İyi Dersler..

2011-2012 eğitim öğretim yılı 19 Eylül pazartesi (bu gün) başladı.

Eğitim kurumlarının 2 ay boyunca süren sessizliği, yerini cıvıl cıvıl bir görüntüye bıraktı.

16 milyon öğrenci, 700 bin öğretmen ve bir o kadar aile ile birlikte toplumun bütün kesimlerini ilgilendiren bir olgu..

Sorunsuz, sıkıntısız, başarılarla dolu bir eğitim-öğretim yılı geçmesi temennisiyle..

İğneyi Kendimize, Çuvaldızı Başkasına Batırma Meselesi..

            Ne zaman eğitimle ilgili bir konudan bahsedilse yer yerinden oynuyor.

Herkes bulunduğu konumu muhafaza ederek ya savunmaya, ya da karşı saldırıya geçiyor..

Hele bir de kin ve nefretten kaynaklı  linç  yorumları mide bulandırıcı..

            Oysa eğitim konusu toplumun her kesiminin elini altına koyup bir şeyler yapması gereken bir konu..

            Eleştirmek kolay..

Çuvaldızı dibine kadar saplamak daha kolay..

Halbuki herkes elindeki iğneyi azıcık kendine batırsa,

Ya da taşın altına elini koysa..

O eleştiren grup veya topluluklar, grubu oluşturan bireylere dair bir özeleştiri yapmazlar mı Alalh aşkına hiç..

Hele de mayasını muhalefet ruhu ile yoğurmuş, işleri güçleri muhalefet edenler..

Mesela; bu yılın Eğitim-öğretim yılı  açılış toplantısında katılımın azlığı, Mardin Valisi Turhan Ayvaz’ın bile tepkisini çekmiş ve konuşma yapmak istememiş..

Zil çalar çalmaz, öğrencisini bile sokakta bırakıp, o alandan bir an önce kaçmayı düşünen öğretmene ne demeli…

Veya bir sezon boyunca öğrencisinin durumunu sormaya gelmeyen veliye…

Ya da  bir önceki yıldan geriye düştüğünü, yol açamayınca yol vermesi gerektiğini aklının ucundan geçiremeyen makam demirbaşlarına..

Yangından vasıfsız, niteliksiz kişilere mal kopartmak kolay..  Kopartamadığı maldan dolayı tüm başarısızlığı bir diğerine yıkmakta…

Menfi her hareket temsil edilen misyonu zedeler..

Bunun adı grup olsun, sendika olsun fark eder mi?

Milli Eğitim mi? Evrensel Öğretim mi?

Eğitim ve Öğretim…

Nam-ı diğer Talim ve Terbiye..

“Rahmetliyi nasıl bilirdiniz” diye sorar hoca..

“Namazı kaçırırdı ama Allah var orucu hiç tutmazdı” diye cevap vermiş cemaat..

 “Eğitim(terbiye) kısmını ihmal eder olduk ama Allah var Öğretim (talim) de hiç evrenselleşmedi, hep milli kaldı” türünden bir şey..

Bir an önce boşluktan sıyrılıp gerçek manada milli ve manevi değerlerle süslenmiş bir eğitime geçilmesi, Bilim ve öğretimin ise millilikle sınırlandırmadan evrenselleşmesi gerekir.

Biliyoruz ki, “Bilim bizim yitik malımızdır. Çin’de bile olsa alınması gerekir”.

Yorganı saklasak ta sonra mı yaksak, yoksa pireye hürmeten şimdi mi yaksak?

Mardin için Yeni Meclis, Yeni Vali, Yeni Milli Eğitim Müdürü, yeni eğitim-öğretim sezonu…

Eski öğrenci, eski ahali, eski personel, eski mekan..

Buyurun hodri meydan..

Ha benim köyümün, ha senin köyünün piresi.. Ne fark eder..

Pireye istinaden yorgan yakmak mı?

Bana yaktığını eski haline getirebilecek becerikli bir usta gösterin.!

Temizlemeyi düşünsek, ya da temizliğe bizde katılsak..

El ele, Mardin’in eğitimiyle ilgili herkesimin ekip ruhuyla elini taşın altına koyduğu, başarı meyvelerinin en kısa sürede alınacağı yeni bir eğitim-öğretim  sezonuna merhaba..

İyi dersler..

Sağlıcakla kalın.