matesis
dedas

Paris'teki Eş - Paula Mclain Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Paris'teki Eş kimin eseri? Paris'teki Eş kitabının yazarı kimdir? Paris'teki Eş konusu ve anafikri nedir? Paris'teki Eş kitabı ne anlatıyor? Paris'teki Eş PDF indirme linki var mı? Paris'teki Eş kitabının yazarı Paula Mclain kimdir? İşte Paris'teki Eş kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
  • 24.06.2022 03:00
Paris'teki Eş - Paula Mclain Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Paula Mclain

Çevirmen: Leyla Özcengiz

Yayın Evi: Remzi Kitabevi

İSBN: 9789751415035

Sayfa Sayısı: 383

Paris'teki Eş Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Ernest Hemingway ile ilk karısı Hadley'in, başta Paris olmak

üzere çeşitli kentlerde geçen günlerinin aşk ve ihanetle örülü

sarsıcı romanı...

Dünya, Caz Çağı'nı yaşamaktadır. Kızıl saçlı piyanist kız ile savaş gazisi genç ve yakışıklı gazeteci Şikago'da bir dost evindeki partide tanışır. 29'undaki Hadley, yazma hırsıyla yanıp tutuşan kendinden sekiz yaş küçük Hemingway'le 1921'de evlenir. O sıralar sanat ve edebiyatın kalbi Paris'te atmaktadır. Genç Hemingway, yazar dostu Sherwood Anderson'un yönlendirmesiyle geleceğini eşiyle birlikte Paris'te aramaya karar verir. Paris günlerinde önceleri parasızlık onları epeyce zorlar ama zamanla entelektüel çevrenin bir parçası olurlar. Paris'i mekân tutmuş pek çok Amerikalı yazar ve sanatçıyla tanışır, Gertrude Stein, Scott Fitzgerald, Ezra Pound gibi ünlü isimlerle derin dostluk kurarlar.

(Tanıtım Bülteninden)

Paris'teki Eş Alıntıları - Sözleri

  • "Üzgünken yalancıktan mutluymuşsun gibi yap. Yağmurdan sonra güneş çıkacak."
  • Yaşamı sindirmek zorundasın. İyice çiğnemeli, baştan sona tadını almalısın. Onu görerek yaşamalısın bir bakıma.
  • Ben aşka aşığımdır.
  • Senin gibiler olmalı ki, biz kendimizle ilgili gerçekleri görebilelim.
  • “Birini sevmişsen onu hiçbir zaman tam olarak yitirmezsin”
  • Ama aşk aşktır. İnsana çok aptalca şeyler yaptırır.
  • Aşk güzel bir yalancıdır.
  • "Erkekler canlarının istediğini duyar, gerisini uydururlar."
  • O gün ölmek istemiştim, hatta ölmüştüm.
  • Yağmur hızlanmıştı. Sandaldaki o zavallının kıyıya ulaşmış olduğunu umdum. Ama her fırtınaya yakalanan, kurtarılmayı arzulamıyordu ki.
  • “Bunu sana daha önce söylemeliydim ama biraz ışık olmadan uyuyamam ben. Senin için sorun olur mu bu ?”
  • “Artık her şey değişti. Hiçbir şeyin eski tadı yok. Bunu görünce boş veriyor insan.” Yüzü birden ciddileşti. “Ben olanca sadelikleriyle kimseyi incitmeden hayata anlam katmaya çalışan o eski, onurlu, güzel insanları özlüyorum hâlâ. Farkındayım, şimdi böyle düşünenlere eski kafalı diyorlar.”
  • “Sohbetleri yapmacık ve boş geliyordu. Ben denizi seyretmeyi tercih ediyordum. O hem hiç ağzını açmaz, hem de asla sizi yalnız bırakmazdı.”
  • O gece ikimiz de nasıl şaşılacak kadar safmışiz... Birbirimize sımsıkı sarılarak asla dillendirilmemesi gereken, tutamayacağımız yeminler ettik. Bazen aşk böyledir işte.

Paris'teki Eş İncelemesi - Şahsi Yorumlar

yazar/ernest-hemingway ‘ i merak eden her okur bu kitabı okumalı ;) Yalın bir dil, Akıcı bir anlatım, Sıkılmadan okudum... Teşekkürler yazar/Paula-Mclain , yüreğine sağlık... (Atiye Atiye)

Biyografi-Roman kategorisinde okuduğum ilk kitaptı. Yazar açıkçası Ernest Hemingway ve ilk eşi Hadley Richardson Hemingway'in hayatını çok iyi araştırmış ve bunu kalemiyle harmanlayıp okurlara büyük bir okuma zevki bırakmış. Kitaba başladığımdaki düşüncem "acaba bu kitap biter mi?" olmuştu ama yazar önyargılarımı bir bir bana yutturdu. Yeni şeylere başlamanın, okumanın hiç de zor veya sıkıcı bir şey olmadığını bana öğretti. Fazla bir beklentim yoktu -iyi ki de olmamış- ve bu bana kitabı tam anlamıyla anlayıp içine dalabilmemi sağladı. Kaç defa iş yerinde işlerden kaçıp 1-2 sayfa daha okuyayım dediğimin sayısını unuttum. Vaktim olsa 1 günde oturup bitirirdim, kitap öyle ki akıcı. Konusu ise 1920'li yılların başında askerden yaralı bir şekilde dönen Ernest Hemingway bir kaç ay sonra evleneceği kişi olan Hadley Richardson ile tanışır. Evlenirler ve Paris'e giderler. Ernest Pariste bir çok ünlü yazarla arkadaşlık kurar. Bunlar Scott Fitzgerald, Ezra Pound gibi dönemine damga vuran yazarlardır. Ernest bu zamanlarda ses getiren, edebiyat dünyasına adını altın harflerle yazdıracak eserlerini ortaya koyar. Bu çıkışından etkilenen bayanlar Ernest'in peşine düşer ve Hadley Richardson hem eşini, hem evini, hem kendisini, hem de oğulları Jack'i idare ederken yaşadığı durumları anlatıyor. Kitap Hadley Richardson'ın ağzından anlatılıyor. İyi ki okumuşum. (Sena Nur)

Kitapta Hemingway’in yaşamı yirmi bir yaşında evlendiği kendinden sekiz yaş büyük, piyanist Hadley Richardson’ın gözünden anlatılıyor. Hemingway ile Hadley’nin evliliği beş yıl sürüyor, bu süre içinde Hemingway’in çok da sahip olmayı istemediği ama ret de etmediği bir erkek çocuk dünyaya geliyor. Hadley ve Hemingway Chicago’da tanışıyorlar, evlenmelerinden kısa süre sonra Paris’e gidiyorlar. Burada çok kısıtlı gelirle yaşamaya çalışırken Ezra Pound, Gertrude Stein, Scott Fitzgerald ile tanışıp arkadaş oluyorlar. Devamı Bu kapağın altında. Biyoghrafi romanı ve çok güzel. (Hasan Benimser)

Paris'teki Eş PDF indirme linki var mı?

Paula Mclain - Paris'teki Eş kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Paris'teki Eş PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Paula Mclain Kimdir?

Paula Mclain Kitapları - Eserleri

  • Paris'teki Eş
  • Güneşi Kuşatmak

Paula Mclain Alıntıları - Sözleri

  • “Sohbetleri yapmacık ve boş geliyordu. Ben denizi seyretmeyi tercih ediyordum. O hem hiç ağzını açmaz, hem de asla sizi yalnız bırakmazdı.” (Paris'teki Eş)
  • "Üzgünken yalancıktan mutluymuşsun gibi yap. Yağmurdan sonra güneş çıkacak." (Paris'teki Eş)
  • “Bunu sana daha önce söylemeliydim ama biraz ışık olmadan uyuyamam ben. Senin için sorun olur mu bu ?” (Paris'teki Eş)
  • O gün ölmek istemiştim, hatta ölmüştüm. (Paris'teki Eş)
  • O gece ikimiz de nasıl şaşılacak kadar safmışiz... Birbirimize sımsıkı sarılarak asla dillendirilmemesi gereken, tutamayacağımız yeminler ettik. Bazen aşk böyledir işte. (Paris'teki Eş)
  • “Birini sevmişsen onu hiçbir zaman tam olarak yitirmezsin” (Paris'teki Eş)
  • Ama aşk aşktır. İnsana çok aptalca şeyler yaptırır. (Paris'teki Eş)
  • Ben aşka aşığımdır. (Paris'teki Eş)
  • Senin gibiler olmalı ki, biz kendimizle ilgili gerçekleri görebilelim. (Paris'teki Eş)
  • Kenya henüz Kenya değilken ve milyonlarca yıldır var olduğu halde her nasılsa keşfedilmemişken, sadece en görkemli dağımız bu isimle anılırmış. Doğu Afrika’daki Britanya Protektorası’nda yer alan Njoro’daki çiftliğimizden görünürdü o dağ. Altın renkli geniş bir ovanın öbür ucundaydı; keskin hatları vardı ve zirvesini kaplayan kar hiçbir zaman tam olarak erimezdi... (Güneşi Kuşatmak)
  • "Erkekler canlarının istediğini duyar, gerisini uydururlar." (Paris'teki Eş)
  • Aşk güzel bir yalancıdır. (Paris'teki Eş)
  • Ama bazen gerçek bir başlangıç için önce herşeyin sona ermesi, dibe vurması, tüm ümitlerin boşa çıkması, sönmesi gerekir. (Güneşi Kuşatmak)
  • “Artık her şey değişti. Hiçbir şeyin eski tadı yok. Bunu görünce boş veriyor insan.” Yüzü birden ciddileşti. “Ben olanca sadelikleriyle kimseyi incitmeden hayata anlam katmaya çalışan o eski, onurlu, güzel insanları özlüyorum hâlâ. Farkındayım, şimdi böyle düşünenlere eski kafalı diyorlar.” (Paris'teki Eş)
  • Henüz elimizdeyken yapmalı, şu hayatta bir iz bırakmaliyiz. Karen blixen (Güneşi Kuşatmak)
  • Yağmur hızlanmıştı. Sandaldaki o zavallının kıyıya ulaşmış olduğunu umdum. Ama her fırtınaya yakalanan, kurtarılmayı arzulamıyordu ki. (Paris'teki Eş)
  • Şileplerle ve güvertelerinde kuruması için çengellere asılmış köpekbalığı eti ya da kovalarca yılanbalığı olan balıkçı tekneleriyle dolu Mombasa Limanı karmakarışık ve olağanüstü bir yerdi. Sıcaktan kavrulan yay görünümündeki sahil, el arabalarıyla ve öküz sürüleriyle dolup taşıyordu. Alçak tepelerin yamaçlarında pembe ve sarı renkte tek katlı evler yükseliyor, evleri uçuk yeşil teneke çatıları mora çalan baobab ağaçlarının rengiyle zarif bir tezat oluşturuyordu... (Güneşi Kuşatmak)
  • Yaşamı sindirmek zorundasın. İyice çiğnemeli, baştan sona tadını almalısın. Onu görerek yaşamalısın bir bakıma. (Paris'teki Eş)
  • 1929 yılının kalanını İngiltere’de geçirdim ve bu sırada sık suk Piccadilly’deki Havacılık Kulübü’ne gittim. Uçakların, Shellbeach’ın üstündeki mavi boşluğa parıldayan gümüş iğneleriyle çektikleri ipliği teğelleyişini izlemek, insanda yatıştırıcı, hatta iyileştirici bir etki bırakıyordu... (Güneşi Kuşatmak)

Yorum Yaz