Bir memleket düşünün...

Deveye sormuşlar'neren egri'?

'nerem doğru ki'diye cevap vermiş...

Memleket düşünün çaycısından yönetici sınıfına hepsi işten kaçıyor...Kaytarıyor...Bahane ve mazeretler üretiyor...

Bir memleket düşünün, kamu görevlisi odasında dedikodu yapıyor...Şekerleme yapıyor....

İşi olanı başından savıyor,işine geleni koyacak yer bulamıyor...

Bir memleket düşünün,erk sahibi olmuş görevli astına mobbing üstüne yalakalık yapıyor...

Bir memleket düşünün,doktoru tedavi için gelen hastaya bakmadan ilaç yazıyor,muayene odasına kişiyi birden alıyor...

İçerde yardımcısıyla muhabbet ederken başımı kaşıyacak zamanım yok diyebiliyor...

Bir memleket düşünün,öğretmeni sürekli rapor alıyor,saati dolmadan ortadan kayboluyor...

Bir memleket düşünün esnafı yakaladımı kazık atıyor,zor dönemlerde fırsatçılık yapıyor ,cuma günü dükkanının camına 'Cuma namazındayım'yazısı yapıştırıyor...

Bir memleket düşünün makam sahibi odasına gelen sıradan bir vatandaşı öylesine dinliyor,sosyal medyada halk sevdalısı,çözüm kapısı olarak tribüne oynuyor...

Bir memleket düşünün, hizmet yeri olan makamlar,mal mülk edinme,terfi etme aracı haline geliyor...

Dürüst olan harcanıp gidiyor,maskeliler cirit atıyor...

Bir memleket düşünün doğruya doğru,yanlışa yanlış demek yerine işine gelene doğru,gelmeyene yanlış deniyor...

Bir memleket düşünün,iyi ve asil kimseler kıyıda köşede heba olurken,para ve güç sahipleri baş köşelerde ağırlanıyor...

Bir memleket düşünün,liyakat sahipleri evine ekmek götüremezken,dönem yolcuları memleketi sömürdükçe sömürüyor...

Bir memleket düşünün,kahir ekseriyet aynı zihinle işliyor...

Aynı ahlâki erozyonla ve yozlaşmayla örülüyor...

Zira,nasılsa öyle yetiştiriyor...

Her anlayış,istisnasız,kendi penceresinden benzer yoz yolunu hakim kılıyor...

Bir memleket düşünün,sosyal,bireysel, ahlâki,insani yozlaşma almış başını gidiyor...

her kesime ve her alana sirayet ediyor...

Ve bir memleket düşünün ki yazık,çok yazık oluyor!...