"Ömür Boyu Davet Eden" Merhum Seyda Abdulcelil Candan

Seyda Abdulcelil Candan; samimi ve tebessüm eden siması ile gönüllerimizde yer edinmiş bir dava adamıydı. O, başta bölgemiz olmak üzere, şehrimizin önde gelen arif alimlerindendi. Babamın dostu olması hasebiyle çocukluğumdan beri kendisi ile bir çok mecliste bulunma fırsatım olmuştu. Kendisinden, dini-dünyevi bir çok alanda öğrendiğim ilmi konular olmuştur. Abdulcelil Candan hoca muallimimdi.

            Seyda, akademisyendi. Akademik kimliğinin ötesinde hem alim hem de arif bir kimliğe sahipti. Kendisini odasına kilitleyen, sadece okumak ve yazmakla meşgul olan bir akademisyen değildi. Konferanslardan çalıştaylara, sempozyumlardan panellere, TV programlarından radyo programlarına koşuşturma ile geçti ömrü. Köşe ve dergi yazarlığı gibi bir çok makale onlarca kitap kaleme alarak az zamanda çok iş yapmayı başardı. Halktan kopuk değil, tam aksine minberde, mihrapta, vaaz kürsüsünde hakikati tebliğ ve irşatla halkın içindeydi. Seyda, ilminin sadece zekatını değil, ilminden bol bol sadaka da veriyordu. Abdulcelil hocanın en önemli özelliği; az uyur, çok okur ve okuduklarından her insan faydalansın diye de çok yazardı.

            Dört yıl önceki Ekim ayında, aniden geçirmiş olduğu kalp krizi sonucu fani olan dünyadan baki olan dünyaya intikal etti. Kendisini çok özlüyoruz, samimi ve tebessüm eden yüzünü göremesek de, bıraktığı onca kitap ve makalelerle özlemimizi bir nebze olsun gidermeye çalışıyoruz.

            Merhumun, her kitabı uzun araştırma sonucunda Kur'an ve Hadis ışığında ilimle nakş edilmiş önemli ve değerli birer kaynaktır. Ama hafızamdan hiç silinmeyen ve o kitabı ile Seydayı hatırlayıp zikrettiğim, defalarca okumuş olduğum; "Ömür Boyu Davet" kitabıdır. Zira bu kitap sadece kalem ile yazılmamış aynı zamanda müellif, hayatında tatbik etmiş ve okuyanlara da tatbik etmelerini istemiş olduğu Seyda kokan bir kitaptır.

            "Ömür Boyu Davet" kitabı; "Davet İslam’a çağrıdır. Davet, her tarafa yayılmış olan yangın ve tehlikeye karşı bir uyarıdır. Daveti göz ardı etmek, yangını göz ardı etmek demektir. Davet her Müslüman'a seviye ve imkânına göre farzdır, ya eliyle, ya diliyle ya malıyla davet etmelidir. İman için davet kaçınılmazdır. Müslüman’ın tüm hayatı davetten ibarettir. İslam’ın varlık ve bekası davete bağlıdır, ona davet ettiğimiz oranda İslam tanınır, yayılır ve izzet bulur. İslam, ihlaslı davetçilerin sayesinde bizlere ulaştı, bizden sonrakilere de davetle ulaşacaktır. Davetçi, kendini Allah’a adamıştır. Davetçinin gerçek rahatı, insanların rahat bulmasındadır." ifadelerini kendisine düstur edinmiş; malı, canı, ailesi ve ilmi ile ömrü boyunca davet eden bir dava adamıydı.

            Evet, Abdulcelil hoca kolayca anlaşılabilir bir üslupla İslam’ı anlatan, aynı zamanda yaşamıyla da örnek olan, söyledikleri ile amel eden amil bir alimdi. Hayatında, önemle üzerinde durduğu noktalardan biri de davetti. Bir Müslüman'ın özellikle bir alimin ömür boyu davet etmesi gerektiğini hemen hemen her mecliste ifade eder, bu davetin sadece Müslümanları ilgilendiren bir olgu olmadığını bütün insanlığı içine alan, insanlığın faydasına olan bir durum olduğunu ifade ederdi. Abdulcelil hocanın davet düsturunda; "Emri bi'l-Maruf ve Nehyi ani'l-Münker'i", iyiliği emretmek ve kötülükten sakındırmak söylemini, yazmaktan ve söylemekten çok eyleme geçirmemiz gerektiğini ifade ederdi.   Müslümanların en belirgin özelliği insanları iyiliğe, hayra ve güzelliğe çağırmalarıdır derdi. Ömrü davetle geçen, "Ömür Boyu Davet" kitabı müellifi Doç. Dr. Abdulcelil Candan hocam...

            Özlemini kitapları ile bir nebzede olsa hasret gidermeye çalıştığım Seydam; Ruhun şad, mekânın Cennet olsun. Yolun yolumuzdur.