Fi Beledi Hélepçe ve Ğezze
'' KAĞIT ÜZERİNDEKİ ÇİÇEĞİ IŞIĞA DUYARLI KILMAK ''
Abidin Dino
Düşünden-düşüncesine ordan kağıda renk renk - '' rengareng '' ifadeleri,tabloları nedeniyle sürülmeyi hak etmeyen her sanatçı gibi sürgünleri yaşayan insanın kısa da olsa yaşam öyküsünü resimleriyle ifade ederken '' İşkenceler ve atom korkusu '' ya da seramikler üzerinde '' Propoğanda gizlediği '' nedenlerle süründürüldüğünü bilmeyen mi kaldı ülkemizde?..
Sabancı Müzesi'nde, Dino'nun resimlerini dikkatle izlediğinizde '' İki ve daha çok kültürü,uygarlığı, felsefeyi bir tür mutlulukla sürgünde yaşadığımı;her hangi bir iç çatışma yaşamadığımı..'' belirten ifadelerini önemsemek için illa da sürgünde olmak mı gerekir?
Almanya'nın, İtalya ve İspanya'yla ortaklaşa geliştirdikleri yeni silahların deneneceği yerin seçimini Franco'ya bırakan saldırgan safların, İspanya'daki muhalif yerleşim birimlerine başta GUERNİCA olmak üzere havadan bombalarla silahlarını denemeleri 3-5 bin insanın katledilmesine mal olmuştur.
Bu insanlık dışı utancı olan soykırımı dünyaya haykırmanın bir çığlığı olmalıydı ki 1937'deki bir festival-panayır gününde ' İnsanlık Suçu ' nun işlendiğini tüm dünyaya çığlık atar gibi ağzını açmış atın her parçasının bir tarafta olduğu ve üzeri gazete kağıtları ile örtülü at tablosunun bütün katliamlara bir başkaldırı değil de nedir?..
Bu toplu kıyımlara ' insanlık suçu ' na ortak olmamak için 16 Mart 1988'deki saldırıda zehirli gazlar,zehirli gaz yüklü bulutlar bir kabus gibi deşté Süleymaniyé (Süleymaniye kenti )'nin Halepçe ölümleri yaşanırken, sessiz kalmak; hiç bir insana,Türk'e,Kürt'e,Arap'a,hiç bir milliyete yakışmadığını, haykırmak için anadilimle duygularımı kağıt üzerinde görünüme değil duyarlılığa yani ''Kağıt üzerindeki çiçeği ışığa duyarlı kılmak için '' affınıza sığınarak karaladım.
YE VELEDİ YE BELEDİ
Yüdü elbi, yüdü ye veledi
Vakkıf, le-tufellitu ide-he ümmek,
Vesseme-u yeğtelifu mane,
Ğeyme-tul safra nezle ye veledi,
Ve ğeyme-tul sevde ceye min biid...
Vel arnab yührüp min im-berih seri!
Elbi yüdü,yüdü elbi ye veledi,
Vakkıf, ura-ul hicar...
İsken ye veledi,ura-ul şecar;
El-hicar-u yepki ye veledi,
Verakul şecar-u yerét,
Yinhez u-yuka éle dem-il etfal!..
Ye veledi.. vakkıf! uk-ut,
Tefekker ye veledi; le-tepki!
Ikra lisen-u um-mek fi medrese-tul édil,
Mé eğvenek ve ğevetek;
Fi beledi Hélepçe ve Ğézze!..
Ye veledi, ye beledi,beledi Hélepçe
YAVRUM ŞEHRİM HALEPÇE
Çarpıyor yüreğim,yüreğim çarpıyor yavrum
Dur, bırakma annenin elini
Gökyüzü bile bize muhalif...
İniyor sarı bulutlar yavrum,
Taa..uzaklardan geliyor kara bulutlar;
Dünden hızlıca kaçmış tavşanlar!..
Çarpıyor yüreğim,yüreğim çarpıyor
Dur yavrum,otur,taşları gör...
Durakla yavrum,ağaçları gör,
Taşlar ağlıyor yavrum,
Titriyor ağaçların yaprakları
Sallana sallana örtüyor çocukların kanını!..
Dur yavrum dur!.. otur,
Düşün,ağlama ! ne olur...
Adil okullarda oku,anadilinle
Oku,her dilden kardeşlerinle oku;
Halepçe ve Ğazze şehirlerinde
Oku yavrum,şehrim HALEPÇE'de...
Halepçe katliamı ile ilgili duygularımı bu mısralarla ifade etmeğe çalıştığımı,haddimi aşarak yaptığım her hata için tüm şair ve sanatçıların affına sığınarak;hiç bir zaman böylesine yürek yakıcı katliamlar! yaşanmasın...Acı dolu şiirler yazılmasına ortam hazırlanmasın! dileğiyle...
Sayıları beş bin beş yüz'ü bulan,katliamda hayatını,evladını,tüm sevgililerini kaybeden isanların önünde saygıyla eğiliyorum!..
