AK Partinin Mardinli Entelektüel Kürt Vekil: Miroğlu

Gazeteci kimliği de olan Mardin’in Ak Partili vekil Orhan Miroğlu, yaşanan bu sıkıntılı süreçte iktidar partisi cenahında Kürtlerin adeta sesi, nefesi konumunda bir rol oynamaktadır. Miroğlu’nu elden geldiğince takip eden bir gazeteci olarak kendisini izlediğim program ve düzenlenen etkinliklerde her bir konuşması bir bildirge kapsamında değerlendirilebilir, desem abartı olmaz.

Orhan Miroğlu, HDP’nin temsil ettiği gelenekten ayrılarak beş yıl siyaset yasağının ardından AK Partiye geçti. Miroğlu, siyasi yasaklı yıllarında gazetelerde köşe yazıları yazdı, kimi araştırmalarını derinleştirdi ve bunları kitaplara dönüştürdü. Bu kitaplardan bir tanesi de Musa Anter Cinayeti idi. Musa Anter’in öldüğü ve kendisinin de ağır yaralandığı bu davanın peşini bırakmadı ve bu olayı sürekli gündemde tutmaya çalıştı.

Yasaklı yıllarını verimli bir şekilde değerlendirdi ve deyim yerindeyse bir Kürt entelektüeli olarak kemale erdi. Savunduğu fikirleri cesurca ortaya attı; katıldığı sayısız TV programlarının atmosferini gökkuşağı misali renklendirdi, katıldığı programlar siyasete ilgi duyan vatandaşların ilgi odağı oldu. Konuşmalarını sürekli demokrasinin tesisi, barışın sağlanması ve Kürt sorununa kalıcı bir çözüm bulunması argumanları üzerine temellendirdi. Miroğlu, bu temeldeki düşüncelerini Silahları Gömmek adlı kitabında daha kapsamlı bir çerçeveye oturttu. Bize göre Silahları Gömmek adlı eseri, onun barışa dair söylediklerinin dönüm noktası ve çıkış felsefesi olmuştur.

Orhan Miroğlu’nu 7 Haziran 2015 seçimlerinde AK Parti Mardin Milletvekili adayı olduğu dönemde de izlemeye devam ettim. Yöneticisi olduğum Kızıltepe Gazeteciler Cemiyetini hem aday iken hem de milletvekili seçildikten sonra ziyaret etti. 7 Haziran seçimleri öncesi AK Parti adayı olarak Mardin’de zor bir süreç geçirdi. Yaşadığı bu zorluğu, basın mensuplarına şöyle bir cümle ile özetledi:

“1990’larda HEP nasıl zorluk yaşadıysa şimdi AK Parti böylesi bir zorluk yaşamaktadır.” Evet ona ve diğer adaylara zorluklar dayatılıyor, çalışmaları engelleniyordu. Bu yetmedi, bir sosyal medya üzerinde saldırılar başladı, ağır hakaretler edildi. Bir algı operasyonu ile karşı karşıya kalan Miroğlu, Musa Anter cinayetinin müsebbibi olarak gösterildi. Nedense Anter cinayeti ile ilgili suçlamalar Miroğlu, AK Partiye geçtikten sonra ortaya atıldı. Bu suçlamayı yapanlar yıllardır neden sustu o halde? Neden bu suçlamalar halktan gizlendi veya Miroğlu HDP’de olsaydı bu suçlamaları ortaya atarlar mıydı? Diye sormadan da edemiyoruz.

Orhan Miroğlu, bu dönemde AK Parti temsilcisi olarak AP’de Türkiye’yi, Türkiye’de demokrasiyi, Kürt sorunu ve çözüm yollarını anlatıyor. Miroğlu her zaman yaptığı açıklamalarda, Türkiye’nin hem bölgesel hem uluslararası koşullara uygun olarak Türkiye’nin kalıcı bir politikasının gerekliliğine dair inancını her zaman ortaya koymaktadır.

Yaşadığı zorluklara takılmayan Orhan Miroğlu, vekil seçildikten sonra hem seçim bölgesi Mardin hem de Türkiye’de istikrar ve sükunetin sağlanması için çabalarını sürdürmeye devam ediyor. İşte basından çıkan Mardin’le ilgili yaptıkları çok kısa bir seçki:

AK Parti Mardin Milletvekili Orhan Miroğlu, Mardin'de Sivil Toplum Kuruluşları (STK) ve kanaat önderleriyle iftarda buluştu. Gündemi değerlendiren Miroğlu, "CHP adalet duygusunu istismar ediyor" dedi.

Orhan Miroğlu, AK Parti ilçe Başkanlığı'nda referandum sonuçlarını değerlendirdi. Kürt seçmenlerin bu referandumda belirleyici olduğunu, ancak meclisteki AK Parti- MHP işbirliğinin sahada çok da güçlü bir karşılığının olmadığını söyledi.

"Ne işi var Deniz Baykal'ın Mardin'de? Bayram değil, seyran değil. Anlamak mümkün değil. Siz değil miydiniz ki 1990'lı yıllarda Ahmet Türk ve arkadaşlarını partiden ihraç eden?" dedi.

AK Parti Mardin Milletvekili Orhan Miroğlu, Şırnak'ın Silopi ilçesinde zırhlı polis aracının evlerine çarpması sonucu meydana gelen kazada, çocuklarını kaybeden Yıldırım ailesine taziye ziyaretinde bulundu.

İzmir Mardinliler Vakfı ve İzmir Mardinliler Federasyonu tarafından Karabağlar Halk Eğitim Merkezi'nde düzenlenen 'Anayasa Değişikliği Bilgilendirme Konferansı'na Ak Parti Mardin Milletvekili Orhan Miroğlu konuşmacı olarak katıldı. Karabağlar Kaymakamı Mehmet Sadık Tunç, Ak Parti İzmir Milletvekili Necip Kalkan, Karabağlar Ak Parti İlçe Başkanı Kazım Erten'in de katıldığı konferansta Miroğlu, mevcut sistemden en fazla zarar görenlerin başında Kürtlerin geldiğini dile getirdi.

Doğu ve Güneydoğu'da referandum çalışmaları sırasında kendilerine sık sık 'Evet çıkarsa Kürtler ne kazanacak?' sorusunun sorulduğunu belirten Miroğlu, "Arkadaşlar, buradan da söylüyorum. Türkiye'nin kazandığı yerde Kürtler de kazanacaktır. Bu sistem değişikliğiyle inanın Türkiye kazanacaktır" şeklinde konuştu.

AK Parti Mardin Milletvekili Orhan Miroğlu, bir dizi ziyaret ve incelemelerde bulunmak amacıyla Nusaybin ilçesine geldi. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünü ziyaret eden Miroğlu, burada Milli Eğitim Müdürü Ümit Çetin ve şube müdürlerinden bilgi aldı. Miroğlu, daha sonra, ilçede TEOĞ'da Türkiye birincileri arasına giren Aslan Baran Tanhan, Ömer Demirkısan, Zeynep Aslan, Neva Akburak, Emre Göler ve Delal Özel ile aileleriyle bir araya geldi.

MARDİN'de 3 bin yıllık geçmişi bulunan 'Kartal Yuvası' olarak bilinen, NATO ile işbirliği protokolü kapsamında hizmet veren ziyaretçilere kapalı Mardin Kalesi'ni gezen AK Parti Milletvekili Orhan Miroğlu, burasının askeri amaçlı hizmet verirken turizme mutlaka kazandırılması gerektiğini söyledi. Küçük sayılabilecek bütçe ile kalenin 5 yılda turizme açılabileceğini belirten Miroğlu, 'Mardin'i keşfetmek Mardin Kalesi'ni keşfetmekten geçiyor dedi.

‘Fikirlerin Tartışılması Gerekir’

Çok yönlü bir düşünüş tarzı ortaya koyan Miroğlu, Türkiye ve Mardin’e dair heterojen duruş sergilemeye devam etmektedir. Ana muhalefet partisi CHP’den MHP’ye kadar eleştiri ve önerilerini her zaman ortaya koyarken karşısındakini incitmeyen bir yöntem izledi. Aslında Miroğlu’nun geliştirmeye çalıştığı Kürt siyasi hareketinde kişilerin değil fikirlerin tartışılması kültürüdür. Fakat tam tersi oldu onun adına. Kendi fikirleri değil, kişiliği sürekli hedef alındı!

Kürtlerin yoğunlukta yaşadığı bölgede hem devletin yanlış uygulamalarını hem PKK’nin bölgeye ekonomiden tutalım sosyal yapıya kadar zarar veren eylemlerini cesurca eleştirdi. Örneğin, Orhan Miroğlu’nun bölgedeki PKK’nın ‘hendek uygulamalarını’ Kürtler için zarar verici olarak değerlendirdi.

Tabi PKK yöneticileri Miroğlu’nun bu duruşunu ağır bir dille ve hakaret ederek niteledi. PKK yöneticilerinden Mustafa Karasu’nun Orhan Miroğlu ile alakalı hakaret içerikli söylediklerine tanık olundu; ancak Miroğlu’nun cevabı merak ediliyordu ve çok geçmeden yazdıkları ve koyduğu tavır kendisi adına yakışanıydı.

Kamuoyu, Miroğlu’nun Şırnak'ın Silopi ilçesinde zırhlı polis aracının evlerine çarpması sonucu meydana gelen kazada, çocuklarını kaybeden Yıldırım ailesine taziye ziyaretinde bulunmasını takdirle ve sıra dışı bir davranış olarak yorumladı.

Medya kökenli vekil ile Mardin basını arasında kuvvetli olması beklenen köprü bir türlü istenen düzeyde olmadı. Miroğlu mu basınla kaynaşmak istemedi veya basın onu kucaklamadı hala tan netleşmiş değil, bize göre.

Gelinen noktada seçim öncesi adaylığı tabanda uğultulara sebep olan Miroğlu’nun daha sonra ortaya koyduğu tavırlarla durumun tersine dönmeye başladığına müşahede ediyoruz. Sol kökenden gelen Miroğlu’nu muhafazakar olan AK Partinin tabanı onu kabullenmekte zorlanıyordu. Giderek dine ve inanca olan yaklaşımı ve anlayışı berraklaşan Miroğlu, artık önemli oranda konuyla ilgili uğultuların bittiğini söylemek mümkün.

Sevgili okurlar,

Bu yazıdan birileri veya siz değerli okurlarımızın bir kısmı rahatsız olabilirsiniz, ama emin olun ki uzun bir süredir böyle bir yazıyı tasavvur ediyordum. Bizler, Kürt sorununun şiddet olmadan medeni yollarla çözüm bulmasını istiyoruz, öyle değil mi? Bu bağlamda diyoruz ki, Kürt siyasi hareketi aslında bir çıkış bulmalı. İşte tam da bu noktada kafa yoran, uğraşan şahsiyetlerden biri de Sayın Orhan Miroğlu değil mi? İşte yazma ihtiyacımız bu noktada doğdu, diyebiliriz. Ne olur, birbirimizi medeni ölçütler dahilinde değerlendirelim.

Siyasal geçmişi deneyimlerle dolu olan Miroğlu’nun kısaca öz yaşamını vererek bitirelim:

“Mardin- Midyat'ta doğdu. Türk dili ve edebiyatı okudu. 12 Eylül askeri darbesinde tutuklandı. Diyarbakır ceza evinden 1988 yılında tahliye oldu. Değişik aralarla ve yaklaşık 20 yıl siyasetten yasaklandı. Son yasağı bu yılın Ocak ayında bitti. 1992 yılında yazar Musa Anter'e Diyarbakır'da yapılan suikasten yaralı olarak kurtuldu. O tarihten bu yana Ankara'da yaşıyor. Miroğlu, çeşitli Kürt partilerinde uzun bir dönem siyaset yaptı. 2000 yılından sonra ulusal medyada şiddete karşı çıkan, silahların gömülmesini tavsiye eden köşe yazıları yazan Miroğlu'nun, tarih ve toplumsal hafıza üzerine kaleme alınmış 10 kitabı bulunuyor. Star gazetesinde yazılarına devam eden Miroğlu aynı zamanda Stratejik Düşünce Enstitüsü'nün tarih ve toplumsal hafıza koordinatörlüğünü yürütmektedir. Canan Miroğlu'yla evli olan Orhan Miroğlu'nun, Hiwa ve Zerdeşt isminde iki çocuğu var.”

Hepinize selam ve saygılar değerli okurlarımız. Ramazan Bayramınız şimdiden mübarek olsun.