Evin Reisi Kadınlar

Hekimoğlu İsmail bir yazısında evin reisinin İslamiyet olması gerekliliğini çok güzel ifade etmiştir. Özetle kadınının kocasının, kocasının da karısının her istediğini yerine getirememesine ve anlaşmazlığa sürüklenmelerine tek çözüm İslami düsturlara göre yaşamdır.
Evliliği, matematik hesabı gibi görmemek, şöyle davranırsak şöyle olur, böyle yaparsak böyle olur gibi teknik hesapların evlilikte tutmayacağı, kişinin çözümü kendisinde ve aile içi dinamiklerinde bulması gerektiğini ifade eder.

Bugünün dünyasında -önceki asırlarda da olabilir- gerek açıktan gerekse de hissedilecek ölçüde kadınlar kendi isteklerinin mutlaka yerine getirilmesini istemektedir. Aksi halde ise huzursuzluk, küskünlük ve yüz asma şeklinde en basit tepkiler verilmektedir. Kendisi de bu durumdan mutlu olmasa da olay iktidar mücadelesine dönüşmektedir.

Ev, insanın huzur bulacağı mekandır. Eskiden akşam vakitlerinde eşler gün içerisinde alınacak kararlar üzerinde ortak karar alabilirken; günümüzde en basit bir akşam oturması için hemen iç işleri bakanı, başbakan, patron vb. nitelendirmeler ile erkekler eşlerini arayarak aldıkları cevaba göre durumlarını belirtmektedirler. Önemli bir kısmı ise eşlerinin tavır ve davranışlarından dolayı bir yere gitmek istememekte veya kimseyi evine davet edememektedir. Bireysel yaşama doğru gidiyoruz deniyor, bunda en büyük pay işte bu davranış biçimidir. Misafire vakit ayıramamadır. Tabi gelenler ile kaliteli vakit geçirmek gereklidir, yoksa gıybet ile günahlara günah katmak değil.

Aynı toplum yaşantımızda şiddet gören, söyleyecek tek söz hakkı olmayan kadınlar var. Bu nasıl bir çelişkidir. Aile yaşantısını bir üst ailelerinin - evlenenlerin ebeveynlerinin evliliği- yaşantısı şekillendirmektedir. Eşler farkında olmadan kendilerine rol model olarak annelerini, babalarını almaktadır.

Yine çalışan eşlerin ebeveyn ilişkilerinde de sorunlara sıkça rastlanmaktadır. Küçük gibi görünen sorunlar büyüyebilmektedir. Bayram ve tatil günlerinde kime gidileceği, maddi konularda yardım, ebeveynlere vakit ayırma gibi konular tartışma konularında ilk sırada yer almaktadır. Eşlerin gözünden kaçan eşinin onunla evlenmeden önce bir anne ve babasının olduğu ve onlara karşı olan sorumluluklarını hayatı boyunca yerine getirmesi gerekliliğidir ki, çocuk sahibi olan çiftler kendi çocuklarına sadece doğumdan sonra yaptıklarına bir baksalar, eşlerinin ebeveynlerinin de onlar için neler yaptığını anlayabilirler.

Kadınların baskın olduğu evliliklerde çekinen erkek modelinin çocuk üzerinde tesiri ne olmaktadır? Bu durumu gözlemleyen çocukların ileriki yaşamında ve kişiliğinde ne gibi etkilere sebep olabilir, kadınlarımız bunu düşünmekte midir? Bu konuda çalışmalar var mıdır bilememek ile evin en önemli okul ve anne-babanın ilk öğretmenler olduğu hatırdan çıkarılmadan davranışlara biraz nefes alarak ve düşünerek çekidüzen verilmesi gerekliliği bulunmaktadır. Kadınlar arasındaki rekabetin hayırda olması dileği ile.