Kızıltepe İlçesi İlk Valisini Geç Buldu, Erken Kaybetti.

Bir Mardin valisi daha merkeze alındı..

Hemen hemen Her Mardinlinin çözüm sürecine önemli katkılar sağlayacağına ve Mardin için bir şans olduğuna inandığı sayın Dr. Ahmet Cengiz merkeze alındı.

Daha önceki yazılarımı okuyanlar “görevi başındakine sen büyüksün padişahım tarzında sürekli methiyeler dizenleri sevmediğim gibi, gidenin de arkasından farklı söylenenlerin kötü geleneğini benimsemediğimi” çok iyi bilirler.

Merakımdan olsa gerek; Mardin’e atandığı haberlerinin duyulmasının hemen ardından, kendilerinden ayrılmasını üzüntüyle karşılayan Sinopluların ağzından sayın Cengiz’i dinlemek istemiş ve “Çıkar gruplarına adapte olmayacak derecede maddi durumu gayet iyi, yetiştiği çevre ve ailesi bakımından manevi yönü gayet güçlü, çözüm sürecinin güvenlik bahanesi ile sabote edilmesine mani olacak kadar güvenlik eğitimi almış bir vali” şeklinde vardığım sonucu yakın çevremle paylaşmıştım.

Bir bakıma hem AK Parti hükümetinin kuruluş ruhuna uygun, hem bölgeyi ilgilendiren çözüm süreci ve kardeşliğin yeniden tesisi noktasında hassas bir vali geliyordu Mardin’e..

Nitekim öyle oldu..

Hem Mardin’in kötü talihine dur diyecek şekilde kurumların olumsuz gidişatına karışıyor, hem de ömründe bırakın Vali’yi, bir kaymakamı bile görmemiş köylere gitmek suretiyle tam bir halk adamı duruşu sergiliyordu.

Her ilçenin, her köyün kendisiyle ilgili bir değil, birkaç mutlu hikayesi oluştu kısa bir sürede..

Ama özellikle Midyat, Ömerli, Savur üçgeninden, yani hop geçidinin üst taraflarından birisi olarak beni en çok mutlu eden kısmı ise Kızıltepe ile ilgili duyumlarımdı.

Birçok Vali, istisnasız Ömerli’den geçer, Midyat’a bir değil birkaç sefer gelirdi.

Birçok Vali, istisnasız şehrin elitleriyle sıkı bir iletişim halinde olurdu.

Ama her Vali, yılların verdiği yorgunluğu üzerinde taşıyan Kızıltepeli komşumun sokağından günün herhangi bir saatinde yürüyerek geçmiyordu.

Ama her Vali, acı olaylarla anılmış ve yoğrulmuş Kızıltepeli kardeşimin evine çal kapı hasta ziyaretine gitmiyordu.

Ama her Vali,  kendisini itilmiş ve dışlanmış hisseden Kızıltepeli dostumun halini sormak, taziyesini bildirmek, şehre dair sıkıntılarını dinlemek için koruma duvarı oluşturmadan sivil bir halde dolaşmıyordu.

Gah Kızıltepe ilçesine yapılan yatırımların açılışında, gah Kızıltepe sivil toplum kuruluşları ve medya temsilcilerine yapılan özel ziyaretlerde,  gah Kızıltepe’de kan davasının barışla çözülmesinde, gah Kızıltepe maçlarında, gah Kızıltepe ve köylerindeki  taziyelerde, gah Kızıltepeli yaşlı ve sembol isimlerin ziyaretinde hep Vali Ahmet Cengiz vardı Kızıltepelilerin yanı başında..

Sevinçlerine ortak oldu çoğu zaman.. Bazen bulgur kaynatmakla kalmadı, kendi eliyle bulgur dağıttı Kızıltepe’deki hemşerilerime..

Sokak arasında koluna girdiği vatandaş onu bazen kaymakamın koruması zannetti, bazen de bir Valinin çarşıdan bu şekilde ilk kez geçmesini gerçek değil bir filim sahnesi zannetti.

Konuştuğum her Kızıltepeli hemşerimden, kendilerini sık sık ziyaret eden bir valiyi şükranla andıklarını gördükçe kardeşliğin tesisine katkısından dolayı içimden bir teşekkür de ben etmekteydim.

Daha önce de ifade ettiğim gibi kendimi ait hissettiğim bölge olan Hop geçidi ve üstündeki ilçelere tümden ayrılan zamanın yarısını Kızıltepe’ye, Mazıdağı’na, Derik’e ve  Nusaybin’e ayıran bir valiyi gördükçe gıpta damarımın tahrik olmasının aksine bu kardeşlerimi benden uzaklaştıran devlet tutumunun değiştiğine ve daha huzurlu bir Mardin’in temellerinin yeniden tesis edileceğine inancım artmaktaydı.

Ama bu mutluluk uzun sürmedi.

Kızıltepe İlçesinin ilk valisi de merkeze alındı..

Kızıltepe İlçesi İlk Valisini Geç Buldu, Erken Kaybetti.

Herkesin valisi 1 yıl geçmeden merkeze alındı..

Bundan 1 yıl önce buna benzer bir yazımda demiştim ki; kalanlarla ilgili (yani biz Mardinlilerle ilgili) bir sözüm var ki, Mardin’e Vali dayanmıyor…!

Ya da dayandırılmıyor…

Demiştim ki; her gelen valiyi ikiye bölüp ayrışmaya, birbirimizi ötekileştirmeye devam ediyoruz ve ne yapıyorsak kendimize yapıyoruz.

Demiştim ki; ilimize atanan her vali, ilin Valisi olmak için gelir. Bir grubun değil.. Lakin memleketimde bir sıkıntı var.. Halk tabiriyle kaftanın bir ucundan tutmakla kalmayan, diğer ucunu başkasının tutmasına mani bile olanların sıkıntısı.. Bu durumda tutan memnun, etrafı çevreleyebilen memnun, tutamayan memnun değil halleri ilk aydan kendini göstermeye başlar.

Ve sormuştum suç kimin diye.. “Mardin’e hizmet etmek amacıyla gelen valinin mi, bu şekilde davrananların mı?”

Ve eklemiştim. “sakın bu sözlerimden güzel memleketimin güzel insanları alınmasınlar. Onların, makamını memleketlerine hizmet için kullanana teşekkür etmeye, kullanmayanı da eleştirmeye sonuna kadar hakları var” diye..

Ve sözümün kimlere çarpması gerektiğini söylemiştim. “Sözüm, kaftan tutucularına.. Onlar da sağ sol fark etmez.. Sağları solları da pek yoktur zaten bu tür insanların.. Köşeyi kapma yarışına girerler.. Bir kaptıysa memleket umurunda mı? Şahsi menfaatlerinden gayrısına hayat hakkı tanımaz.. Kapamadıysa da  hakeza.. Saldırır durur ve diğerine hayat hakkı tanımaz.. Ya da köşe elden mi gitti? İşte o zaman yandı memleketin Valisi.. Etnik, dinsel, grupsal ne vurgu ve argüman varsa kullanılır” diye..

Ama bu sefer bunları yazmaya, geride kalanlara söz söylemeye hakkım yok.

Zira, memleketi kucaklayıcı daha önemli meselelerle ilgilenen, çözüm süreci gibi hayati bir meseleye yoğunlaşan, Mardin’in bir çok alandaki makus talihini yenmekle uğraşan, sadece bir kesimi değil, şehrin tümünü anlamaya çalışan ve sonucunda kimseden yana üzüntü, kırgınlık ve dargınlığın olmadığı ve buna en güzel karşılığı veren memleket insanı var ortada..

Ne giden de, ne geride kalan memleket insanında da bir sorun yok..

Sorun kala kala sadece birilerinde kaldı galiba..

İnanıyorum ki Dr. Ahmet Cengiz, günün birinde önüne konan tercihler arasında yine ve yeniden Mardin diyecek ve Mardin’e severek dönecektir.

Giden valimize hayırlısı, yeni valimiz Sayın Mustafa Taşkesen’e hayırlı olsun ve başarı dileklerimizi sunuyoruz.

Sağlıcakla kalın

USTAD  25.05.2014