Merhaba...

Sevgili dostlar, tam seksen gündür yazıya ara vermiş bulunmaktayım. Son yazım 15 Ağustos’ta ‘ABD’nin Ekonomik Yaptırımlarının Olası Sonuçları’ başlığı ile yayınlanmıştı. Amerika Birleşik Devletleri ‘Dolar Silahı’ ile Türkiye’ye bir dizi yaptırım uygulamış ve neticede Ortadoğu’nun lider ülkelerinden biri olan Türkiye’yi dizayn etmek istemişti.

Gelinen noktada Türkiye-ABD ilişkilerinde yer alan buzlar erimiş gözüküyor, şu an ki süreç ise olumlu bir şekilde işlenmektedir. Kesin konuşmak doğru değil zira burası Ortadoğu ve ülkeler arasında ilişkiler kısa bir süre içerisinde farklı biçimlere bürünebiliyor.

Nitekim dün itibarıyla ABD’nin İran’a biri dizi yaptırımlar sürecinin başlandığını bizzat ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo tarafından açıklandı. Ne gariptir ki, yazılara başlama tarihimiz de yaptırımlarının uygulanmaya konulduğunun bir güne denk geldi. Tabi bu yazının konusu ABD’nin İran’a uyguladığı yaptırımlar değildir.

Yazı yazma bir üretim biçimidir ve emek ister. Bu nedenle zorlu bir süreçtir bu, yazı yazanlar için. Hele gazeteci kimliğiniz de varsa, gündemi sıcak bir şekilde takip etmeniz gerekiyor ki, bu durum en basit ifadeyle koşturmacadır. Bu çerçevede yazı yazan bizler de yoruluruz, sıkılırız hatta bıkkınlık da yaşarız. Türkiye gibi bir ülkede ve Ortadoğu gibi bir bölgede yaşıyorsanız işiniz daha da zordur. Bu, size bir kat daha effor harcamanızı gerektirir. Bu bir yana, Türkiye’nin güneydoğu gibi bir bölgede yaşıyorsanız daha fazla sıkıntı yaşarsınız, çünkü bu bölgede herkes dahi, herkes yazar ve herkes siyasi birer liderdir! Yaptığınız işe hemen burnunu sokar, neticede sizi sabote etmeye çalışır.

Yazıya ara vermemizi yukarıda saydıklarımız belirlemedi ancak etkiledi kısmen. Yazmaya çalıştığımız ve ortaya attığımız fikirleri tartışmaktan uzak bırak tartışmayı bunları anlayabilme yeteneğine sahip olamayanlar kitlelere liderlik eder pozisyonlarda yer aldılar ne yazık ki! Belki bu nedenlerle yazma ihtiyacı duymadık artık. Fakat tuhaf olan ve bizi üzen ise en yakınımızda yer alan dostlarımızın bir kısmı ortaya koyduğumuz bu tavrı kişisel durumlara bağlayarak yorum yapmaları oldu.

Neyse…

Tekrar Merhaba diyerek dostlarımızla buluşmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Elbette yazmadığımız süreçte, bundan hoşlananlar oldu, ama üzülenlerin de olduğunu biliyoruz. Bunlar normal durumlar ancak ülkemiz önümüzdeki yakın gelecekte bir yerel seçim yaşayacaktır. Bu süreci takip ederek kararınca kararınca fikirlerimizle analiz etmeye çalışarak bir katkı yapmak isteriz. Bu bağlamda yeni bir imajla yazma macerasına katılmış bulunuyoruz tekrar.

Önümüzdeki seçimle ilgili siyasi partilerimizden vatandaş olarak beklediğimiz yaşadığımız yerlere hizmet edebilecek aday çıkarsınlar. Hatta onlara başvuranlar arasında liyakatı yeterli olmayanları göstermesinler, kendileri de araştırarak uygun olan şahsiyetlere teklif götürsünler. En demokratik yöntem budur diye bir kanıya sahibiz. Bu bağlamda birkaç söz sarfetmek istedik.

Yazımız klasik bir sözle bitirmek istiyoruz. Seçimler daha şimdiden halkımıza hayırlı olsun, huzura vesile olsun, demokrasi sürecine katkı sağlasın.

Saygıyla…