Muammer Güler ve Çözüm Süreci

Muammer Güler’e verilen bakanlık makamı Sayın Başbakanın özellikle, Mardin’e verdiği önemin ne kadar büyük olduğunun çok farklı bir kanıtıdır. Mardin konum ve hassasiyet noktasında çevre illere nazaran, gelişmeye müsait ve daha barışçıl bir çizgiyi barındırmaktadır. Mardin arkeolojik, mimari ve tarihi değerleri ile bölgenin önemli bir hal almasında kayda değer derecede katkısı olan bir şehrimizdir. Sayın Güler takip ettiğimiz kadarıyla seçim çalışmaları döneminde, bakanlık statüsünün beklentisi dahilinde bir program çizelgesini baz almıştır. Zaten Muammer Güler’in geçmiş bürokratik sürecine bakıldığında bakanlıktaki haklılık payını kabul etmek gerekir. Ayrıca Sayın Başbakanın Muammer Güler’i bakan yapmasında ona olan güvenin yüksek olmasından da kaynaklanıyor. Bu süreçten sonra Mardin, şehir olarak çok daha ağır bir yükü sırtına yüklenmiştir. Bölgenin başşehri olarak nitelendirebileceğimiz Mardin siyaset dilini biraz daha keskinleştirmesi gerekiyor. Bunun için her partinin ‘bence’ bakanlık oluşumunu desteklemesi konusunda hemfikir olması gerekir. Çünkü konu Mardin’in daha refah ve barışçıl bir ortama geçmesidir. Hemfikirlilik şu açıdan da önemlidir. Bu gün ‘milli birlik ve kardeşlik projesi’ adı altında barış ortamının belki de en önemli adımı atılmıştır. Artık daha fazla kanın dökülmemesi adına ve bir daha fitneye mahal vermeyecek düzenin kurulması için birebir bakanlık ve başbakanlık statüleri altında konuşulması süreci daha cazip hale getirmektedir. Hem ülke içinden hem de ülke dışından bir kısım yazar ve çizerler hatta siyasilerin birçoğu barış sürecini demokratik bir şekilde çözebilecek tek kişinin Sayın Başbakan olduğunu belirtiyorlar. Çünkü Sayın Erdoğan’ın siyasi görüşünü ve dik duruşunu takdir etmeyen hemen hemen hiç kimse yoktur. Buna binaen Güler’e ateşten gömleği teslim etmesinde de siyasi çizgisinin farklı bir düşüncesi vardır. Önemli olan Sayın Güler’in bunu en iyi şekilde kavramasıdır. Barış sürecinde ki umutları daha da yeşertmeli ve kesinlikle ödevine iyi çalışmalıdır. Bunun yanında Mardin’in ve bölgenin kalkınması adına bir takım sorunları da mevcuttur. Bu sorunları da bir Mardin sevdalısı edasıyla, şehrimizi cazibe merkezi haline gelmesinde büyük bir rol üstlenmelidir. Ama her şeyden önce herkesin dileği olan barış ortamının bir an evvel çözülmesidir. On yıllardır akıtılan gençlik kanın ve bunun yanında sarfedilen milli gelirin haddi hesabı yoktur. Dağ yolculuğu artık bitsin, vatan memleket hasreti artık bitsin. Siyasi görüşleri nedeniyle cezaevlerinde kalanların acısı artık dinsin. Kürdü de türkü de bu memleketin has evlatlarıdır. Biz birbirimize karışmışız artık. Biz evlenmişiz. Çocuklarımızın bir yarısı kürt öbür yarısı da kürktür. Et ve tırnağı birbirinden ayırdığın zaman o bedenin hali nice olur. Lütfen artık birlik ve beraberlik içerisinde bir kez olsun bu süreci destekleyelim.