tatlidede

Jakaranda Ağacının Çocukları - Sahar Delijani Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Jakaranda Ağacının Çocukları kimin eseri? Jakaranda Ağacının Çocukları kitabının yazarı kimdir? Jakaranda Ağacının Çocukları konusu ve anafikri nedir? Jakaranda Ağacının Çocukları kitabı ne anlatıyor? Jakaranda Ağacının Çocukları PDF indirme linki var mı? Jakaranda Ağacının Çocukları kitabının yazarı Sahar Delijani kimdir? İşte Jakaranda Ağacının Çocukları kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
  • 24.11.2022 17:00
Jakaranda Ağacının Çocukları - Sahar Delijani Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Sahar Delijani

Çevirmen: Hasret Parlak

Yayın Evi: Kafka Yayınevi

İSBN: 9786054820153

Sayfa Sayısı: 324

Jakaranda Ağacının Çocukları Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Nida, Tahran'da Evin Hapishanesi'nde doğdu. Bir gardiyan hücrenin kapısında belirip onu almadan önce annesinin kızını beslemesine yalnızca birkaç ay izin verdiler. Şehrin bir başka kısmında, üç yaşındaki Ümit yemek masasında oturmuş, parmaklarından yoğurt damlarken ailesinin gözaltına alınışına şahit oldu. Tahran'daki hapishaneler acımasızca ve kanlı bir şekilde temizlendikten yirmi yıl sonra, Şeyda babasının infaz edilen mahkûmlardan biri olduğunu öğrendi. Annesiyle arasında yıllar süren sessizliğin nedeni olan bu ölüm sadece üzücü bir kayıp değildi, acı dolu ve korkunç bir cinayetti.

Onlar Jakaranda Ağacının Çocukları. 1983-2011 yıllarında, devrim sonrası İran'da geçen bu ilk romanda tarihin gelgitleriyle bir araya gelen bir grup anne, baba, çocuk, sevgili, akraba ve arkadaşın hayatları tepeden tırnağa değişiyor. En sonunda, yıllar sonra, geçmişin acıları ve ülkelerinin belirsiz geleceği nedeniyle kaçan sonraki nesil, yeni protestolarla politik bir mücadeleye girişiyor.

(Tanıtım Bülteninden)

Jakaranda Ağacının Çocukları Alıntıları - Sözleri

  • Ölüm içeri girdiğinde, çocukluk kapıdan çıkıp gidiyordu.
  • Eğer anlatılmak istenen şey düz yazıyla izah edilebiliyorsa, onu şiire dökmek şiiri aşağılamaktan başka bir şey değildir.Şiirin ruhunu lekeler bu durum, çünkü şiir söylenemeyecek olanı anlatmak için vardır. Gizli kalanı, sırrı, kutsal olanı anlatmak için yazılır.
  • Bu karmakarışık şehirde, yaşama kabiliyetini kaybediyordu sanki.
  • Hiçbir şeyin kolaylaştığı yoktu. Zaman yaralarını iyileştirmemişti. Gözyaşlarına engel olmasına bile yardım etmemişti. Kederleri söz konusu olduğunda, zaman, nafile bir unutma çabasından başka bir şey değildi.
  • Suçları kelimelerdi, fısıldayan kelimeler, akıllarından geçen ve düzenin başındakilerin yataklarında titremelerine neden olan dilsiz düşüncelerdi.
  • Hayat nedir ki,...,uzun bir ayrılık ezgisinden başka?
  • Hiçbir şeyi engelleyememişti. Geçmişin güçlü duvarlarına bir kez daha toslamıştı ve ıstırap içindeydi. Kafasını o duvarlara öyle sert çarpmıştı ki her yer kanıyla ve beyninin dağılmış parçalarıyla doluydu.
  • Daha güzel, daha adil, yeni bir ülke için hevesle çalıştığı o günleri düşününce kalbi sızladı.
  • Önüne koydukları şeyi almak yerine kendi istedikleri uğruna mücadele etmeyi seçtiği için ondan nefret ediyor; inandıkları Tanrı'nın bütün cevapları bildiğini kabul etmediği için onu bir düşman olarak görüyorlardı.
  • Geçmişin ve şimdinin ağırlığı altında ezilen, kana bulanmış bir hançerle kalbi deşilen bir ülkeden, bisikletinin pedallarını çevirerek meydandan geçen bir kızın pembeli sarılı atkısının arkasında uçuştuğu bir ülkeye geçmişti. Sanki Bir bedende iki kişi taşıyormuş gibi hissediyordu. Biri acıdan kıvranıyordu, diğeri ise öylece uzanıyordu. Hangi dünyadan baksa öteki gerçekdışı görünüyordu.

Jakaranda Ağacının Çocukları İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Kitapçıda tesadüfen gördüğüm bir kitaptı ismiyle arka kapağıyla çok dikkatimi çekmişti , kitap İran devrimi sonrası yaşananlardan , insanların hayatlarına açılan yaraların nasıl diğer nesillerede aktarılan kötü birer miras olduğundan bahsediyor, yer yer çok duygulandığım oldu özellikle ilk hikayede çok çok üzüldüm , devamınında öyle olmasını bekliyordum ama aynı ölçüde etkilemedi beni kitabın bütünü . (Büşra)

Tarihi, geçmişi hep romanlardan öğrenmenin güzel olduğunu düşündüm. Çünkü romanlarda insan tarihinin en önemli olmazsa olmaz duygularıyla harmanlanır olaylar. Aşk, suçluluk hissi, sevinç, keder, yas hepsi! İran'ın yakın tarihi hakkında bilgi sahibi olup sadece kitapla da kalmayıp araştırdığım bir süreç yaşadım. 1983-2011 yılları arasında yaşananlara şahit olmaktayız kitapta öncelikle. Devrim sonrası İran'da çekilen çileler, zorluklar, özgürlük arayışları ve acılar en çıplak haliyle sunuluyor bizlere. Devrim bazen kötüdür bazı koşullarda devrimi savunmak doğru değildir. Çünkü her devrim ileriye yönelik yapılmaz aksine çağın bile dışına götürür. Devrimden sonra kadının özgürlüğü kalmadı. Ahlak polisleri türedi aslında hakları olmayan ne kadar konu varsa karıştılar. Kitapta da başörtüsünden saçının bir teli görünse uyaran yetkililer görüyoruz. Bu baskıdan farklı ülkelere kaçmaya çalışanları... Kimisinin de inadına bu düzeni değiştirmek için gösterdiği mücadele ruhunu... Kitap Azar'ın yaşadığı zorluklarla tanıtıyor kendini okura. Bebeğini kendisinden önce bir gardiyanın kucağına verdikleri bu dünya için neden çocuk doğurduğunu sorguluyor. Fikirlerinden dolayı mahkum edilmiş insanların maruz kaldığı işkenceler, dağıttıkları aileler... Özgürlüğümüzü elimizden alanların umarım bizler için hazırladıkları kafeslerde bir geleceği olur. (Süeda)

İdare eder: İran devrimi ilk gerçekleşeceği zaman halk başa demokrat bir liderin geçeceğini sanıyor çünkü lideri destekleyenlerin çoğu demokrat özgürlükçü insanlar. Devrim gerçekleşipte başa humeyni gelince ilk olarak bu bir “demokrasi yönetimi değildir” diyerek insanların hayatlarının içine etmeye başlıyor böyle olunca da her devrimde ortaya çıkan kanlı sahneler acı hikayeler dökülmeye başlıyor. Kitapta da bu hikayelerden birine şahitlik ediyoruz iranın için de dönen gerçeklere değiniyor. .Kitap iyi güzel lakin çok karışık ve parça parça ilerliyor o yüzden okurken sıkıldım ama okuduğuma da pişman olmadım eğer iranın devrim konusunda daha çok şey bilmek isterseniz de “biz üçümüz” adlı filme de bir göz atabilirsiniz olayları kısaca trajıkomik bir şekilde belgesel tadında anlatmış. (Rahime)

Jakaranda Ağacının Çocukları PDF indirme linki var mı?

Sahar Delijani - Jakaranda Ağacının Çocukları kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Jakaranda Ağacının Çocukları PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Sahar Delijani Kimdir?

Sahar Delijani Kitapları - Eserleri

  • Jakaranda Ağacının Çocukları

Sahar Delijani Alıntıları - Sözleri

  • Bu karmakarışık şehirde, yaşama kabiliyetini kaybediyordu sanki. (Jakaranda Ağacının Çocukları)
  • Eğer anlatılmak istenen şey düz yazıyla izah edilebiliyorsa, onu şiire dökmek şiiri aşağılamaktan başka bir şey değildir.Şiirin ruhunu lekeler bu durum, çünkü şiir söylenemeyecek olanı anlatmak için vardır. Gizli kalanı, sırrı, kutsal olanı anlatmak için yazılır. (Jakaranda Ağacının Çocukları)
  • Ölüm içeri girdiğinde, çocukluk kapıdan çıkıp gidiyordu. (Jakaranda Ağacının Çocukları)
  • Suçları kelimelerdi, fısıldayan kelimeler, akıllarından geçen ve düzenin başındakilerin yataklarında titremelerine neden olan dilsiz düşüncelerdi. (Jakaranda Ağacının Çocukları)
  • Hiçbir şeyi engelleyememişti. Geçmişin güçlü duvarlarına bir kez daha toslamıştı ve ıstırap içindeydi. Kafasını o duvarlara öyle sert çarpmıştı ki her yer kanıyla ve beyninin dağılmış parçalarıyla doluydu. (Jakaranda Ağacının Çocukları)
  • Daha güzel, daha adil, yeni bir ülke için hevesle çalıştığı o günleri düşününce kalbi sızladı. (Jakaranda Ağacının Çocukları)
  • Geçmişin ve şimdinin ağırlığı altında ezilen, kana bulanmış bir hançerle kalbi deşilen bir ülkeden, bisikletinin pedallarını çevirerek meydandan geçen bir kızın pembeli sarılı atkısının arkasında uçuştuğu bir ülkeye geçmişti. Sanki Bir bedende iki kişi taşıyormuş gibi hissediyordu. Biri acıdan kıvranıyordu, diğeri ise öylece uzanıyordu. Hangi dünyadan baksa öteki gerçekdışı görünüyordu. (Jakaranda Ağacının Çocukları)
  • Hayat nedir ki,...,uzun bir ayrılık ezgisinden başka? (Jakaranda Ağacının Çocukları)
  • Önüne koydukları şeyi almak yerine kendi istedikleri uğruna mücadele etmeyi seçtiği için ondan nefret ediyor; inandıkları Tanrı'nın bütün cevapları bildiğini kabul etmediği için onu bir düşman olarak görüyorlardı. (Jakaranda Ağacının Çocukları)
  • Hiçbir şeyin kolaylaştığı yoktu. Zaman yaralarını iyileştirmemişti. Gözyaşlarına engel olmasına bile yardım etmemişti. Kederleri söz konusu olduğunda, zaman, nafile bir unutma çabasından başka bir şey değildi. (Jakaranda Ağacının Çocukları)

Yorum Yaz