişerek kemâle ulaştı. Abdullâh-ı Cûveynî, Hasan Simnânî ve birçok büyük zât ile görüıüp, sohbet etti. Kendilerinden ilîm öğrendi. Yaya olarak otuz yedi hac yaptı. Kur'ân-ı Kerîm'i sayısız defalar hatmetti. Gece namazlarında her rekâtta bir cüz okurdu. Tefsir, hadîs, kelâm ve fıkh ilminden yedi yüz cüz ezberindeydi. İki yüz on üç mürşîd-i kâmilden istifâde etti. Yedi bin kâfirin îmâna gelmesine sebeb oldu. Hızır aleyhisselâm ile çok sohbet etti.

Altmış yıldan fazla, insanlara doğru yolu göstermekle meşgûl oldu. Yüzlerce talebe ondan ders aldı. Abdullâh-î Berkî, Hasan-î Endâkî, Ahmed Yesevî ve Abdülhâlik-i Goncdüvânî gibi büyük velîler yetiştirdi. Bunlardan Ahmed Yesevi, Türkistan tarafına göç edip, insanları irşâd ederek büyük hizmetlerde bulundu. Yûsuf-û Hemedânî, bütün dostlarına, talebesi Abdülhâlik-i Goncdüvânî’ye tâbi olmalarını söyledi. Kendisinden sonra, bu talebesi insanlara doğru yolu gösterdi.

Yûsuf-û Hemedânî, önce Merv şehrinde bir müddet kalıp Herât’a gitti ve orada uzun zaman kaldı. Sonra, tekrar Merv’e gelip bir müddet daha kaldıktan sonra Herat’a döndü. Herat’tan Merv’e yaptığı son yolculuğu sırasında vefât etti. Kabri Merv şehrinde olup, ziyâret edilmektedir.

Yûsuf-û Hemedânî, İmâm-ı Â'zama pek çok bağlıydı. Irak, Horasan, Mâverâünnehr bölgelerinin muhtelif şehirlerinde bulunarak, halka saâdet yolunu anlatmak ile mesgûl olmustur. İlmî, fazîleti ve kerâmetleriyle İslâm dünyâsında tanınıp, çok sevilmiştir.

Hace Yusuf-i Hemedani Kitapları - Eserleri

• Hayat Nedir

Hace Yusuf-i Hemedani Alıntıları - Sözleri

• Helal yiyen ve helal işte çalışanları dost edinirdi. (Hayat Nedir)
• Bektaşiliğin bugünkü durumunu dikkate alan bazı araştırmacılar, Hacı Bektaş-ı Veli ve onun geriye doğru şeyhleri olan Ahmed Yesevi ile Yusuf Hemedânî'nin de birer heterodoks süfi olabileceğini düşünmektedirler. Ancak bu düşünce ve tahmin herhangi bir belgeye dayanmadığı gibi, yeni araştırmalarda ortaya çıkan belgeler peyderpey bunun aksini ortaya koymaktadırlar. (Hayat Nedir)
• İşin gerçeği şudur ki göz aslâ gözü ve görüleni hakkıyla göremez; akıl aslâ aklı ve düşünüleni hakkıyla anlayamaz, his aslâ hissedileni hakkıyla idrâk edemez. (Hayat Nedir)
• Ruhun en yüce özelliği, Hz. Âdem kıssasında Hakk Teâlâ'nın mukarreb meleklere söylediği şu ifadede yer alır: "Ona şekil verdiğim ve ona ruhumdan üflediğim zaman, siz hemen onun için secdeye kapanın". Hakk Teâlâ tüm kirlerden arınmış olan bu temiz meleklerin secdesini, ruh üfleme ile ilişkilendirdi. Eğer ruh, öz ve cevher itibarıyla meleklerden daha saf; Hakk'a yakınlık itibarıyla onlardan daha önde ve "ebedîlik" sıfatına onlardan daha lâyık olmasaydı, melekler ruha secde etmezlerdi. (Hayat Nedir)
• Daima abdestli idi. Abdestli olarak yemek yerdi... "Lokma yemek, tohum atmaktır. Tohumu bilinçli ve uyanık olarak atmak gerekir ki gıdâ itâat olsun". (Hayat Nedir)
• Dînî düşünceler ve amellerle tesellî olan ve huzur bulan herkes, İslâm ile yaşamaktadır. Rabbânî âyetleri, melekî ilhâmın düşüncelerini, semâvî kitapların hikmet ve öğütlerini, Mevlâ'nın emir ve yasaklarını tebliğ için peygamberlerin gönderilişini, hâkimiyyet-i ilâhiyyenin "ol der ve olur" hükmüyle oluşan küçük-büyük işlerini görerek tefekkür eden ve bu düşüncede huzur bulan kişiler de îmân ile yaşamaktadırlar. (Hayat Nedir)
• Senin cemalini görünce, senden başka kimseyi görmedim. Birçok insan önüme geldi, görmedim senden başkasını. (Hayat Nedir)
• Her nefesi şuurla ve bilinçle alıp verin (hûş der dem), ayağınıza ve önünüze bakın (nazar der kadem), vatanda sefer edin (sefer der vatan) ve halk içinde Hakk ile olun (halvet der encümen). (Hayat Nedir)
• Beden, hem İslâm hem de îmân için çalışır. Gönlün yardımı olmaksızın beden bir iş yapamaz, bedenin ortaklığı ve yardımı olmadan da gönül müşâhedeye (kalb gözüyle görmeye) ve vuslata eremez. Sanki beden gönle, gönül de bedene bağlanmış gibidir. Bedenin Müslümanlığı, gönlün yardımı olmadan, gönlün îmânı da bedenin yardımı olmadan temin edilemez. | Hâce Yûsuf Hemedânî, Hayat Nedir? İnsan Yayınları, 8. Baskı: Ekim 2020, syf: 89 Çeviri: Necdet Tosun (Hayat Nedir)
• ..... İlahi! Bizi bize bırakma.. (Hayat Nedir)
• Hak Teâlâ'nın tecellîsi kulda zuhûr edince ne düşünce kalır, ne tefekkür, yokluk içinde yokluk olur. (Hayat Nedir)
• Birgün onun vaazlarından birinde Ibn-i Sekka isminde bir fakih ayağa kalktı, bir mesele sordu, şeyhi incitti ve edebe sığmayacak sözler sarfetti Hâce Yusuf dedi ki: "Otur! Senin sözlerinden küfür kokusu alı yorum. Muhtemel ki müslüman olarak ölmeyeceksin". Bir süre sonra Rum Kostantiniyye'sinden bir elçi Bağdat'a geldi. Ibn-i Sekkâ ona katıldı, hristiyan olup Kostantiniyye'ye gitti ve orada hristiyan olarak öldü. Bu olay o gün Islâm dünyasında dillere düştü ve bu sûfî vâizin meşhur olmasına sebep oldu. Hâkânî de buna işâret etmiştir: "Papaz kemeri ve cübbesini değiştiririm Palto ve ceket ile, Ibn-i Sekkâ gibi." Hatta tezkire müellifleri, Ibn-i Sekkâ'nin, Attar'ın Mantıku't-tayr'ın daki Şeyh-i San'an ile aynı kişi olduğunu zannetmişlerdir. (Hayat Nedir)
• Hayât, tesellî olmaktır. Herkesin tesellîsi ve huzûru farklı şekilde ve farklı şeyledir. Hayâtın en alt rütbesi ve en aşağı derecesi dünyâ ile tesellî olup oyalanmaktır. Bu, hayvanların hayâtına ve yaşayışına benzer. İnsanoğlu dünya malı toplamaktan kaçınmalı, perhizkâr olmalıdır. Hakk Teâlâ'ya kavuşmak için mücâhede etmeli, nefsiyle savaşmalıdır. (Hayat Nedir)
• İman itaattır ama her itaat iman değildir (Hayat Nedir)