HDP’lilerin dokunulmazlıkları kaldırılsa ne olur?

Dokunulmazlıklar gündeme geldiğin beri AKP’liler dikkatimi çekti. AKP’liler  -seçmen – “Biz bu Selahattin Demirtaş’ın dokunulmazlığını kaldırırız, partinin başından iner’’,  “Yaptıklarının bedelini ödeyecekler’’, “Oooooo bunlar baraj altı kalır’’  gibi sözler duydum ellerine mendil versem utanmadan halay çekerler.  AKP’lilerin bu   düşüncesi bir gerçeği gözler önüne seriyor. Tek başına iktidarda olan bir  parti ve seçmeni,  oy oranları baz alındığında parlamentodaki  en küçük partiyle uğraşıyorlarsa, kendileri de iktidarda olduklarına inanamıyorlar demektir.

 HDP’liler ise Kürt siyasi tarihini bilmeksizin karalar bağlamış durumda. ‘’Ne yapacağız’’  ‘’Bir vekil düşüncesini açıkladı diye dokunulmazlığı kaldırılır mı’’  ‘’AKP baskısın son icraatı’’ gibi sözler duydum. Yenilgiyi baştan kaybetmişler umutsuz bir hava içindeler.

Partiler dokunulmazlıklara ilgili düşüncelerini açıkladılar ‘’ mesele Ali’yi  sevmek değil, Ömer düşmanlığıdır’’ misali MHP-AKP’ye destek verecek CHP- HDP ise hodri meydan 550 vekilinde dokunulmazlığı kalksın diyor.  Görünen o ki  ‘’demokrasinin’’ kılıcı HDP’ye tek inecek.

Açıkçası dokunulmazlıklar kalkarsa ne olur sorusuna, “hiç bir şey olmaz’’ diye cevap veriyorum.

Hiçbir şey olmaz. Bakın vallahaaaa bir şey olmaz. Essahtan da bir şey olmaz.

Niye mi? Şöyle ki:

*Kürt siyasi hareketindeki vekiller zaten dokunulmazlık zırhını kullanmamıştır.

*Kürt vekillerin ve diğer siyasilerin düşünceleri her zaman bir boyunduruk altındadır.  

12 Eylül darbesinde bedenlere,

* 1991 yılında dillere,

*1994 yıllara düşüncelere,

*2002 yılında 2 milyon oy’a zincir vuruldu.

*2007 yılında bağımsız adaylarla girilmek üzeren Kürt siyasi hareketi 22 vekil ile parlamentoda temsil edildi.

*2011 seçimlerinde Kürt siyasetinin duayenleri adaylıkları kabul edildiği halde adaylık başvuru tarihi sona erdikten sonra veto edilmiştir.35 aday parlamentoya gitti fakat bölgede AKP’den daha çok oy alındığı halde AKP ile eşit, veya AKP den daha az vekil çıkmıştır tıpkı 2007 deki gibi…

*Sene 2014: Zaza Selahattin halkı kandırdı % 9 oy aldı.

*Sene 2015: baraj, 600 kanal-gazete, beyin yıkayan kanallar, devletin tüm imkanları,  küfür-iman iddiaları, ‘’kafir’’ yalanı, ‘’domuz eti’’ yalanı,  miting meydanı bombalama, parti binası bombalama, yalan, dolan… 

*Hatip Dicle, Ahmet Türk, Aysel Tuğluk, Leyla Zana, Sırrı Sakık, Mahmut Alınak Orhan Doğan gibi vekillerin dokunulmazlığı kaldırılıp, bedenleri hapse atıldı. 

*HEP, ÖZDEP, DEP, HADEP,DEHAP,ÖP, DTP, BDP kapatıldı.

*Sırf Halebçe katliamı ile ilgili Paris’te yapılan ‘’Kürt Konferansı’na’’ katıldığı için Ahmet Türk partisinden ihraç edildi.

* Leyla Zana ‘’Bu yemini Türk ve Kürt halklarının kardeşliği adına yapıyorum’’ dediği için 10 yıla mahkûm edildi.

*2011 yılında halkoyu ile seçilen Hatip Dicle’nin vekilliği düşürüldü  yerine masadan biri atandı...Ve daha yüzlercesi…

 

Yöntem hep aynıydı; dokunulmazlık kaldırmak. Kürt siyasetinde hiçbir milletvekili yok ki; yolsuzluktan, rüşvetten, yüz kızartıcı suçtan dokunulmazlığı kaldırılmış olsun. Her biri yaptığı konuşmadan dolayı Nazım misali vatan hainliği ile suçlanmıştır.

Sonuç mu? Sonuç:

* %10 barajını aşmış Kürt siyasi hareketi

*59 vekil çıkartan Kürt siyasi hareketi

*İstanbul’da Ankara’da İzmir’de vekil çıkartan Kürt siyasi hareketi

* 20 ilde 59 vekil çıkarmış  Kürt siyasi hareketi

* Memleketin dört yanından destek almış Kürt siyasi  hareketi.

*Çıkardığı milletvekili sayısı bakımından Türkiye’nin 3. Büyük siyasi partisine sahip Kürt siyasi hareketi.

Yurt dışı oylarda 2. büyük Partiye sahip kürt siyasi hareketi.

Hatta…

*Leyla Zana milletvekili mi?

*Sırrı Sakık  belediye başkanı mı ?

*Ahmet Türk belediye başkanı mı?

* Hatip Dicle bölgede DTK Başkanı olarak siyasetini sürdürüyor mu?

*Diğer hapse girmiş milletvekilleri dışarıda mı? Halk nezdinde hala milletvekili midirler?

Kürt siyasi hareketi aldığı yediği her yumrukta ölmüyor! güçleniyor bunun için dokulmazlıklar  kalkarsa  hiç bir şey olmaz. 

Esahatanda bir şey olmaz

"Aynı şeyleri defalarca yapıp farklı bir sonuç bekleme aptallığın en büyüğüdür." einstein